Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/977 E. 2018/1272 K. 28.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/373 Esas
KARAR NO : 2018/1148

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 20/12/2016
KARAR TARİHİ : 02/11/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili … 9. Tüketici Mahkemesine verdiği dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; 18/04/2008 tarihinde müvekkil şirket tarafından … marka televizyon satın alındığını, televizyonun bozulması üzerine servis çağırıldığını, dava konusu cihazın yedek parçasının değiştirilmesi gerektiğini ve yedek parçasının temininin mümkün olmadığı gerekçesiyle yeni bir ürün ile değişiminin yapılmasını teklif ettiklerini; ancak teklif konusu değişim cihazının arızalı cihazın misli olmaması sebebi ile müvekkili tarafından kabul edilmediğini, davalı …’e ihtarname keşide edilerek söz konusu cihazın ücretli onarımını yasal yükümlülükleri doğrultusunda gerçekleştirmelerini, yedek parçanın temin edilememesi sebebi ile ücretli onarımın mümkün olmaması halinde yedek parça bedelinin müvekkil tarafından ödenmesi suretiyle malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin talep edildiğini, ancak ihtarnamenin davalıya tebliğ edilemediğini belirterek arıza konusu yedek parçanın davalılar tarafından temini ile ücretli onarım yapılmasına, ücretli onarımın davalılardan kaynaklanan sebepler ile mümkün olmaması halinde onarım bedeli müvekkil tarafından ödenerek televizyonun ayıpsız misli ile değişimine, ayıpsız mislinin temin edilememesi halinde, ayıplı ürünün davalılara iadesi ile ödenen bedelin ödeme tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte iadesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yüklenmesini talep ve dava etmiştir.
… 9. Tüketici Mahkemesi’nce yapılan değerlendirme sonucu 30/12/2016 tarih ve 2016/1332-1837 Esas-Karar sayılı görevsizlik kararının İstinaf edildiği, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi’nin 08/03/2017 tarih, 2017/107 Esas, 2017/80 Karar sayılı kararı ile … 9. Tüketici Mahkemesi’nin kararının kaldırılarak, davaya bakmakla görevli Mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğuna karar verilmesi üzerine dosya tevzi bürosu tarafından mahkememize tevzi edilmesi üzerine dosya mahkememiz esasına kayıt edilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Davalı … -… vekili cevap dilekçesinde ve duruşmada özetle; dava konusu televizyonların satışının yapıldığı tarihte … unvanıyla … Bayiisi olarak faaliyet göstermekte olup dava konusu televizyonlar müvekkili tarafından İthalatçı … A.Ş.’den satın alınarak davacı şirkete satıldığını, müvekkilinin gerekse davacı şirket tacir olup taraflar arasındaki ilişki ticari nitelikte olduğunu, hal böyleyken uyuşmazlığın çözümünde TKHK hükümlerine dayanılması usul ve yasaya aykırı olduğunu, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın 24.04.2011 Tarihli “Sanayi Mallarının Satış Sonrası Hizmetleri Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” hükümlerine göre yedek parça bulundurma zorunluluğu yalnızca imalatçı ve ithalatçıya ait olduğunu, müvekkilinin satışını yaptığı ürüne ilişkin yedek parça bulundurma zorunluluğunun bulunmadığını, davacıya satışı yapılan ürün garanti süresi sona eren bir ürün olup bu nedenle de davacı şirket seçimlik haklarını müvekkiline yöneltemeyeceğini, bu nedenle de davanın müvekkil yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … GENEL MÜDÜRLÜĞÜ’ne dava dilekçesi ve tensip tutanağı tebliğ edilmiş, bu davalı tarafından davaya cevap verilmemiştir.
TÜM DOSYA KAPSAMINDAN:Dava satış sözleşmesinden kaynaklı alacak davasıdır.
Mahkememizin 01/12/2017 tarihli ara kararı gereğince dosya rapor hazırlanmak üzere Elektrik- Elektronik Mühendisi ve Ticaret Hukukçusu bilirkişilere tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından ibraz edilen 02/04/2018 teslim tarihli raporda özetle; a) Dava konusu televizyonun gizli ayıplı olduğu, ayıp ihbarının süresi içeresinde yapıldığı ancak ayıpların giderilemediği,b) Bu nedenle davacının bedelin iadesine ilişkin talebinin yerinde olduğu, c) Davacı, dava konusu televizyondan 25.05.2016 tarihine kadar faydalandığından ve buna bağlı olarak ayıb bildirimi de 18.07.2016 tarihinde gerçekleştiğinden, davacının ödemiş olduğu 12.711,9-TL’lik bedele 18.07.2016 tarihinden itibaren (ticari faiz istenmediğinden) kanuni faiz uygulanması gerektiği, d) Dava konusu televizyonun davalılardan … Ltd. Şti.’nin vermiş olduğu bir garanti taahhüdüyle satıldığına ilişkin bir delile rastlanmadığından, satım sözleşmesi ticari bir nitelik taşımakla (TTK. m. 3/1 ve 19/1) Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümlerinin somut olaya uygunması mümkün olmadığından, anılan davalı satım sözleşmesinin tarafı bulunmadığından; oluşan ayıp nedeniyle … şirketinin sorumlu tutulmasının olanaklı olmadığı yönünde görüş ve kanaatte bulunmuşlardır.
Mahkememizin 18/05/2018 tarihli duruşmasının ara kararı ile davacı vekilinin rapora karşı sorumlulukla ilgili itirazları ve davalı … vekilinin rapora karşı itirazları değerlendirilmek üzere dosya bilirkişilere tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından ibraz edilen 12/06/2018 teslim tarihli ek raporda özetle; bilirkişi kurulumuzun kök rapordaki görüş ve kanaatinde herhangi bir değişiklik oluşmadığı yönünde görüş ve kanaatte bulunmuşlardır.
Bilirkişi kök ve ek raporu tüm dosya kapsamı ile birlikte değerlendirildiğinde bilirkişi raporu mahkememizce yeterli görülüp itibar edilmiştir.
Herşeyden önce davacının dava konusu televizyonu 18.04.2008 tarihinde 12.711,9-TLTik bedel karşılığında davalılardan …’tan satın aldığı, televizyonun arızalanması üzerine 25.05.2016 tarihinde servise götürüldüğü, servisin tamir için 5.290,00 TL onarım bedeli istediği, davacının bu hususu 18.07.2016 tarihli ihtarnameye davalı satıcı …’a bildirdiği hususlarında bir ihtilaf görünmemektedir. Taraflar arasında ihtilaf konusu olan çözüme kavuşturulması gereken temel problemler; ayıp ihbarının süresi içinde yapılıp yapılmadığı ve buna bağlı olarak taraflar arasındaki satım sözleşmesi uyarınca davacının bir alacağının bulunup bulunmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Öncelikle dosya kapsamından, dava konusu televizyonun davalılardan … Tic. Ltd. Şti.’nin vermiş olduğu bir garanti taahhüdüyle satıldığına ilişkin bir delile rastlanmadığından, satım sözleşmesi ticari bir iş niteliği taşımakla (TTK. m. 3/1 ve 19/1) Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümlerinin somut olaya uygunması mümkün olmadığından, anılan davalı satım sözleşmesinin tarafı bulunmadığından; oluşan ayıp nedeniyle … şirketinin sorumlu tutulması olanağı bulunmamaktadır.
Tacirler arasındaki alım-satım sözleşmesinin ayıplı ifasına ilişkin TTK. m. 23/1-c hükmüne göre: “Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanırTTK. m. 23/1-c hükmü esasında, ayıplı ifa halinde, ihbar yükümlülüğü sürelerini düzenleyen bir hükümdür. Bu madde kapsamında ayıplar bakımından üçlü bir ayrım yapılmaktadır: Teslim sırasında belli olan yani açık ayıplar, denetim (muayene) sonucu ortaya çıkan ayıplar ve gizli ayıplar.
Satılan malda açık bir ayıp yok ise, alıcı emtiayı aldıktan sekiz gün içinde muayene etmek ya da ettirmek ve bu muayene sonucunda emtianın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, durumu bu süre içinde satıcıya bildirmekle yükümlüdür. Bunu ihmal ettiği takdirde satılanı kabul etmiş sayılır (TTK. m. 23/1-c; TBK. m. 223/2); meğerki satılanda adi bir muayene ile meydana çıkarılmayacak bir ayıp bulunsun (TTK. m. 23/1 -c; TBK. m. 223/2). Bu son halde gizli ayıplara işaret edilmiş olmaktadır.
Açıkça belli olmayan ve adi bir muayene sonucunda meydana çıkarılamayan ayıplar gizli ayıplardır. Böyle bir ayıp; sonradan malın kullanılmasıyla veya laboratuar tahlili yapılarak ya da satılan malın içi sökülüp parçalar tek tek muayene edilerek anlaşılabilir. Bir başka deyişle, fenni ve teknik bir muayene ile ancak meydana çıkarılması mümkün olan veya uzun bir süre kullanıldıktan sonra ortaya çıkabilecek mallardaki ayıplar, gizli ayıp olarak nitelendirilir.
TTK. m. 23/1-c gizli ayıplar bakımından TBK. m. 223/2 hükmüne yollama yapmaktadır. TBK. m. 223/2 hükmüne göre. “Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılırSözkonusu hüküm uyarınca gizli ayıplar derhal (meydana çıkar çıkmaz) ihbar edilmelidir (TTK. m. 23/1-c; TBK. m. 223/2); aksi takdirde satılan bu ayıp ile beraber kabul edilmiş sayılır (TTK. m. 23/1-c; TBK. m. 223/2).
Dava konusu telefondaki ayıp iddiası ancak televizyonun kullanılması sonucu ortaya çıkabilen bir ayıba dayandığından; somut olay açısından, bir gizli ayıbın varlığının kabul edilmesi gerekir. Gizli ayıpların, dava zamanaşımı süresi içinde ve ayıp ortaya çıktıktan sonra derhal (dürüstlük kuralına uygun olan en kısa sürede), ihbar edilmesi gerekmektedir (Y. 13. HD’nin E. 2014/42509, K. 2015/34119 sayı ve 23.11.2015 tarihli kararı).
Dava konusu televizyonun arızalanması üzerine 25.05.2016 tarihinde servise götürüldüğü, servisin tamir için 5.290,00 TL onarım bedeli istemesi üzerine ayıb bildiriminin davalı satıcı …’a 18.07.2016 tarihli ihtarnameye yapıldığı, serviste geçen makul süre de dikkate alındığında, oluşan gizli ayıbın süresi içinde bildirilmiş olunduğu sonucuna varılmaktadır.
Ayıplı satış durumunda alıcının haklarını düzenleyen TBK. m. 227 hükmüne göre: “Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir:
1. Satılanı seri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme.
2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme.
3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme.
4. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme.
Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır.
Satıcı, alıcıya aynı malın ayıpsız bir benzerini hemen vererek ve uğradığı zararın tamamını gidererek seçimlik haklarını kullanmasını önleyebilir.
Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir.
Satılanın değerindeki eksiklik satış bedeline çok yakın ise alıcı, ancak sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeriyle değiştirilmesini isteme haklarından birini kullanabilir”. Görüldüğü üzere, sözkonusu hüküm, ayıba karşı tekeffülde alıcı lehine seçimlik bazı haklar öngörmüştür. Alıcı, dilerse, somut olayda olduğu gibi, satılanı redde hazır olduğunu beyanla satım sözleşmesinin feshini, dilerse satılanı alıkoyup satış parasından indirim yapılmasını talep edebilir. Alıncının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı da saklıdır. Dolayısıyla, dava konusu televizyonun gizli ayıplı olması ve ayıpların süresi içinde giderilememesi nedenleriyle davacının anılan hükme dayanarak bedelin iadesi talebinde bulunması haklı olmaktadır.
Davacı, dava konusu televizyondan 25.05.2016 tarihine kadar faydalandığından ve buna bağlı olarak ayıb bildirimi de 18.07.2016 tarihinde gerçekleştiğinden, davacının ödemiş olduğu 12.711,9-TL’lik bedele 18.07.2016 tarihinden itibaren (ticari faiz istenmediğinden) kanuni faiz uygulanması gerekir.
Sonuç olarak; Dava konusu televizyonun gizli ayıplı olduğu, ayıp ihbarının süresi içeresinde yapıldığı ancak ayıpların giderilemediği, Bu nedenle davacının bedelin iadesine ilişkin talebinin yerinde olduğu, Davacı, dava konusu televizyondan 25.05.2016 tarihine kadar faydalandığından ve buna bağlı olarak ayıb bildirimi de 18.07.2016 tarihinde gerçekleştiğinden, davacının ödemiş olduğu 12.711,9-TL’lik bedele 18.07.2016 tarihinden itibaren (ticari faiz istenmediğinden) kanuni faiz uygulanması gerektiği, Dava konusu televizyonun davalılardan … Tic. Ltd. Şti.’nin vermiş olduğu bir garanti taahhüdüyle satıldığına ilişkin bir delile rastlanmadığından, satım sözleşmesi ticari bir nitelik taşımakla (TTK. m. 3/1 ve 19/1) Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümlerinin somut olaya uygunması mümkün olmadığından, anılan davalı satım sözleşmesinin tarafı bulunmadığından; oluşan ayıp nedeniyle … şirketinin sorumlu tutulmasının olanaklı olmadığı kanaatine varılmakla; Davalılardan … Genel Müdürlüğüne yönelik açılan davanın reddine, Davalılardan .. Elektronik- …’a yönelik açılan davanın kabulüne, 12.711,9 TL nin 18/07/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte bu davalıdan alınarak davacıya verilmesine, verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davalılardan … Genel Müdürlüğüne yönelik açılan davanın reddine,
2-Davalılardan … Elektronik- …’a yönelik açılan davanın kabulüne, 12.711,9 TL nin 18/07/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte bu davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davaya konu ürünün davacı tarafından satıcı … Elektronik-…’a iadesine,
4-Karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Harç Tarifesi gereğince hesaplanan 868,34 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 836,94 TL harcın davalılardan …- …’tan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Davacı duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalılardan …- …’tan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı … Genel Müdürlüğü kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile bu davalıya verilmesine,
7-Davacının yapmış olduğu toplam: 1.625,55 TL yargılama giderinin davalılardan …- …’tan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
9-Davalılar tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalılara iadesine,
10-Karar kesinleştiğinde Mahkeme kasasındaki belge aslının iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin, davalı … vekilinin yüzüne karşı, davalı …’un yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 02/11/2018

Katip …

Hakim …

MASRAF BEYANI
62,80 TL Harç Masrafı
1.200,00 TL Bilirkişi Ücreti
362,75 TL tebligat ve müzekkere gideri
TOPLAM : 1.625,55 TL