Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/91 E. 2019/141 K. 22.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/91 Esas
KARAR NO : 2019/141

DAVA : İtirazın İptali (Genel Kredi Sözleşmesinden Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 25/01/2018
KARAR TARİHİ : 22/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Genel Kredi Sözleşmesinden Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; müvekkili banka tarafından dava dışı borçlu … Ltd Şti.’ne, diğer dava dışı İsmail Kalay ve davalı-borçlular …, …, … ‘nın müşterek ve müteselsil kefaletiyle business kart hesabı açılarak kullandırıldığını, kredi ödemeleri yapılmaması nedeniyle kredi hesaplarının … 6.Noterliği’nin … tarih ve … yevmiyeli ihtarı ile 12/09/2017 tarihinde kat edilerek borcun ödenmesinin talep edildiğini, kredi borçlarının ödenmemesi üzerine borçlular hakkında … 18. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, yapılan icra takibinde borçluların takibe ve borca itiraz ettiklerini, borçlulardan … ve … için, 2.050,33-TL Asıl Alacak, temerrüt tarihinden takip tarihine kadar %28,08 oranında işlemiş 42,59-TL temerrüt faizi, 2,13-TL faizin %5 gider vergisi 509,95-TL ihtar masrafı ,takip tarihinden tahsiline kadar %28,08 temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisi ve icra masraları olmak üzere toplam 2.605.00 TL üzerinden, borçlulardan … için 2.050,33-TL Asıl Alacak, 509,95.-TL ihtar masrafı,temerrüt tarihi olan takip tarihinden tahsiline kadar %28,08 temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisi ve icra masraları olmak üzere toplam 2.560,28 TL üzerinden itirazlarının iptaline ve takibin devamına, davalılar aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesinini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; kredi borçlarının ödetilmesi maksadı ile … 18.İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı dosya ile ilamsız takip yapıldığını, müvekkilinin 31/10/2017 tarihinde itirazda bulunduğunu, davacı bankanın takibe esas olarak sunmuş olduğu 130.000,00 TL limitli 01/06/2004 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi, hukuki dayanaktan yoksun, kanunen süresi dolmuş olan bir sözleşme olduğunu, söz konusu olan sözleşmede, taraflarca bir süre tayin edilmemiş ise, genel hükümler gereğince ve şu anki mer’i 6098 sayılı BK hükümlerinde olduğu sözleşme tarihinde geçerli olan 818 sayılı Türk Borçlar Kanununa göre,maksimum 10 yıllık süre ile sınırlı olup, hem ihtarname tarihi olan 12/09/2017 tarihinde hem de dava tarihi olan 25/01/2018 tarihinde süresi dolmuş bir sözleşme olduğunu, zamanaşımı cihetiyle itiraz ettiklerini, müvekkilinin sözleşmenin imzalanmış olduğu 2004 yılında şirket ortağı olup, 2005 yılında dava dışı … Ltd.Şti.nden hissesini devrederek ayrılmış bulunduğunu, bu nedenlerle haksız açılmış davanın reddine hükmedilmesini, davacı tarafın haksız çıkması halinde lehlerine % 20 icra tazminata hükmedilmesini, yargılama giderleri ücret-i vekaletin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; kredi borçlarının ödetilmesi maksadı ile … 18.İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı dosya ile ilamsız takip yapıldığını, 31/10/2017 tarihinde itirazda bulunduğunu, davacı bankanın takibe esas olarak sunmuş olduğu 130.000,00 TL limitli 01/06/2004 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi, hukuki dayanaktan yoksun, kanunen süresi dolmuş olan bir sözleşme olduğunu, söz konusu olan sözleşmede, taraflarca bir süre tayin edilmemiş ise, genel hükümler gereğince ve şu anki mer’i 6098 sayılı BK hükümlerinde olduğu sözleşme tarihinde geçerli olan 818 sayılı Türk Borçlar Kanununa göre,maksimum 10 yıllık süre ile sınırlı olup, hem ihtarname tarihi olan 12/09/2017 tarihinde hem de dava tarihi olan 25/01/2018 tarihinde süresi dolmuş bir sözleşme olduğunu, zamanaşımı cihetiyle itiraz ettiklerini, sözleşmenin kendisi açısından bir bağlayıcılığının bulunmadığını, davacı tarafın ileri sürmüş olduğu ve davaya esas teşkil eden sözleşmenin kendisi açısından bir bağlayıcılığı ve geçerliliği bulunmadığını, bu nedenle itirazının kabulü ile haksız olarak açılmış olan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; kredi borçlarının ödetilmesi maksadı ile … 18.İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı dosya ile ilamsız takip yapıldığını, 31/10/2017 tarihinde itirazda bulunduğunu, davacı bankanın takibe esas olarak sunmuş olduğu 130.000,00 TL limitli 01/06/2004 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi, hukuki dayanaktan yoksun, kanunen süresi dolmuş olan bir sözleşme olduğunu, söz konusu olan sözleşmede, taraflarca bir süre tayin edilmemiş ise, genel hükümler gereğince ve şu anki mer’i 6098 sayılı BK hükümlerinde olduğu sözleşme tarihinde geçerli olan 818 sayılı Türk Borçlar Kanununa göre,maksimum 10 yıllık süre ile sınırlı olup, hem ihtarname tarihi olan 12/09/2017 tarihinde hem de dava tarihi olan 25/01/2018 tarihinde süresi dolmuş bir sözleşme olduğunu, zamanaşımı cihetiyle itiraz ettiklerini, sözleşmenin kendisi açısından bir bağlayıcılığının bulunmadığını, davacı tarafın ileri sürmüş olduğu ve davaya esas teşkil eden sözleşmenin kendisi açısından bir bağlayıcılığı ve geçerliliği bulunmadığını, bu nedenle itirazının kabulü ile haksız olarak açılmış olan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
TÜM DOSYA KAPSAMINDAN: Dava genel kredi sözleşmesinden kaynaklı itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizin 22/02/2019 tarihli duruşmasının ara kararı ile; Davacı tarafça çıkartılan kat ihtarı, tebliğ tarihleri, icra takip tarihi ve dava tarihi itibariyle davalıların zamanaşamı itirazlarının reddine karar verimiştir.
Davaya konu … 18 İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası getirtilip dosya arasına konulmuştur, incelendiğinde;davacı alacaklı tarafından davalı borçlular … Ltd Şti., …, …, … ve … aleyhine 20/10/2017 tarihinde 2.050,33 TL asıl alacak, 60,77 TL işlemiş faiz, 3,03 TL faizin % 5 gider vergisi, 509,95 TL masraf olmak üzere toplam 2.624,08 TL’lik ilamsız takipte bulunulduğu, ödeme emrinin borçlulara tebliğ edildiği, davalı borçluların 31/10/2017 tarihli dilekçesi ile borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğu ve süresi içerisinde itirazın iptali davası açıldığı görülmüştür.
Mahkememizin 30/11/2018 tarihli duruşmasının ara kararı gereğince dosya rapor hazırlanmak üzere bankacı bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından ibraz edilen 03/01/2019 teslim tarihli raporda özetle; Yapılan inceleme ve değerlendirme sonucu, her türlü delilin takdiri ve nihai karar Sayın Mahkemeye ait olmak üzere; davacı bankanın davalı kefiller …,…’dan tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla takip tarihi itibarı ile, 2.438.65 TL olarak hesaplanmaktadır. Takip tarihinden başlamak üzere 1.864.90 TL asıl alacak tamamen ödeninceye kadar yıllık % 28.08 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden % 5 gider vergisinin davalıdan istenilebileceği, 2-) Detayları yukarıda verilen inceleme ve hesaplamalar sonucunda,davacı bankanın davalı kefil …’dan tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla takip tarihi itibarı ile, 2.438.65 TL olarak hesaplanmaktadır. Takip tarihinden başlamak üzere 1.864.90 TL asıl alacak tamamen ödeninceye kadar yıllık % 28.08 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden % 5 gider vergisinin davalıdan istenilebileceği yönünde görüş ve kanaatte bulunmuştur.
Mahkememizin 22/02/2019 tarihli duruşmasının ara kararı ile; Dosya kapsamı ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde davacı vekilinin yeni bir rapor alınması veya ek rapor alınması talebinin reddine karar verilmiştir.
Yargılama sırasında bilirkişiden alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde bilirkişi raporu mahkememizce yeterli görülüp itibar edilmiştir.
Davacı bankanın … şubesi ile dava dışı asıl borçlu …SAN.LTD.ŞTİ arasında, 01.06.2004 tarihinde 130.000.00 TL (YENİ) limitli GENEL KREDİ VE TEMİNAT SÖZLEŞMELERİ imzalanmıştır.
Davalı kefiller …,…,…’de söz konusu sözleşmeleri müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladığından doğan tüm borçlardan 130.000.00 TL kefalet limiti kapsamında sorumlu olukları görülmüştür.
KEFİLİN SÖZLEŞME İLE DÜZENLENEN SORUMLULUĞU ;
Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin,”Kredinin Kefalet Karşılığı Kullandırılması ve Kefillerin Sorumluluğu,” başlıklı 25.maddesi,”Müteselsil kefil sıfatiyle işbu sözleşmede imzası bulunan kefiller; MÜŞTERİ’nin bu sözleşmeden veya her ne se beple olursa olsun BANKA’ya aslen veya kefil sıfatiyle bu sözleşmenin imzalandığı tarihten önce ve sonra borçlandığı veya borçlanacağı bütün meblağların; işbu sözleşmenin birinci maddesinde yazılı yöntemle bulunacak tutara kadar olan kısmın- müteselsil kefil olduğunu kabul ve beyan eder. Müteselsil kefiller, kefalet miktarının, ana paradan başka ayrıca bunu- sözleşmelerde öngörülen şekil ve oranda hesaplanacak akdi faizlerini, komisyonlarını, gider vergilerini ve her tür. masraflarını, vekalet ücretlerini, sözleşmelerde belirtildiği şekilde hesaplanacak temerrüt faizlerini de kapsadığını ve bunlara MÜŞTERİ ve mevcut olabilecek diğer kefillerle birlikte, müteselsil kefil sıfatiyle kefil ve zamin olduklarını, bu sıfatla BANKA ile MÜŞTERİ arasındaki kredi sözleşmelerinin/taahhütnamelerin, kefaletin niteliğine aykırı olmayan maddelerin – tamamının kendileri hakkında da aynen uygulanmasını kabul ile bu maddelerde yer alan hususları aynen taahhüt ettikler ni, Borçlar Kanunu’nun 490. maddesinde kefile tanınan haklardan feragat ettiklerini; BANKA alacağı için işlemiş VE işleyecek faizlerin tamamından, bir senelikten fazla olsa dahi, sorumlu olduklarını; Borçlar Kanunu’nun 493. ve 49-. maddelerindeki kefaletten kurtulma haklarından feragat ile, bu maddelere dayanarak BANKA’ya karşı hiçbir istekti bulunmayacaklarını kabul ve beyan ederler. Müteselsil kefiller, MÜŞTERİ’nin ödemelerini tatil etmesi, iflasa maruz kalması, konkordato mehli alması ya da konkordatosunun tasdik edilmesi veya kredilerin kat’ı veya herhangi bir sebeple borcunu ödeme yükümlülüğü doğduğu takdirde, kendilerine herhangi bir ihbarda bulunmaya gerek olmaksızın işbu muaccel olan borcun kendileri için de muaccel olacağını, bu gibi durumlarda BANKA’dan MÜŞTERİ aleyhine takibata geçilmesini ve kefaletten kurtarılmalarını talep etmeyeceklerini ve bu haklarından feragat ettiklerini kabul ve beyan ederler.Müteselsil kefiller, Borçlar Kanunu’nun 502. maddesi ile tanınan haklardan şimdiden feragat ettiklerini, ………”
Bir haktan peşinen feragat etmenin yasa ve kamu düzeni ile uyumlu olmadığı düşünülmesine karşın, yüce Yargıtay’ın buna cevaz veren kararları karşısında kefilin (ilgili dönemde mer’i..) B.K’nun 493. ve 494. mad. göre kefaletten kurtulma talebinde bulunamayacağının dahi peşinen kabul ve taahhüt edilmiş olduğu bilinmekle, diğer yandan kefilin İİK 295.m ve B.K 490. ve 502. mad. haklarından feragat ettiklerini peşinen kabul ve taahhüt etmiş olmaları nazara alınarak,
TEMERRÜT TARİHİNİN TESPİTİ :
Hesabın Kesilmesi ve Kat Edilmesi:
İhtarname; Davacı banka tarafından dava dışı asıl borçlu ve kefillere Gebze 6.Noterliğinin 19.09.2017 tarih 40741 yevmiye nolu ihtarnamesini keşide ederek” Bankamızın 947-… ŞUBESİ nezdinde muhataplardan … MOBİLYA VE ELEKTRONİK TİC. VE SAN.LTD.ŞTİ. lehine diğerlerinin müşterek ve müteselsil kefaletiyle Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesine istinaden açılmış bulunan: … Kartı Hesabınız 12/09/2017 tarihi itibarıyla kat edilmiş, … Kartınız da iptal edilmiş bulunmaktadır. Son olarak 27/08/2017 tarihli dönemde gönderilmiş bulunan … nolu … Kartınıza ait hesap özetlerine o tarihten bugüne kadar tahakkuk eden faiz, gider vergisi, sair masraflar ilave edilerek yapılan hesap sonucu kredinizin kapatılış tarihi olan 12/09/2017 tarihi itibarıyla borç tutarı 2.050,33 -TL’sına baliğ olmuştur. … Kartınızın da Bankamıza iadesi, … kartlarınız iptal edildiğinden bu kart ile hiçbir işlem yapılmaması (yapıldığı takdirde eyleminiz cezai takibata uğramanız sonucunu doğuracaktır. Emniyeti suistimal suçu ile savcılığa suç duyurusunda bulunulacaktır.),,” ihtarında bulunduğu,
Dava dışı asıl borçlu … SAN.LTD.ŞTİne gönderilen ihtarnamenin 21.09.2017 tarihinde iade edildiği,ancak taraflar arasında imzalanan sözleşmenin,,” Yasal İkametgahlar”başlıklı 16.maddesine göre,”Müşteri ve kefiller, bu sözleşmede yer alan hususların yerine getirilmesi ve gerekli tebligatın yapılabilmesi için bu sözleşmenin sonunda yazılı adreslerini yasal ikametgah ittihaz ettiklerini, belirtilen yerde adres yazılmaması halinde Ticaret’ Sicili dosyalarındaki son adreslerinin yasal ikametgahları olduğunu, diğer bir mahalli yasal ikametgah ittihaz edecek olurlarsa, bu yeni adresi Noter aracılığı ile Banka’ya bildirmeyi, bildirmedikleri takdirde yukarıdaki şekilde kabu ettikleri yasal ikametgahlarına ve gönderilecek her türlü tebligatın Noter veya postaya tevdi edildiği tarihte kendilerine tebliğ edilmiş sayılacağını beyan ve kabul ederler.” Tebliğ edilmiş sayılabileceği,
Davalı kefiller, … ve …’e gönderilen ihtarnamenin 21.09.2017 tarihinde tebliğ edildiği,
Dava dışı asıl borçluya ve kefillere gönderilen ihtarnamenin tebliğ edilmesi karşısında ihtarname ile verilen 1 günlük sürenin sonunda temerrüdlerinin(23 ve 24 tatil) 25.09.2017 tarihi itibarı ile gerçekleşmiş sayılabileceği mütalaa olunmaktadır.
Davalı kefil …’a gönderilen ihtarnamenin 21.09.2017 tarihinde İADE edildiği görülmüştür.
YARGITAY 19. Hukuk Dairesi ESAS NO : 2012/13110 KARAR NO : 2012/18922 “……………………Davalı,dava konusu genel kredi sözleşmesini müteselsil kefil sıfatı ile imzalamıştır. Davalıya gönderilen hesap kat ihtarnamesinin “gösterilen adresten ayrıldığı ve yeni adresinin bilinmediği” gerekçesi ile tebliğ edilemediği dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. İ.İ.K’nun 4949 sayılı Yasa ile değişik 68/b maddesinin son cümlesi hükmü kredi borçlusu yönünden uygulanabilir ise de kefil bakımından uygulama yeri bulunmamaktadır. Hal böyle olunca somut olay açısından davalının takipten önce temerrüde düşürülmediği ve bu nedenle takip tarihine kadar işlemiş faiz istenemeyeceği gözetilmeksizin mahkemece somut olaya uygun düşmeyen gerekçelerle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.”denildiği,
YARGITAY 19. Hukuk Dairesi ESAS NO : 2010/3336 KARAR NO : 2010/5437
“…..Mahkemece benimsenen bilirkişi raporunda davacı bankaca ibraz edilen faiz genelgesinde belirlenen temerrüt faiz oranı dikkate alınarak hesaplama yapılmıştır.
Kredi sözleşmesinin anılan madde hükmü gözetilerek temerrüt faizi oranının tespit edilmemesi doğru olmadığı gibi, davalı kefile hesap kat ihtarı tebliğ edilemediğinden temerrüdün takip tarihi itibariyle başlayacağı gözetilmeden kefilin durumunu ağırlaştırıcı sözleşme hükümleri doğrultusunda temerrüt tarihinin tespiti ve takip öncesi işlemiş faiz ile sorumlu tutulması da isabetli değildir.”denildiği,
YARGITAY 19.HUKUK DAİRESİ 2015/3357 ESAS 2015/16301 KARAR 07.12.2015 TARİHLİ KARARI;
“….Kefil, takipten önce temerrüde düşürülmemişse hesap kat tarihinden takip tarihine kadar işleyen akdi faizden limiti dahilinde sorumlu olur.Temerrüt için hesap kat ihtarının kefile tebliği şarttır. Asıl borçlu yönünden sözleşmede, belirlenen adrese tebligat çıkartılması ve tebliğ edilememesi halinde de temerrüdün gerçekleşeceğine ilişkin hüküm konulmuş olması halinde İİK. 68/b maddesi uyarınca asıl borçlu yönünden temerrüt oluşur ise de bu hükmün kefil yönünden uygulanması mümkün değildir…..” denildiği,
Temerrüt: Davalı kefile ihtarnamenin tebellüğ edilmemesi karşısında, Yasa ve emsal Yargıtay kararlarına göre, temerrüdünün 20.10.2017 takip takip tarihi itibarı ile gerçekleşmiş sayılabileceği mütalaa olunmaktadır.
ASIL ALACAĞIN TESPİTİ;
5464 sayılı Yasa 26. Maddesine uygun olarak; “Temerrüt hali de dahil olmak üzere, kart uygulamasından doğan borçlarda bileşik faiz uygulanmaz.” Hükmüne uygun olarak En son hesap Kesim tarihinden sonraki borçlara da temerrüt hali de dahil bileşik faiz uygulaması yapamayacağı ve Hesap Kesim tarihlerinde belirlenen ANA PARA borç için basit faiz hesabının yapılması gerektiği, Açık hükümdür.
Ayrıca;5464 sayılı yasa 26. Maddesi ile “Temerrüt hali de dahil olmak üzere, kart uygulamasından doğan borçlarda bileşik faiz uygulanmaz” hükmünde açık olarak belirtilmiştir.
Kredi kartları borçlarına uygulanmış olan gecikme faiz oranlarına önceden de olduğu gibi temerrüt faizine tekrar temerrüt faizi uygulaması yapılamayacağı,
Temerrüt faizine tekrar temerrüt faizi uygulanmadığı gibi akdi faiz oranlarına dahi bileşik faiz uygulamasını yasaklamakta olduğundan,
Davalı borçlunun en son asgari veya faiz ödemesi sonrası kalan anaparaya, sonraki dönemlerde tahakkuk ettirilecek tüm akdi ve gecikme faizlerinin ayrıca takip edilmesi ve bileşik faiz uygulanmaması gereğinden dolayı temerrüt ve takip tarihine kadar, borçlunun en son asgari ödemesi veya faiz ödemesi sonrası kalan anaparaya tahakkuk ettirilecek faiz oranları üzerinden basit faiz uygulamasının yapılması gerektiği kanaatine varılmaktadır.
Sonuç itibarişle; davacı bankanın davalı kefiller …,…’dan tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla takip tarihi itibarı ile, 2.438.65 TL., davacı bankanın davalı kefil …’dan tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla takip tarihi itibarı ile 2.438.65 TL. Alacaklı olduğu anlaşılmakla; Davanın kısmen kabulüne, davalılarının … 18 İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasına yapmış oldukları itirazın kısmen iptali ile takibin tahsilde tekerrür olmamak üzere ; 1.864,90 TL asıl alacak, 60,77 TL işlemiş faiz, 3,03 TL BSMV, 509,95 TL ihtar masrafı olmak üzere toplam : 2.438,65 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, 1.864,90 TL asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar yıllık %28,08 oranında temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisi uygulanmasına, kabul edilen 2.438,65 TL alacağın % 20 oranında tazminatın davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davanın kısmen kabulüne, davalılarının … 18 İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasına yapmış oldukları itirazın kısmen iptali ile takibin tahsilde tekerrür olmamak üzere ; 1.864,90 TL asıl alacak, 60,77 TL işlemiş faiz, 3,03 TL BSMV, 509,95 TL ihtar masrafı olmak üzere toplam : 2.438,65 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, 1.864,90 TL asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar yıllık %28,08 oranında temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisi uygulanmasına,
2-Kabul edilen 2.438,65 TL alacağın % 20 oranında tazminatın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihine göre alınması gereken 166,58 TL. harçtan peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 130,68 TL. harcın davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 35,90 TL peşin harç masrafının davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince kabul edilen miktar yönünden hesaplanan (AAÜT 13/2 Maddesi gereğince ) 2.438,65 TL. vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı … kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince ret edilen miktar yönünden hesaplanan 166,35 TL ( AAÜT. 13/2 maddesi gereği ) vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile bu davalıya verilmesine,
7-Davacının yapmış olduğu toplam: 1.070,90 TL yargılama giderinin davanın red/kabul oranına göre 1.002,51 TL’sinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, geri kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
9-Davalılar tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalılara iadesine,
10-Karar kesinleştiğinde Mahkeme kasasındaki belge aslının iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin, davalı … vekilinin ve davalı … in yüzüne karşı, davalı … ın yokluğunda dava değeri itibariyle Kesin olarak verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 22/02/2019

Katip …

Hakim …

MASRAF BEYANI
35,90 TL Başvuru Harç Masrafı
700,00 TL Bilirkişi Ücreti
335,00 TL tebligat ve müzekkere gideri
TOPLAM : 1.070,90 TL