Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/897 E. 2019/495 K. 20.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/897 Esas
KARAR NO : 2019/495

DAVA : Tazminat (Ölüm Sebebiyle)
DAVA TARİHİ : 27/08/2013
KARAR TARİHİ : 20/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Sebebiyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacılar vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; Dava dışı …’in sevk ve idaresindeki araçla müvekkillerinin murisi …’a çarparak ölümüne neden olduğunu, kazaya karışan aracın davalı sigorta şirketi tarafından trafik sigorta poliçesi ile sigortalandığını, kazaya sebep olan araç şoförünün kusurlu olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak 1.000 TL destekten yoksun kalma tazminatı, 1.000 TL cenaze ve defin gider olmak üzere toplam 2.000 TL nin işleyecek faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsili ile müvekkiline verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin dosyası ile birleştirilen … 23. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E sayılı dosyasında davacılar vekili müvekkili … için 80.000 TL, diğer müvekkilleri için ayrı ayrı 30.000’er TL olmak üzere toplam 200.000 TL manevi tazminatın davalı sigorta şirketinden kasko poliçesinde belirtilen ek teminatlar kapsamında tahsili ile müvekkillerine verilmesini talep etmiş, … 23. Asliye Ticaret Mahkemesince iş bu dosya üzerinde birleştirme kararı verilmiştir.
CEVAP :
Davalı sigorta şirketi vekili mahkememize vermiş olduğu davaya cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle davaya bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemesine ait olması sebebiyle görevsizlik kararı verilmesini, ayrıca müvekkili tarafından davacılara 09/08/2012 tarihinde 23.807,00 TL ödeme yapıldığını ve müvekkillerinin sorumluluğunun sona erdiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili birleşen dosya ile ilgili olarak vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacıların murislerinin ölümüne sebep olan … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde 05/05/2011 – 05/05/2012 tarihleri arasında birleşik kasko sigorta poliçesi ile sigortalandığını, müvekkilinin sorumluluğunun sigorta poliçesinde belirtilen limitlerle sınırlı olduğunu, talep edilen manevi tazminatların fahiş olduğunu, manevi tazminat talebinin ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
… 2 Asliye Ceza Mahkemesinin … E sayılı dosyası, davalı sigorta şirketi tarafından düzenlenen trafik sigorta poliçesi ile kasko sigorta poliçesi, nüfus aile kayıt tablosu, defin ruhsatı, kusur oranlarına ilişkin Adli Tıp Raporu, cenaze ve defin giderlerine ilişkin yapılan araştırma, maddi tazminat yönünden alınan bilirkişi raporu, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 15.05.2018 tarih, 2015/10485 esas, 2018/5063 karar sayılı ilamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, destekten yoksun kalmaya ilişkin maddi tazminat ve manevi tazminat davasıdır.
Mahkememizin 2013/255 Esas, 2015/87 karar sayılı dosyasından 23/02/2015 tarihinde verilen “1-Asıl dava yönünden; a)- Davacıların destekten yoksun kalma istemine ilişkin davalarının Reddine, b)- Davacıların cenaze ve defin giderlerine ilişkin davanın kabulü ile 1.492,00 TL defin giderinin 08/08/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine, 2–Birleşen dava yönünden davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile davacı … için 15.000 TL, davacı Helin için 10.000 TL davacı Bişenk için 10.000 TL, davalı Yıldız için 10.000 TL, davacı Ümit için 10.000 TL olmak üzere toplam 55.000 TL manevi tazminatın 08/08/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, …” ilişkin kararı Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 15.05.2018 tarih, 2015/10485 esas, 2018/5063 karar sayılı ilamı ile, “…1-6100 sayılı HMK geçici 3/2.maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK’nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 1.1.2015 tarihinden itibaren 2.080,00 TL’ye çıkarılmıştır. Temyize konu karar anılan yasanın yürürlüğünden sonra verilmiş olup davalı aleyhine hükmedilen 1.492,00 TL maddi tazminat (defin gideri) yönünden karar kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1.6.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden davalı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370) Yukarıda belirtilen hususlar ve kusur durumu dikkate alındığında, takdir olunan manevi tazminatların bir miktar fazla olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun şekilde manevi tazminatlara hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.” gerekçesi ile manevi tazminat yönünden bozulmasına karar verilmiş, mahkememizce Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 15.05.2018 tarih, 2015/10485 esas, 2018/5063 karar sayılı ilamına uyulmasına karar verilerek asıl dava yönünden karar verilmesine yer olmadığına, birleşen dava yönünden davaya konu olayda davacıların murisinin asli kusurlu, davalı sigorta şirketine sigortalı araç şoförünün tali kusurlu oluşu, olayın davacılar üzerinde yaratabileceği psikolojik etki, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyo-ekonomik durumları, paranın satın alma gücü dikkate alınarak davacıların yakınlarını kaybetmiş olmalarının üzüntü ve acısını bir nebze olsun hafifletmek amacıyla davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü, kısmen reddi ile; a)Davacı … için, 11.250,00 TL manevi tazminatın 08/08/2012 tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı …’a verilmesine, b)Davacı … için, 7.500,00 TL manevi tazminatın 08/08/2012 tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı …’a verilmesine, c)Davacı … için, 7.500,00 TL manevi tazminatın 08/08/2012 tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı …’a verilmesine, d)Davacı … için, 7.500,00 TL manevi tazminatın 08/08/2012 tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı …’a verilmesine, e)Davacı … için, 7.500,00 TL manevi tazminatın 08/08/2012 tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı …’a verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektirici nedenlere göre;
Asıl dava yönünden karar verilmesine yer olmadığına,
Birleşen dava yönünden davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü, kısmen reddi ile;
a)Davacı … için, 11.250,00 TL manevi tazminatın 08/08/2012 tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı …’a verilmesine,
b)Davacı … için, 7.500,00 TL manevi tazminatın 08/08/2012 tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı …’a verilmesine,
c)Davacı … için, 7.500,00 TL manevi tazminatın 08/08/2012 tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı …’a verilmesine,
d)Davacı … için, 7.500,00 TL manevi tazminatın 08/08/2012 tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı …’a verilmesine,
e)Davacı … için, 7.500,00 TL manevi tazminatın 08/08/2012 tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı …’a verilmesine,
Birleşen dava yönünden alınması gerekli 2.817,78 TL ilam harcından peşin yatırılan 683,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.134,68 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Birleşen dava yönünden yatırılan 683,10 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
Birleşen dava yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince, 4.887,50 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Birleşen dava yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 4.887,50 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Birleşen davada yapılan 24,30 TL başvuru harcı, 16,00 TL tebligat ve 25,00 TL müzekkere giderlerinden oluşan toplam 65,30 TL yargılama giderlerinden davanın kabulü oranında 13,46 TL sinin davalılardan alınarak davacılara verilmesine, kullanılmayan gider avanslarının yatıran taraflara iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 20/05/2019

Katip

Hakim