Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/862 E. 2020/247 K. 06.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/862 Esas
KARAR NO : 2020/247

DAVA : İtirazın İptali (Cari Hesap Alacağından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/09/2018
KARAR TARİHİ : 06/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Cari Hesap Alacağından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı arasında ticari alışverişten kaynaklanan bakiye alacak nedeniyle davalı aleyhine … 3. İcra Müdürlüğü’ nün … Esas numaralı dosyası üzerinden 134.027,69 TL tutarlı ilamsız icra takibi başlattığını, davalının icra takibinin 50.717,21 TL’lik bölümüne ve icra müdürlüğünün yetkisine itiraz ederek, bu miktar için takibin durduğunu, takibe yapılan itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere tazminata, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket tarafından, davacı şirkete, taraflar arasındaki ticari ilişki neticesinde ödenmesi gereken tüm alacaklarının ödendiğini ve müvekkilinin davalıya herhangi bir borcunun bulunmadığını beyan ederek, ödeme emrinin gönderildiği tarih itibariyle müvekkili şirketin davacıya 82.620,05 TL borcunun olduğunu ve iş bu tutarın faiz ve diğer ferileri ile birlikte icra dosyasına ödendiğini, aynı şekilde müvekkili şirket kayıtlarında yapılan inceleme neticesinde söz konusu cari hesap ekstre borcuna konu 31.12.2017 tarihli ve 7.475,12 TL tutarlı fatura ile 31.12.2017 tarihli 1.324,17 TL tutarlı faturanın e-fatura sistemine geçiş döneminde kullanılan sistemden kaynaklı hata nedeni ile karşı tarafa iletilmediğinin tespit edildiğini ve bu fatura toplamı olan 8.799,29 TL tutarındaki borç kabul edilerek bu rakamında icra dosyasına ödendiğinden, huzurdaki davanın icra dosyasına ödenen 8.799,29 TL asıl alacak yönünden konusuz kaldığını ifade ederek, davanın reddi ile davacı yanın alacağın %20 sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
… 4. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası, ticari defter ve kayıtlar, e-mailler, Web programı, bilirkişi raporları.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, İİK 67.maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının davalıdan cari hesaba dayalı alacağı bulunup bulunmadığı, alacağı varsa asıl alacak ve işlemiş faiz miktarları hususlarındadır.
İlgili … 4. İcra Müdürlüğü’nün .. Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 22/03/2018 tarihinde 01/03/2018 tarihli cari hesaptan kaynaklanan 133.337,26 TL cari hesap, 690,43 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 134.027,69 TL alacağın asıl alacağa takip tarihinde itibaren işleyecek yıllık %9 yasal faizi ile birlikte tahsili amacı ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 28/03/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun yasal süresi içerisinde 02/04/2018 tarihinde sunmuş olduğu itiraz dilekçesinde özetle; 50.717,21 TL’lik asıl alacağa ilişkin olarak alacaklı görünene borçlarının olmadığını ileri sürdüğü, davacı alacaklının iş bu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu, takibin yetkili icra dairesinde yapıldığı, geçerli haciz yolu ile ilamsız genel takip bulunduğu, borçlu tarafından yasal süresi içerisinde yapılmış ve takibi durdurmuş geçerli bir itiraz olduğu, davanın bir yıllık yasal süresi içerisinde açıldığı, itirazın iptali davasının koşullarının oluştuğu anlaşılmıştır.
İtirazın iptali davası yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. İspat yükü kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda ön görülen istisnalar dışında karşı taraf kanuni karinenin aksini ispat edebilir. (HMK M.190). İtirazın iptali davasında ispat yükü kural olarak davacı alacaklıdadır. Ancak borçlunun itirazındaki beyana göre ispat yükü yer değiştirebilir. Borçlu itirazın iptali davasına karşı vereceği cevapta ödeme emrine itiraz ederken bildirmiş olduğu itiraz sebepleri ile bağlı değildir, borçlu her türlü borca itirazını ödeme emrine itirazından bağımsız olarak ileri sürebilir. Somut olayda, davalı genel ifadelerle borca itiraz etmiş olup özel bir sebebe dayanmadığından ispat yükü davacı alacaklıdadır.
Deliller toplandıktan sonra ticari defter ve belgeler üzerinde inceleme yapılmak suretiyle, davacının iddiaları ve davalının savunmaları doğrultusunda tarafların ilgili yıl ticari defterlerinin ve sözleşmelerin incelenerek, takip tarihi itibariyle alacak, borç durumunun tespiti ile davacı tarafın alacağının varsa miktarı ve ferilerinin tespit edilmesi hususlarında rapor düzenlemesi için dosya mali müşavir bilirkişi …’ya tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından mahkememize sunulmuş olan raporda özetle, Davacı açısından, davacı tarafın davalı aleyhine … 3. İcra Müdürlüğü nün … Esas numaralı dosyası üzerinden 133.337,26 TL asıl alacak yönünden ilamsız icra takibi başlattığı, davalı şirketin borcun 91.419,34 TL’sini kabul ederek ferileri ile birlikte icra müdürlüğüne ödediği, yapılan incelemede davacının ticari defterlerinde, davalıdan takip tarihi itibariyle 133.337,26 TL alacağının bulunduğu, davalının icra müdürlüğüne dava öncesi 82.620,05 TL ödediği, davacının 50.717,21 TL üzerinden itirazın iptali davası ikame ettiği, dava tarihinden sonra davalının 12.11.2018 tarihinde 8.799,29 TL tüm feriler ile birlikte ödediği ve davacının 41.917,92 TL bakiye alacağının kaldığı, davacının bu alacağına takip tarihi itibariyle 217,05 TL işlemiş faiz talep edebileceği ve asıl alacak olan 41.917,92 TL’ ye takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasa gereği yıllık %9 oranından (talep gibi) başlayacak yasal faiz uygulanması gerekeceği, Davalı açısından, davalının ticari defterlerinin TTK ilgili hükümlerine göre delil niteliğine haiz olduğu, ticari defterlerinde davacıya takip tarihi itibariyle 76.950,98 TL borcunun kayıtlı olduğu, aleyhine başlatılan icra takibinde yine takip tarihi itibariyle davacı kayıtlarında bulunmayan içeriği “Sevkiyatsızlık Ceza Bedeli (Organik Yumurta) ” olarak 40.000,00 TL ceza faturası e-fatura olarak kestiği, davacının aynı şekilde ceza faturasını davalıya iade ettiği ve somut davamızın konusunu ve miktarını bu ceza faturası oluşturduğundan davalı tarafından, davacıya kesilen ve davanın konusu oluşturan fatura hakkında açıklama yapılması gerektiği gibi faturanın kesilmesine sebep olan taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin sözleşme uzmanı hukukçu tarafından değerlendirilmesi gerektiği beyan edilmiştir.
Davacı taraf ilk bilirkişi raporundaki “davalının davacıya kesilen ve davanın konusunu oluşturan fatura hakkında açıklama yapması gerektiği”ne dair kanaate itiraz ederek bu hususun savunmanın genişletilmesi manasına geleceğinden muvafakatlarının bulunmadığını belirtmiş ise de, bu husus tarafların ticari kayıtlarının incelenmesi ve tespiti kapsamında değerlendirilerek savunmanın genişletilmesi yasağı kapsamında kabul edilmemiştir.
Sözleşme uzmanı hukukçu bilirkişi Doç. Dr. … ve perakende satış ve pazarlama konularında uzman sektör bilirkişisi …’ın da katılımı ile davalının ticari kayıtlarında ve micro strategy data web (MDW) programının incelenerek ek rapor düzenlenmesi istenmiş, bilirkişiler tarafından mahkememize sunulmuş olan dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, açıklayıcı ve hüküm kurmaya elverişli ek raporda belirtildiği üzere:
– Taraflar arasında 25.11.2016 tarihinde akdedilmiş olan Fason Üretim Anlaşmasının itiraza konu olmamış bir davalı delili olduğu, bu anlaşmanın tescili davalıya ait olan … markası altında yumurta üretim/ambalajlama/etiketleme ve tedarik işinin koşullarını belirlediği, davacı firmanın bu fason üretim sözleşmesi gereğince davalı tarafından verilen tüm siparişleri tam ve eksiksiz olarak zamanında karşılamakla yükümlü olduğu, zamanında teslim etmeme durumunda her bir aykırılık hali için ayrı ayrı olmak üzere davacının son 12 ay süresince davalıya teslimatını yaptığı ürünlerin toplam net satışının %10’u tutarında ancak 25.000 Euro’dan az olmamak üzere ceza ödeyeceğinin belirlendiği, ayrıca sözleşme ile davacının bilgilendirme taahhüdüne uygun hareket etmesi halinde davalının sorunun sulh yoluyla çözümü için çabalayacağı ve davacının sorunu ortadan kaldırması ve bu sorunun takdiri davalıya ait olmak üzere, bir zarara yol açmamış olması şartıyla cezai şartlardan vaz geçeceği hususlarının düzenlendiği,
– Taraflar arasında 01.03.2017 tarihinde akdedilmiş olan Taşıma Sözleşmesinin davacı tarafından itiraz bulunmayan bu davalı delili olduğu, bu sözleşmeye göre davacı tarafin davalıya sattığı ürünleri davalının merkez deposuna … modeliyle ve kendi imkanlarıyla göndereceği, davalının da kendi bünyesindeki lojistik sistemiyle yine kendi mağazalarına ürünleri ulaştıracağı, davalı tarafın, bu hizmeti karşılığı davacıya her ay lojistik hizmet bedeli faturası tanzim edeceği, davacının zamanında ve/veya hiç karşılayamadığı siparişlerin %10’u kadar cezai şart ödemeyi kabul, beyan ve taahhüt ettiği, davalı tarafın ilgili ayın sipariş karşılama durumunu, takip eden ayın içerisinde e-posta yoluyla “tedarikçi karnesi” adı altında göndereceği (supplier scorecard), tedarikçi karnesine davacı taraf 5 iş günü içerisinde itiraz etmezse tedarikçi karnesindeki verilerin doğruluğunu kabul etmiş olacağı, tedarikçi karnesinin davacıya ulaşmaması durumunda davacı taraf bu karneyi davalıdan talep etmekle yükümlü olduğu,
– Taraflar arasında Fason Üretim Anlaşmasının eki olarak düzenlenen ve 01.01.2018 tarihinden itibaren geçerli olduğu belirtilen Ticari Şartlar Anlaşması bulunduğu, taraflar arası ticaretteki vadenin 45 gün, hasarlı/iade ürün iskontosunun %1,5 olarak belirlendiği, aksi davalı tarafından onaylanmadıkça davacı her Metro mağazasına haftada minimum iki kere sevkiyat yapacağının düzenlendiği,
– Dava konusu asıl anlaşmazlığa sebep olan faturanın davalı tarafından 28.02.2018 tarihinde % 0 kdv ile 40.000 TL olarak tanzim edilen bir temel fatura olduğu, davacı tarafın dava ve replik dilekçelerinde, davalı tarafın cevap dilekçesinde bu faturadan bahsetmedikleri, davacı tarafın ilk bilirkişi raporundaki “davalının davacıya kesilen ve davanın konusunu oluşturan fatura hakkında açıklama yapması gerektiği”ne dair kanaate itiraz ederek bu hususun savunmanın genişletilmesi manasına geleceğinden muvafakatlarının bulunmadığını belirttiği ayrıca, davacı kayıtlarında yer almayan bu faturanın, var olan bir alacak gibi değerlendirilmesine itiraz ettiği, bu fatura davacı tarafın kabul etmediği ve ancak bilgisinde olan bir fatura olduğu, davacı tarafın cari hesap dökümünde 28.02.2018 tarihinde davalı tarafından kendisine tanzim edilen bu faturaya karşılık aynı bedelle 01.03.2018 tarihinde e-fatura düzenleyip davalı hesabına borç kaydederek iade ettiğinin görüldüğü, davalı tarafın 09.09.2019 tarihli dilekçe ile bu faturaya ilişkin ilk kez olarak detaylı açıklama yaparak ilgili faturanın taraflar arasındaki 25.11.2016 tarihli Fason Üretim Sözleşmesinin 2.3. maddesinin ihlali nedeni ile, yine aynı sözleşmenin 3.4. maddesindeki ceza şartlarına uygun tanzim edilen “sevkiyatsızlık ceza faturası” olduğunun ifade edildiği ve davacı tarafın sevkiyatsızlıklarına kanıt olarak da davalı tarafından kullanılan “… Data Web (MDW) programına ait çıktıları dilekçesine ekleyip ilgili programın yerinde incelenmesi amacıyla bilirkişi heyetine yetki verilmesini talep ettiği,
– Davalıya ait … Data Web (MDW) programının yerinde incelenmesinde, sözü edilen programın davalı tarafından kullanılan bir “raporlama programı” olduğu, davalının hangi mağazasının, hangi tarihte, hangi ürünleri, hangi miktarlarda davacıya sipariş verdiğini ve bunların hangi tarihlerde sevkiyatını talep ettiği, buna mukabil davacının kendisine iletilen siparişleri istenilen zamanda mı yoksa farklı bir zamanda mı gönderdiği, istenilen miktarda mı yoksa eksik olarak mı gönderdiği hususlarındaki bilgilerin analiz edilebildiği ve bu analizin davacı tarafa Tedarikçi Karnesi … adı altında geri bildirim şeklinde gönderildiği davalının bu işlemlerinin taraflar arasındaki Taşıma Sözleşmesi gereğince yapılmış olduğu,
– Mutabakatsızlık oluşturan faturanın Fason Üretim Anlaşmasının 3.4. maddesine göre tanzim edildiğinin davalı tarafından iddia edildiği ve bu madde metninde yer alan hesaplamanın son 12 aylık döneme ait olması gerektiği belirlendiği için, hem yerinde inceleme öncesinde hem de yerinde incelemede davalı taraftan bu faturanın tanzim tarihinden evvelki son 12 aya ait verilerin incelenmek için bilirkişilerce talep edildiği yani, 28.02.2018 tarihli 40.000 TL.lik ceza faturasının tanzim tarihinden Tam 12 ay geriye kadar olan … programının raporlamaları ve e-maillerinin davalı taraftan talep edildiği, davalı taraf tüm çalışma dönemine ait excel tablolarını incelemeye sunduğu, davalıya e-mail yolu ile bildirimi yapılan dönemlerin ise 2017/10 – 2017/12 – 2018/01  ( + iş bittikten sonraki 2018/02) dönemleri olduğu, bu maillerin ve ek’lerindeki ayrıntılı hesaplamaların yer aldığı excel tablolarının davacı şirket yetkilisi Sn…’ın “ …“ mail adresine gönderildiği, 2017/10 dönemine ait mailin : 04.11.2017 Cmt 17:15, 2017/12 dönemine ait mailin : 15.01.2018 Pzt 15:00, 2018/01 dönemine ait mailin : 11.02.2018 Paz 17:49 olduğu, davacı tarafa mail yoluyla iletilen Tedarikçi Karnelerinin özetinin şu şekilde olduğu:
” Ekim 2017 ayı tedarikçi karnesi : Ekim 2017 ayı içerisinde davacı taraf kendisine davalı tarafından ulaştırılan siparişlerin sadece %33,17’sini tam zamanında ve istenilen miktarda karşılamıştır. Siparişlerin %9,80’ini geç karşılamış, %57,03’ü ise Hiç karşılamamıştır. Bu sektörel olarak gayet ciddi oranda kötü bir tedarikçi karnesidir. Bu karneye 5 gün içerisinde davacı taraf itirazı var ise, yerinde incelemeye davacı tarafın katılmaması nedeni ile bu husus tespit edilememiştir.
Aralık 2017 ayı tedarikçi karnesi : Aralık 2017 ayı içerisinde davacı taraf kendisine davalı tarafından ulaştırılan siparişlerin sadece %24,97’sini tam zamanında ve istenilen miktarda karşılamıştır. Siparişlerin %8,22’sini geç karşılamış, %66,81’i ise Hiç karşılanmamıştır. Bu sektörel olarak gayet ciddi oranda kötü bir tedarikçi karnesidir. Bu karneye 5 gün içerisinde davacı taraf itirazı var ise de, yerinde incelemeye davacı tarafın katılmaması nedeni ile bu husus tespit edilememiştir. Bu aya ait tedarikçi karnesinin e-mail yazışması kısmında cezanın oluştuğu ayrıca davacı tarafa bildirilmiş ancak bu bildirimin ceza faturasına dönüşmediği yapılan cari hesap incelemesinde görülmüştür.
Ocak 2018 ayı tedarikçi karnesi : Ocak 2017 ayı içerisinde davacı taraf kendisine davalı tarafından ulaştırılan siparişlerin sadece %25,86’sını tam zamanında ve istenilen miktarda karşılamıştır. Siparişlerin %14,66’sını geç karşılamış, %59,47’si ise Hiç karşılanmamıştır. Bu sektörel olarak gayet ciddi oranda kötü bir tedarikçi karnesidir. Bu karneye 5 gün içerisinde davacı taraf itirazı var ise de, yerinde incelemeye davacı tarafın katılmaması nedeni ile bu husus tespit edilememiştir. Bu aya ait tedarikçi karnesinin e-mail yazışması kısmında cezanın oluştuğu ayrıca davacı tarafa bildirilmiş ancak bu bildirimin ceza faturasına dönüşmediği yapılan cari hesap incelemesinde görülmüştür. “
– Ceza faturasından davacı tarafın bilgisi olduğu, davacı yetkilisi … tarafından gönderilen Monday, February 12, 2018 12:29 PM mail örneğinde görüleceği üzere, böyle bir cezayı kabul etmeyeceklerini belirterek itiraz ettiği, yine davacı taraf yetkililerinden … Monday, January 22, 2018 3:37 PM mailinde de, 22.Ocak.2018 tarihinde tedariği bıraktıklarından dolayı herhangi bir ceza faturasını kabul etmeyeceklerine dair mailleri ve itirazları bulunduğu, bu maillerin tarihine bakarak daha ceza faturası tanzim edilmeden davacı tarafa ceza faturasının tanzim edileceği bilgisinin ulaştığının anlaşıldığı, ayrıca taraflar arasındaki sözleşmenin (dolaylı bir anlatımla) feshinin, davacı tarafından yukarıdaki iki mail vasıtası ile 22.Ocak.2018 tarihinden geçerli olmak üzere davalı tarafa bildirildiğinin anlaşıldığı,
– Siparişlerin sırasıyla Ekim 2017=%57,03, Aralık 2017= %66,81 ve Ocak 2018=%59,47’si oranında Hiç karşılanmadığı, tedariğinin yapılmadığı, bu durumun Fason Üretim Anlaşmasının 2.3. maddesinin davacı tarafından ihlali olup aynı anlaşmanın 3.4. maddesine göre davacı tarafa cezai işlemin uygulanabilmesine imkan verdiği,
– Eğer davalı taraf sözleşmenin 3.4. maddesine uygun olarak bir ceza faturası tanzim etmiş olsa idi 116.098 TL ceza faturasının tanzim edilmesi gerekeceği, davalı tarafından tanzim edilen fatura ise 40.000 TL tutarlı olup, sözleşmeye göre davalı tarafın tanzim edebileceği 25.000 euro karşılığı bedelin altında tanzim edildiği, Tek tek her bir aya ait hesaplama yapılmış olsa idi dahi, “25.000 Euro’dan az olmamak üzere” şeklinde belirlenen anlaşma maddesi nedeni ile eksik ayların hesaplanmasının sonucu değiştirmeyeceği, davalı tarafın bu faturayı sözleşmenin 15.5.maddesine uygun olarak tanzim ettiği, sözleşmedeki ceza maddesinin sözleşmenin bitiminden sonra da geçerli olacağının sözleşmede kararlaştırıldığı anlaşılmış,
Davacı tarafın “Fason Üretim Anlaşması”nın 2.3. maddesine ve “Taşıma Sözleşmesi”nin 4.(vi) maddesine aykırı davrandığı, davalı tarafın da bu ihlallere karşılık “Fason Üretim anlaşması”nın 3.4. maddesine göre ve “Taşıma Sözleşmesi”nin aynı 4.(vi) maddesine göre ceza faturası tanzim edebileceği, tanzim edilmiş 40.000 TL.lik ceza faturasının, 3.4. maddede belirtilen 25.000 euro karşılığı limitin de altında olmasından dolayı davacı tarafından kabul edilmesi gereken bir fatura olduğu, davacının davalıdan cari hesaba dayalı alacağı bulunmadığı kabul edilerek davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal, gerektirici nedenlere göre;
1-Davanın reddine,
2-Davalı tarafın tazminat talebinin reddine,
3-Harçlar Kanununca alınması gerekli 54,40 TL ilam harcının peşin yatırılan 866,13 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılmış olan 811,73 TL harcın davacıya iadesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 7.393,24 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan 40,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan bakiye gider avanslarının karar kesinleştiğinde yatıran taraflara iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 06/07/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır