Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/845 E. 2020/549 K. 11.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/845 Esas
KARAR NO : 2020/549

DAVA : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle)
DAVA TARİHİ : 19/09/2018
KARAR TARİHİ : 11/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 30.10.2017 günü davacı …’ın … havaalanı yolu üzerinde arabasına binmek üzereyken sürücüsü ve plakası belirlenemeyen bir aracın kendisine çarpması sonucu yaralanmalı trafik kazası olduğunu, kazada davacının yaralandığını ve geçici kalıcı iş gücü kaybına uğradığını, kaaya ilişkin soruşturmanın … (…) C. Başsavcılığınca yürütüldüğünü (Soruşturma no. …) ve meçhul şüpheli hakkında Daimi Arama Kararı verildiğini, davacının kazadan sonra … Eğitim Araştırma Hastanesine kaldırıldığını, daha sonra … Üniversitesi Hastanesinde ameliyat olduğunu, eski sağlığına kavuşamadığını, davacının … şirketinde şoför olarak çalıştığını, aylık gelirinin asgari ücretin üzerinde olduğunu, davacıya çarpan aracın meçhul olması nedeniyle davanın davalıya yöneltildiğini, davalıya davadan önce başvurduklarını ancak davacının 3 ay sonra polise başvurduğu gerekçesiyle başvurunun reddedildiğini, ancak davacının kaza geçirdiğini beyan ettiğini, bunun da tutanağa yazıldığını ileri sürerek şimdilik 200,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
CEVAP :
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; KTK 97. Maddeye göre davalı kuruma başvurulduğunu, kurum tarafından 15 gün içinde verilen cevapta 30.10.2017 tarihinde meydana gelen kaza gününde herhangi bir tutanak düzenlenmediği ve hiçbir merciye başvuruda bulunulmadığının görüldüğünün kazadan 3 ay sonra polis …ine başvurulduğunun bunun dışında kazaya ilişkin bir belge olmadığının kurumun da haklı olarak değerlendirme yapamadığının belirtildiğini, evrak temin edilip gönderilmeden dava yoluna gidildiğini, kanunda dava yoluna gidilecek hallerin sıralandığını, bu nedenle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, kaza sonucu davacının malul kaldığını, sorumluluklarının davacının kusuru oranında olmak üzere yaralanma ve sürekli sakatlık halinde kişi başına azami 330.000,00 TL olduğunu, teminat limitini bildirmelerinin davayı kabul anlamına gelmediğini, 5684 sayılı yasa gereğince …’nın sorumluluğunun belirlendiğini, 30.10.2017 tarihli kazaya neden olan aracın varlığının tespitinin gerektiğini, 30.10.2017 tarihinde meydana gelen kaza gününde herhangi bir tutanak düzenlenmediği ve hiçbir mercie başvuruda bulunulmadığının görüldüğünü, kazadan 3 ay sonra polis …ine başvurulduğunu, bunun dışında kazaya ilişkin bir belge bilgi olmadığının belirlendiğini, davacı tarafından iddianın soyut bir iddiadan öteye gitmediğini, kazanın meydana geldiği yerde herhangi bir iz, delil, görgü tanığı olmadığını, ispat külfetinin davacıda olduğunu, ayrıca Cumhuriyet Savcılığından daimi arama kararı alınması gerektiğini, kaza tarihi itibariyle geçerli KMA ZMSS poliçesi yeni genel şartlarının uygulanması gerektiğini, maluliyet tazminatının hesaplanabilmesi için 26.04.2016 tarihinde yürürlüğe giren düzenlemenin göz önüne alınması gerektiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Sigorta poliçesi, mahallinde yapılan keşif, hasar dosyası, bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, haksız fiile (trafik kazası) dayalı maddi tazminat davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının uğradığı yaralamalı trafik kazası nedeniyle davacının davalıdan kalıcı – geçici iş gücü kaybı tazminatı talebinde bulunup bulunamayacağı, davalı sigorta şirketine eksik belge ile başvuru itirazının yerinde olup olmadığı hususlarında toplandığı anlaşılmıştır.
Davalı sigorta şirketine eksik belge ile başvuru itirazının eksik belgelerin sonradan tamamlanması mümkün olup davacının talebinin sürüncemede bırakılması anlamına geleceği kabul edilerek reddine karar verilmiştir.
… Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen …-S sayılı soruşturmaya ilişkin İfade tutanağında müşteki … ifadesinde, 30.10.2017 günü saat 21:11 sıralarında …plakalı aracını … yolu üzerinde araçların bekleme yaptığı noktaya park ederek aracından indiğini, tekrar aracına binmek isterken yanından hızla geçen plakasını alamadığı ve akşam saati olduğundan rengini ve modelini göremediği bir aracın sürücüsünün koluna çarptığını ve hızla uzaklaştığını, kaza sonucu sağ kolunun kırıldığını, … Eğitim Araştırma hastanesine giderek tedavi olduğunu, şikayet dilekçesi ekinde sunduğu adli raporlar düzenlenmesine rağmen hastane polisine şikayetçi olmadığını sözlü olarak beyan ettiğinden herhangi bir tahkikatın başlatılmadığını, sigorta şirketinden sigorta bedelini alamadığı için şikayetçi olmaya karar verdiğini, kendisine çarpan sürücüden şikayetçi olduğunu, olay sırasında yanında kimse olmadığını, iletişim tespitine açık rızasının olduğunu belirtmiştir.
… Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 08.03.2018 tarihli Daimi Arama Kararı’nda 30.10.2017 olay tarihinde müşteki …’a seyir halindeyken plakasını alamadığı bir aracın çarparak zarar verdiği, olayın şüphelisinin tespit edilemediği anlaşılmakla zamanaşımı tarihine kadar daimi aramaya alınmasına karar verildiği belirtilmiştir.
Deliller toplandıktan sonra meydana gelen kazada tarafların kusur oranlarının tespiti amacı ile mahallinde keşif yapılmış, yapılan keşif sonucunda makine mühendisi bilirkişi Prof. Dr. … tarafından düzenlenen raporda özetle; Olay yerinin meskun mahal dışı olduğu, hız sınırının 80 Km/h olduğu, yolun tek yönlü 3 şeritli 10,5 m genişliğindeki bölünmüş yol olduğu, şerit çizgisinin olduğu, yolun sağ kenarında Duraklama ve Park Etme Yasaktır ikaz levhasının olduğu, davacının ifadesine ve davacı vekilinin keşif sırasında yer göstermesine göre … plakalı aracını Duraklama ve Park Etme Yasaktır tabelasının olduğu yere park ettiği, bu şekilde park etme yasağını ihlal ettiği, yine davacının aracından indiği, tekrar aracına binmek için karayoluna giriş yaptığı, seyir halindeki araçlara yeterince dikkat etmediği, kendisini araçlardan sakınmadığı, dava konusu olayın meydana gelişinde davacı yaya …’ın % 100 (Yüzdeyüz) oranında asli ve tam kusurlu olduğu, kimliği belirsiz sürücünün olayda kusursuz olduğu beyan edilmiştir. Bilirkişi Raporu, dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, açıklayıcı ve hüküm kurmaya elverişlidir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu Madde 68 – Yayaların uyacakları kurallar aşağıda belirtilmiştir. c) Yaya yollarında, geçitlerde veya zorunlu hallerde taşıt yolu üzerinde bulunan yayaların, trafiği engelleyecek veya tehlikeye düşürecek şekilde davranışlarda bulunmaları veya buraları saygısızca kullanmaları yasaktır.
Somut olayda, davacı yaya …, aracını park etmenin trafik işaretiyle yasaklandığı yere park etmiş, aracından indikten sonra dikkatsizce tekrar binerken sağ şeritte seyreden araçlardan kendisini sakınmamış, gece karanlığında karayoluna dikkatsizce girmiş ve seyreden aracın darbesine maruz kalmıştır. Bu nedenle davacı yaya … olayda % 100 oranında tamamen kusurludur. Davacının ifadesine göre sağ şeritte seyreden araç davacının sağ koluna çarpmıştır. Bu durumda davacının sağ kolunun aracın muhtemelen sağ dikiz aynasına çarptığı anlaşılmaktadır. Kimliği belirsiz sürücü ise, gece karanlığında far ışığı altında kendi şeridinde normal seyrini sürdürürken aracının sağ dış dikiz aynasıyla, park yapılması yasak yerde park ederek gece karanlığında dikkatsizce yola giren davacı yayanın koluna çarpmak zorunda kaldığından ve kazayı önlemek bakımından alabileceği bir tedbir olmadığından olayda kusursuzdur. 30.10.2017 tarihinde meydana gelen trafik kazasına tam kusurlu olarak sebebiyet veren davacının tazminat isteme hakkı bulunmaması karşısında maluliyet ve aktüerya raporları alınması gerekmediğinden başkaca inceleme yapılmaksızın davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektirici nedenlere göre;
Davanın REDDİNE,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 54,40 TL ilam harcından peşin yatırılan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 18,50 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 200,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair KESİN olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 11/11/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır