Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/839 E. 2019/1021 K. 18.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/839 Esas
KARAR NO : 2019/1021

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/09/2018
KARAR TARİHİ : 18/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının davalı şirket ile ticari iş ilişkisi nedeniyle … tarihli … seri numaralı 18.044,47 TL bedelli faturadan kaynaklı bakiye borcu bulunduğunu, borcunu ödemediğinden aleyhine … 5. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası ile takip başlatıldığını, takibe yapılan itirazın haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, haksız ve kötüniyetli itiraz nedeniyle %20 icra inkar tazminatına, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış ise de, davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşılmıştır.
DELİLLER :
… 5. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası, ticari defter ve belgeler üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu aldırılan rapor.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, İİK 67.maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında düzenlenen faturadan kaynaklı olarak davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise asıl alacak miktarı ve işlemiş faiz hususlarındadır.
İlgili … 5. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 29/06/2018 tarihinde bakiye alacağa dayalı 13.735,98 TL asıl alacak, 2.209,42 TL işlemiş faiz (ticari) olmak üzere toplam 15.945,40 TL alacağın asıl alacağına takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık % 9,75 avans faizi ile tahsili amacı ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 14/07/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 18/07/2018 tarihli itiraz dilekçesinde özetle; böyle bir borcunun olmadığını ileri sürdüğü, davacı alacaklının iş bu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu, takibin yetkili icra dairesinde yapıldığı, geçerli haciz yolu ile ilamsız genel takip bulunduğu, borçlu tarafından yasal süresi içerisinde yapılmış ve takibi durdurmuş geçerli bir itiraz olduğu, davanın bir yıllık yasal süresi içerisinde açıldığı, itirazın iptali davasının koşullarının oluştuğu anlaşılmıştır.
Deliller toplandıktan sonra ticari defter ve belgeler üzerinde inceleme yapılmak suretiyle, davacının iddiaları ve davalının savunmaları doğrultusunda tarafların ticari defterlerinin incelenerek davacının davalıdan faturaya dayalı alacağının olup olmadığı varsa alacağın miktarı ve ferilerinin tespit edilmesi hususunda rapor düzenlemesi için dosya mali müşavir bilirkişi Turgay Portakalcı’ya tevdi edilmiş, bilirkişi mahkememize sunmuş olduğu raporunda özetle, Davacı şirketin 2016 ve 2017 yılı ticari defterlerinin TTK ilgili hükümlerine göre delil niteliğini haiz olduğu, davacının davalıdan takip tarihi itibariyle ticari defterlerinde kayıtlı 13.735,98 TL alacağının işli olduğu, davacının, davalıdan … 5. İcra Müdürlüğü … E sayılı dosyası ile 13.735,98 TL asıl alacak, 2.209,42 TL takip öncesi işlemiş faiz ve 15.945,40 TL talep ettiği, yapılan incelemede davacının davalıdan 13.735,98 TL asıl alacak, 2.209,13 TL takip öncesi işlemiş faiz toplamı 15.945,11 TL talep edebileceği, davacının asıl alacağına takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasa gereği yıllık davacı talebi gibi, taleple bağlılık ilkesi gereğince %9,75 oranından başlayacak değişen oranlarda avans faiz işletilmesi gerekeceği beyan edilmiştir.
Bilirkişi Raporu, dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, açıklayıcı ve hüküm kurmaya elverişlidir.
İtirazın iptali davası yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. İspat yükü kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda ön görülen istisnalar dışında karşı taraf kanuni karinenin aksini ispat edebilir. (HMK m.190). İtirazın iptali davasında ispat yükü kural olarak davacı alacaklıdadır. Ancak borçlunun itirazındaki beyana göre ispat yükü yer değiştirebilir.
Somut olayda, davalı borçlu icra takibine itirazında borca itiraz etmekle birlikte özel bir itiraz sebebi ileri sürmediğinden ispat yükü davacı alacaklı üzerindedir. Davacı faturaya dayalı olarak davalıdan alacaklı olduğunu ispatla yükümlüdür. Taraflar arasında yazılı olmayan cari hesap benzeri ticari bir münasebet olduğu, davacı hesaplarında davacı tarafından davalıya üç adet Mal/Hizmet fatura karşılığı 62.299,29 TL bedelli fatura kesildiği ve karşılığında davalı tarafından tamamı EFT yolu ile 48.563,30 TL ödeme yapıldığı, davalının davacıya 13.735,99 TL borcunun kaldığı tespit edilmiştir. Dava konusu fatura içeriği “ … “ olup 18.044,47 TL bedellidir. Davalı tarafından takip konusu faturaya kısmi ödemede bulunulmuştur. Faturanın davalı tarafından tebliğ alınmış olduğuna dair fatura üzerinde tam olarak okunamayan isim ve imza mevcuttur, kaldı ki davalı tarafın icra takibine itirazında faturayı almadığı yolunda bir iddiası bulunmamaktadır. Taraflar arasında dava konusu fatura dışında ticari alışveriş olduğu ve davalı tarafından önceki fatura bedellerinin tamamının EFT yolu ile davacıya ödendiği de tespit edilmiştir. Davalı tarafından davacıya EFT yolu ile ödeme yapılmış olduğundan davalı tarafın davacı tarafından kendisine gönderilen faturayı kabul ettiği ve Türk Ticaret Kanununun 21’inci maddesinde belirtilen 8 (sekiz) günlük süre içerisinde itiraz etmediği anlaşılmış, davalı taraf davaya cevap vermediğinden ve ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmediğinden tarafların kayıtlarının karşılaştırılması mümkün olmamış, davacının 13.735,98 TL’lik asıl alacağını kanıtladığı kabul edilmiştir. Davacı takip tarihi itibariyle yıllık %19,50 oranından faiz talep edebilecekken yıllık %9,75 oranından talep etmiş olduğundan, takip tarihinden itibaren taleple bağlılık ilkesi gereğince yıllık %9,75 oranından avans faizi talep edilebileceği, davacının davalıdan 6102 sayılı TTK’nun 1530. maddesine göre takip öncesi işlemiş faiz de talep edebileceği, davalının 08.11.2016 tarihinde temerrüde düştüğü, 2.209,13 TL takip öncesi işlemiş faiz hesaplandığı dikkate alınarak 1 TL’nin altında kalan miktarlar değerlendirme dışı bırakılarak davanın kabulü ile davalı tarafından … 5. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazın iptaline ve takibin devamına, geçerli bir ilamsız genel icra takibinin varlığı, borçlunun yedi günlük süre içerisinde ödeme emrine itiraz etmiş olması, bir yıl içinde açılmış bir itirazın iptali davası bulunması, davacı alacaklının tazminat istemini dava dilekçesinde açıkça talep etmiş olması ve takip konusu alacağın miktarının belli (likit) olması dikkate alınarak borçlunun itirazının haksız olması nedeniyle asıl alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektirici nedenlere göre;
Davanın kabulü ile davalı tarafından … 5. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazın iptaline ve takibin devamına, asıl alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 938,30 TL ilam harcından peşin yatırılan 272,31 TL harcın mahsubu ile bakiye 665,99 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 2.725,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvuru harcı, 272,31 TL peşin harç, 700,00 TL bilirkişi ücreti, 104,60 TL tebligat ve müzekkere giderlerinden oluşan toplam 1.112,81 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 18/11/2019

Katip …

Hakim …