Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/827 E. 2019/300 K. 28.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/827
KARAR NO : 2019/300

DAVA :HİSSE DEVİR SÖZLEŞMESİNDEN KAYNAKLANAN PAY DEFTERİNİN DÜZELTİLMESİ VE HİSSELERİN TESCİLİ TALEBİ
DAVA TARİHİ : 13/09/2018
KARAR TARİHİ : 28/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan Davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilleri … ve …’ın muhtelif tarihlerde bedelsiz olarak emaneten ve bedelsiz olarak …’ın kızı, …’ın ablası olan davalı …’e duydukları güvene istinaten davalı … AŞ’nin hisselerinin tamanını devrettiğini, daha sonra aile bireylerinin bir araya gelerek baba, oğul ve kız arasında adil bir paylaşım yapılmasına karar verdiklerini ve davalı … ile 05/06/2015 tarihinde hisse devir sözleşmesi imzaladıklarını, iş bu sözleşmenin 2.1.maddesine göre “Devreden …, …’ın …Tic AŞ’deki toplam 17.600.000,00 TL nominal değerli hissesinin ve aynı şirketkeki …’ın toplam 6.200.000,00 TL nominal değerli hissesinin 19/05/2010 tarihinde bedelsiz olarak emaneten devredilmiş olduğunu ve ek olarak muhtelif tarihlerde 6.210.478,00 TL nominal değerli …S İplik hissesinin aynı şekilde kendisine bedelsiz olarak emaneten devredilmiş olduğunu kabul ve beyan ettiğini, tüm bu devir işlemleri ve yapılan sermaye artırımları sonucunda 67.500.000.TL’ye çıkan şirket sermayesi içinde devredenin hisseleri 51.010.478,28 adet olduğunu, …S İplik’in davalı … ile birleşme yoluyla devralınması sonucu …S İplik’in değerinin 528.505.080 TLolduğunun belirlendiğini … sermayesinin de 588.505,080 TL olduğunu, davalı …’in hisseleri de bu oranda artış göstererek 428.764.660 TL sermayeye tekabül eden 42.876.466.000 hisse halini aldığını, Devreden …’in kendisine emaneten devredilen …’ın 304.773,059 TL sermayeye tekabül eden 30.477.305.900 adet hissesini müvekkili …’ı 60.996.234 TL sermayeye tekabül eden , 6.099.623.400 adet hissesini …’a tüm aktifi ve pasifiyle beraber bedelsiz olarka iade ettiğini taraflar arasında imzalanan hisse devir sözleşmesi ile birlikte kabul, beyan ve taahhüt ettiğini, devreden …’in hisse bedelleri karşısında hiçbir hak ve alacağının olmadığını devralanların hisseler üzerinde diledikleri gibi tasarrufa yetkili olduklarını kabul, beyan ve taahhüt ettiğini ayrıca davalı … tarafından ibra edildiğini ve … dava haklarından feragat ettiğini kabul, beyan ve taahhüt ettiğini, iş bu hisse devirlerinin müvekkili …’ın lüzum gördüğü bir zamanda yapılacağını ve devralanların devre konu hisseleri şirket pay defterine, aracı kurum ve … kayıtlarına işletebileceklerini ve bu konuda yetkili olduklarını ve vekil sıfatıyla devreden …’i temsil edebileceklerinin hüküm altına alındığını, devralanların sözleşme ile devir edilen hisseleri devir aldığını, hiçbir borçlarının olmadığını, kabul, beyan ve taahhüt ettiklerini, tarafların şirket hisse değerlerinin olumsuz etkilenmemesi için hisse devirlerinin şirket kayıtlarında ve … nezdinde hemen yapılmaması ve şirketin onursal başkanı olan müvekkili …’ın lüzum gördüğü bir zamanda yapılması hususunda sözleşmede mutabakata varıldığını, iş bu hisseleri devir etmekten imtina etmesi halinde 150.000.000 TL cezai şart ödeyeceğini kabul ve taahhüt ettiğini, ancak davalı …’in kendisine emaneten ve bedelsiz olarak verilen hisseleri, imzalanan sözleşmeye ve kanuna aykırı olarak iadeden imtina ettiğini, bunun üzerine müvekkilleri tarafından … 18. Noterliğinin … tarih … yevmiye nolu ihtarı ile 05/06/2015 tarihli hisse devir sözleşmesi gereğince hisselerin iadesi ve hisse devirlerinin şirket pay defterleri ile Merkezi Kayıt Kuruluşu ve aracı kurum olan … A.Ş ye işletilmesini talep ettiklerini, ancak davalı …’in … 19. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye nolu ihtarı ile 05/06/2015 tarihli Hisse Devir Sözleşmesi ve altındaki imzayı reddettiğini ve müvekkillerini sahtecilik nitelikli dolandırıcılık suçlarını işlemekle suçlayarak hisse devrini ilişkin taleplerini reddettiğini ve … ve aracı kuruma taleplerin reddedilmesi yönünde ihtarda bulunduğunu, talebin …’in yönetim kurulu başkanlığını yaptığı ve zillyedinde tuttuğu hisselerden aldığı güçle yönettiği şirket yönetim kurulu tarafından da kabul görmediğini ve şirket yönetim kurulunun ihtara herhangi bir cevap vermediğini, bahse konu hisse devir sözleşmesinin gerekli şekil şartlarına uygun olarak akdedildiğini ve bu sözleşmenin imzalanması ile hisse devrinin hukuken gerçekleştiğini, tarafların iradesine uygun olarak gerçekleşen hisse devri şirket defter ve kayıtlarına geçirilmesi gerektiğini, devrin pay defterine kaydedilmesi için diğer pay sahiplerinin iznine gerek olmadığını ayrıca pay devrinin ticaret siciline tescil ettirilmesinin de zorunlu olmadığını, müvekkillerinin noter vasıtasıyla çektikleri ihtarnameye binaen hisseleri iade almaya ve pay defterine kendi adlarına kaydettirmeye hak kazandıklarını, … veya aracı kurum nezdindeki kayıtların payın sahibi göstenmek bakımından sadece açıklayıcı nitelikte olduğunu, müvekkilleri ile davalı arasında akdedilen hisse devir sözleşmesi şekli olarak alacağın temliki hükümlerine tabi olup, tasarrufi işlem özelliği gereği, sözleşme yapıldığı anda sonuçlarını doğurduğunu, davalı …’in hisse senetleri için ailesine sırt çevirdiğini, müvekkili …’ın 60 yıldır ticaret hayatı içinde olan ülkenin en büyük tekstil tesislerinin kuruculuğunu yapmış saygın bir iş adamı olduğunu, diğer müvekkili …’ın … Grubunun turizm tesislerinin temelini atan saygın bir iş adamı olduğunu, davalı …’in …’ın öz kızı , …’ın ablası olduğunu ve 55 yaşına değin iş hayatında bulunmadığını, mesleğinin ev hanımlığı olan …’in tek başına tüm hisseleri elinde bulundurmasının mantıken ihtimal dahilinde olmadığını, Sayılgan ailesinin şirketleri halka açmadan önce güçlü sermaye yapısının oluşması adına şahsi malvarlıklarını şirkete devrettiklerini, müvekkillerinin şirket üzerinde hissesinin olmamasının mümkün olamayacağını, davalı …’in babasının ve kardeşinin kendine olan güvenini sarsarak hisseleri devraldıktan sonra müvekkillerinin şirkette olan iltisaklarını koparmak adına her türlü yola başvurduğunu beyan ederek, öncelikle davalı …’in şirket hisselerini devretmesi ihtimaline karşı teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasını, pay defterlerinin düzeltilmesini, hisse devri sözleşmesine devralanlar sıfatıyla taraf olan müvekkilleri … ve …’ın devraldıkları hisse senetlerinin üçüncü kişileri bağlayacak şekilde ticaret sicil kayıtlarına işlenmesini sağlamak amacıyla pay defterlerine işlenmesine, ilgili pay devrinin … nezdinde kayıtlara işlenmesine karar verilerek, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı Vekili Davasında:
Dava dilekçesini tekrar ederek davanın kabulüne karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Mahkememize hitaben verdiği 01/03/2019 tarihli dilekçe ile müvekkilleri adına tescili talep edilen dava konusu hisse senetlerinin, … adına 30.477.305.900 adet, … adına 6.099.623.400 adet olmak üzere toplam 36.576.929.300 adet olduğunu, Şirketin 100 adet hisse senedi 1 lota tekabül ettiğini, davada 365.769.293 lotun dava konusu edildiğini, Dava tarihi olan 13.09.2018 tarihinde ise …’nin 1 lotu ise 0.28 TL. olduğunu, davalarının esas dava değerinin 102.415.402,04-TL. olduğunu beyan etmişlerdir.
Davalılar Vekilleri Davasında :
Cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilleri …’in hiçbir şekilde taraflarla hisse devrine ilişkin bir sözleşme imzalamadığını, sözleşmenin içeriğinin sahte olduğunu ve sözleşmede müvekkiline ait olduğu ileri sürülen imzaların sahte olduğunu, davacılar tarafından geriye dönük olarak sadece … ve … tarafından imzalandığını ve sahte sözleşmeyi dayanak göstererek müvekkillerine ihtarnameler göndererek, hem … ile … AŞ’yi ayrıca mahkemeyi sahte evraklarla yanıltmaya çalıştıklarını, davacıların müvekkili şirketin yönetiminde kusurlu ve şirketin içini boşaltan davranışlarda bulunarak daha fazla mal kaçıramamaya başladıkları için dava ile hisseleri ele geçirme ümidiyle sahte sözleşme düzenleyerek afaki iddia ve taleplerde bulunduklarını, müvekkili …’in şirket yönetimine gelerek şirketin işleyişi ve yönetimini profesyonel bir şekilde yürüterek , şirketin borçlarını kapatma ve şirketi ayağa kaldırma çabaları karşısında davacılarının şirketten malvarlığı kaçırmaya matuf davranışlarını engellediğinden baba ile kızı arasında sadır bir itilaf doğmuş olmasının kaçınılmaz hale geldiğini, davaya konu hisse devir sözleşmesinin imzalandığı iddia edilen tarihde davacıların müvekkil şirketin önceki münferit imza yetkilileri olarak görev yaptıklarını, iddia olanan sözleşme döneminde davacı …’ın şirketin yönetim kurulu başkanı olduğunu, ancak … ve …’ın hukuka ayrırı işlemlerinden dolayı, … tarafından birçok yaptırım uygulandığını ve haklarında cezai ve hukuku süreç başladığını, bu nedenle yatırımcılar tarafından da sürekli şikayette bulunulan yönetim kurulu üyelerinden … ile …’ a yeni dömende imza yetkilisi olarak tekrar atamadıklarını, davacıların imza yetkilerinin ellerinden alınması akabinde usulsüzlükleri sona ertirilip , şirketten mal kaçıramamaya başladıkları için davacıların müvekkili …’in imzasını taklit ederek bir çok sahte belge, sözleşme hatta geriye dönük senetler imzalayarak dava açıp icra takibi başlattıklarını, ayrıca davacıların müvekkili şirketin imza yetkilisi oldukları tarihte yine yetkilisi oldukları …, … Tic A.Ş, … A.Ş , … San A.Ş, ve …Tekstil San ve Tic A.Ş ünvanlı şirketlere para aktarmak ve müvekkili şirketin içini boşaltmak adına müvekkili şirket adına takip başlattıklarını, davacıların hukuka aykırı ve suç teşkil eden davranışları nedeniyle … CBS nin … sayılı dosyası işe şikayette bulunduklarını, soruşturmanın devam ettiğini, davacıların usulsüz ve hukuka aykırı davranışlarının müvekkili şirkete birçok para cezası kesilmesine sebep olduğunu, usüle ilişkin itirazlarında ise davacıların dava dilekçelerindeki taleplerinin muğlak olduğunu, davacılara süre verilerek taleplerini açık bir şekilde ortaya koymaları gerektiğini, dava dilekçesinde dava konusu ile davacıların talebinin ne kadar meblağda sermayeye tekabül eden ve kaç adet nominal değerdeki hissenin devrine ilişkin olduğunun anlaşılmadığını, ayrıca imzalandığını iddia ettikleri hisse devir sözleşmesine dayanarak ne kadar hissenin devri için pay defteri düzeltilmesi talep ettikleri hususu dava dilekçesinde açıkça belirtmediklerini, davacıların taleplerini açaklamamaları halinde huzurdaki davanın hukuki yarar yokluğundan reddi gerektiğini, davanın iddia olunan hisse devir sözleşmesindeki hisse bedellerinin gerçek değeri üzerinden ikame edilmeyerek harca esas değerin eksik gösterildiğini, eksik harcın tamamlatılması aksi taktirde davaya sadece harca tekabül eden hisseler üzerinden devam edilmesi gerektiğini, dava tarihinde halka açık ve borsada kote olan müvekkili şirketin hisselerinin Borsa İstanbul’da 0,28 TL den işlem gördüğünü, hisse değirinin lot hisse ile çarpılması sonucunda davanın gerçek değerinin 10.241.540,204 TL olduğunu, davacıların davalarını yalnızca 1.000.000 TL dava değeri üzerinden açmalarının yasaya ve usüle aykırı olduğunu, davacılarının müvekkilinin şirket hisselerini elden çıkartmayı düşündüğü iddialarının imzalandığı iddia edilen hisse devir sözleşmesi gibi fiktif olduğunu, yasal şartları oluşmayan tedbir talebinin reddi gerektiğini, esasa ilişkin beyanlarında ise davacıların dayanağı olan hisse devir sözleşmesinin hukuka aykırı olarak geriye dönük olarak düzenlendiğini ve sözleşme altındaki imzanın müvekkiline ait olmadığını, sözleşmenin sahte ve geçersiz olduğunu, davacıların müvekkilinin imzasını taklit ederek sahte imzalı ve geçersiz hisse devir sözleşmesi ile müvekkiline ait hisselerin kendilerine devrini sağlamaya çalıştıklarını, söz konusu devre ilişkin iddialara müvekkilinin itiraz ederek sözleşmenin sahte olduğunu noter vasıtasıyla keşide ettiğini, söz konusu sözleşmenin noterden tasdik edilmediğini ve tarafların gerçek iradelerini ihtiya etmediğini, ayrıca davacıların iş bu davaya dayanak gösterdikleri …. 8.İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasına dahi takibe konu ettikleri sözleşmeyi icra dosyasına ve takip taleplerine eklemediklerini ve sözleşmenin tarihine dahi atıfta bulunmadıklarını, gerçekte icra takibinin başlatıldığı tarihde dahi gerçek bir sözleşmenin olmadığını, evrakın sonradan ve sahte şekilde üretildiğini ortaya koyduğunu, müvekkili tarafından davacıların şirketteki imza yetkileri ne zaman ellerinden alınıp malvarlığı kaçırmalarını engelmesi akabinde davacıların geriye dönük olarak sahte belge ve senet düzenlediklerini, müvekkili …’in imza ve yazı örneklerinin mahkeme hususunda alınması akabinde grafoloji uzmanı tarafından sahte sözleşmedeki imza ve yazıları ile karşılaştırılması halinde yapılan sahteciliğin ortaya çıkacağını, bu nedenle imza incelemesi talep ettiklerini, ayrıca davacıların 05/06/2015 tarihinde imzalandığını iddia ettikleri hisse devir sözleşmesinden doğan haklarını 3,5 yıl sonra talep etmelerinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu gibi dürüstlük kuralı ve hakkın kötüye kullanılması yasağına da aykırı olduğunu, ayrıca kabul anlamına gelmemekle beraber bahse konu sözleşmedeki devrin talep hakkının yalnızca davacı …’a bahşedilmiş olması ve imzalandığı iddia edilen sözleşmenin yalnızca bir nüsha ve …’da kalacak şekilde düzenlendiğinin belirtilmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, ayrıca müvekkili şirketin … ya tabi halka açık bir şikket olduğunu müvekkil şirket içerisinde yapılan her türlü işlem … tarafından gözetim ve denetime tabi olduğunu, yatırımcıların kararlarını etkileyecek nitelikteki her türlü bilginin gecikmeden … a açıklanma yükümlülüğü bulunduğu, ancak iddia olunan sözleşme hakkında …’da duyuru yapılmamış olmasının davacılar tarafından herhangi bir çekince ileri sürmemelerinin çelişkili davranış yasağına akırı olduğunu, bir an için sözleşmenin imzalandığı değerlendirilse dahi davacaların TBK’da yer alan seçimlik haklarını kullanmış olduğu, hem pay bedeli hem de payların devrini talep etmelerinin hukuken mümkün dolmadığını, davacıların başlattıkları icra takibi ile iddia olunan sözleşmenin 2.3 maddesinde yer alan cezai şartta ilişkin bir talep yönelttikleri iddia edileceklerse ki aslında bunu da iddia edemeyeceklerini, zira açıkça icra dosyasında hisse bedeli olarak bu miktarı talep ettiklerini yazdıklarını, bu halde huzurdaki davayı açma haklarının bulunmadığını, Türk Borçlar Hukukunda seçimlilik ceza koşulu olarak da adlandırılan cezai şart , asıl borcun ifasıyla birlikte değil de bu borcun ifasından vazgeçilerek istenebilecek bir ceza koşulu olarak da adlandırılan cezai şart asıl borcun ifasıyla birlikte değilde bu borcun ifasından vazgeçilerek istenebilir bir ceza koşulu olduğunu, seçimlik yetkide cezayı seçen alacaklının cezayı talep ettiğine ilişkin tek taraflı beyanı borclunun egemenlik alanına girdiği anda hükümlerini doğuracak olup alacaklının artık asıl edimi talep edemeyeceğini, davacıların imzalandığını iddia ettikleri hisse devir sözleşmesinin şekil şartlarına uygun yapılmadığını ve SPK mevzuatına aykırı bulunduğunu, müvekkilinin söz konusu devrin gerçekleşmesi yönünde hiçbir iradesi olmadığını zira sözleşmedeki imzanın müvekkiline ait olmadığını beyan ederek davaya konu edilen sözleşme sahte olduğundan ve herhangi bir pay devri gerçekleşmediğinden ve sair itirazları nazara alınarak haksız ve hukuka aykırı davanın esastan reddine, HMK 329 madde uyarınca kötü niyetli davacıların müvekkili ile anlaşmış olduğu dava değerinin %15 i oranında vekalet ücretine hükmedilmesine yargılama gideri ve vekalet üceretinin davacılara yükletilmesini talep etmiştir.
Toplanan Deliller:
Taraflarca ibraz edilen deliller incelenmiştir.
Davalı şirketin sicil kayıtları çıkarılıp incelenmiştir. … A.Ş. Ye yazılan müzekkere ile davalı … adına kayıtlı hisse miktarı sorularak devir işlemi yapılıp yapılmadığı sorulmuş gelen müzekkere cevabı ile davalı tarafın 13/09/2018 ile Tedbirin işlendiği 26/10/2018 Tarihleri arasında ve sonrasında herhangi bir hisse devir işleminin yapılmadığının bildirildiği görülmüştür. Taraflarca ibraz edilen hukuki Mütalaalar incelenmiştir.
Davacı tarafın davasının dayanağını teşkil eden 05/06/2015 Tarihli hisse devir sözleşmesi incelenmiş; Sözleşmenin 1.maddesinde sözleşmenin konusu ve tarafları belirlenmiş, 1.madde uyarınca sözleşme ile davamızın davalısı …’ in … De ki hisselerinin davamızın davacıları … ve …’ a devir edilmesinin kararlaştırıldığı görülmüştür. Sözleşmenin 2.Maddesinde karşılıklı edimler belirlenmiş, 2.1.maddesinde davamızın davacısı …’ in hisselerin kendisine bedelsiz olarak emaneten devir edilmiş olduğunu kabul ettiği, 2.2 maddesinde; ”.. …, yukarıda açıklanan ve kendisine emaneten devredilmiş …’ ın 304.773,059.TL. Sermayeye tekabül eden 30.477.305.900.adet hissesini …’ a, 60.996.234.TL.sermayeye tekabül eden 6.099.623.400Adet hissesini …’ a 2.1 madde de anlatılan gerekçelerle tüm aktif ve pasifiyle beraber bedelsiz olarak iade /devir ettiğini kabul,beyan ve taahüt eder.” ibaresinin yazılı olduğu görülmüştür. Sözleşmenin 2.3 maddesinde ” …hisse devirlerinin şirket kayıtlarında ve … nezdinde hemen yapılmaması, şirketin kurucusu ve onursal başkanı …’ ın lüzum gördüğü zamanda yapılmasında mutabıktır… ” ibaresinin yazılı olduğu, devam eden cümlelerin sonunda ise ”….hisselerin devir etmekten imtina etmesi halinde 150.000.000.TL.cezai şart ödeyeceğini kabul, beyan ve taahhüt eder…” ibaresinin yazılı olduğu görülmüştür.
Davacı tarafça keşide edilen … 18.Noterliğinin … Tarih ve … Yevmiye sayılı ihtarnamesi incelenmiş, davalı taraflar ile … A.Ş. Ve … A.Ş.’ ye gönderilen ihtarname ile ” …’ in, … ve …’ a devrolunmuş olan hisselerin şirket pay defteri, aracı kurum, Merkezi kayıt kuruluşu ve ilgili tüm kayıtlarda , işbu ihtarnamenin tarafınıza tebliğinden itibaren 1 iş gün içinde gerçek duruma uygun hale getirilmesi aksi taktirde Sözleşmeden ve kanundan kaynaklı yasal haklarımızı kullanacağımızı iş bu ihtarname ile ihtar ederiz.” şeklinde ibarenin bulunduğu görülmüştür. Davalı tarafça keşide edilen … 19.Noterliğinin … Tarih ve … Yevmiye sayılı ihtarnamesi incelenmiş, davacı tarafa gönderilen ihtarname ile özetle, hisse devir sözleşmesinde ki imzayı kabul etmediklerini beyan etmişlerdir.
… Cumhuriyet Başsavcılığı Sahtecilik ve Dolandırıcılık bürosu’ nun … sayılı soruşturma dosyası ve soruşturma dosyasında düzenlenen 21/01/2019 Tarihli rapor incelenmiş, raporun dosyamızın davalısının huzurda verdiği imza örnekleri ve Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünde verdiği ifade tutanağı ile davamızın konusu Hisse Devir Sözleşmesinin aslı üzerinde Bilirkişi incelemesi yapıldığı inceleme neticesinde …’ in el mahsulü olmadığının tespit edildiği yönünde mütalaada bulunulduğu görülmüştür. Davalı vekili ibraz ettiği dilekçe ile Cumhuriyet Başsavcılığının … Soruşturma sayılı dosyası üzerinden dava konusu olan Hisse Devir Sözleşmesinin Davalı tarafa ait olmadığının Adli Tıp Uzmanı Bilirkişi raporu ile tespit edildiğini belirterek mahkememizce Adli Tıp Fizik İhtisas Dairesi vasıtası ile rapor alınması yönünde ki ara karardan dönülmesi talebinde bulunmuş ise de; İncelenen raporda davalının Huzurda verdiği imza örnekleri ve Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünde alınmış imza örnekleri emsal imza kabul edilerek inceleme yapılarak rapor düzenlendiği, Mahkememizce düzenlenen ara karar ile tarafların delil toplama talepleri üzerine davalı tarafın imza incelemesine esas alınacak bir çok kurumdan imza örneklerinin celbinin talep edildiği ve Adli Tıp Fizik İhtisas Dairesinden rapor alınmasına karar verildiği anlaşılmakla birlikte dosyanın aydınlığa kavuşması için tarafların talep ettiği delillerin toplanılmasının gerektiği, davalı tarafın inceleme yapılması yönünde ki talebinden vazgeçmesinin kabul edilebilmesi için karşı tarafında muvafakatinin gerektiği ayrıca davacı tarafın ara karardan dönülmesi talebinin reddini talep ettiği ve inceleme yapılması talebinin davacı tarafın delillerinde de olduğu anlaşılmakla davalı tarafın Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi vasıtası ile rapor alınması yönünde ki ara karardan dönülmesi talebinin Reddine karar verilmiştir.
Davanın dayanağını teşkil eden ”05/06/2015 Tarihli Hisse Devir Sözleşmesinin altında ki imzayı davalı …’ in kabul etmemesi üzerine imza incelemesi yapılmasına karar verilmiş, Davalı …’ in imza örnekleri alınmış, Taraflarca bildirilen Emsal imza örnekleri ilgili kurumlardan celp edilmiştir. Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesine yazılan talimat ile ” İnceleme konusu hisse devir sözleşmesindeki imzanın …’in eli ürünü olup olmadığı hususunun tespiti,” talep edilmiş düzenlenen Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu Başkanlığının Fizik İhtisas Dairesinin 25/02/2019 Tarihli Adli Tıp Raporu ile özetle ” İnceleme konusu 05.06.2015 tarihli “HİSSE DEVİR SÖZLEŞMESİ”nde istem doğrultusunda yapılan incelemede; Davalı tarafça sunulan 29.05.2014 tarihli … Bankası vadesiz hesap kapama hesap cüzdanı ibranameleri, 13.08.2014 tarihli özel modafen ilköğretim okulu 2014-2015 öğretim yılı taahhhütnameleri ve istiktab tutanakları mukayese alınarak yapılan değerlendirmede; İnceleme konusu 05.06.2015 tarihli “HİSSE DEVİR SÖZLEŞMESİ”nde yer alan “…” isim yazısı ile …’in mukayese yazıları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptandığından söz konusu isim yazısının …’in eli ürünü olduğu, İnceleme konusu 05.06.2015 tarihli “HİSSE DEVİR SÖZLEŞMESİ”nde …’e atfen atılı imza ile …’in mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptandığından söz konusu imzanın …’in eli ürünü olduğu, Yukarıda 6.2. maddesinde belirtilen belgeler dışındaki belgeler mukayese alınarak yapılan değerlendirmede; İnceleme konusu 05.06.2015 tarihli “HİSSE DEVİR SÖZLEŞMESİ”nde yer alan “…” isim yazısı ile …’in mukayese yazıları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptandığından söz konusu isim yazısının …’in eli ürünü olduğu, İnceleme konusu 05.06.2015 tarihli “HİSSE DEVİR SÖZLEŞMESİ”nde …’e atfen atılı imza ile …’in mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptandığından söz konusu imzanın …’in eli ürünü olduğu hususlarını bildirir kanaat raporudur.” şeklinde tespitte bulunulduğu görülmüştür.
Davalı taraf … Cumhuriyet Başsavcılığı Sahtecilik ve Dolandırıcılık Bürosu’ nun … sayılı soruşturma dosyasında düzenlenen 21/01/2019 Tarihli rapor ile çelişki bulunduğunu iddia etmiş bu nedenle yeniden imza incelemesi yapılması talebinde bulunmuş ise de; Soruşturma dosyasında Sadece davalının huzurda verdiği imza örnekleri ve Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünde verdiği ifade tutanağı emsal imza kabul edilerek inceleme yapılmış olmakla incelenen Hisse devir sözleşmesinin 05/06/2015 Tarihli olduğu, sözleşmenin imzalandığı tarihe yakın imza örneklerinin toplanmadığı ve incelemeye esas alınmadığı anlaşılmakla birlikte Mahkememizce tarafların talep ettikleri tüm geçmiş tarihli emsal imzaların bulunduğu belgeler celp edilerek inceleme yapıldığı bu hali ile Cumhuriyet Başsavcılığı vasıtası ile alınan raporun usulüne uygun maddi gerçeği ortaya çıkaracak nitelikte bir inceleme olmadığı hususu gönünde bulundurularak Cumhuriyet Başsavcılığı vasıtası ile alınan rapor mahkememizce delil olarak değerlendirilememiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi:
Tüm dosya kapsamı dikkate alınarak; Davacı taraf; Dava dilekçesi, Mahkememize hitaben verdiği tüm dilekçe ve sözlü beyanları ile özetle; Davacı taraf ile davalı … arasında 05.06.2015 tarihli “HİSSE DEVİR SÖZLEŞMESİ” yapıldığı, sözleşme uyarınca davacıların sözleşme öncesi davalı …’ e devir ettikleri hisselerin, …’ ın lüzum gördüğü bir zamanda davalı …’ in, davacılara devretmesinin kararlaştırıldığı, davacı tarafın hisselerin iadesini talep etmesine rağmen davalının hisseleri devir etmekten imtina ettiği iddiasına dayandığı ve hisselerin pay defterine kaydedilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davalı taraf davaya cevap dilekçesi, Mahkememize hitaben verdiği tüm dilekçe ve sözlü beyanları özetle; Davacı tarafın davasının dayanağı olan 05.06.2015 tarihli “HİSSE DEVİR SÖZLEŞMESİ”nin hukuka aykırı şekilde geriye dönük olarak düzenlendiğini, sözleşmenin altında yer alan imzanın …’ e ait olmadığını sözleşmenin sahte geçersiz olduğunu, Davacılar tarafından 05/06/2015 Tarihinde imzalandığı iddia olunan hisse devir sözleşmesinden doğan hakların 3,5 yıl sonra talep edilmesinin ticari hayatın olağan akışına aykırılık teşkil ettiği gibi dürüstlük kuralı ve hakkın kötüye kullanılması yasağına aykırı olduğunu, hisse devir sözleşmesinin …’ a duyurulmamasının, davalı …’ in davalı şirketin 15/09/2017 Tarihli Olağan Genel Kuruluna Pay sahibi olarak katılırken davacıların bu konuda bir çekince ileri sürmemelerinin Çelişki davranış yasağına aykırı olduğunu, Davacı tarafın TBK da yer alan seçimlik hakkını kullanmış olduğunu, … 8.İcra Dairesinin … Sayılı icra dosyası ile sözleşmeye dayanak cezai şart talep ettiğini, bu talebin aynen ifadan vazgeçme niteliğinde olduğunu, hem hisselerin bedelinin hemde aynen ifanın talep edilemeyeceğini, Sözleşmenin şekil şartlarına uygun olarak yapılmadığını … mevzuatına aykırı olduğunu, davacıların şirketin içini boşaltmaya yönelik hukuka aykırı davranışlarının alışkanlık haline geldiğini, davalı şirketin ticari itibarını yerle bir etmeye yönelik bir çok davranışta bulunduğu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep ettikleri görülmüştür.
Davacı tarafın davasının dayanağı olan 05.06.2015 tarihli “HİSSE DEVİR SÖZLEŞMESİ” nin geçerli olup olmadığı hususu taraflar arasında ki itilafın temelini teşkil etmektedir.
Davalı Taraf sözleşmenin altında ki imzanın davalı …’ e ait olmadığını iddia etmiştir. Mahkememizce Tarafların talepleri doğrultusunda emsal imza ve yazı örneklerinin bulunduğu kurumlardan belge asılları celp edilip incelenmiş, davalı …’ in imza ve yazı örnekleri Mahkeme Başkanı huzurunda alınmıştır. Tarafların, diğer tarafın emsal imza olarak belirttiği kurumlarda ki belgelerin imzaların sahte olabileceği yönünde ki iddiaları üzerine imza incelemesi yapılması İçin Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesine yazılan talimata taraflarca delil olarak dayanılan belgelerin ayrı ayrı değerlendirilerek inceleme yapılması talep edilmiştir. Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Fizik İhtisas Dairesinin 25/02/2019 Tarihli Adli Tıp Raporu ile özetle ”İnceleme konusu 05.06.2015 tarihli “HİSSE DEVİR SÖZLEŞMESİ”nde istem doğrultusunda yapılan incelemede; Davalı tarafça sunulan 29.05.2014 tarihli … Bankası vadesiz hesap kapama hesap cüzdanı ibranameleri, 13.08.2014 tarihli özel modafen ilköğretim okulu 2014-2015 öğretim yılı taahhhütnameleri ve istiktab tutanakları mukayese alınarak yapılan değerlendirmede; İnceleme konusu 05.06.2015 tarihli “HİSSE DEVİR SÖZLEŞMESİ”nde yer alan “…” isim yazısı ile …’in mukayese yazıları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptandığından söz konusu isim yazısının …’in eli ürünü olduğu, İnceleme konusu 05.06.2015 tarihli “HİSSE DEVİR SÖZLEŞMESİ”nde …’e atfen atılı imza ile …’in mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptandığından söz konusu imzanın …’in eli ürünü olduğu, 6.2. maddesinde belirtilen belgeler dışındaki belgeler mukayese alınarak yapılan değerlendirmede; İnceleme konusu 05.06.2015 tarihli “HİSSE DEVİR SÖZLEŞMESİ”nde yer alan “…” isim yazısı ile …’in mukayese yazıları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptandığından söz konusu isim yazısının …’in eli ürünü olduğu, İnceleme konusu 05.06.2015 tarihli “HİSSE DEVİR SÖZLEŞMESİ”nde …’e atfen atılı imza ile …’in mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptandığından söz konusu imzanın …’in eli ürünü olduğu hususlarını bildirir kanaat raporudur.” şeklinde tespitte bulunulduğu görülmüş olmakla Mahkememizce düzenlenen raporun şüpheye yer bırakmayacak nitelikte olduğu bilimsel inceleme doğrultusunda düzenlendiği göz önünde bulundurularak 05.06.2015 tarihli “HİSSE DEVİR SÖZLEŞMESİ”nin altında ki imzanın davalı …’ e ait olduğu yönünde Mahkememizce kesin kanaat hasıl olmuştur.
Davalı taraf hisse devir sözleşmesinin şekil şartlarına uygun olmadığını iddia etmiştir. Dava konusu hisseler Halka Açık Anonim şirket hisseleridir. Bu hisselerin devri 6098 Sayılı kanunun 183.md. ve devamı maddelerinde yer alan Alacağın Devri hükümlerine tabidir. 6098 Sayılı Kanunun 184.md. uyarınca Alacağın devrinin yazılı şekilde yapılması geçerlilik koşuludur. Dava konusu Hisselerin devri 05.06.2015 tarihli “HİSSE DEVİR SÖZLEŞMESİ” ile yazılı olarak yapıldığından davalı tarafın sözleşmenin geçersiz olduğu yönünde iddiası mahkememizce kabul edilmemiştir.
Sunulu Nedenlerle; Davacı tarafça delil olarak dayanılan sözleşmenin taraflar arasında geçerli olduğu kabul edilmiştir.
Mahkememizce yukarıda belirtilen gerekçelerle delil olarak kabul edilen 05/06/2015 Tarihli Hisse Devir Sözleşmesinde imzası bulunan Davalı …, Davacı …’ ın kızı, Davacı …’ ın ablasıdır. Sözleşme niteliği itibari ile inançlı işlemdir. İnançlı işlem, inananın teminat oluşturmak veya yönetilmek üzere mal varlığı kapsamındaki bir şey veya hakkını, inanılana devretmesi ve inanılanın da inanç anlaşmasındaki koşullara uygun olarak inanç konusu şeyi kullanmasını, amaç gerçekleştiğinde ise belirlenen şekilde inanana iade etmesini içeren işlemlerdir. İnançlı bir işlem ile inanan, sahibi olduğu bir mülkiyet veya alacak hakkını inanılana kazandırıcı bir işlemle devretmekte ancak borçlandırıcı bir sözleşme ile de onu bazı yükümlülükler altına sokmaktadır. Taraflar arasında düzenlenen 05/06/2015 Tarihli Hisse Devir Sözleşmesinin 1.maddesinde davamızın davalısı …’ in … de ki hisselerinin davamızın davacıları … ve …’ a devir edilmesinin kararlaştırıldığı; Sözleşmenin 2.Maddesinde davamızın davalısı …’ in dava konusu hisselerin kendisine bedelsiz olarak emaneten devir edilmiş olduğunu kabul ettiği, kendisine emaneten devredilmiş Davalı …Ş. nin 304.773,059.TL. Sermayeye tekabül eden 30.477.305.900.adet hissesini …’ a, 60.996.234.TL.sermayeye tekabül eden 6.099.623.400Adet hissesini …’ a tüm aktif ve pasifiyle beraber bedelsiz olarak iade /devir ettiğini kabul ettiği; hisse devirlerinin şirket kayıtlarında ve … nezdinde hemen yapılmaması, şirketin kurucusu ve onursal başkanı …’ ın lüzum gördüğü zamanda yapılmasında mutabıktır ibaresinin yazılı olduğu, Davacı tarafça keşide edilen … 18.Noterliğinin … Tarih ve … Yevmiye sayılı ihtarnamesi ile hisselerin şirket pay defteri, aracı kurum, Merkezi kayıt kuruluşu ve ilgili tüm kayıtlarda 1 iş gün içinde gerçek duruma uygun hale getirilmesinin talep edildiği, davalı tarafça, davacı tarafa gönderilen karşı ihtarname ile talebi kabul etmediği anlaşılmakla davacı tarafın dava açmakta hukuki yararının bulunduğu görülmüştür.
Davalı Taraf; Davacı tarafın dava öncesinde … 8.İcra Dairesinin … Sayılı icra dosyası ile sözleşmeye dayanak cezai şart talep ettiğini, bu talebin aynen ifadan vazgeçme niteliğinde olduğunu, hem hisselerin bedelinin hemde aynen ifanın talep edilemeyeceğini iddia etmiş ise de; iddiasının değerlendirilmesi için Taraflar arasında imzalanan 05.06.2015 tarihli “HİSSE DEVİR SÖZLEŞMESİ” nin incelenmesi gerekecektir. Sözleşmenin 2.3 maddesinde ” …hisselerin devir etmekten imtina etmesi halinde 150.000.000.TL.cezai şart ödeyeceğini kabul, beyan ve taahhüt eder…” ibaresinin yazılı olduğu görülmüştür. İfaya eklenen cezai şart; 6098 Sayılı TBK’nın 179/2. maddesinde, “Ceza, borcun belirlenen zaman veya yerde ifa edilmemesi durumu için kararlaştırılmışsa alacaklı, hakkından açıkça feragat etmiş veya ifayı çekincesiz olarak kabul etmiş olmadıkça, asıl borçla birlikte cezanın ifasını da isteyebilir” şeklinde ifade edilmiştir. Bu hükme göre, davacı taraf aynen ifadan açıkça vazgeçmemiş ve ifayı çekincesiz kabul etmediğinden davalı tarafın borca aykırı davranışı hâlinde, alacaklı hem aynen ifayı, hem de kararlaştırılan cezanın ödenmesini talep edebilecektir. Bu nedenle, Sözleşmenin ilgili maddesi incelendiğinde burada cezai şartın aynen ifaya ilave olarak talep edilebilmesi mümkündür. Davacı taraf Seçimlik cezai şarttan farklı olarak aynen ifayı ya da cezayı şartı da talep yetkisine sahiptir. Sunulu nedenlerle davalı tarafın bu yönde ki iddiası nedeni ile davanın reddine karar verilmemiştir.
Davalı taraf ; Davacılar tarafından hisse devir sözleşmesinden doğan hakların 3,5 yıl sonra talep edilmesinin ticari hayatın olağan akışına aykırılık teşkil ettiği gibi dürüstlük kuralı ve hakkın kötüye kullanılması yasağına aykırı olduğunu, hisse devir sözleşmesinin …’ a duyurulmamasının, davalı …’ in davalı şirketin 15/09/2017 Tarihli Olağan Genel Kuruluna Pay sahibi olarak katılırken davacıların bu konuda bir çekince ileri sürmemelerinin Çelişki davranış yasağına aykırı olduğunu iddia etmiş ise de; Davacı tarafın sözleşme uyarınca talep hakkını ihtarname tarihi itibari ile kullanmasında ve talep hakkını henüz kullanmadıkları 15/09/2017 Tarihli Olağan Genel Kurul toplantısında davalı tarafın Pay sahibi olarak katılmasında çekince ileri sürmemeleri; 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 2. maddesinde belirtilen “Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır” “Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz” kuralına aykırı görülmemiş olmakla birlikte sözleşmenin Kap’ a bildirilmemesi ilgili kurum tarafından yasal mevzuat çerçevesinde değerlendirilebilecek idari yaptırım konusu olabileceğinden mahkememizce davanın reddi sebebi olarak görülmemiştir.
Sunulu nedenlerle; Davalı Tarafın iddiaları yukarıda belirtilen gerekçelerle Mahkememizce yerinde görülmediğinden davacı tarafın davasının kabulüne karar verilmiştir.
Davacı taraf; Davalı … ile aralarında düzenlenmiş bulunan sözleşmeye dayanarak dava açmış ve davalı olarak … Yatırım Holding Anonim şirketini de davalı olarak göstermiştir. Davacı tarafın sözleşme uyarınca hisselerinin davalı şirketin pay defterine kaydının gerektiği bu hali ile davalı şirkete husumet yöneltilmesinin yerinde olduğu yönünde mahkememizce kanaat hasıl olduğundan davalı şirket hakkında ki dava husumetten reddedilmemiş olmakla birlikte davalı şirketin yükümlülüğünün sadece pay defterine kaydetme işleminden ibaret olduğu, davacılarla davalı … arasında düzenlenen sözleşmenin miktarı doğrultunda sorumluluğunun olamayacağı göz önünde bulundurularak davalı şirketin maktu harç ve vekalet ücretinden sorumluluğuna hükmedilmiştir.
Mahkememizin kısa kararından sonra davacı taraf 01/04/2019 tarihli dilekçe ile … A.Ş. İle yapılan görüşmeler çerçevesinde, aracı kurum, hisse senedinin adedine ilişkin nitelendirmesinde terimsel farklılık bulunduğu, yorumlamayı ana sözleşmeden farklı olarak gerçekleştirdiklerini belirttiklerini bu nedenle ilamın infazı için hükümde sermayeye tekabül eden miktarın ve ayrıca yazı ve rakam ile hisse adetlerinin belirtilmesini eksik kalan 572.633.Tl. Sermayeye tekabül eden hisseye, cezai şarta ve fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulduğunu belirtmemizi talep ettiği görülmüştür. Davalı taraf Mahkememize hitaben verdiği 02/04/2019 Tarihli dilekçe ile Davacı tarafın talebine karşı beyanda bulunmuş özetle Mahkememin kısa karar ile dosyadan el çektiğini bu nedenle talep hakkında karar vermesinin yasa ve usulün açık ihlali olacağını belirtmiştir. Davacı tarafın talebi kapsamında,Mahkememizce incelenen kısa kararın Hüküm fıkrasında ”yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar” bulunmadığı, ”Hükmün yeterince açık olduğu veya icrasında tereddüt uyandırmadığı, birbirine aykırı fıkralar içermediği” anlaşılmakla tashih veya tavzih gerektirecek bir husus tespit edilememiş olmakla davacı tarafın bu talebi mahkememizce kabul edilmemiştir.
HÜKÜM Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-) Davacı tarafın DAVASININ KABULÜ İLE;Dava konusu … Ticaret A.Ş. nin Davalı … Anonim Şirketinde birleşmesi neticesinde davalı … Anonim Şirketinde Davalı … adına kayıtlı 30.477.305.900 Adet Hissenin Davacı … adına 6.099.623.400 Adet hissenin Davacı … adına Davalı … Anonim Şirketinin hissedarı oldukları şeklinde pay defterine, Ticaret Sicil Müdürlüğü nezninde ki Sicil kaydına ve Merkezi Kayıt kuruluşu nezninde ki kayıt sistemine kaydına;
2-)Mahkememizce verilen tedbir kararının DEVAMINA;Teminatın arttırılması talebinin 6100 Sayılı kanunun 87.md/2f uyarınca durum ve koşullarda değişiklik bulunduğundan dava değeri üzerinden %20 teminat alınması yönünde ki ara karardan dönülerek alınan teminatın miktar itibari ile yeterli olduğunun tespitine;
2-)Alınması gereken 6.995.996,11.-TL nispi karar harcından peşin+ıslah harcı olarak yatırılan 1.768.999.TL . harcın mahsubu ile bakiye kalan 5.226.997,11.TL. harcın ( 44.40.TL.sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen bakiye kısmın Davalı …’ den ) tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-)Davacı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 1.089.354,02.TL. nisbi vekalet ücretinin ( 2.725.TL.sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen bakiye kısmın Davalı …’ den ) tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-)Davacı tarafından yapılan toplam 1.749.668,60.TL.yargılama giderinin ( 669,60..TL.sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen bakiye kısmın Davalı …’ den ) tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-)Taraflarca yatırılan, bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
6100 Sayılı HMK.’ nın 345./1Maddesi uyarınca ilgililere kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize vereceği bir dilekçe ile İSTİNAF YOLU açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar alenen okunup usulen tefhim kılındı. 28/03/2019

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

Peşin Harç : 17.077,50. TL
Başvuru Harcı : 35,90. TL
Islah Harcı : 1.731.921,50. TL
Vekalet Harcı : 5,20. TL
Adli Tıp Fatura : 310,00. TL
Posta Masrafı : 318,50. TL
Toplam : 1.749.668,60. TL