Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/72 E. 2020/535 K. 10.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/72 Esas
KARAR NO : 2020/535

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 19/01/2018
KARAR TARİHİ : 10/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; müvekkili şirket yetkilisi … tarafından, davalının … şubesi vasıtasıyla müvekkiline ait cep telefonunun taşınması ve alıcısına teslimi hususunda anlaşma sağlandığını, söz konusu telefonun alıcısı olarak … – …’nın adresinin bildirildiğini, ancak 21/03/2017 tarihli kargo teslim alma belgesinde alıcı adresinin farklı yazıldığını, bu nedenle taşımaya konu eşyanın tesliminin yapılamadığını ve kargo şubesine iade edildiğini, akabinde ise söz konusu eşyanın 22/03/2017 tarihinde kargo şubesi tarafından gerekli kimlik kontrolü yapılmaksızın üçüncü bir şahsa teslim edildiğini, bu nedenle kayıp ürün bedeli olan 4.415,04.-TL’nin davalı tarafından müvekkiline ödenmesinin gerektiğini beyanla neticeten davalarının kabulüne, itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve duruşmadaki beyanında özetle; söz konusu kargonun, alıcı olduğunu söyleyerek şubeye gelen ve fatura numarasını veren şahsa, kimlik tespiti yapılarak eksiksiz ve sağlam olarak alıcısına teslim edildiğini, üçüncü şahıs tarafından yapılan sahteciliğin, müvekkilinin denetim yükümlülüğü alanını kapsamadığını, ayrıca söz konusu sahtecilik fiilinin, ancak gerçek alıcı olduğu iddiasıyla … isimli şahsın şubeye gelmesiyle anlaşıldığını ve bu doğrultuda savcılığa şikayette bulunulduğunu, davacı tarafından iddia edilen, kargo teslim tutanağında alıcı adresinin yanlış yazıldığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını, diğer yandan kargo içeriğinin ve değerinin davacı tarafından müvekkiline bildirilmediğini, bu nedenle içeriği tam olarak belirtilmeyen kargonun mahiyetinden davacının sorumlu olduğunu, kargo içeriği ile ilgili olarak davacının bu hususu ispatlamasının gerektiğini, davacı tarafından bu yönde sunulan ve taşıma tarihinden yaklaşık 6 ay önceki faturanın, kargo içeriği ispatına elverişli olmadığını, davacı tarafından talep edilen tazminat miktarının fahiş olduğunu, davacı iddiaları kabul edilse dahi davacının talep edebileceği tazminat tutarının 40,90.-TL ile sınırlı olduğunu beyanla neticeten davanın külliyen reddine, %20’den aşağı olmamak üzere davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış, soruşturma dosyası, icra dosyası ve bilirkişi raporları dosyamız arasına alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davalı aleyhine başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Somut olayda davacı taraf, davalının … şubesi vasıtasıyla müvekkiline ait cep telefonunun taşınması ve alıcısına teslimi hususunda anlaşma sağlandığını, söz konusu telefonun alıcısı olarak … – …’nın adresinin bildirildiğini, ancak söz konusu eşyanın 22/03/2017 tarihinde kargo şubesi tarafından gerekli kimlik kontrolü yapılmaksızın üçüncü bir şahsa teslim edildiğini, bu nedenle kayıp ürün bedeli olan 4.415,04.-TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, davalı taraf ise kendilerine izafe edilebilecek herhangi bir kusurun bulunmadığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
Taraflar arasında eşya taşıma hususunda anlaşma yapıldığı konusunda herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, davaya konu taşımada davalının kusurunun olup olmadığı, davacının zararının oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise miktarı, davacının icra dosyasında davalıdan alacaklı olup olmadığı ve alacaklı ise miktarı hususlarında toplanmaktadır.
Davaya konu … 8. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyası dosya arasına alınıp incelendiğinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 18/07/2017 tarihinde alacağından kaynaklı 4.415,04 TL asıl alacak, 128,46 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 4.543,50 TL’lik ilamsız takipte bulunulduğu, ödeme emrinin borçluya 21/07/2017 tarihinde tebliğ olduğu,davalı borçlu vekili 25/07/2017 tarihli dilekçesi ile borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğu ve süresi içerisinde itirazın iptali davası açıldığı görülmüştür.
Davaya konu ürünün teslim edildiği ve teslim alan kısmında … isminin yanında yazılı … TC kimlik nosu yazılı olduğundan TC sine göre uyaptan mernis adresini de gösterir nufus kaydının çıkartılarak dosya arasına alınmıştır.
Mahkememizin 18/12/2018 tarihli ara kararı gereğince, dosyamız davaya konu taşımada davalının kusurunun olup olmadığı, davacının zararının oluşup oluşmadığı konusunda rapor hazırlanmak üzere mali müşavir, taşıma hukukçusu ve bilgisayar mühendisi bilirkişilere tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından ibraz edilen 09/05/2019 teslim tarihli raporda özetle;
“Davalı tarafından söz konusu gönderinin/cep telefonunun değerine ilişkin rakamsal bir itiraz mevcut olmamakla birlikte, tarafımızca yapılan piyasa araştırmasında iş bu davaya konu cep telefonunun fatura tarihindeki değerinin piyasa satış değerleriyle uyumlu olduğu anlaşılmıştır… 1- Dava konusu taşımada, davalı aldığı kargoyu … firmasına “…” adresinde teslim etmek üzere taşıma sürecine almıştır. Taşıma için düzenlenen “kargo teslim alma belgesi” dosyada mevcut olup TTK m. 859 manasında yük senedi hükmündedir. 2- Taşıyıcı bu kargoyu varma yeri olarak belirtilen adreste teslim etmeye hazır etmelidir. Bu adresten önce bir başkasına kargo teslim ediliyorsa bunun için; TTK m, 868 hükümlerine göre …-TAŞITANDAN EMİR VE TALİMAT ALMASI gerekir. Aksi takdirde, davalının TTK m.886 manasında ağır kusuru-pervasızlık ve zarar meydana gelme bilinci içinde hareket ettiğinden söz edilecektir. 3- Somut olayda, davalının teslimi “şubede teslim” şeklindedir. Oysa, … bir ticari işletme ve bu işletmenin sahibi bir tacir olup, kaşe-imza, imza beyanı ve sair sorgulama için mutlaka varma yeri olan işletme adresinde teslim gerekildi. Eğer, kargo işletmecisi telefonla aranarak teslim yeri değişiyorsa buna yetkili sadece gönderendir. 4- TTK m, 868 hangi durumlarda teslim bakımından emir ve talimat verme yetkisinin gönderilen-alıcıya geçtiğini düzenlemektedir. Somut olayda bu yönde bir delil yoktur. Bu nedenle YANLIŞ KİŞİYE VE YANLIŞ ADRESTE teslim eden davalının ağır kusuru ile sebebiyet verdiği zararı tazmin etmesi gcrkcir. 5- Teknik bilirkişi marifetiyle vc yine hesap bilirkişisi incelemesi ile de belirlendiği üzere TTK m,880 gereği hesaplanan zarar KDV dahil 4.415,04.-TL olup, tamamının tazmin edilmesi TTK m.886 gereğidir. Davacı ayrıca Ödemiş ise taşıma bedelini de talep edebilir. 6- Somut olayda eşyanın deklere edilmemesi, ambalajında içerik bilgisi olmaması savınması da davalının sorumluluğunu değiştirmeyecektir. 7- Gönderen şirkettir ve zararı tazmin talep yetkisi de gönderendedir.
IV- SONUÇ:
Yapılan inceleme ve değerlendirmeler neticesinde,
1-Davacı yanın gönderen olduğu taşıma süreci sonunda yanlış kişiye teslimden ağır kusurlu ve pervasızca zarar meydana gelme ihtimali bilinci içinde hareket eden davalı kargo taşıyıcının sorumlu olduğu,
2- Kayıp olan emtianın esasen dava dışı … adına ve hesabına satışı yapılan bir akıllı telefon olduğu, davacının ise şirket olduğu, bu nedenle telefonun kaydının şirket ticari defter kayıtlarında yer almadığı,
3- …’ın sahibi olduğu telefon bakımından taşıma sözleşmesinde gönderen sıfaıtnın davacı şirkete ait olduğu,
4- Davacının gönderen sıfatı ile taşımada meydana gelen zayi kaynaklı tazminatı dava ve talep edebileceği,
5- Meydana gelen zararın 4.415,04 TL doğrudan emtia zararı olarak hesaplandığı ve tamamının davalı yanca tazmini gerektiği,
6- Yanlış yerde ve yanlış kişiye teslimden davalının tam tazmin sorumlusu olduğu,
7- Dava konusu alacağın takip tarihinde likit olmadığı ve yine davalı yanın temerrüt İhtan ve sair bir şekilde temerrüde düşürüldüğünün sabit olmadığı,
8- Davacının takip tarihinden itibaren temerrüt faizi talep edebileceği” yönünde görüş ve tespitlerde bulunmuşlardır.
Davalı vekilinin rapora yönelik itirazlarda bulunması üzerine mahkememizin 27/09/2019 tarihli duruşma ara kararı gereğince, bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi heyetince ibraz edilen 20/12/2019 teslim tarihli ek raporda özetle; Taşınan ürünün taşıma tarihi itibarı ile 2.el olduğu bu nedenle zararın fatura kıymetine gore %30 daha düşük olabileceği, kayıp olan telefon sebebi ile kadri marufunda zarar miktarının 3.090,52 TL hesaplandığı, hesaplanan zararın tam zayi 2.el telefon kıymeti olarak davalının tam ve sınırsız sorumluluğu kapsamında tazmini gerektiği,, sair KÖK rapor değerlendirmelerinde değişikliği gerektirir yeni bir tespit ve değerlendirmede bulunulmadığı yönünde görüş ve tespitlerde bulunulmuştur.
Yapılan yargılama, alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davacı ile davalı arasında eşya taşıma konusunda anlaşma yapıldığı, anlaşma uyarınca alıcı olarak … Kalıpları isminin belirlendiği, eşyanın bildirilen adreste teslim edilememesi nedeniyle kargo şubesine iade edildiği, izleyen süreçte eşyanın alıcı dışında 3.bir şahısa teslim edildiği anlaşılmaktadır. TTK’nın 850 ve devamı maddeleri gereğince, taşıyıcının teslim aldığı kargoyu varma yeri olarak belirtilen adreste teslim etmekle yükümlü olduğu, bu adresten önce bir başkasına kargo teslim edilecekse bunun için TTK’nın 868.maddesi hükümlerine göre gönderenden emir ve talimat alınması gerektiği, aksi halde TTK’nın 886.maddesi kapsamında ağır kusur-pervasızlık ve zarar meydana gelme bilinci içinde hareket ettiğinden söz edileceği, eldeki davada davalının tesliminin “şubede teslim” şeklinde olduğu, oysa gönderen davacı tarafından varma yeri olarak belirtilen adres dışında ya da 3.bir kişiye teslimle ilgili herhangi bir emir ve talimat verildiğine dair dosya kapsamında yer alan bir itiraz ya da delilin bulunmadığı, buna göre yanlış kişiye yanlış adreste eşya teslimi yapan davalının ağır kusuru ile sebebiyet verdiği zararı tazminle sorumlu olduğu kanaatine varıldığından ek raporda tespit edilen zarar miktarı yönünden davanın kısmen yerinde olduğu ancak davalının davacı tarafından dava tarihinden önce temerrüde düşürüldüğüne dair herhangi bir delil sunulmadığından işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı sonuç ve kanaatine varılmış ve bu doğrultuda davanın kısmen kabul kısmen reddine, davalının … 8 İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 3.090,52 TL asıl alacak üzerinden kaldığı yerden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacının icra inkar tazminat talebinin ise yasal şartları oluşmadığından reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Açıklanan gerekçeye göre;
Davanın kısmen kabul, kısmen reddine,
1-Davalının … 8 İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 3.090,52 TL asıl alacak üzerinden kaldığı yerden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Davacının icra inkar tazminat talebinin yasal şartları oluşmadığından reddine,
3-Karar tarihine göre alınması gereken 211,11 TL harçtan peşin alınan 54,88 TL harcın mahsubu ile bakiye 156,23 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 54,88 TL peşin harç masrafının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar yönünden hesaplanan 3.090,52 TL ( AAÜT. 13/2 maddesi gereği ) vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince ret edilen miktar yönünden hesaplanan 1.452,98 TL ( AAÜT. 13/2 maddesi gereği ) vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Davacının yapmış olduğu toplam 2.421,00 TL yargılama giderinin davanın red/kabul oranına göre 1.646,78 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,geri kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı miktar itibari ile kesin olarak verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 10/11/2020

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)

MASRAF BEYANI
35,90 TL Başvuru Harç Masrafı
2.100,00 TL Bilirkişi Ücreti
285,10 TL tebligat ve müzekkere gideri
TOPLAM : 2.421,00 TL