Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/715 E. 2019/151 K. 26.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/715 Esas
KARAR NO : 2019/151

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/04/2015
KARAR TARİHİ : 26/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; davalı tarafın talebi doğrultusunda müvekkili şirket tarafından davalı tarafa muhtelif miktar ve ebatlarda ayakkabı kutusu satıldığını ve teslim edildiğini, satılan ürünlerin bedeli ödenmeyince … 2. İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalı tarafça haksız ve hukuka aykırı olarak borca itiraz edildiğini, davalı tarafın itirazı zaman kazanmak için yapılmış olup, kötüniyetli olduğunu, … 2. İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra ve inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; davacının iddia ettiği gibi müvekkili şirket ile ticari iş ilişkisi içerisinde bulunmadığını, ancak yapılan ticari işlerde tarafların anlaşmış olduğu rakamlar farklı, gönderilen faturalardaki rakamlar farklı durumda olduğunu, davacı taraf kötü niyetle şirketini olağan üstü alacaklı gösterip bunu icra takibi yoluyla tahsile kalkıştığını, icra takibine konu edilen faturalar , birer kesin delil niteliğinde olmadığını, bir senet , çek , bono ,mahkeme ilamı vasfında olamadığı için alacağın belirlenmesi icra takibi kanalı ile değil yargılama yolu ile belirlenmesi gerektiğini, alacaklı / davacının iddia ettiği alacak miktarı gerçek olmadığını, davacının sözde fazla fatura keserek oluşturduğu cari alacaktan düşülmeden iş bu icra takibi yapıldığını, davacı kötü niyetle yaklaşarak hem fatura bedelleri yüksek tuttuğunu, hemde kendisine çek ve senet verilmiş olmasına rağmen bu bedelleri dikkate almayıp hiç yokmuş gibi alacak davası açtığını, haksız ve kötüniyetli olarak açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davaya konu … 2. İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı dosyası getirtilip dosya arasına konulmuştur,incelendiğinde;davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 17/03/2015 tarihinde cari hesap alacağından kaynaklı 59.782,99 TL’lik ilamsız takipte bulunulduğu,ödeme emrinin borçluya tebliğ olduğu,davalı borçlu vekili 01/04/2015 havale tarihli dilekçesi ile borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğu ve süresi içerisinde itirazın iptali davası açıldığı görülmüştür.
Davacı vekilinin uyaptan gönderdiği 26/12/2015 tarihli dilekçesi ile bilirkişi incelemesi yaptırılması hususunda ara karar oluşturulup inceleme gününün de taraflara APS ile gönderilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin talebi üzerine mahkememizin 22/01/2016 tarihli ara kararımız ile; dosyanın mali müşavir …’ na verilerek rapor alınmasına ve tarafların ticari defterlerinin 04/03/2016 tarihinde saat 14:00 de mahkeme duruşma salonunda hazır etmeleri, yerinde inceleme talepleri var ise 3 gün öncesinde mahkememize başvurulması hususunda ara karar oluşturulduğu, ve inceleme gün ve saatinde defterler sunulmadığı ve yerinde inceleme talebinde de bulunulmadığı takdirde bu taleplerinden vazgeçmiş sayılacağı hususundaki ihtaratı da içerir taraf vekillerine meşruatlı davetiye çıkarıldığı, davetiyenin davacı vekiline 10/02/2016 tarihinde, davalı asile 09/02/2016 tarihinde ve davalı vekiline de 08/02/2016 tarihinde tebliğ olduğu, ve davacı vekiline bilirkişi ücretini yatırması için de çıkartılan davetiyenin 10/02/2016 tarihinde tebliğ olduğu, inceleme gün ve saatinde tarafların ticari defterlerini mahkememizde hazır etmedikleri, yerinde inceleme talebinde bulunmadıkları ve bu konuda da bir beyan dilekçesi göndermedikleri ve inceleme yapılamadığına dair 04/03/2016 tarihli tutanak tutulduğu görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda Mahkememizin 19/04/2016 tarih ve 2015/377 Esas, 2016/359 karar sayılı kararımız ile; Davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen 19/04/2016 tarih ve 2015/377 Esas, 2016/359 karar sayılı kararın temyiz edilmesi üzerine dosya Yargıtay’a gönderilmiş olup Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 26/03/2018 tarih ve 2016/16390 esas, 2018/1500 karar sayılı bozma ilamı ile;” Dava, cari hesap alacağının tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı vekili, cevap dilekçesinde davacı ile davalı müvekkili arasında ticari ilişki bulunduğunu,ancak yapılan ticari işlerde tarafların anlaştığı rakamların farklı, gönderilen faturalardaki rakamların farklı olduğunu, davacının iddia ettiği alacak miktarının gerçek olmadığını, davacının kendisine çek senet verilmesine rağmen bu çek senetlerin bedelleri dikkate alınmayıp hiç borcu yokmuş gibi alacak davası açıldığını belirtmiştir. Bu durumda davalı taraflar arasındaki ticari ilişkiyi kabul etmiş, fatura bedellerinin yüksek olduğunu, çek ve senetlerde ödeme yapıldığını ileri sürmüş olmakla davalı bu iddialarını ispatla yükümlüdür. Mahkemece ispat yükünde yanılgıya düşülerek karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA,gerekçesiyle mahkememizce verilen karar bozularak dosya mahkememize gönderilmiş olup mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılarak yargılamaya devam edilmiştir.
Mahkememizce usul ve yasaya uygun olan Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 26/03/2018 tarih ve 2016/16390 esas, 2018/1500 karar sayılı bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuştur.
TÜM DOSYA KAPSAMINDAN: Dava, cari hesap alacağının tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davaya konu … 2. İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı dosyası getirtilip dosya arasına konulmuştur,incelendiğinde;davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 17/03/2015 tarihinde cari hesap alacağından kaynaklı 59.782,99 TL’lik ilamsız takipte bulunulduğu,ödeme emrinin borçluya tebliğ olduğu,davalı borçlu vekili 01/04/2015 havale tarihli dilekçesi ile borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğu ve süresi içerisinde itirazın iptali davası açıldığı görülmüştür.
Yargıtay 19 Hukuk Dairesi’nin bozma ilamından sonra Mahkememizin 09/11/2018 tarihli duruşmasının ara kararı gereğince dosya rapor hazırlanmak üzere Mali Müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından ibraz edilen 24/01/2019 teslim tarihli raporda özetle;a) Davacı şirket e-ticari defterlerinin GİB onaylarının süresinde yapıldığı, e-defter kapsamında olmayan defterlerinde açılış ve kapanış tasdiki süresinde yapıldığı, defterlerin usulüne uygun tutulduğu, birbirini teyit ettiği ve defterlerin delil niteliği taşıdığı, b) Davacı taraf, ticari defterlerinde 18/03/2015 TAKİP ve 10/04/2015 DAVA tarihinde 60.490,99 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.Davacının takipteki talebi 59.782,99 TL olduğu, Davacı şirketin talebi 59.782,99 TL asıl alacağı ve bu tutar üzerinden, icra takip tarihinden itibaren T.C.Merkez Bankasınca kısa vadeli avanslar için uyguladığı değişen oranlardaki avans faizi talep edebileceği yönünde görüş ve kanaatte bulunmuştur.
Yargıtay 19 Hukuk Dairesi’nin bozma ilamından sonra yargılama sırasında Mali Müşavir bilirkişiden alınan rapor ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde bilirkişi raporu mahkememizce yeterli görülüp itibar edilmiştir.
Taraflar arasında TTK madde 89’da tarif edilen anlamda yazılı bir cari hesap sözleşmesi yoktur.
Davacı taraf, 28/10/2014 – 26/12/2014 tarihleri arasında toplam 80.490,99 TL tutarında dokuz adet fatura düzenlemiştir. Davalı tarafta toplam: 20.000,00 TL tutarında üç çek vermiştir. Böylece, davacı tarafın 60.490,99 TL tutarında alacağı kalmıştır.
Davacı şirket, davalıya teslim ettiği ürünler için Sevk İrsaliyeleri ve buna olarak bağlı olarak Faturalar düzenlemiştir.
Davacı şirketin ürün tesliminden düzenlediği ve malla bulundurulması zorunlu olan Sevk İrsaliyelerin üzerinde, malı teslim alan … yazmaktadır.
Davacı şirket, söz konusu Sevk İrsaliyelerine dayanarak düzenlediği faturaları davalı tarafa tebliğ ettiğine ilişkin herhangi bir belge ibraz etmemiştir.
Davalı tarafında ürünlerin ve faturaların teslim alınmadığına ilişkin itirazı bulunmamaktadır.
Davalı borçlu vekili icra takibine itirazında “Müvekkilinin, alacaklının iddia ettiği şekilde bir borcu bulunmadığını, yargılamayı gerektirir mahiyette olduğunu, müvekkilinin borcu bulunmadığını..”
Davalı vekili cevap dilekçesinde ise; “Davacının müvekkili şirket ile ticari iş ilişkisi içerisinde bulunduğunu, ancak yapılan ticari işlerde tarafların anlaşmış olduğu rakamlar farklı gönderilen faturalardaki rakamlar farklı durumda olduğunu, alacaklı/ davacının iddia ettiği alacak miktarı gerçek olmadığını, 13/04/2015 tarihinde davacı çalışanının teslim aldığı 10.000 TL değerindeki kıymetli evrakın miktarları/ davacının fazla fatura keserek oluşturduğu cari alacaktan düşülmeden iş bu icra takibi yapıldığını, davacı hem fatura bedelleri yüksek tutmuş, hemde kendisine çek ve senet verilmiş olmasına rağmen bu bedelleri dikkate almayıp yokmuş gibi alacak davası açtığını,..”
İddialarında bulunmuşsa da, müvekkili davalının borç miktarını gösteren ve davacıya 10.000 TL tutarındaki çekin verildiğine ilişkin hiçbir belge ibraz etmediği gibi, ticari defter ve belgeleride incelemeye ibraz etmemiştir. Soyut iddialarda bulunmuştur. Dolayısıyla, davalı tarafın davacı şirkete olan cari hesap bakiyesi borcunu mahkememizce uyulan Yargıtay 19 Hukuk Dairesi’nin bozma ilamıda gözetilerek ödemesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Sonuç itibariyle : Davacı şirket e-ticari defterlerinin GİB onaylarının süresinde yapıldığı, e-defter kapsamında olmayan defterlerinde açılış ve kapanış tasdiki süresinde yapıldığı, defterlerin usulüne uygun tutulduğu, birbirini teyit ettiği ve defterlerin delil niteliği taşıdığı, Davacı taraf, ticari defterlerinde 18/03/2015 TAKİP ve 10/04/2015 DAVA tarihinde 60.490,99 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, davacının takipteki talebinin 59.782,99 TL olduğu anlaşılmakla; Davanın kabulüne, davalının … 2. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin aynı şartlarla devamına, asıl alacağın % 20 oranında tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davanın kabulüne, davalının … 2. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin aynı şartlarla devamına,
2-Asıl alacağın % 20 oranında tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Harç Tarifesi gereğince hesaplanan 4.083,77 TL harçtan peşin alınan 722,04 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.361,73 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 6.926,12 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan toplam: 1.750,74 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
7-Karar kesinleştiğinde mahkeme kasasında bulunan belgenin iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay ilgili Hukuk Dairesi nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 26/02/2019

Katip …

Hakim …

MASRAF BEYANI
749,44 TL Harç Masrafı
700,00 TL Bilirkişi Ücreti
301,30 TL tebligat ve müzekkere gideri
TOPLAM : 1.750,74 TL