Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/693 E. 2020/37 K. 31.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/693 Esas
KARAR NO : 2020/37

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 30/07/2018
KARAR TARİHİ : 31/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu olay 07.03.2018 tarihinde işleteni… olan, davalı şirketine zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı olan … plakalı aracı hızla gelirken kontrolünü kaybederek yaya geçidinden geçmekte olan müvekkiline çarpması neticesinde meydana geldiğini, araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğunu, araç sürücüsü kaçmaya çalışırken çevredeki insanların baskısı sonucu hastaneye götürdükten sonra oradan ayrıldığını, kaza tespit tutanağının tanzim edilemediğini, mobese kayıtlarının celbini talep ettiğini, davalı şirketin sorumluluğunun doğduğunu ve müvekkilinde oluşan zararı gidermekle yükümlü olduğunu, müvekkilinin kaza sonucunda malul kaldığını, ATK raporuna göre yaşam fonksiyonlarının etkilendiğini, beden gücü kayıp oranının belirlenerek ilgili tutarın ve geçici iş göremezlik tazminatının ve bakıcı giderlerinin tahsilini, davalı şirkete başvuru yapıldığını ancak herhangi bir cevap verilmediğini, fazlaya ilişkin hakların saklı kalması kaydıyla maddi ve manevi tazminatın davalı şirketin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı müvekkili şirkete başvuruda bulunduğunu söylese de eksik evrak ile başvuru yaptığı için davadaki dava şartının yerine getirilmediğini bu yüzden davanın reddi gerektiğini, dava dilekçesi ekinde hiçbir delilin tebliğ edilmediğini, kaza tespit tutanağının dahi gönderilmediğini, bu durumun davalının savunma hakkını kısıtladığını, HMK.nun 121.maddesi uyarınca delillerin tebliği gerektiğini, tebliğe kadar esasa ilişkin itiraz haklarını saklı tuttuklarını, müvekkil şirketin sorumluluğunun sigortalının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, kazaya karışan … plakalı aracın davalı şirkete … no.lu KMA ZMSS poliçesiyle sigortalı olduğunu, teminatın kaza tarihi ile itibariyle kişi başına 360.000,00 TL olduğunu, manevi tazminat ve tedavi giderlerinin dahil olmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte davacıların sürekli sakatlığın tespiti için ATK’dan rapor alınmasını, maluliyetten dolayı doğacak zararların ayrı ayrı hesaplamasını aktüer siciline kayıtlı aktüer bilirkişilerin yapması gerektiğini, hesaplamanın asgari ücret üzerinden yapılmasını, geçici iş göremezlik tazminatının kapsam dışında olduğunu, hesaplamanın TRH 2010 tablosuna göre ve 1,8 teknik faize göre yapılması gerektiğini, kazaya karışan sigortalı aracın ticari araç olmaması nedeniyle avans faizi değil yasal faizin işletilmesi gerektiğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
TÜM DOSYA KAPSAMINDAN:Davanın trafik kazasından kaynaklı tazminat davası olduğu,
Davacı vekili uyaptan e imzalı olarak gönderdiği 30/01/2020 tarihli dilekçesi ile, tarafların sulh olduklarını, bu nedenle davanın konusuz kaldığını, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını talep etmiştir.
Davalı vekili uyaptan e imzalı olarak gönderdiği 27/01/2020 tarihli dilekçesi ile, davacı ile sulh olduklarını, sigortalı aracın karşıtığı kaza sebebi ile davacı vekiline tüm tazminat miktarının ödendiğini, davacı yanın maddi zararlarının müvekkili şirket tarafından karşılandığını, karşı taraftan yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını talep etmiştir.
6100 Sayılı HMK.nın 315. maddesinde ” (1) Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir. (2) İrade bozukluğu ya da aşırı yararlanma hâllerinde sulhun iptali istenebilir.” hükmünün düzenlendiği, bu nedenle açılan davanın sulh nedeni ile davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Açıklanan gerekçeye göre;
1-Sulh nedeni ile davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Karar tarihine göre alınması gereken 54,40 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 18,50 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Taraflar arasında yapılan sulh protokolüne göre vekalet ücreti talepleri olmadığını belirttiklerinden vekalet ücreti konusunda karar verilmesine yer olmadığına,
4-Taraflar arasında yapılan sulh protokolüne göre davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Dair verilen karar taraf vekillerinin yokluklarında gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı.
31/01/2020

Katip
(e-imza)

Hakim
(e-imza)