Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/687 E. 2019/1091 K. 04.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/41 Esas
KARAR NO : 2019/1132

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/02/2016
KARAR TARİHİ : 11/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, muhtelif tarihlerde davalının araçlarına oto servis, bakım ve onarım hizmeti sağladığını, işbu hizmetlerin karşılığı olan 18.672,70.-TL’lik bakiye tutarın ise davalı tarafından ödenmediğini, davalı ile cari hesap şeklinde çalışıldığını, onarım ve servis bedellerinin davalıya fatura edildiğini, davalının bakiye tutarı ödememesi üzerine davalı aleyhine İstanbul… İcra Müdürlüğü’nün… E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalının itirazları üzerine takibin durduğunu, davalının itirazlarının haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak üzere davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP :
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; Müvekkiline ait… plakalı aracın 20/07/2015 tarihinde bir kaza geçirdiğini, müvekkilinin davacı ile uzun yıllardır çalıştığını ve işbu kazada da aynı şartlarla aracın davacıya teslim edildiğini, ancak davacı tarafından, müvekkilinin sigortacısının talimatı ve/veya müvekkilinin bilgisi ve talimatı olmaksızın aracın tamir edildiğini, söz konusu tamirat karşılığında davacı tarafından 05/08/2015 tarihli bir fatura düzenlendiğini ve bu faturanın iyi niyetli olarak müvekkilinin ticari kayıtları arasına alındığını, ancak müvekkilinin faturayı kabul ederken iradesinin sakat olduğunu, iradeyi sakatlayan hata hali mevcut olduğunu, aracın hasarının kasko sigortası tarafından karşılanmayacağı hususunun davacı tarafından müvekkiline bildirilmediğini, bu durum bilinse idi müvekkilinin tamirat yaptırmayacağını, söz konusu fatura dışındaki bakım ve onarım bedellerine herhangi bir itirazlarının bulunmadığını, müvekkilinin kasko sigortacısının …. olduğunu, davacı tarafından düzenlenen 05/08/2015 tarih ve 17.050,60.-TL’lik fatura tutarının …Sigorta’ya fatura edildiğini ancak dava dışı… Sigorta tarafından müvekkiline herhangi bir ödeme yapılmadığını ve iade faturası kesildiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
İstanbul 22. İcra Müdürlüğü’nün 2016/753 E sayılı dosyası, yetkili servis formu, fatura örnekleri, bilirkişi incelemesi sonucu alınan rapor.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, İİK 67.maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının hata nedeni ile iradesinin sakatlanıp sakatlanmadığı, davacı tarafından yapılan tamirata ilişkin faturaya dayalı oto servis, bakım ve onarım alacağının bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise miktarının ne kadar olduğu, icra müdürlüğünün ve mahkememizin yetkili olup olmadığı hususlarındadır.
Mahkememizin 12/06/2017 tarip, … Esas, …K. sayılı dosyasından verilen ” Davanın kabulü ile İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasına davalı tarafından yöneltilen itirazın iptaline ve takibin devamına, asıl alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ” ilişkin kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2017/2177 E – 2018/1705 K. sayılı 29/11/2018 tarihli ilamı ile ” Söz konusu kararı, davalı vekili istinaf etmiş olup, davacı tarafından, müvekkilinin sigortacısının talimatı ve/veya müvekkilinin bilgisi ve talimatı olmaksızın aracın tamir edildiğini, söz konusu tamirat karşılığında davacı tarafından 05/08/2015 tarihli bir fatura düzenlendiğini ve bu faturanın iyi niyetli olarak müvekkilinin ticari kayıtları arasına alındığını, ancak müvekkilinin faturayı kabul ederken iradesinin sakat olduğunu, iradeyi sakatlayan hata hali mevcut olduğunu, aracın hasarının kasko sigortası tarafından karşılanmayacağı hususunun davacı tarafından müvekkiline bildirilmediğini, bu durum bilinse idi müvekkilinin tamirat yaptırmayacağını, söz konusu fatura dışındaki bakım ve onarım bedellerine herhangi bir itirazlarının bulunmadığını, faturanın tek başına borcun varlığını ve miktarını göstermeyeceğini, mahkemece bilirkişi raporu alınmadan ve faturada yazılı alacak kalemleri denetlenmeden karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülmüştür. HMK.nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; dava ,araç tamiri sebebiyle oluşan alacağın tahsili için yapılan takipte borca itirazın iptali talebine ilişkindir. İlgili sigorta şirketine dava ihbar olunmuş, sigorta şirketi poliçe kapsamına giren hasar bedelini ödediğini beyan etmiştir. Mahkemece, davacı dafterleri ve dosya üzerinde inceleme yaptırılarak ve mali müşavir bilirkişi raporu alınmak suretiyle karar verilmiş ise de, davacı şirketin yaptığı tamir ile ilgili olarak, davalı tarafın delil listesi 3. sırasındaki delil olan, sigorta şirketinin hasar dosyası getirtilip, uyuşmazlığın çözümünün teknik bilgiyi de gerektirdiği gözetilerek HMK nun 266/1 maddesi uyarınca takip dayanağı ihtilaflı faturalar yönünden yapılan hizmet, kapsamı ve bedeli yönünden, fatura bedelinin kadri maruf olup olmadığına dair konusunda uzman (makine mühendisi) bilirkişi raporu alınması gerekirken, esasa ilişkin bu delilin hiç toplanmaması ve karar gerekçesinde hiç tartışılmaması HMK.nun 353/1-a-6. maddesine aykırılık teşkil ettiğinden davalı tarafın yerinde görülen istinaf talebinin kabulü ile istinaf konusu karar kaldırılarak, dosyanın yeniden buna uygun yargılama yapılmak üzere mahkemesine geri çevrilmesine …” ifadelerine yer verilerek kaldırılmıştır.
Mahkememizce İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2017/2177 E – 2018/1705 K. sayılı 29/11/2018 tarihli ilamı doğrultusunda Mali Müşavir …ve Makine Mühendisi Prof. Dr….’dan rapor aldırılmış, bilirkişiler tarafından mahkememize sunulan raporda özetle; Dava konusu araç … marka … Maxi 1.6 105 M…. tipi 2010 model ve 206.952 Km’de olup aracın kaza tarihi olan 20.07.2015 tarihi itibariyle ikinci el rayiç satış değerinin 22.000,00 TL olduğu, davalı şirketçe düzenlenen 05.08.2015 tarihli fatura içeriğinin incelenmesinden, araçta motor arızasının tamir edildiği, toplam fatura bedelinin KDV hariç 14.449,66 TL olduğu ve KDV dahil 17.050,60 TL olduğu, ihbar olunan …. tarafından yaptırılan kasko ekspertiz incelemesi sonucu düzenlenen 25.08.2015 tarihli kasko ekspertiz raporunda da araçtaki hasar miktarının, davacı şirketçe düzenlenen 05.08.2015 tarihli faturayla aynı miktarda, yani toplam KDV hariç 14.449,66 TL ve KDV dahil 17.050,60 TL olarak belirlendiği, dolayısıyla davalı şirketçe düzenlenen onarım faturasındaki parça ve işçilik bedellerinin kadri marufunda ve piyasa rayiçlerinde olduğu, dava konusu aracın kazadan önceki ikinci el rayiç satış değeri 22.000,00 TL olduğundan aracın tamir bedelinin aracın değerine yaklaştığı, dolayısıyla aracın tamirinin ekonomik olmadığı, bu nedenle pert total sayılması gerektiği, aracın motoru dışındaki gövde ve şasisinde, aktarma elemanlarında herhangi bir hasar olmadığı hususu dikkate alındığında, aracın hasarlı haliyle sovtaj değerinin 15.000,00 TL olduğu, dolayısıyla araçtaki gerçek hasar miktarı 22.000,00 – 15.000,00 = 7.000,00 TL olduğu beyan edilmiştir.
Dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, açıklayıcı ve hüküm kurmaya elverişli Bilirkişi Raporu çerçevesinde, dava konusu araçtaki motor hasarından dolayı aracın aracın tamirinin ekonomik olmadığı ve pert total sayılması gerektiği anlaşılmış, bu durumda olan bir aracın hasarının kasko sigortası tarafından karşılanmayacağı, bu bilginin davacı tarafından davalıya verilmesi gerektiği halde verilmediği, davacının basiretli bir tacir gibi davranmadığı anlaşılmış, davalının bu durumu bilseydi tamirat yaptırmayacağı kabul edilerek onarım ve servis bedellerine ilişkin dava konusu faturadan dolayı davalının davacıya karşı sorumluluğu bulunmadığından davanın reddine, davacı icra takibi başlatmakta haksız olduğundan asıl alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektirici nedenlere göre;
Davanın reddine,
Asıl alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 44,40 TL ilam harcının peşin yatırılan 225,53 TL harcın mahsubu ile fazla yatırılmış olan 181,13 TL harcın davacıya iadesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 2.725,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan 84,25 TL yargılama giderlerinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Kullanılmayan bakiye gider avanslarının karar kesinleştiğinde yatıran taraflara iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.11/12/2019

Katip …

Hakim …