Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/669 E. 2019/964 K. 16.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/669 Esas
KARAR NO : 2019/964

DAVA : Alacak (Bayilik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/07/2018
KARAR TARİHİ : 16/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bayilik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında 01.04.2003 tarihinde Kobi satış kanalı sözleşmesinin düzenlendiği ve davalının bu sözleşmeyi … 6. Noterliğinin … tarih, … numaralı ihtarnamesi ile fesih ettiğini, müvekkilinin ihtar edilen fesih iradesine karşılık cevabında fesih ihtarını kabul etmediğini karşı tarafa bildirse de ekonomik açıdan daha güçlü olan davalı şirketin hakkın kötüye kullanılması suretiyle müvekkilinin davacının sisteme girişini önleyerek, ticari faaliyetine devam etmesine engel olduğunu, müvekkilinin sözleşmenin devamına olan güven ve inancıyla bu süreçte iş yeri kiraladığını ve kiraladığı iş yerine ilişkin uzun süreli kontrat imzaladığını ve iş bu iş yerinin donanımını sözleşme hükümlerine göre tesis etmiş pek çok işçi istihdam ettiğini, sözleşmeden doğan ticari yükümlülüklerini ifa edebilmek adına kredi çektiğini, müvekkilinin kurumsal bayiinin yükümlülüklerini yerine getirmesine karşın davalı şirketlerin haksız ve dürüstlük kuralına aykırı feshi sonucu müvekkili davacının işçi istihdamını azaltmaya gittiğini bu sebeple yüklü miktarda kıdem tazminatı ödediğini, bu masrafların sözleşme akdine duyduğu güvenle yaptığı masraflarla birlikte ekonomik bakımdan mahvına sebep olduğunu, müvekkili kurumsal bayii sözleşme süresince sözleşmeden doğan edimlerini yerine getirmesine karşın, davalı şirketin müvekkilinin hak kazanmış olduğu prim alacaklarını da halen ödemediğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin her türlü dava ve talep haklarının saklı kalmak kaydıyla ilk aşamada sözleşmenin sona erdirilmesinden dolayı müvekkilinin 50.000,00 TL yoksun kalınan karının ve söz konusu yoksun kalının kara dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizinin, davalı şirketler tarafından müvekkiline ödenmeyen 50.000,00 TL’lik alacağının ve söz konusu alacağa işleyecek avans faizinin, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; Davacının taleplerinin yerinde olmadığını, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin haksız sebeple fesih edilmediğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dilekçesi ile davadan feragat ettiğini bildirdiği, davalı vekilinin de tarafların mutabık kaldığını ve davacıdan yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olmadığını bildirdiği, davacı vekilinin vekaletnamesinde feragat yetkisi bulunduğu anlaşılmış, HMK 307.maddesi gereğincedavanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektirici nedenlere göre;
Davanın feragat nedeniyle reddine,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 44,40 TL ilam harcının peşin yatırılan 1.707,75 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılmış olan 1.663,35 TL harcın davacıya iadesine,
Davalı taraf lehine avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına, kullanılmayan bakiye gider avanslarının karar kesinleştiğinde yatıran taraflara iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davalı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.16/10/2019

Katip

Hakim