Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/642 E. 2019/18 K. 17.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/642
KARAR NO : 2019/18

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 16/04/2008
KARAR TARİHİ : 17/01/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, davalılardan … ile lastik kırma makinesi alım-satımı üzerinde anlaştığı makinenin finansmanı için diğer davalı finansal kiralama şirketi ile müvekkili arasında 19.09.2006 tarihli finansal kiralama sözleşmesi imzalandığını; sözleşmeye göre davalıların müvekkiline “1 ton/saat kapasiteli … Marka Lastik Kırma Makinesi” temin ve teslim edeceklerini; 5 parçadan oluşan makine hattının davalı … elemanlarınca müvekkilinin adresine kurularak teslim edildiğini, Finansal kiralama şirketi ile müvekkil arasında hazırlanan ödeme planına göre davalı finansal kiralama şirketine her ay düzenli olarak 10.815 Euro kira bedeli ve ayrıca sigorta bedeli ödemeye devam edildiğini; teslim edilen makinenin lastik kırma makinesi değil, plastik kırma makinesi olduğunun anlaşıldığını; önce makinenin birebir aynısıyla değiştirildiğini, ancak aynı sorunlar yeni makinede de ortaya çıkınca davalının 85.000 Euro ilave verilmesi halinde müvekkile yeni bir makine verebileceğini söylediğini, ancak bu teklifin müvekkil tarafından kabul edilmediğini; ikinci makinenin de randıman vermemesi ve arızalanması sebebiyle arıza kaynağının tespiti maksadıyla .. 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin …-… D. İş sayılı dosyası ile … 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin… D. İş sayılı dosyalarında, bilirkişi marifetiyle tespit yaptırıldığını; Dosyaya sunulan raporlarda bilirkişilerin özetle; davaya konu makinenin lastik kırma makinesi olmayıp, plastik kırma makinesi olduğunu; lastik kırma işi için uygun olmadığı, davalıların müvekkilini kandırdıklarını ve kararlaştırılandan başka bir makine teslim ettiklerini; davalı tarafın proforma teklif faturası üzerine kendisinin satmadığı lastik kırma makinesi başlığını koyarak, müvekkilini yanılttığı; müvekkilinin ilk bakışta makinenin lastik kırma makinesi mi yoksa plastik kırma makinesi mi olduğunu bilebilmesinin mümkün olmadığını; doktrinde (aliud) teslim olarak adlandırılan “başka şeyin teslimi” durumunun söz konusu olduğunu; bir an için “ayıba karşı tekeffül” hükümlerinin uygulanacağı varsayılsa bile sonucun değişmediğini; davalılara ihtarname keşide edilmiş olmasına rağmen, edimin ifa edilmediğini, zararlarının tazmininin gerektiği; maddi zararlarının, makine bedeli, yoksun kalınan kazanç ve portföy kaybı, sözleşme sebebiyle yapılan masraflar ve diğer fiili zararlardan oluştuğunu bu nedenlerle; fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydıyla… öncelikle aylık kira bedeli ödemelerinin dava sonuna kadar tedbiren durdurulmasına; edimin ifa edilmemesi veya gecikmesinden kaynaklanan maddi zararları nedeniyle; sözleşme konusu makine değeri kadar maddi tazminatın tespiti ile şimdilik 10.000,00 TL, ödenen aylık finansal kiralama maliyet bedellerinin tespiti ile şimdilik 10.000,00 TL, yoksun kalınan kazancın tespiti ile şimdilik 10.000,00 TL, yitirilen müşteri portföyü sebebiyle uğranılan zararın tespiti ile şimdilik 10.000,00 TL, sözleşme sebebiyle yapılan masrafların tespiti ile şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline; ayrıca 10.000,00 TL manevi tazminatın ticari faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, davacı vekili 06/04/2011 tarihli dilekçesi ile davanın daha fazla uzamaması ve bilirkişilerin hesapladığı yoksun kalınan kar seçeneklerinin ortalamasının alınması yönteminin hakkaniyete uygun olacağı düşüncesiyle dava dilekçesinin netice-i talep kısmının maddi tazminatla ilgili 2 nolu bendinin yoksun kalınan kara dair fazla hakları ile portföy tazminatına ve fazlaya dair tüm hakları saklı kalmak kaydıyla 346.317,00 TL yoksun kalınan kar cinsinden maddi tazminatın sözleşme tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline şeklinde ıslah etmiştir.
Davacı Vekili Davasında :
Dava Dilekçesini tekrar ederek davanın kabulüne karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davalı … vekili Davasında :
Davalı vekili mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle;davacı şirketin, dava konusu makinenin vasıf ve mahiyetini bilerek, doğrudan makineyi imal eden firma teknik elemanlarınca da aydınlatılmak suretiyle karar verdiğini; davacı şirketin 10-11 ay süren uzun görüşmeler sonrası yeterli araştırmayı yaptığını; davacı şirketin satıma konu makinenin vasıf ve mahiyetinde yanıltılmış olmadığını; Alman … firmasının dava konusu emtiayı lastik kırma makinesi olarak imal edip dağıtımını yaptığını; sözleşme aşamasında davacı şirket ile birlikte hareket edilmek suretiyle kırılacak lastik numunelerinin imalatçı … firmasına gönderildiğini ve lastik kırma vasıf ve mahiyetine ait makinenin sipariş edildiğini; Söz konusu makinenin şirket yetkilisi ve teknik personeli nezaretinde … firmasının teknik elemanları tarafından kurulumu yapılarak en az üç gün süreyle üretimin denendiğini; başarılı bir üretim sürecinin başlaması üzerine imalatçı firma elemanlarının davacı işyerinden ayrıldıklarını, 20.02.2007 tarihinde teslim edilen makinenin 23.02.2007 tarihinden itibaren sorunsuz çalışmaya başladığını; davacı şirketin sadece lastik kırma işi yapmakta olduğunu ve bu iş üzerine uzmanlaştığını; dava konusu makinenin yeni ve kullanılmış otomobil lastiklerini kırmak ve satış şartlarındaki koşullar dahilinde davacı tarafından satın alındığı; eğer bu makine lastik kırma makinesi olmasaydı daha başında üretimden beklenen sonuç alınamayıp, makinenin hiç lastik kıramayacağını, taraflar arasındaki sözleşmenin işin başında feshedileceği; Makinenin kurulumu ve üretime başlaması sonrasında tavsiye olunan çalışma şekillerinin davacı şirketçe uygulanmadığı ve teknik eleman istihdamından kaçınıldığını; teslim esnasında ve sonrası dönemde yapılan çalışmalarda söz konusu makine hattının belirtilen değerlere uygun şekilde üretim yaptığını; sonraki dönemlerde davacı şirket tarafından teknik eleman yatırımı yapılmadığını; davacı şirketin, hattın çalıştırılması için gerekli eğitimin verildiği yetkili ve sorumlu personeli … ile de yollarını ayırdığını; hattın işinde ehil olmayan kişilere teslim edilerek işletildiğini; Davacı şirkete ait işletme ve hattın bir süre sonra başka bir firmaya devredildiğini, işletme ve hattın belli bir süre bu firma eliyle işletildiğini; söz konusu işletme ve makine hattının uzun süre bilgileri dışında devralan firma tarafından kullanım şartlarına uyulmadan tamamen bilinçsiz şekilde, hiçbir teknik eleman bulundurmadan, herhangi bir eğitim talebi olmaksızın lastik kırmaya devam ettiğini; Söz konusu durum ve devirden haricen ve tesadüfen bilgi sahibi olunur olunmaz makine hattının ziyaret edildiğini, hattın kurulu olduğu yerde muhatap-yetkili bulunamadığını; telefon ile dahi devralan … yetkililerine ulaşılamadığını; durumun devreden davacı şirket yetkilisine de iletildiğini; kendiliklerinden gerçekleştirdikleri bu ziyaret sırasında, hattın ehil olmayan kişiler tarafından düzensiz ve kusurlu olarak çalıştırıldığını, otomobil lastiği dışında çeşitli lastiklerin yine sistem içerisinde kırılmakta olduğu, sıyrılmadan verildiği vs. tespit edilerek halihazır durumun fotoğraflandığı; Belli bir süre sonra … firmasından işletmenin geri alındığı, yeniden davacı şirket eliyle işletilmeye başlandığının şirket yetkilisi … tarafından bildirildiği; bütün sorunun işletmenin başka bir firmaya devri ve belli bir süre sonra geri alınması üzerine satım konusu makinenin ve özellikle kırma mekanizmasının hor kullanımından dolayı gördüğü zarar nedeniyle davacının sorumlu arama çabasından ibaret bulunduğunu; Bilinçli ve kurallara uygun kullanım halinde makine kapasitesinin, ayrışma konusundaki hususlar ile garanti kapsamındaki detaylar üzerindeki taraf mutabakatının proforma fatura ile sabit bulunduğunu; tespit dosyasından alınan bilirkişi raporunda davacı tarafın gerçekleri çarpıtarak ileri sürdüğü iddialar sonucu bilirkişinin yanılgıya düştüğünü, hattın çalışmasının da yanlış algılandığı; Davacı şirketin tacir olduğu, dava konusu makinenin, kullanımı, bakımı, teknik eleman istihdamı, 3. kişilere bırakmak suretiyle çalıştırılmasında, hor kullanıma sebebiyet vermesi gibi hususlarda basiretli tacirden beklenen ihtimamı göstermediği; Eğer bir hasar ve kapasite düşüklüğü varsa dahi bu durumun, satılan ekipmanın ayıplı oluşundan ya da evsafının farklılığından değil, ekipmanın talimatlara aykırı ve hor kullanımından kaynaklandığı, Aradan 1 yıl geçtikten ve tonlarca lastik kırıldıktan, tonlarca üretim yaptıktan sonra makinelerin istediği nitelikleri taşımadığı, evsafının farklı olduğu iddiasının tamamen kötü niyete ve haksız kazanç sağlamaya yönelik olduğunu; Davacı şirketin tazminat kalemlerine ilişkin taleplerinin tamamen farazi ve gerçek dışı olduğu; hususlarını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş vekili Davasında :
Davalı … vekili cevap dilekçesinde,Müvekkili şirketle … A.Ş. arasında … 5. Noterliğinde düzenleme şeklinde tanzim olunan 19.09.2006 tarih, … yevmiye numaralı … sayılı finansal kiralama sözleşmesi akdedildiğini;Akdedilen finansal kiralama sözleşmesine konu malın, kiracının talep ettiği şekilde satıcı firma olan muhatap … Ltd. Şti.’den alındığını; 05.09.2006 günlü fiyat teklifi ve proforma fatura, 20.02.2007 günlü fatura ve 21.02.2007 günlü irsaliye ile davaya konu makinelerin davacıya teslim edildiğini; Davacının proforma faturada ve satış şartlarında “proforma muhteviyatı malları tam ve eksiksiz teslim aldım” şeklinde yazılı, imzalı beyanda bulunduğunu; 19.09.2006 tarihli sözleşmenin 7. Maddesinin (a) fıkrası uyarınca kiralanan şeyin, kiracı tarafından belirlendiğini; kiracının kiralanan evsafının seçtiklerinden farklı olduğu savı ile kiralayanı hiçbir şekilde sorumlu tutmayacağını, kiralananın parça ve eklentilerinin açık ya da gizli ayıplarından her ne nam altında olursa olsun kiralayanın hiçbir sorumluluk ve yükümlülüğünün bulunmadığını… kabul ve taahhüt ettiği; 21.03.2008 tarihinde davacıya gönderdikleri cevabi ihtarname ile masrafları kendisine ait olmak üzere, finansal kiralama konusu mallarla ilgili satıcı firma hakkında işlem yapmakta muhtar olduğu, ihtarnamede talep ettiği mal değişikliğinin ve geri alım işleminin şirketleri tarafından gerçekleştirilmesinin söz konusu olamayacağının açıklandığı; Kiralayanın ayıp nedeniyle sorumlu olmadığı; hususlarını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Toplanan Deliller :
Mahkememizce 19.Hukuk Dairesi Başkanlığının 2015/14605 Esas -2016/6137 Karar Sayılı Bozma ilamı öncesinde; 2008/226 Esas sayı üzerinden Taraflarca ibraz edilen deliller ve talep edilen deliller celp edilip incelenmiştir. Mahkememizin dava dosyasında tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, dosya konusunda uzman bilirkişi heyetine tevdii edilmiş, düzenlenen Kök ve ek rapor incelenmiştir. Mahkememizce 07/06/2012 Tarihinde verilen 2012/119 Sayılı karar temyiz edilmiş olmakla Yargıtay 19. Hukuk Dairesi Başkanlığının 2012/17217 Esas- 2013/14836 Karar sayılı ilamı ile ” …Mahkemece kısa kararda “Davacının davasının kısmen kabulü ile B.K. nun 44. maddesi gözönüne alınarak taktiren 178.808 TL’ nin 10.000 TL’sinin dava tarihinden itibaren, bakiye kısmının ıslah tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, diğer tüm maddi tazminat talepleri ile manevi tazminat taleplerinin reddine” karar verilmiştir. Gerekçeli kararda ise “Davacının davasının kısmen kabulü ile B.K. nun 44. maddesi gözönüne alınarak taktiren 178.808 TL’ nin 10.000 TL’sinin dava tarihinden itibaren, bakiye kısmının ıslah tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline,” karar verilmiştir. Böylece tefhim edilen kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmıştır. Bu hal, (HUMK.nun 381/2) HMK m.298/2 maddesine aykırılık teşkil ettiğinden, 10.4.1992 gün ve 1991/7 Esas, 1992/4 K sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararı uyarınca bir hüküm kurulmak üzere kararın bozulması gerektiği gibi makemece ıslah tarihi gerekçeli kararda gösterilmemiş olup, bu durum infazda tereddüt yaratacak şekilde HMK m. 297/2 hükmüne aykırılık teşkil ettiğinden hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.” gerekçesi ile mahkememiz kararı bozulmuş, yasaya ve usule uygun bulunan bozma ilamı doğrultusunda yargılama devam edilmiştir.
Mahkememizce 02/04/2014 Tarihinde 2014/43 Esas-2014/100 Karar sayısı ile verilen karar temyiz edilmiş olmakla; Yargıtay 19. Hukuk Dairesi Başkanlığının 2015/14605 Esas- 2016/6137 Karar sayılı ilamı ile ” Somut olayda davacı lastik kırma makinesi sipariş ettiği halde kendisine plastik kırma makinesi teslim edildiğini iddia ederek iş bu davayı açmış ve mahkemece uyuşmazlığın “… teslim” hükümleri çerçevesinde değerlendirilmesi yapılmış ise de, esasen somut olay bakımından ayıplı mal satışına ilişkin hükümlerin uygulanması gerektiği ve yerel mahkemenin nitelendirmesinde yanılgıya düştüğü dosya içeriğinden anlaşılmıştır. Davacı, dava konusu makineyi görüp beğenerek sipariş etmiş ve finansal kiralama yoluyla makine kendisine teslim edilmiştir. Davacı kiracı durumda olup ayıba karşı satıcının tekeffülü hükümlerine dayanarak dava açabilmesi için makinenin maliki durumundaki finansal kiralama şirketinin bu konuda kendisine yetki vermesi gerekmektedir. Nitekim, dosyaya bir örneği sunulan finansal kiralama sözleşmesinin 7/a. ve 8/b. madde hükümlerinden bu yetkinin başlangıçta verilmiş olduğu görülmüştür. Bu durumda davacı, işbu davayı davalı … Kredi Finansal Kiralama A.Ş.’nin verdiği yetkiye istinaden açmış olduğundan kendisine yetki veren finansal kiralama şirketine karşı dava açması usul ve yasaya aykırı olduğundan … A.Ş. aleyhindeki davanın pasif dava ehliyeti yokluğundan reddi gerekmektedir. Mahkemece bu yönün gözetilmemesi bozmayı gerektirmiştir. Diğer davalı … Ltd. Şti. hakkında açılan davaya gelince, dava tarihinde yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK’nın 25/3. maddesine göre; “Emtianın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde keyfiyeti satıcıya bildirmeye mecburdur. Açıkça belli değilse alıcı emtiayı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde muayene etmeye veya ettirmeye ve bu muayene neticesinde emtianın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını muhafaza için keyfiyeti bu müddet içinde satıcıya bildirmeye mecburdur. Diğer hallerde Borçlar Kanununun 198’inci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkraları tatbik olunur.” Somut olay bakımından uyuşmazlığın ve davalının savunmalarının anılan Yasa hükümleri çerçevesinde değerlendirilip çözümlenmesi gerekirken bu yönler üzerinde durulmayıp yanılgılı değerlendirmeyle eksik inceleme sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. ” gerekçesi ile mahkememiz kararı bozulmuş, yasaya ve usule uygun bozma ilamı doğrultusunda yargılamaya devam edilmiştir. Bozma ilamı doğrultusunda karar verilmiştir.
Davacı taraf Bozma ilamından sonra tanık dinletme dinletme talebinde bulunmuş ise de;
Delillerin Değerlendirilmesi:
Tüm dosya kapsamı dikkate alınarak; Hernekadar davacı taraf mahkememizde; Davacı ile davalı … Tic. Ltd. Şti. arasında imzalanan satım akdi, davalı … A.Ş. ile imzalanan 19.09.2006 tarihli finansal kiralama sözleşmesi kapsamında davalıdan satın alınan makinenin lastik kırma makinesi olmayıp sözleşmede kararlaştırılan dışında plastik kırma makinesi olduğunun tespit edildiğini, satım akdine konu makine teslim edilmediğine göre müvekkilinin makine bedeli kadar zarara uğradığını ileri sürerek tazminat davası açmış ise de; Yargıtay 19. Hukuk Dairesi Başkanlığının 2015/14605 Esas- 2016/6137 Karar sayılı ilamı ile de açıkça belirtildiği üzere davacı lastik kırma makinesi sipariş ettiği halde kendisine plastik kırma makinesi teslim edildiğini iddia etmiştir.
Davacı kiracı durumda olup ayıba karşı satıcının tekeffülü hükümlerine dayanarak dava açabilmesi için makinenin maliki durumundaki finansal kiralama şirketinin bu konuda kendisine yetki vermesi gerekmektedir. Davacı davayı davalı … Kredi Finansal Kiralama A.Ş.’nin verdiği yetkiye istinaden dava açmıştır. Davacı taraf kendisine yetki veren Finansal kiralama şirketini davalı göstererek dava açması usul ve yasaya aykırı olduğundan Mahkememizce … Kiralama A.Ş. aleyhine açılan davanın pasif dava ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmiştir.
Diğer Davalı açısından ise ; Davacı, dava konusu makineyi görüp beğenerek sipariş etmiş ve finansal kiralama yoluyla makine kendisine teslim edilmiştir. Yargıtay Bozma İlamında açıkça belirtildiği şekilde; Uyuşmazlığın “… teslim” hükümleri çerçevesinde değerlendirilmesi yapılması mümkün değildir. Somut olay bakımından Davacı, dava konusu makineyi görüp beğenerek sipariş etmiş olduğundan ayıplı mal satışına ilişkin hükümlerin uygulanması gerekmektedir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK’nın 25/3. maddesine göre; “Emtianın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde keyfiyeti satıcıya bildirmeye mecburdur. Açıkça belli değilse alıcı emtiayı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde muayene etmeye veya ettirmeye ve bu muayene neticesinde emtianın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını muhafaza için keyfiyeti bu müddet içinde satıcıya bildirmeye mecburdur. Diğer hallerde Borçlar Kanununun 198’inci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkraları tatbik olunur.” Somut olay bakımından uyuşmazlığın ve davalının savunmalarının anılan Yasa hükümleri çerçevesinde değerlendirilip çözümlenmesi gerektiğinden Davacı tarafa dava konusu makine 23/07/2007 Tarihinde teslim edilmiş, dava 16/04/2008 tarihinde açılmıştır. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK’nın 25/3. maddesine göre davacı tarafın ayıp ihbarını süresinde, TTK’nun 20/3 maddesi uyarınca davalının ayıp ihbarını noter marifetiyle veya iadeli taahhütlü mektup ya da telgrafla yapması gerekmektedir. Davacı taraf ihbarı şekil şartlarına uygun olarak yaptığını iddia etmemekle birlikte davalı tarafın ağır kusurlu olduğunu iddia etmiş ve tanık dinletme talebinde bulunmuş ise de; yukarıda belirtildiği şekilde davacı taraf dava konusu makineyi görüp beğenerek sipariş etmiş olduğundan davalı tarafın ağır kusurundan bahsetmek mümkün olamayacağından davacı tarafın tanık dinletme talebi kabul edilmemiş, davacının davalı tarafa süresi içinde ayıp ihbarında bulunmamış olduğu sabit bulunduğundan davacı tarafında davalı … Tic. Ltd. Şti. Aleyhine açtığı davasının Usulden reddi yönünde karar verilmiştir.
Davacı taraf Maddi Tazminat talebinin yanında Manevi tazminat talebinde de bulunmuş ise de; Yukarıda Maddi tazminat gerekçelerine ek olarak Manevi Tazminat istediği; Manevi tazminatı içine alacak şekilde 6102 Sayılı Kanun kapsamında düzenleme olmadığı,davacı tarafın Manevi Tazminat isteminin yasal dayanağının 6098 Sayılı Kanunun 58.md olabileceği, manevi tazminat şartlarının oluşabilmesi için ” Kişilik hakkının zedelenmesinin” gerektiği, somut olayda davacı tarafın sözleşme konusu makineyi görerek teslim aldığı yasal süresi içinde ayıba yönelik ihbarda bulunmadığı bu hali ile kişilik hakkının zedelenemesini gerektirecek bir yön olmadığı davacı tarafın Manevi zarara uğradığını ispatlayamadığı sübut bulunmakla davacı tarafın davasının reddi yönünde aşağıda ki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM; Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-)Davacı tarafın davalı … A.Ş. Aleyhine açtığı davanın davalının pasif taraf ehliyeti bulunmadığından 6100 Sayılı Kanunun 114.md/1-d uyarınca dava şartı yokluğu nedeni ile USULDEN REDDİNE;
2-)Davacı tarafın davalı …TİC. LTD.ŞTİ.aleyhine açtığı davanın REDDİNE;
2-)Davacı tarafından yatırılan 5.833,50.TL. Peşin harçtan 44,40.TL.karar ve ilam harcının mahsubu ile 5.789,10.TL. harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-)Davalı …vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 2.725.TL.vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı …verilmesine,
4-)Davalı … Kredi Finansal Kiralama A.Ş vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 2.725,00.TL.vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı … Kredi Finansal Kiralama A.Ş’ne verilmesine,
5-)Davalı vekilleri lehine reddedilen Manevi Tazminat istemine ilişkin karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 2.725,00.TL.vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı taraflara verilmesine,
7-)Davalı … Kredi Finansal Kiralama A.Ş tarafça yapılan 95,00.TL. Yargılama bedelinin davacıdan alınarak davalı … Kredi Finansal Kiralama A.Ş’ne verilmesine;
8-)Davalı … tarafça yapılan 28,00.TL. Yargılama bedelinin davacıdan alınarak davalı …ne verilmesine;
9-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
10-)Taraflarca yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde bakiye kısmının yatıran tarafa iadesine,
Mahkememiz dosyasından verilen karar daha önce yargıtay incelemesinde geçmiş olmakla;ilgililere kararın tebliğinden itibaren 15 Gün içinde mahkememize vereceği bir dilekçe ile TEMYİZ YOLU açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı oybirliği ile verilen karar alenen okunup usulen tefhim kılındı.17/01/2019

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …