Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/606 E. 2019/387 K. 19.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/606
KARAR NO : 2019/387

DAVA : Alacak (Genel Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/07/2016
KARAR TARİHİ : 19/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Genel Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı … 5. Tüketici Mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle;davalı bankadan çekmiş olduğu … nolu kredi nedeniyle kendisinden 6.000,00 TL dosya masrafı altında para kesildiğini, ancak kesilen bu dosya masraflarının yasal olmadığını hatta bununla ilgili yargıtayın emsal kararlarının olduğunu, bu emsal kararlar yasa hükümleri çerçevesinde kullandığı kredi nedeniyle davalı bankaca dosya masrafı adı altında kesilen 6.000,00 TL nin kendisine iade edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili … 5. Tüketici Mahkemesine vermiş olduğu cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle;müvekkili Banka ile davacı arasında muhtelif tarihlerde Genel Kredi Sözleşmeleri imzalanarak davacıya muhtelif tutarlarda ticari kredi kullandırıldığını, müvekkili Bankanın … Şubesi’nce mahkemeye 02.08.2016 tarihinde göndermiş olduğu 13 sayılı yazı ekindeki 27.12.2011 tarihli Plaka İşletme Kredisi Geri Ödeme Planında da görüleceği üzere, davacının dava dilekçesinde bahsettiği … nolu krediye ilişkin olarak imzalanan sözleşmelerin ilgili hükümleri gereği davacıdan 500,00-TL+%5.00 BSMV tutarında kredi tahsis ücreti tahsil edildiğini, buna ilişkin olarak mahkemenin müvekkili Banka Genel Müdürlüğü’ne yazdığı 26.07.2016 tarihli müzekkere ile kredinin kullandırıldığı güne ait, tahsilat ve kesintileri gösterir hesap hareketleri dökümünün cevap dilekçesi ekinde sunulduğunu, kredi kullandırılmadan önce Kredi Geri Ödeme Planı müşteriye verildiğini, kredinin tutarı, faiz oranı, kredi tahsis ücreti (500,00-TL+%5.00 BSMV), hayat sigortası tutarı (500,00-TL), vade ve temerrüt durumunda uygulanacak işlemlere ilişkin tüm bilgiler detaylı bir şekilde davacıya anlatıldığını ve davacı tarafından imzalandığını, bu nedenle davacının bilmediğini veya bilgilendirilmediğini iddia edemeyeceğini, bununla birlikte davacının, TTK. hükümlerine göre tacir sıfatında olup, tacir olmanın hüküm ve sonuçlarından birisinin de tacirin, ticaretine ilişkin tüm faaliyetlerinde basiretli davranması ve buna bağlı olarak üstleneceği yükümlülüklerin kapsam ve sonuçlarını tartarak hukuki ilişkiye girmesi olduğunu, buna göre, tacirin, önceden girmiş olduğu ticari veya hukuki bir ilişki nedeniyle, ücretin veya cezanın fahiş olduğu iddiasında bulunamayacağını, zira 6762 sayılı TTK’nın 20. maddesinin ikinci fıkrasında ve 6102 sayılı TTK’nın 18. maddesinin ikinci fıkrasında; “Her tacirin, ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerekir, ” hükmünün bulunduğunu, müvekkili bankanın Türk Ticaret Kanunu hükümlerine tabi anonim ortaklık olduğunu, TTK m. 22 (6102 sayılı TTK m. 20): “tacir olan veya olmayan bir kimseye, ticari işletmesiyle ilgili bir iş veya hizmet görmüş olan tacir, münasip bir ücret isteyebilir,” hükmünü havi olduğunu, kaldı ki: 5411 sayılı Bankacılık Kanunumun 144. maddesi; “bakanlar kurulu bankaların ödünç para verme işlemleri ve mevduat kabulünde uyacakları azami faiz oranlarını, katılma hesaplarında kar ve zarara katılma oranlarını, özel cari hesaplar dahil bu maddede belirtilen işlemlerde sağlayacakları diğer menfaatlerin nitelikleri ile azami miktar ya da oranlarını tespit etmeye, bunları kısmen veya tamamen serbest bırakmaya yetkilidir. Bakanlar kurulu bu yetkilerini merkez bankasına devredebilir, ” hükmünü içerdiğini, bu çerçevede 22/11/2006 tarih ve 26354 sayılı Resmi Gazete ile yayınlanan 16/10/2006 tarih ve 2006/11188 sayılı “Mevduat Ve Kredi Faiz Oranları Ve Katılma Hesapları Kar Ve Zarara Katılma Oranları İle Özel Cari Hesaplar Dahil Bu İşlemlerde Sağlanacak Diğer Menfaatler Hakkında Karar” ile Bakanlar Kurulu yetkisini Merkez Bankasına devretmiştir. Yine bu çerçevede T.C. Merkez Bankasınca çıkarılan ve 09/12/2006 tarih ve 26371 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2006/1 sayılı T.C. Merkez Bankası Tebliği 4. maddesinde: “bankalarca reeskont kaynaklı krediler dışındaki kredilere uygulanacak faiz oranları ile faiz dışında sağlanacak diğer menfaatlerin ve tahsil olunacak masrafların serbestçe belirlenebileceği” ifade edildiğini, bu nedenlerle, haksız ve yersiz olarak açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
… 5. Tüketici Mahkemesi’nce yapılan değerlendirme sonucu 18/01/2018 tarih ve 2016/852 Esas, 2018/6 Karar sayılı kararı ile; davanın ticaret mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi üzerine dosya tevzi bürosu tarafından mahkememize tevzi edilmesi üzerine mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılarak yargılamaya devam olunmuştur.
TÜM DOSYA KAPSAMINDAN: Dava genel kredi sözleşmesinden kaynaklı dosya masrafı olarak alınan ücretin iadesi talepli alacak davasıdır.
Tüm Bankaların Merkez Bankasına bildirilen 01/01/2008 – 2018 yılları arasında ticari kredilerde alınacak dosya masrafı, komisyon, erken ödeme komisyon oranlarının ne olduğu ve faiz oranlarının ne kadar olduğu belirtilerek tüm bankalarla ilgili kayıt ve belgelerin mahkememize gönderilmesi için Merkez Bankası İstanbul Bölge Müdürlüğü’ne müzekkere yazılmıştır, cevabi yazı dosya arasına konulmuştur.
Mahkememizin 19/02/2019 tarihli duruşmasının ara kararı gereğince dosya, Bankacı bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından ibraz edilen 11/03/2019 teslim tarihli raporda özetle; 1-) Detayları yukarıda verilen inceleme ve değerlendirmeler sonucunda:Davacı dava dilekçesinde … nolu krediden masraf alındığını beyan etmesi karşısında iş bu kredi yönünden değerlendirme yapıldığı, 2-) Taraflar arasında Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, 3-) Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin;” FAİZ KOMİSYON, ÜCRET, MASRAF,FON KESİNTİSİ VE VERGİLER” başlıklı 10/4 maddesi,” Müşteri, Banka tarafından yapılan değerlendirme, istihbarat ve inceleme ücreti ile kredinin kullandırılması, teminatların değerlendirilmesi, ekspertiz yapılması ve bunun gibi işlemler için kredinin %1’ne kadar bir miktarda ücret ödemeyi kabul eder. Kredi bu ücretler kesilerek kullandırılır.” hükmünü içermektedir.” hükmünde olduğu, 4-) Sözleşmenin iş bu maddesine istinaden davalı bankanın davacıdan masraf ve komisyon hakkının buluınduğu, 5-) Ancak davalı banka tarafından müşterilerinden alınacak masraf ve komisyonları yukarıda açıklanan yasa maddeleri gereği TCMB na bildirme zorunluluğu getirildiği, 6-) Yasal düzenleme kapsamında davalı banka tarafından kredi işlemlerinde sağlanacak faiz dışındaki diğer menfaatlerin ve tahsil olunacak masrafların, 2011 yılı için azami miktar ya da oranlarını TCMB’na bildirdiği, davalı banka bildirdiği oran olan %1 oranında 500.00 TL masraf tahsilatında bulunduğu, 7-) Diğer bankaların uygulamış oldukları masraf ve komisyon ortalamalarına göre fazla tahsilatın olmadığı,8-) Sayın Mahkemenizce davacının alacaklı olduğu yönünde karar verilmesi halinde tahsilat tarihinden itibaren AVANS faizi uygulanması gerektiği yönünde görüş ve kanaatte bulunmuştur.
Yargılama sırasında alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde bilirkişi raporu mahkememizce yeterli görülüp itibar edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın konusu, davacının davalı bankadan kullanmış olduğu … nolu krediden davalı banka tarafından masraf tahsil edildiğini,krediden fazla tahsil edildiği iddia olunan 6.000.00 TL masraf iadesine ilişkin olduğu,
Davalı bankanın davacıdan masraf ve komisyon alabilmesi için taraflar arasında imzalanan sözleşmede masraf ve komisyon alınacağının kararlaştırılmış olması gerektiği Yargıtay içtihatlarında vurgulanmıştır.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’ nin 20.10.2014 tarih ve 2014/8733 E., 2014/16023 K. sayılı ilamında; “Dava, taraflar arasında düzenlenen kredi sözleşmesi uyarınca davalıya kullandırılan kredi nedeniyle alınan hizmetin bedelinin iadesi istemine ilişkindir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda kredi sözleşmesinin sair kısımları değerlendirilmemiştir. Mahkemece sözleşme, sözleşme öncesi bilgi formu, banka kayıtlarının tamamı celbedilerek dava konusu ücretin davacı tarafından alınabileceğine ilişkin bir hüküm bulunup bulunmadığı değerlendirilip eğer bu yönde bir hüküm varsa diğer bankaların da benzer işlemlerdeki emsal uygulamaları gözetilerek davalıdan tahsil edilen tutarın uygun olup olmadığı …” yönünde davalı yararına bozulmasına karar verilmiştir.
Taraflar arasında 18.05.2011 tarihinde Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı,kredinin aşağıda tabloda görüleceği üzere iş bu sözleşme kapsamında kullandırıldığı,genel işlem şartlarının uyugulama yeri bulunmadığı,
Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin;” FAİZ KOMİSYON, ÜCRET, MASRAF,FON KESİNTİSİ VE VERGİLER” başlıklı 10/4 maddesi,” Müşteri, Banka tarafından yapılan değerlendirme, istihbarat ve inceleme ücreti ile kredinin kullandırılması, teminatların değerlendirilmesi, ekspertiz yapılması ve bunun gibi işlemler için kredinin %1’ne kadar bir miktarda ücret ödemeyi kabul eder. Kredi bu ücretler kesilerek kullandırılır.” hükmünü içermektedir.
2006/11188 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile düzenlenmesi TCMB’na bırakılan hususlara ilişkin olarak TCMB 9.12.2006 tarih, 26371 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Mevduat ve Kredi Faiz Oranları ve Katılma Hesaplan Kâr ve Zarara Katılma Oranları ile Kredi İşlemlerinde Faiz Dışında Sağlanacak Diğer Menfaatler Hakkında 2006/1 sayılı Tebliği” nin “Kredi Faiz Oranları ve Sağlanacak Diğer Menfaatler” başlıklı 4 üncü maddesinde bankalarca, reeskont kaynaklı krediler dışındaki kredilere uygulanacak âzami faiz oranlan ile faiz dışındaki diğer menfaatlerin ve tahsil olunacak masrafların nitelikleri ve azami sınırlarının serbestçe belirleneceği düzenlenmiştir.
Düzenleme kapsamında Mahkememizce TCMB na yazılan yazı neticesinde davalı banka tarafından kredi işlemlerinde sağlanacak faiz dışındaki diğer menfaatlerin ve tahsil olunacak masrafların, 2012 yılı için azami miktar ya da oranlarını TCMB’na bildirdiği,
Davalı banka tarafından davacıya 27.12.2011 tarihinde 6005916122 nolu 50.000.00 TL lık taksitli ticari(plaka kredisi) kredi kullandırdığı,
Kullandırılan kredi nediyle davalı banka tarafından davacıdan 500.00 +25.00=525.000 TL masraf tahsil edildiği,
TCMB na bildirim tablosunda sözleşmenin 10.maddesine dayalı olarak ipotek karşılığı krediler için %1 oranı bildirdiği,kullandırılan kredinin ticari taşıt kredisi olduğu,
Davalı banka tarafından davacıya kullandırılan 6005916122 nolu krediden (50.000.00x%1=500.00 TL) %1 oranında 500.00 TL masraf ve komisyon almış olduğu,
Aşağıda örneklerine yer verilen Yargıtay kararlarında bankacılık teamülleri ve uygulamaları ile diğer bankaların emsal uygulamaları yönünden de değerlendirme yapılması gerektiği vurgulandığından bu yönüyle de değerlendirme yapılması gerektiği kanaatine varılmıştır.
“……..Türk Borçlar Kanunu ve ilgili yasal mevzuat çerçevesinde, davalı banka ile diğer bankaların uygulamasına göre, bu tür işlemlere kredi grupları bakımından uygulanan kredi kullandırım dönemsel komisyon tahsilatı vb ad altında kesilen masraf miktarı ya da oranları sorulup karşılaştırılarak, davalı banka tarafından yapılan kesinti miktarının uygun olup olmadığı veya ne miktarda olduğu, davacıya iadesi gereken miktar bulunup bulunmadığı hususlarında değerlendirme yapılarak sonucuna göre bir karar vermek gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeye dayalı, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.” (Yargıtay 11.Hukuk Dairesi 2015/11509 E 2016/6299 K nolu ilamı)
“…..Ayrıca taraflar arasında bağıtlann 01.04.2011 tarihli sözleşme uyarınca kredi kullanılıp, masraf ödemesi yapılıp yapılmadığı belirlendikten sonra, bu sözleşmeye 6098 sayılı TBK’nmda düzenlenen genel işlem şartlarının uygulanması olanağı olmadığı göz önüne alınarak, Dairemizin yerleşmiş içtihatlarında da vurgulandığı üzere 01.04.2011 tarihli sözleşme uyarınca emsal banka uygulamaları da araştırılıp, diğer bankalarca hangi oranda ücret tahakkuk ettirildiği ve buna göre davalı banka uygulamasının yerinde olup olmadığı hususunda bankacılık konusunda uzman bilirkişi veya bilirkişi heyetinden rapor alınarak, oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulmasına karar verilmiştir.” (Yargıtay 11.Hukuk Dairesi 2015/1895 E 2016/6034 K nolu ilamı)
Davalı bankanın davacıdan almış olduğu komisyon oranı diğer bankaların almış olduğu oranların ortalamasına göre düşük olduğu görülmüştür.
Sonuç itibariyle;Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin;” FAİZ KOMİSYON, ÜCRET, MASRAF,FON KESİNTİSİ VE VERGİLER” başlıklı 10/4 maddesi,” Müşteri, Banka tarafından yapılan değerlendirme, istihbarat ve inceleme ücreti ile kredinin kullandırılması, teminatların değerlendirilmesi, ekspertiz yapılması ve bunun gibi işlemler için kredinin %1’ne kadar bir miktarda ücret ödemeyi kabul eder. Kredi bu ücretler kesilerek kullandırılır,” hükmünü içermektedir. Sözleşmenin iş bu maddesine istinaden davalı bankanın davacıdan masraf ve komisyon hakkının bulunduğu, ancak davalı banka tarafından müşterilerinden alınacak masraf ve komisyonları yukarıda açıklanan yasa maddeleri gereği TCMB na bildirme zorunluluğu getirildiği,yasal düzenleme kapsamında davalı banka tarafından kredi işlemlerinde sağlanacak faiz dışındaki diğer menfaatlerin ve tahsil olunacak masrafların, 2011 yılı için azami miktar ya da oranlarını TCMB’na bildirdiği, davalı banka bildirdiği oran olan %1 oranında 500,00 TL masraf tahsilatında bulunduğu, diğer bankaların uygulamış oldukları masraf ve komisyon ortalamalarına göre fazla tahsilatın olmadığı anlaşılmakla; davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davanın Reddine
2-Karar tarihine göre alınması gereken 44,40 TL harcın peşin alınan 102,46 TL harçtan mahsubu ile bakiye 58,06 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davalı duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince hesaplanan 2.725,00 TL. vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair verilen karar davacının yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 19/04/2019

Katip Hakim