Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/595 E. 2019/757 K. 12.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/224 Esas
KARAR NO : 2019/785

DAVA : Alacak (Hisse Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/04/2015
KARAR TARİHİ : 20/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hisse Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; müvekkillerinden … ile davalı, diğer müvekkili olan …Tic.Ltd.Şti. adında … Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasına kayıtlı bir şirket kurduklarını, ancak ilerleyen zamanlarda ortaklar arasında uyuşmazlık çıkınca müvekkili …’in davalının 25.000 TL nominal bedelli şirket hisselerini … tarihinde … 25.Noterliğinin … yevmiye sayılı limited şirket pay devri sözleşmesi ile satın aldığını, şirket hisse bedellerinin davalının talebi ile bir kısmı peşin ve diğer kısmı da; sözleşmenin yapıldığı tarihte şirketin nizalı olan ve henüz kayıt ve bilançolarına yansımayan borçları olduğundan, taraflar şirket kayıtlarına işlenmemiş ve resmi bilançolarında gözükmeyen borçları işbu devir sözleşmesinin haricinde tuttuklarını, devir sözleşmesi öncesi … 6.Asliye Ticaret Mahkemesinin … E.sayılı dosyası ile görülen ve nizalı olup şirket kayıt ve bilançolarına yansımayan 2012 yılından kalma borca yönelik dava nedeni ile müvekkilim o davanın alacaklısı …Tic.A.Ş. ile haricen anlaşarak 56.422.59 TL olan borcu tüm faiz dava masraf ve avukatlık ücretleri dahil olmak üzere 45.000 TL ödeyerek kapatmak üzere 18.03.2015 tarihli sulh protokolü yaptığını, müvekkili tarafından davalıya verildiğini, … Bankası … Şubesine ait … no’lu 15.04.2015 tarihli 27.000 TL bedelli çekin işbu dava sonuna kadar ödenmesini bi hakkın veya uygun görülecek teminat karşılığı durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesine, hisse devir sözleşmesi sırasında nizalı olması nedeni ile şirket kayıtlarında yer almayan ve bilançoda görünmeyen borcun alacaklısı ile 45.000 TL üzerinden sulh olunması sonucunda bu alacağın yarısı olan 22.500 TL’sı alacağın tespiti ve davalının elindeki 27.000 TL bedelli çek ile takas ve mahsup edilmesine, bu olmadığı takdirde alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi davalıdan tahsiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; …‘deki hisse payını … 25. Noterliği’nin … tarihli, … yevmiye numaralı Limited Şirket Pay devri sözleşmesi ile şirketin tüm aktif ine ve pasifine ilişkin tüm hak ve borçlarıyla birlikte davacı …’e devir ettiğini, devir sözleşmesinde de yazdığı üzere şirketteki hissesini tüm hak ve borçları ile birlikte teslim ettiğini, davacı yan da borçları ile birlikte aldığını bilerek sözleşmeye imza attığını, davacı ile aralarında bu konuya ilişkin sözlü bir sözleşme dahi olmadığını, davacının sözünü ettiği … 6.Asliye Ticaret Mahkemesi’ndeki söz konusu davadaki alacaklı …Tic. A.Ş.’ye, … Tic. Ltd.Şti.’nin defter kayıtlarında görünen borç miktarı 22.981 TL olduğunu, Pay devir sözleşmesi yapılmadan önce 22.981 TL davalı şirket defterlerine kayıtlı bir borç olup … Mahkemesi’ndeki dava da derdest bir dava olduğunu, davacı … bu borcu ve davayı bilerek pay devri sözleşmesini imzaladığını, söz konusu davada … A.Ş’nin alacak iddiası 46.512.50 TL olup bu bedel …Şti. defter kayıtlarında olmayan, faturası tebliğ edilmeyen yargılamayı gerektiren bir alacak talebi olduğunu, … A.Ş.’nin iddiasındaki iki faturadan biri davalı şirkete tebliğ edilmeyen bir faturaya dayalı olup, taraflar arasında görülecek olan yargılamaya göre alacak borç ilişkisi ortaya çıkacakken; davalı … yargılamanın sonuçlanmasını beklemeden … A.Ş.’nin iddialarını kabul ederek haricen sulh olduğunu, yargılama devam etseydi … Ltd. Şti.’nin sulh olunan rakam kadar borcu olmadığı ortaya çıkacakken … kendi iradesi ile kesin olmayan borcu kabul ettiğini, … şirketi devir almasının akabinde kendi iradesi ile şirketi 45.000 TL borç altına sokup, bu borcu ödeyeceğine dair anlaşma yaptıktan sonra kendisinden bu borcun yarısını talep ederek kötüniyetli davrandığını, davacı … %100 hisse sahibi olduğu şirketin borcunu tek başına ödememek için kötüniyetli bir şekilde 11 ay önce şirketle ilişiği kalmamış bir kişiden tahsil etme çabasına girdiğini, davacıların tedbir talep ettikleri 15.04.2015 tarihli 27.000 TL bedelli çekin, hisse devir bedeli karşılığı ödeme olarak verildiğini belirterek açılan davanın reddine ve yargılama giderlerinin davacılara yükletilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda Mahkememizin 15/01/2016 tarih ve 2015/361 Esas 2016/16 sayılı kararımız ile; Davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen 15/01/2016 tarih ve 2015/361 Esas 2016/16 sayılı kararın temyiz edilmesi üzerine dosya Yargıtay’a gönderilmiş olup Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 01/11/2017 tarih ve 2016/4005 esas, 2017/5964 karar sayılı bozma ilamı ile;” Dava, limited şirket pay devri nedeniyle davalıya kısmen borçlu olmadığının tespiti ile fazla ödemenin iadesi istemine ilişkindir. Davanın tarafı gerçek kişiler arasında düzenlenen pay devir sözleşmesinde, davalı …’ın devir konusu paylarının değerinin, bir başka söyleyişle, davacı … tarafından ödenecek pay devir bedelinin, devir tarihi itibariyle şirket bilançosuna ve kayıtlarına yansıyan şirket özvarlığı nazara alınmak suretiyle kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır. Davacı …’nın, işbu davadaki taleplerini, devir tarihinde şirket bilançosunda ve kayıtlarında görünmeyen bir borcun varlığının devir tarihinden sonra ortaya çıkması üzerine davadışı şirket alacaklısı ile sulh olarak 45.000 TL tutarındaki şirket borcunun kendisi tarafından ödenmesi iddiasına dayandırdığı nazara alındığında, pay devri karşılığında davalı …’a fazla ödeme yapıldığını öne sürdüğünün kabulü gerekir. Bu durumda, mahkemece, şirket defter ve kayıtlarının devir tarihi itibariyle incelenerek, taraflar arasındaki pay devri sırasında şirketin kayıtlarına yansıtılmayan bir borcun var olup olmadığı ve bunun davacı …’nın bilgisi dışında bulunup bulunmadığı saptanarak, az yukarda özetlenen iddia çerçevesinde bunun pay devir bedeline ve davacının ödediği tutara etkili olup olmadığının, devir sözleşmesindeki yazılı bedele yönelik olarak yine davacı tarafından öne sürülen muvazaa iddiasıyla birlikte değerlendirilmek suretiyle varılacak sonuca göre davacının menfi tespit ve tahsil talepleri hakkında bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde davacı …’nın davasının reddine karar verilmiş olması doğru olmamış, davacı … vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazının kabulüyle yerel mahkeme kararının anılan davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarida (1) nolu bentte açıklanan nedenle davacı şirket vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı … vekilinin temyiz itirazının kabulüyle hükmün anılan davacı yararına BOZULMASINA,”gerekçesiyle mahkememizce verilen karar bozularak dosya mahkememize gönderilmiş olup mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılarak yargılamaya devam edilmiştir.
Mahkememizce usul ve yasaya uygun olan Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 01/11/2017 tarih ve 2016/4005 esas, 2017/5964 karar sayılı bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuştur.
Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda Mahkememizin 26/06/2018 tarihli ara kararı gereğince dosya rapor hazırlanmak üzere mali müşavir ve konusunda uzman bilirkişilere tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından ibraz edilen 08/10/2018 teslim tarihli raporda özetle; a) Davacı şirketin ticari defterlerindeki kayıtlar dikkate alındığında, dava konusu borcun ticari defterlere işlendiği, ayrıca mail yazışmalarından davacılardan …’in yapılan ticari ilişkiden ve ihtilaftan haberinin bulunduğu,b) Taraflar arasındaki hisse devir sözleşmesinde, dava konusu borcun ticari defterlerde yer alan miktarından daha fazla bir miktar ödenmek suretiyle sulh yoluyla sona erdirilmesi halinde, ödenecek fazla tutardan davalının da sorumlu tutulacağına ilişkin herhangi bir hüküm bulunmadığı,c) Yine, dava dışı şirketle sulh yapılmasının ve davacı şirketin ticari defterlerinde yer alan miktardan daha fazla bir miktar ödenmesinin davalının insiyatifi dışında gerçekleştiği,d) Bütün bu hususlar dikkate alındığında, davacının dava konusu alacağı davalıdan istemesinin taraflar arasındaki hisse devir sözleşmesiyle ve basiretli davranma yükümlülüğüyle bağdaşmadığı,e) Sayın Mahkemenin aksi kanaate varması halinde, davacının talep edebileceği alacak miktarının 11.583,95 TL olacağı yönünde görüş ve kanaatte bulunmuşlardır.
Bilirkişi raporu davacı vekiline ve davalı vekiline HMK 281 ve 186 madde meşruatlı davetiye ile tebliğ edilmiştir.
Davacı vekilinin bilirkişi raporuna itiraz etmesi sonucunda ek rapor tanzim olunmak üzere dosya bilirkişilere tevdi olunmuş, bilirkişiler tarafından ibraz edilen ek 05/02/2019 teslim tarihli raporda özetle; kök rapordaki görüş ve kanaatinde herhangi bir değişiklik oluşmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirmişlerdir.
Bilirkişi ek raporu davacı vekiline ve davalı vekiline HMK 281 ve 186 madde meşruatlı davetiye ile tebliğ edilmiştir.
Mahkememizin 10/05/2019 tarihli duruşma ara kararı gereğince, … 6 ATM’nin dosyası geldiğinde davacı vekilinin önceki kök ve ek rapora karşı itirazları da değerlendrilerek ve Yargıtay bozma ilamı da gözetilerek ek rapor alınması için dosya bilirkişilere tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından ibraz edilen 01/08/2019 teslim tarihli 2. ek raporda özetle;kök rapordaki görüş ve kanaatinde herhangi bir değişiklik oluşmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirmişlerdir.
Bilirkişi ek raporu davacı vekiline ve davalı vekiline HMK 281 ve 186 madde meşruatlı davetiye ile tebliğ edilmiştir.
TÜM DOSYA KAPSAMINDAN:
Dava, limited şirket pay devri nedeniyle davalıya kısmen borçlu olmadığının tespiti ile fazla ödemenin iadesi istemine ilişkindir.
Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda Mahkememizin 26/06/2018 tarihli ara kararı gereğince dosya rapor hazırlanmak üzere mali müşavir ve konusunda uzman bilirkişilere tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından ibraz edilen 08/10/2018 teslim tarihli raporda özetle; a) Davacı şirketin ticari defterlerindeki kayıtlar dikkate alındığında, dava konusu borcun ticari defterlere işlendiği, ayrıca mail yazışmalarından davacılardan …’in yapılan ticari ilişkiden ve ihtilaftan haberinin bulunduğu,b) Taraflar arasındaki hisse devir sözleşmesinde, dava konusu borcun ticari defterlerde yer alan miktarından daha fazla bir miktar ödenmek suretiyle sulh yoluyla sona erdirilmesi halinde, ödenecek fazla tutardan davalının da sorumlu tutulacağına ilişkin herhangi bir hüküm bulunmadığı,c) Yine, dava dışı şirketle sulh yapılmasının ve davacı şirketin ticari defterlerinde yer alan miktardan daha fazla bir miktar ödenmesinin davalının insiyatifi dışında gerçekleştiği,d) Bütün bu hususlar dikkate alındığında, davacının dava konusu alacağı davalıdan istemesinin taraflar arasındaki hisse devir sözleşmesiyle ve basiretli davranma yükümlülüğüyle bağdaşmadığı,e) Sayın Mahkemenin aksi kanaate varması halinde, davacının talep edebileceği alacak miktarının 11.583,95 TL olacağı yönünde görüş ve kanaatte bulunmuşlardır.
Davacılardan … ile davalının diğer davacı …Tic.Ltd.Şti. adında … Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasına kayıtlı şirketi kurdukları ve davacılardan …’in davalının 25.000 TL nominal bedelli şirket hisselerini 22.08.2014 tarihinde … 25.Noterliğinin … yevmiye sayılı limited şirket pay devri sözleşmesi ile satın aldığı,
… 25.Noterliği’nce düzenlenen … tarih ve … yevmiye sayılı limited şirket pay devri sözleşmesi incelendiğinde;”..Ben …,payını devir eden … isimli kişinin beyanında yazılı olduğu şekilde,adı geçen şirketteki 25.000,00 TL. Payını bütün aktif ve pasifiyle ,hukuki ve mali yükümlülükleriyle birlikte 25.000,00 TL. Bedel karşılığında devir aldım.Devir bedelini kendisine nakden ve tamamen ödedim…”,düzenlemesinin olduğu,
Buna göre, Hisse devir sözleşmesinde davalı …’ın davacı … ‘e şirketteki hissesini bütün aktif ve pasifiyle devir ettiği,davacı … ‘in de bütün aktif ve pasifiyle davalının devir ettiği hisseyi devir aldığı, davacının devir tarihinde şirket bilançosuna ve kayıtlarında görünmeyen bir borcun varlığının devir tarihinden sonra ortaya çıkması üzerine dava dışı şirket alacaklısı ile sulh olarak 45000 TL tutarındaki şirket borcunun kendisi tarafından ödenmesi nedeniyle limited şirket pay devri nedeniyle borçlu olmadığının ve fazla ödemenin iadesinin istediği, Yargıtay bozma ilamına göre devir tarihine göre şirket kayıtlarına yansıtılmayan bir borcun var olup olmadığı ve bunun davacının bilgisi dışında bulunup bulunmadığının saptanmasının araştırılmasının istendiği ve bunun pay devir bedeline etkili olup olmadığının değerlendirilmesinin istendiği, bozma sonrası alınan şirket defterleride incelenmek suretiyle alınan raporda davacının devir aldığı tarihte dava dışı şirketin düzenlendiği faturalardan bigisi olduğunun anlaşıldığı, hisse devir sözleşmesinden önceki şirket borçlarından limited şirket ortaklarının kural olarak şahsen sorumlu tutalamayacak olması karşısında davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davanın reddine,
2-Karar tarihine göre alınması gereken 44,40 TL harcın peşin alınan 384,25 TL harçtan mahsubu ile bakiye 339,85 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davalı duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
5-Davacılar tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
Dair verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 20/09/2019

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)