Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/593 E. 2022/804 K. 08.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/593 Esas
KARAR NO : 2022/804

DAVALAR : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan),
DAVA TARİHİ : 29/06/2018
KARAR TARİHİ : 08/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVADA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı yanca müvekkili aleyhine … 9 İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyası ile söz konusu 10/05/2018 keşide tarihli 300.000,00.TL ve 10/05/2018 keşide tarihli 16.625,00 TL bedelli iki adet çeke dayalı olarak takip başlattığını, müvekkili ile davalı arasında ticari ilişki kapsamında celp edilecek banka kayıtlarından da anlaşılacağı üzere her ayın belirli bir gününde müvekkilinin çalışanı tarafından paranın müvekkilinin hesabından çekilerek davalıya elden teslimi ya da borca karşılık gayrimenkul devrinin yapılması sureti ile davalının alacak miktarı karşılandığını ve bunun karşılığında çeklerin müvekkiline teslim edilerek davalının alacağının ödendiğini, dilekçe ekinde sundukları protokolden de anlaşılacağı üzere çek alacaklarına karşılık olarak gayrimenkuller devredilerek çeklerin iade alındığını, ancak dava konusu çeklere ilişkin olarak davalı gayrimenkullerin devri konusunda müvekkilinin annesi adına kayıtlı olması nedeni ile protokol yapmak istemediğini, müvekkilinin ise yıllar süren ticari ilişkideki güvene dayalı olarak razı geldiğini, müvekkili tarafından dava konusu çeklere karşılık olarak müvekkilinin annesi… adına kayıtlı … İli, … İlçesi, … Mah, 13 Pafta, 61 Ada, 40 Parsel, 6. Kat ,150 nolu bağımsız bölümü davalıdan herhangi bir bedel alınmaksızın devredilmesine rağmen söz konusu 2 adet teminat çeki iptal edilmediğini ve müvekkiline teslim edilmeyerek kötü niyetli olarak icra takibine konu ettiğini, bu kapsamda anılan gayrimenkulün borca mahsuben davalı yanca devralınmış olduğundan ve tüm ticari ilişki kapsamında yapılan ödemeler ve gayrimenkul devirleriyle davalının mevcut ve ileri tarihli başkaca çeklere ilişkin olan alacakları da karşılanmış olduğundan müvekkilinin davalıya herhangi bir borcunun kalmadığının aşikar olduğunu beyan ederek davanın kabulüne karar verilerek müvekkilinin site aidatı nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, davalının … 9. İcra Müdürlüğünün … sayılı icra takibinin tüm ferileri ile iptaline, davalının %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı ile cezalandırılmasına karar verilerek yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı …Tic Ltd Şti vekili Davaya Cevabında :
Davalı … Tic Ltd Şti vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkili ile davacı arasında uzun yıllara dayanan bir ticari ilişki olduğunu, müvekkilinin kumaş ve iplik üretimi ve boya fabrikaları olan bir şirket olduğunu, davacının ise öncesinde …’de … adı altında müvekkilden aldığı ürünleri de kapsar surette toptan kumaş alım-satım işi ile iştigal ederken işlerinin kötü gitmesi nedeni ile küçülmeye giderek İstanbul a yerleştiğini, daha sonra işlerinin daha da kötüye gitmesi nedeni ile İstanbul daki faaliyetlerine de son vererek daha önceleri günü ününde ödediği çekleri ödeyemez hale geldiğini, müvekkilinin davacıdan halen vadesi gelmiş 40’ı aşkın çekle ödemesi gereken 10 Milyonu aşkın alacağı olduğunu, 2017 Aralık ayına geldiğinde 20 Milyon TL ye yaklaşan alacağı için müvekkil şirket kendi ticari geleceğini riske eden bu rakamı ve ihtilafı çözmem adına yıllardır ticari ilişki içinde olduğu davacının talep ve girişimiyle alacaklarının ödenmesi naktosanda teşebbüslerde bulunması üzerine ileri vadeli 2018-2019-2020 yıllarına ait davacıdan borçlarına karşılık aldığı çeklerden 27 adet çekin toplamı 7.136.750,00 TL miktarlı çeklerin davacıya iadesi karşılığında … ( 39 pafta, 76 ada, 9 parsel sayılı taşınmazı 27/12/2017 tarihinde,… ( 13 pafta, 61 ada, 37 parsel sayılı taşınmazı 08/01/2018 tarihinde, …( 13 pafta, 61 ada, 40 parsel de 56-83-135-149-150-151 ve 152 nolu büroları devraldığını, bu bürolardan 150 ve 151 nolular ipoteksiz ve davacının annesine ait olup, 22/12/2017 tarihinde diğer 5’i nin ise davacıya ait olap 16/01/2018 tarihinde satıldığını, bu taşınmazlardan … 40 parseldeki davacıya ait olan bürolarda … şubesinin 1.1000.000.TL miktarlı, … 37 parseldeki taşınmazda … Bankası … Şubesinin 1.1000.000.TL miktarlı ipotekleri olduğunu, müvekkilinin bu riskleri üstlenerek bankaya bakiye borçları ödenek durumunda olduğunu, yapılan çek iadeleriyle ödenen taşınmaz devirlerine rağmen müvekkilinin davalıdan halen 10 Milyonu aşkın alacağı mevcut olduğunu, bu alacakları davacıdan çek olarak aldığını, günü gelenlerin ödenmediği için arkası yazılarak işleme konulduğunu, davacının ise bu süreçte borcunu ödememe adına mal kaçırma teşebbüslerinde bulunarak değişik mahiyette ihtilaflar ve davalar üretmeye başladığını, davacının huzurdaki davada davaya konu 316.625 TL bedelli çeklere karşılık olarak taşınmaz devrinin olduğunu söyleyen davacının … 9 ATM nin … d.iş sayılı ihtiyati haciz kararına itirazında ise 150 bağımsız bölüm nolu taşınmazın bu defa 10/07/2018 tarihli 516.625 miktarlı çeklere karşılık devrettiğini iddia ettiğini, bir başka dilekçesinde 151 nolu taşınmaz devriyle borcun sonlandığını iddia ettiğini, ancak taşınmazın bedelinin en fazla 150.000- 200.000 TL arasında olduğunu, davaya konu takip konusu 2 adet çeklerin ödenmediğini bu nedenle takip konusu yapıldığını, bu tarihten sonra günü geçen ve ödenmeyen çeklerin mevcut olduğunu, davacının iddia ettiği annesine ait 150 bağımsız nolu taşınmaz devrinin 22/12/2017 tarihinde, aynı tarihte yine annesine ait 151 bağımsız bölüm nolu taşınmaz devri karşılığında bedelleri toplam 1.500.000. TL bedelli 4 adet çeklerin davacıya iade edildiğini, taşınmaz devrinin davacının iddia ettiği çek bedellerine karşılık olmadığını, aksini iddia eden davacının devir işleminin dava konusu çeklere karşılık olduğunu yazılı belge ile ispatlaması gerektiğini, davacının müvekkile borcuna karşılık teslim ettiği çeklerin karşılığının ödeme yöntemini elden yada taşınmaz devri şeklinde izah etmesinin hiçbir yasal ve maddi temeli olmadığını, davacının bu iddiasının cari 10 milyonu aşkın borcu nizalı hale getirme gayretinden başka bir şey olmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilerek tüm yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN İSTANBUL 16. ATM’nin 2020/467 ESAS SAYILI DAVADA:
Davacı vekili dava dilekçesinde : Davacı ile davalı şirket … arasındaki ticari ilişki kapsamında 19.02.2018 tarihli protokol’e göre ” … İli, … İlçesi, … Mahallesi, 13 Pafta, 61 Ada, 40 Parsel”de bulunan 56-83-135-149-152 numaralı taşınmazların satışı için 950.000 TL karşılığında anlaşılmış olup taşınmaz üzerinde 1.100.000 TL’lik ipotek kaydının bulunması ve 600.000 TL kredi kullanılmış olması nedeni ile kredi kapatılana kadar müvekkilden teminat karşılığı olarak …bank … Şubesine ait 10.07.2020 tarih, … seri numaralı ve 600.000 TL bedelli çek alınmış olup yapılan protokolde anılan husus açıkça belirtildiğini, bu kapsamda her ne kadar davalı yanca ipoteğe ve krediye ilişkin herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığı ve yapılmış ise ne kadarlık bir ödemenin olup olmadığı ve anılan ödemelerin müvekkil tarafından yine kendisine verilen senetlerle ve ödemelerle mi yoksa kendisine ait para ile mi yapılıp yapılmadığının bilinmemesi nedeni ile; kendi parası ile ipotek bedelinin bir kısmını karşılamış olması halinde bu kısım haricindeki tüm bakiye miktardan; müvekkilin vermiş olduğu senetlerle, ödemelerle, taşınmaz devirleri ile kredi bedelini karşılaması halinde ise tüm çek bedelinden müvekkilin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi gerektiğini, bu çerçevede işbu davaya konu teminat çekinin dayanağı olan protokole dayalı da davalı şirketin ipotek kredi bedelinin kendisinin karşıladığı miktar mevcudu halinde anılan miktar haricinde; aksi halde müvekkilin herhangi bir borcu bulunmamakta olup teminat çeki dolayısı ile de müvekkilin borçlu olmadığının tespiti gerektiğini, dolayısı ile taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında aslında müvekkilin davalıya hiçbir borcunun kalmaması; aksine alacaklı konumuna geçmesi nedeni ile işbu dava konusu teminat çekinin verilmesine neden olan kredi borcundan kaynaklı olarak da herhangi bir ödemesi gereken miktarın bulunmaması nedeni ile çekin iptali ve müvekkile iadesi gerektiğini, öncelikle işbu dosyanın tensiben … 4.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyası ile birleştirilmesini, müvekkilin davalı şirkete…bank … Şubesine ait 10.07.2020 tarih, … seri numaralı ve 600.000 TL bedelli çeke ilişkin; davalının ödemiş olduğu bir miktar bulunması ve tespiti halinde anılan meblağ haricinde herhangi bir borcunun bulunmaması; davalının müvekkilin kendisine vermiş olduğu senetlerle, ödemelerle, taşınmaz devirleri ile kredi borcunu kısmen veya tamamen ödemesi halinde ise müvekkilin hiçbir şekilde borcunun bulunmaması; müvekkilin davalı şirkete …bank … Şubesine ait 10.06.2020 tarih, … numaralı ve 500.000 TL bedelli çeke ilişkin borçlu olmadığının tespitine, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …Tic Ltd Şti vekili davaya cevabında
Davalı … Tic Ltd Şti vekili davaya cevabında özetle; Davacı tarafın müvekkiline borcuna karşılık verdiği esasen kambiyo vasfında ki temel ilişkiden mücerret ve imzası ikrar olunan çeklerden kaynaklı yasal dayanağı olmayan bir şekilde menfi tespit davasını 8 ayrı davayla açtığını, 1 davada ise eda tahsil isteminde bulunduğunu, davacı açtığı davalarda müvekkili ile arasında ticari ilişkiyi açıkça kabul ettiğini, müvekkili tarafından zaman içinde keşide olunan hiç bir fatura ve gönderilen belgeler, imzalanan sözleşmelere itiraz etmediğini, yine müvekkile teslim olunan hiç bir kıymetli evrak ile ilgili ibraz zamanlarında ilk aşamada bir dava açmadığını, davacının dilekçelerinde tacir olduğunu, verilen evrakların kambiyo evrakı olduğunu, yine ilk aşamada verdiği evrakların ödemelerini gününde yapmayarak yeni ve vade farkı işletilen evraklarla değişimini unutarak bir çok yerde zannıyla kelimesi ve bahanesiyle davasına temel oluşturmaya çalıştığını, davacı 10/06/2020 tarih ve 500.000.TL ve 10/07/2020 tarih ve 600.000.TL bedelli çeklerden kaynaklı olarak menfi tespit davacı açtığını ve bu çeklerin teminat çeki olduğunu iddia ettiğini, davacının ticari ilişki müddetince bazı ödemediği ve ödeyemediği çeklerini geri alıp vade farkı ilaveleriyle yeni vadeli çeklerle değiştirdiğinin bir vakıa olduğunu, davacı 2017 ve sonrasında hiç bir çekini ödemediğini, ilk icra takibinin 8 ay sonra yapıldığını, davacının ilk aşamada borcunu ödeme kastıyla müvekkiline taşınmaz devri gerçekleştirip karşılığında iade aldığı çekler olduğunu, o tarihte 1.400.000. TL değerindeki taşınmaz devrine karşılık müvekkili şirketin carisinden 1.500.000.TL değerinde davacıya çek iadeleri yapıldığını, müvekkilinin bu aşamadı davacı adına ipotekli taşınmazları da aldığını, bunlara karşılık çek iadeleri yaptığını ancak ipotek bedelleri davacı yanca ödenmeyince müvekkili şirket tarafından … bankasına 1.136.237,94 TL ödeme yaptığını, …bank lehine olan ipotek karşılığı ödenmeyince banka taşınmazları satışa çıkardığını, ve davacının bahsettiği… Mah, 13 pafta, 61 ada, 40 parselde bulunan 56-83-135-149 ve 152 nolu taşınmazlar ihale ile satıldığını, müvekkili tarafından bu taşınmazlar karşılığında davacıya çek iadesi yapılarak carisinden borç döşümü yapılmasına rağmen bahse konu taşınmazlar müvekkilinin elinden çıktığını, bir an için bahse konu çeklerin teminat çeki olduğu düşünülse dahi risk gerçekleştiğinden çekin teminat vasfının ortadan kaldığını beyan ederek davanın reddine karar verilerek yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
BİRLEŞEN İSTANBUL 20. ATM’nin 2019/361 ESAS SAYILI DAVADA:
Davacı vekili dava dilekçesinde :Taraflar arasında ticari ilişki olduğunu, 2015 yılında faturaya dayalı ticaret hacmi 4.835.252- TL, 2016 yılında 4.122.514.- TL, 2017 yılında 1.796.464.- TL olarak gerçekleştiği, bu meblağın da 1.079.404.-TL’si için müvekkili şirketçe davalı şirkete iade faturası kesildiğini, taraflar arasında bu zaman diliminde kesilmiş başka herhangi bir fatura, bu faturaya dayalı olarak davalı şirketçe teslim edilmiş herhangi bir mal olmadığını, müvekkili şirketin 3 yıla ilişkin bütün borcunu ödediğini, ancak ticari ilişkinin devam edeceği, mal alımının süreceği ve fatura kesileceği zannıyla müvekkili işbu davaya konu çeklerle davalı şirkete mesnetsiz ve mücerret şekilde borçlandığı gibi daha da vahim bir durum hasıl olduğunu, taraflar arasında herhangi bir borç kalmamış olmasına rağmen müvekkili borçlu olmadığı rakamları ödemeye devam ettiği, sadece ödeme yapmakla kalmayarak kendisine ve annesine ait muhtelif ve çok değerli taşınmazları da davalı şirkete tapuda bila bedel devrettiğini, davalı şirketin işbu davaya konu çekler hakkında müvekkili aleyhine İcra Ceza Mahkemelerinde muhtelif ceza davaları açıldığı, farklı çeklere ilişkin olarak … 4.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. ile … 15.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı menfi tespit davaları açıldığını beyanla, dosyanın tensiben … 4.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …E. Sayılı dosyası ile birleştirilmesini, müvekkilin davalı şirkete 10.04.2019, 10.07.2019, 10.08.2019, 10.09.2018 ve 10.10.2019 vade tarihli ve 3.012.125 TL miktarlı 17 adet çeke ilişkin herhangi bir borcunun bulunmaması sebebi ile müvekkilin borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir.
Davalı … Ltd Şti vekili davaya cevabında :
Davalı …Tic Ltd Şti vekili cevap dilekçesinde özetle : davacının aydığı asıl ve birleşen davalarda taraflar arasında ticari ilişkiyi açıkça kabul ettiğini, davacının hukuken yerinde olmayan iyi niyetten yoksun iddialarının tamamen reddi gerektiğini, taraflar arasındaki alım satım ilişkisinin karşılıklı edim yükleyen ticari satış sözleşmesinden olduğunu, bu ilişkide mal bedeli olarak çek verilmesi, satışın peşin satış olduğu, edimlerin aynı anda ifa edildiği ve malın da teslim edildiğinin kabulünü gerektirdiğini, somut olayda davacı alıcı malın teslim edilmediğini kanıtlamakla yükümlü olduğunu, taraflar arasında uzun yıllara dayanan bir ticari ve şahsi münasebet olduğunu, müvekkilinin halen davacıdan vadesi gelmemiş yekün tutan alacakları olduğunu, davacının aileden gelme ticari hayatın içinde ticareti bilen bir tacir olduğunu, almadığı mala karşılık sırf avans amaçlı çek verebilecek ve annesinden özel vekalet alıp borcun ifası anlamında taşınmaz devri yapabilecek kadar basiretsiz bir kişi olduğunun söylenemeyeceğini, müvekkilinin davacıdan ipotekli olarak satın aldığı … 13 parselde kain kat 1-2-5-6 olan 152-149-83-56-135 nolu dükkanlar ipotek alacaklısı banka tarafından satışa çıkarılarak icra ihalesi ile satıldığını, bu taşınmazlardan kaynaklı müvekkilin tahsilat yaptığı iddiasının afaki ve mahkemeyi yanıltmaya yönelik olduğunu, benzen şekilde … 37 parselde kain 2. Bodrum kat 1 nolu dükkan ipotek alacaklısı banka tarafından satışa çıkarmak istemesi üzerine müvekkili şirket davacı adına toplam 1.136.237,94 TL ödeme yaparak ipoteği fek ettiğini, davacıya iade olunan çeklere karşılık müvekkil şirket tahsilat alamadığı gibi bankalarına ödeme yapmak durumunda kaldığını, yine davacı annesine ait taşınmazların bedel alınmadan satış gösterildiği iddiasında bulunduğunu, bunun doğru olmadığını, zira karşılık olarak müvekkilinin davacıya cari hesabından alacaklı olduğu çek iadeleri yaptığını, bedelsiz devir diye bir olgunun olmadığını, davacının davaya konu yaptığı çekteki imzasına ya da içeriğine yönelik bir itirazı olmadığını, yine rızaen verildiği kabulünde olup rıza dışı verildiğine yönelik bir itirazının da olmadığını, dava takibe konu çeklerin rızasıyla ticari ilişkiye istinaden verildiği hususunun ihtilafsız olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilerek yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
BİRLEŞEN İSTANBUL 4. ATM’nin 2020/334 ESAS SAYILI DAVADA:
Davacı vekili dava dilekçesinde :Müvekkilinin 10/04/2020 vade tarihli 308.000.TL bedelli çeke ilişkin herhangi bir borcunun bulunmadığını, müvekkili ile davalı şirket arasında uzun süredir gelen ticari ilişki olduğunu, müvekkili ile davalı şirket arasındaki ticari ilişkinin muhtelif tekstil ürünlerinin satın alınması ve bedellerinin ödenmesine yönelik olduğunu, ancak bir noktadan sonra ticari ilişkinin sürekliliği ve giderek büyüyen hacmi işin maddi bölümünün makul ve anlaşılabilir bir düzlemde ilerlemesine engel olduğunu, müvekkilinin satın aldığı mal miktarından ari olarak ve ileriye dönük şekilde aşırı ve fahiş şekilde avans borçlandırılması içine sokulduğunu, taraflar arasında 2015 yılında faturaya dayalı ticaret hacminin 4.835,252-TL, 2016 yılında 4.122,514. TL, 2017 yılında 1.796,464.TL olarak gerçekleştiğini bu meblağın da 1.079,404.TL si için müvekkil şirketçi davalı şirketi iade faturası kestiğini, taraflar arasında bu zaman diliminde kesilmiş başka herhangi bir fatura ve bu faturaya dayalı olarak davalı şirketçe teslim edilmiş herhangi bir mal mevcut olmadığını, müvekkilinin bu 3 yıla ilişkin bütün borcunu ödeyip kapattığını, davalı şirketin müvekkiline belirtilen faturalar dışında hiçbir fatura kesmediğini ve tebliğ etmediğini, faturaların kapsamı dışında teslim edilen ve faturalanmayan herhangi bir malın da olmadığını, taraflar arasında herhangi bir borç kalmamış olmasına rağmen müvekkilinin borçlu olmadığı rakamları ödemeye devam ettiğini, sadece ödeme yapmakla kalmayarak kendisine ve annesine ait muhtelif ve çok değerli taşınmazları da davalı şirkete tapuda bila bedel devrettiğini, her ne kadar usulen tapuda bir satış bedeli gösterilerek devredilmiş ise de aslında herhangi bir bedel alınmadığı gibi bu çok kıymetli mülkler olmayan farazi bir borç varlığına istinaden gerçekleştiğini, ayrıca farklı çeklere ilişkin olarak müvekkili tarafından … 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas ile … 15.Atm’NİN … Esas, … 20.Atm’NİN … Esas, … 3.Atm’nin …Esas sayılı menfi tespit davalarını ikame ettiklerini, davalı şirket tarafından tahsil edilen yada tahsil aşamasında olan müşteri çeklerinin kaba taslak rakamı dahil 2.000.000.TL yi geçtiğini, müvekkilinin açıklanan ifaların dışında her ayın belirli günlerinde davalı şirketin sözde alacağına denk gelen yüklü meblağları çalışanı aracılığı ile elden gönderdiğini, müvekkilinin ticari defter ve kayıtları incelendiğinde, davalı şirketin müvekkili ve annesinin üzerinden devredilen taşınmazların gerçek değerleri tespit edildiğinde ve elden ödemeler ve müşteri çekleri ile aktarılan meblağlar ortaya çıkarıldığında müvekkilinin uzun bir süredir borçlu olmadığı rakamları ödediğinin anlaşılacağını, diğer davalı …’ın davalı şirketin çalışanı olduğunu, aynı zamanda müvekkile ait taşınmazların devrinde davalı adına vekaleten tapu devir işlemlerini yapan kişi olduğunu, … 21.İcra Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyasında davaya konu çeke ilişkin şikayet dosyasında davalı şirketin vekilliğini yapan avukatın aynı zamanda davalı …’ın da vekili olduğunu, davalı …’ın davaya konu çeki müvekkilinin zararına hareket ederek ve bilerek kötü niyetli bir şekilde iktisap ettiğinin açık olduğunu, müvekkili tarafından davaya konu çeklerden farklı çeklere ilişkin yukarıda belirtilen mahkemelerden borçlu olmadığına ilişkin muhtelif davalar açtığını, açılan bu davaların … 4.Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile birleştiğini beyan ederek davada arabuluculuk hususu nazara alınmadan iş bu davanın da … 4.Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine , müvekkilinin davalılara …bank T.A.Ş … Şubesine ait 10/04/2020 vade tarihli, 308.000.TL bedelli ve … seri nolu çeke ilişkin herhangi bir borcunun bulunmadığının tespitine karar verilerek yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili davaya cevabında :
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle ;Davacının meşru hamil müvekkilinin salt diğer davalı …. Şirketi çalışanı olması ve topu devirlerinde vekaleten hareket etmesini gerekçe göstererek devamında davaya konu çek bedeli kadar borç verecek maddi duruma ya da ticaret hacmine sahip olmadığını afaki ve dayanaksız olarak ileri sürüp huzurdaki davayı ikame ettiğini, davanın konusunun müvekkilinin ciro yoluyla iktisap ettiği …… şubesine ait 10/04/2020 tarihli 308.000. TL miktarlı çek olduğunu, müvekkilinin bu çekte iyi niyetli ve meşru hamil olduğunu, davacının çekteki keşideci imzasını inkar etmediğini, yine çekin rızası hilafında elinden çıktığını da iddia etmediğini, çekte ki ciro silsilesinin muntazam olduğunu, bu nedenle çekin ödeme- tediye dışında başka bir amaçla iddia edildiği gibi mal karşılığında verilmediğinin davacı yanca yazılı olarak kanıtlaması gerektiğini, müvekkilinin davacıdan olan alacağının kambiyo senedine dayalı olması kambiyo senetlerinin de illetten mücerret olması nedeniyle müvekkilinin davacının aksine alacağın varlığı için temel ilişkinin kanıtlanmasına gerek olmadığını, müvekkilinin davacı ile diğer davalı arasındaki ilişkinin mahiyetini ve detayını bilmediğini, dava konusu çekin keşidecisi şirkete borçlu olmadığını ve bu sebeple çekin bedelsiz olduğunu iddia eden davacının lehdarın öncelikle borçlu olmadığını usulüne uygun yazılı delille kanıtlayıp daha sonra hamilin çekin bedelsiz olduğunu bile bile kötü niyetle iktisap ettiğini ispat etmesi gerektiğini beyan ederek temel ilişkinin tarafı diğer davalı … Şirketine karşı ileri sürülebilecek kişisel ve hususi defilerle müvekkiline karşı da açılan huzurdaki davanın birleşmesi usul ekonomisine aykırı olduğundan davanın tefriki ile başka esasa kaydının yapılmasını, devamında müvekkiline karşı dava açılmasına davacının hukuki yararı olmadığından davanın usulden reddine, esasa girilmesi halinde davanın esastan reddine karar verilerek yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
Davalı … Tic Ltd Şti vekili davaya cevabında ;
Davalı … Ltd Şti vekili cevap dilekçesinde özetle ; Davacının hukuki ilişkiyi inkar ettiğini, ancak imzasını inkar etmediği çeklerden dolayı borçlu olmadığının tespitini talep ettiğini, ancak dilekçelerinde kullandığı ifadelerde borçlu olduğunu, ticari ilişkinin sürdüğü zannıyla çekleri verdiğini açıkça kabul ettiğini, bu anlamda kambiyo hukuku çerçevesinde ispat hukukunu irdelemenin zaruri olduğunu, taraflar arasında ki alım satım ilişkisinin karşılıklı edim yükleyen ticari satış sözleşmelerinden olduğunu, bu ilişkide borca karşılık olarak çek verilmesi, satışın peşin satı olduğu, edimlerin aynı anda ifa edildiği ve malın da teslim edildiğinin kabulü gerektiğini, somut olayda davacı alıcı malın teslim edilmediğini kanıtlamakla yükümlü olduğunu, davacının dava konusu yaptığı tüm davaların dayanağının çek olduğunu, davacı yan müvekkil şirkete teslim ettiği çeklerin avans mahiyetinde teslim edildiğini bundan dolayı borçlu olmadığını iddia ettiğini, bu koşulda davacının yasal karine aksini iddia etmekle kesin delillerle kanıtlaması gerektiğini, taraflar arasında uzun yıllara dayanan bir ticari ilişki ve şahsi münasebet olduğunu, müvekkilinin halen davacıdan alacağı olduğunu, davacının aileden gelme ticari hayatın içinde olduğunu, ticareti bilen tacir olarak almadığı mala karşılık ya da borcu yok iken sırf avans amaçlı çek verebilecek ve annesinden özel vekalet alıp borcun ifası anlamında taşınmaz devri yapabilecek kadar basiretsiz bir kişi olduğunun söylenemeyeceğini, davacı annesine ait taşınmazların bedel alınmadan satış gösterildiği iddiasında bulunduğunu, bu iddianın doğru olmadığını, zira davacı karşılık olarak müvekkilinden davacıya cari hesabından alacaklı olduğu çek iadelerini yaptığını, esasen bir bedel ödendiğini, davacı ısrarla fatura karşılığı ödemeyle borcu sınırlandırdığını, fatura karşılığı borcun kuruşu kuruşuna ödendiğini ifade ettiğini, bu ifadenin cari hesap hukukuna hem de kambiyo hukukuna aykırı ifadeler olduğunu, davacı bazı borçlarını gününde ve de zamanında ödediğini, evveliemirde borcuna karşılık verdiği kambiyo evraklarının karşılığının çıkmadığını, ve yenisiyle ve de daha ileri tarihli vadeleri yazılarak değiştirildiğini, bu noktada çok ileri tarihlere çeklerin verildiğini, döviz bazlı fiyatların belirlendiği tekstil piyasasında üreticinin de dövizle ithalat yapan müvekkili gibi şirketlerin 3 yıl sonraya TL bazlı tahsilatlarının vade farksız olacağının düşünülemeyeceğini, bu nedenle konunun sadece mal ve fatura teslimine odaklanılmasının mümkün olmadığını, davacının cari hesaptan dolayı müvekkiline verdiği tüm çeklerden dolayı borçlu olduğunu, sadece fatura miktarları esas alınarak borçlu olmadığına karar verilemeyeceğini, davacının davaya konu yaptığı çeklerde imzasına yada içeriğine yönelik bir itirazı olmadığını, rızaen verildiği kabulünde olup rıza dışı verildiğine yönelik bir itirazının da bulunmadığını, dava ve takiplere konu çeklerin rızasıyla ticari ilişkiye istinaden verildiği hususunun ihtilafsız olduğunu beyan ederek öncelikle usule yönelik itirazlarının dikkate alınarak nihai olarak davanın esastan reddine karar verilerek yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
BİRLEŞEN İSTANBUL 9. ATM’nin 2020/317 ESAS SAYILI DAVADA:
Davacı vekili dava dilekçesinde : Müvekkili ile davalı … şirketi arasındaki ticari ilişki kapsamında 08.01.2018 tarihli protokole göre ” … İli, … İlçesi, … Mahallesi, 13 Pafta, 61 Ada, 37 Parsel”de bulunan taşınmazın satışı için 2.628.000 TL karşılığında anlaştıklarını ve müvekkilinden önceden alınan;10.10.2018 tarihli ve 630.625 TL, 10.11.2018 tarihli ve 630.625 TL, 10.02.2019 tarihli ve 440.625 TL,10.06.2019 tarihli ve 620.625 TL,10.03.2020 tarihli ve 308.000 TL bedelli çeklerin, davacıya iade edileceğinin kararlaştırıldığını, ayrıca taşınmaz üzerinde 2.000.000 TL’lik ipotek kaydının bulunması ve 1.100.000 TL kredi kullanılmış olması nedeni ile kredi kapatılana kadar davacıdan teminat karşılığı olarak …bank … Şubesine ait 10.03.2020 tarih, … seri numaralı ve 1.100.000 TL bedelli çekin aldığını ve yapılan protokolde anılan hususun açıkça belirtildiğini, daha önce davalı aleyhine … 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. Sayılı dosyası ile menfi tespit davası ikame ettiklerini, bu dava ile davacının davalı şirkete toplam 10 adet çeke ilişkin herhangi bir borcunun bulunmaması sebebi ile davacının borçlu olmadığının tespiti isteminde bulunulduklarını, daha önce … 20.Asliye Ticaret Mahkemesinin… E. Sayılı dosyası ile menfi tespit davası ikame ettiklerini ve bu dava ile; toplam 17 adet çeke ilişkin herhangi bir borcunun bulunmaması sebebi ile davacının borçlu olmadığının tespitini talep ettiklerini, daha da öncesinde … 15.Asliye Ticaret Mahkemesinin… E. Sayılı dosyası ile menfi tespit davası ikame edildiğini ve bu dava ile de; davalı şirketten alacaklarının ticari faizi ile birlikte tahsilini talep ettiklerini, belirtilen her üç dosyanın da … 4.Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. sayılı dosyası ile birleştirildiğini ve dosyanın halen derdest olduğunu, taraflarınca davaya konu çekin ciro edilmiş olduğunun bilinmemesi nedeni ile taraflar arasındaki tüm çekler hakkında menfi tespit davası açılması hakkı saklı tutularak her çek hakkında dava ikame edildiğini ve davalı … firmasının bunu bile bile kötüniyetli bir şekilde hatta çekin teminat çeki olduğu bilinci ile dava konusu çeki yine bu durumu bilen davalı … firmasına ciro ettiğini, davalı … şirketinin, müvekkili ile arasındaki tüm çekler hakkında müvekkili aleyhine İcra Ceza Mahkemelerinde muhtelif ceza davaları ikame ettiğini, anılan ceza davalarının davacı tarafından ikame edilen … 4.Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. sayılı menfi tespit davasını bekletici mesele yaptığını, davalılar arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığını sadece göstermelik ve muvazaalı olarak çekin ciro edilmesinin sağlanarak müvekkilini haksız ve kötüniyetli bir şekilde zor duruma sokma çabası olduğunu, davacının davalı şirketlere …bank … Şubesine ait 10.03.2020 tarih, … seri numaralı ve 1.100.000 TL bedelli çeke ilişkin davalıların ödemiş olduğu bir miktar bulunması ve tespiti halinde anılan meblağ haricinde herhangi bir borcunun bulunmaması, davalıların müvekkilin kendisine vermiş olduğu senetlerle kredi borcunu kısmen veya tamamen ödemesi halinde ise müvekkilin hiçbir şekilde borcunun bulunmaması, aynı zamanda müvekkil ile davalı … arasındaki ihtilafı ve çekin teminat çeki olduğunu bilen davalı … firmasının ticari ilişki bulunmamasına rağmen davacının zararına kötüniyetli bir şekilde çeki ciro alması sebebi ile borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …Tic Ltd Şti vekili davaya cevabında :
Davalı …Tic Ltd Şti vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının diğer davalı …Şirketi ile birlikte müvekkili şirkete karşı …bank- … şubesinden verilme 10/03/2020 tarihli 1.100.000 TL miktarlı çek için menfi tespit davası açtığını, davacının dava dilekçesinde iş bu çekin teminat senedi olduğunu belirttiğini, ancak bu iddialarına karşı hiç bir delil sunmadığını, müvekkilinin iyi niyetli meşru hamil olduğunu, çek üzerinde teminat olduğuna dair hiç bir kayıt ve şerh olmadığını, müvekkilinin iş bu çeki alacağına karşılık diğer davalıdan çeki aldığını, diğer davalı ile arasında ki ticari ilişkiye istinaden sıralı bir ciro silsilesi sonrasında çeki alması sonrasında kambiyo evraklarında dillendirilmemesi gereken soyut ve ispata muhtaç iddialarla çeklerin mücerretliğini ortadan kaldırmaya çalışmanın hukuki temeli olmadığını, çek hamilinin meşru hamil olmadığı, kötü niyetli veya iktisabında ağır kusurlu olduğunu iddia edenin bu iddiasını ispat etmekle yükümlü olduğunu, davacının iddialarını müvekkiline karşı dillendirmesinin hukuki olanağı olmadığını beyan ederek sadece diğer davalıya sürülebilecek kişisel defilerle müvekkiline karşı açılan davanın içerisinde 7 davanın olduğu huzurdaki davayla birleşmesi usul ekonomisine aykırı olduğundan öncelikle HMK 167. Maddesi uyarınca terfikiyle ayrı bir esasa kaydının yapılmasına, devamında müvekkiline karşı dava açılmasına davacının hukuki yararı olmadığından bir dava şartı olan hukuki yarar yokluğundan davanın usulden reddine, esasa girilmesi halinde, davanın esastan reddine yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği anlaşıldı.
Davalı … Tic Ltd Şti vekili davaya cevabında :
Davalı …. Tic Ltd Şti vekili cevap dilekçesinde özetle ; Davacının hukuki ilişkiyi inkar ettiğini, ancak imzasını inkar etmediği çeklerden dolayı borçlu olmadığının tespitini talep ettiğini, ancak dilekçelerinde kullandığı ifadelerde borçlu olduğunu, ticari ilişkinin sürdüğü zannıyla çekleri verdiğini açıkça kabul ettiğini, bu anlamda kambiyo hukuku çerçevesinde ispat hukukunu irdelemenin zaruri olduğunu, taraflar arasında ki alım satım ilişkisinin karşılıklı edim yükleyen ticari satış sözleşmelerinden olduğunu, bu ilişkide borca karşılık olarak çek verilmesi, satışın peşin satı olduğu, edimlerin aynı anda ifa edildiği ve malın da teslim edildiğinin kabulü gerektiğini, somut olayda davacı alıcı malın teslim edilmediğini kanıtlamakla yükümlü olduğunu, davacının dava konusu yaptığı tüm davaların dayanağının çek olduğunu, davacı yan müvekkil şirkete teslim ettiği çeklerin avans mahiyetinde teslim edildiğini bundan dolayı borçlu olmadığını iddia ettiğini, bu koşulda davacının yasal karine aksini iddia etmekle kesin delillerle kanıtlaması gerektiğini, taraflar arasında uzun yıllara dayanan bir ticari ilişki ve şahsi münasebet olduğunu, müvekkilinin halen davacıdan alacağı olduğunu, davacının aileden gelme ticari hayatın içinde olduğunu, ticareti bilen tacir olarak almadığı mala karşılık ya da borcu yok iken sırf avans amaçlı çek verebilecek ve annesinden özel vekalet alıp borcun ifası anlamında taşınmaz devri yapabilecek kadar basiretsiz bir kişi olduğunun söylenemeyeceğini, davacı annesine ait taşınmazların bedel alınmadan satış gösterildiği iddiasında bulunduğunu, bu iddianın doğru olmadığını, zira davacı karşılık olarak müvekkilinden davacıya cari hesabından alacaklı olduğu çek iadelerini yaptığını, esasen bir bedel ödendiğini, davacı ısrarla fatura karşılığı ödemeyle borcu sınırlandırdığını, fatura karşılığı borcun kuruşu kuruşuna ödendiğini ifade ettiğini, bu ifadenin cari hesap hukukuna hem de kambiyo hukukuna aykırı ifadeler olduğunu, davacı bazı borçlarını gününde ve de zamanında ödediğini, evveliemirde borcuna karşılık verdiği kambiyo evraklarının karşılığının çıkmadığını, ve yenisiyle ve de daha ileri tarihli vadeleri yazılarak değiştirildiğini, bu noktada çok ileri tarihlere çeklerin verildiğini, döviz bazlı fiyatların belirlendiği tekstil piyasasında üreticinin de dövizle ithalat yapan müvekkili gibi şirketlerin 3 yıl sonraya TL bazlı tahsilatlarının vade farksız olacağının düşünülemeyeceğini, bu nedenle konunun sadece mal ve fatura teslimine odaklanılmasının mümkün olmadığını, davacının cari hesaptan dolayı müvekkiline verdiği tüm çeklerden dolayı borçlu olduğunu, sadece fatura miktarları esas alınarak borçlu olmadığına karar verilemeyeceğini, davacının davaya konu yaptığı çeklerde imzasına yada içeriğine yönelik bir itirazı olmadığını, rızaen verildiği kabulünde olup rıza dışı verildiğine yönelik bir itirazının da bulunmadığını, dava ve takiplere konu çeklerin rızasıyla ticari ilişkiye istinaden verildiği hususunun ihtilafsız olduğunu beyan ederek öncelikle usule yönelik itirazlarının dikkate alınarak nihai olarak davanın esastan reddine karar verilerek yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
BİRLEŞEN İSTANBUL 3. ATM’nin 2020/35 ESAS SAYILI DAVADA:
Davacı vekili dava dilekçesinde :taraflar arasında uzun yıllardır devam eden ticari ilişki bulunduğunu, bu ticari ilişkinin temelinin müvekkilinin davalı şirketten muhtelif tekstil ürünleri satın almasına ve bunların bedellerini ödemesine yönelik olduğunu, müvekkilinin zaman içerisinde satın aldığı mal miktarından ari olarak ve ileriye dönük şekilde aşırı ve fahiş şekilde avans borçlandırılması içerisine sokulduğunu, müvekkili şirketin taraflar arasındaki ticari ilişkinin devam edeceği, mal alımının süreceği ve fatura kesileceği zannıyla dava konusu çeklerle davalı şirkete mesnetsiz ve mücerret şekilde borçlandığını, tarafların ticari defterlerinin incelenmesi neticesinde karşılığında mal teslim alınan fatura bedellerinin tamamının ödendiğinin görülebileceğini, farklı çeklere ilişkin olarak farklı davalar da sürdüğünü belirterek müvekkilinin davaya konu 10 adet çeke ilişkin herhangi bir borcunun bulunmaması nedeni ile davalıya borçlu olmadığının tespitine ve iş bu dava dosyasının … 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Tic Ltd Şti vekili davaya cevabında :
Davalı …Tic Ltd Şti vekili cevap dilekçesinde özetle;Davacının hukuki ilişkiyi inkar ettiğini, ancak imzasını inkar etmediği çeklerden dolayı borçlu olmadığının tespitini talep ettiğini, ancak dilekçelerinde kullandığı ifadelerde borçlu olduğunu, ticari ilişkinin sürdüğü zannıyla çekleri verdiğini açıkça kabul ettiğini, bu anlamda kambiyo hukuku çerçevesinde ispat hukukunu irdelemenin zaruri olduğunu, taraflar arasında ki alım satım ilişkisinin karşılıklı edim yükleyen ticari satış sözleşmelerinden olduğunu, bu ilişkide borca karşılık olarak çek verilmesi, satışın peşin satı olduğu, edimlerin aynı anda ifa edildiği ve malın da teslim edildiğinin kabulü gerektiğini, somut olayda davacı alıcı malın teslim edilmediğini kanıtlamakla yükümlü olduğunu, davacının dava konusu yaptığı tüm davaların dayanağının çek olduğunu, davacı yan müvekkil şirkete teslim ettiği çeklerin avans mahiyetinde teslim edildiğini bundan dolayı borçlu olmadığını iddia ettiğini, bu koşulda davacının yasal karine aksini iddia etmekle kesin delillerle kanıtlaması gerektiğini, taraflar arasında uzun yıllara dayanan bir ticari ilişki ve şahsi münasebet olduğunu, müvekkilinin halen davacıdan alacağı olduğunu, davacının aileden gelme ticari hayatın içinde olduğunu, ticareti bilen tacir olarak almadığı mala karşılık ya da borcu yok iken sırf avans amaçlı çek verebilecek ve annesinden özel vekalet alıp borcun ifası anlamında taşınmaz devri yapabilecek kadar basiretsiz bir kişi olduğunun söylenemeyeceğini, davacı annesine ait taşınmazların bedel alınmadan satış gösterildiği iddiasında bulunduğunu, bu iddianın doğru olmadığını, zira davacı karşılık olarak müvekkilinden davacıya cari hesabından alacaklı olduğu çek iadelerini yaptığını, esasen bir bedel ödendiğini, davacı ısrarla fatura karşılığı ödemeyle borcu sınırlandırdığını, fatura karşılığı borcun kuruşu kuruşuna ödendiğini ifade ettiğini, bu ifadenin cari hesap hukukuna hem de kambiyo hukukuna aykırı ifadeler olduğunu, davacı bazı borçlarını gününde ve de zamanında ödediğini, evveliemirde borcuna karşılık verdiği kambiyo evraklarının karşılığının çıkmadığını, ve yenisiyle ve de daha ileri tarihli vadeleri yazılarak değiştirildiğini, bu noktada çok ileri tarihlere çeklerin verildiğini, döviz bazlı fiyatların belirlendiği tekstil piyasasında üreticinin de dövizle ithalat yapan müvekkili gibi şirketlerin 3 yıl sonraya TL bazlı tahsilatlarının vade farksız olacağının düşünülemeyeceğini, bu nedenle konunun sadece mal ve fatura teslimine odaklanılmasının mümkün olmadığını, davacının cari hesaptan dolayı müvekkiline verdiği tüm çeklerden dolayı borçlu olduğunu, sadece fatura miktarları esas alınarak borçlu olmadığına karar verilemeyeceğini, davacının davaya konu yaptığı çeklerde imzasına yada içeriğine yönelik bir itirazı olmadığını, rızaen verildiği kabulünde olup rıza dışı verildiğine yönelik bir itirazının da bulunmadığını, dava ve takiplere konu çeklerin rızasıyla ticari ilişkiye istinaden verildiği hususunun ihtilafsız olduğunu beyan ederek öncelikle usule yönelik itirazlarının dikkate alınarak nihai olarak davanın esastan reddine karar verilerek yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
BİRLEŞEN İSTANBUL 15. ATM’nin 2018/958 ESAS SAYILI DAVADA:
Davacı vekili dava dilekçesinde :Davalı şirketin müvekkili aleyhine başlatmış olduğu … 9.İcra Müdürlüğü’nün … E. ve … E. sayılı icra takiplerinin tüm ferileri ile birlikte iptaline ve müvekkilin söz konusu icra takibine dayanak çek alacakları ile birlikte ayrıca 10.09.2018, 10.12.2018, 10.01.2019 ve 10.04.2019 vade tarihli 12 adet çeke ilişkin de herhangi bir borcunun bulunmaması sebebi ile borçlu olmadığının tespitine, aynı tespit istemine yönelik olarak taraflar arasındaki 2019 ve 2020 yıllarına ait vadeli çeklerle ilişkili olarak menfi tespit istemimizin saklı tutulmasına ve davalı aleyhine haksız icra takiplerinden dolayı %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine ve fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydı ile şimdilik 100.000 TL alacağımızın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Tic Ltd Şti vekili davaya cevabında :
Davalı … Tic Ltd Şti vekili cevap dilekçesinde özetle ; Davacının dava dilekçesindeki iddialarının hukuken yerinde olmayan iyi niyetten yoksun tamamıyla haklı ve hukuki muaccel ve de müeccel takiplerin durdurulmasını amaçlayan iddialar olduğunu, taraflar arasında uzun yıllara dayanan ticari ilişki olduğunu, müvekkili şirketin kumaş ve iplik üretimi ve boya fabrikaları olan bir şirket olduğunu, davacının ise daha öncesinde İzmir de Soymer Kumaşçılık adı altında müvekkilinden aldığı ürünleri de kapsar surette toptan kumaş alımı ve satımı işi yaparken işlerini küçültüp buradaki işlerini kapatarak İstanbul a yerleştiğini, daha sonra İstanbul daki faaliyetlerini de sonlandırarak daha önceleri günü gününe ödediği çekleri ödeyemez hale geldiğini, müvekkilinin halen davacıdan borçludan vadesi gelmemiş 10 milyon civarında alacağı olduğunu, 2017 Aralık ayına geldiğinde 20 Milyon TL ye yaklaşan alacağı için müvekkil şirket kendi ticari geleceğini riske eden bu rakamı ve ihtilafı çözmem adına yıllardır ticari ilişki içinde olduğu davacının talep ve girişimiyle alacaklarının ödenmesi naktosanda teşebbüslerde bulunması üzerine ileri vadeli 2018-2019-2020 yıllarına ait davacıdan borçlarına karşılık aldığı çeklerden 27 adet çekin toplamı 7.136.750,00 TL miktarlı çeklerin davacıya iadesi karşılığında … ( 39 pafta, 76 ada, 9 parsel sayılı taşınmazı 27/12/2017 tarihinde, … ( 13 pafta, 61 ada, 37 parsel sayılı taşınmazı 08/01/2018 tarihinde, …( 13 pafta, 61 ada, 40 parsel de 56-83-135-149-150-151 ve 152 nolu büroları devraldığını, bu bürolardan 150 ve 151 nolular ipoteksiz ve davacının annesine ait olup, 22/12/2017 tarihinde diğer 5’i nin ise davacıya ait olap 16/01/2018 tarihinde satıldığını, bu taşınmazlardan … 40 parseldeki davacıya ait olan bürolarda …bank … şubesinin 1.1000.000.TL miktarlı, … 37 parseldeki taşınmazda … Bankası … Şubesinin 1.1000.000.TL miktarlı ipotekleri olduğunu, müvekkilinin bu riskleri üstlenerek bankaya bakiye borçları ödenek durumunda olduğunu, yapılan çek iadeleriyle ödenen taşınmaz devirlerine rağmen müvekkilinin davalıdan halen 10 Milyonu aşkın alacağı mevcut olduğunu, bu alacakları davacıdan çek olarak aldığını, günü gelenlerin ödenmediği için arkası yazılarak işleme konulduğunu, davacının ise bu süreçte borcunu ödememe adına mal kaçırma teşebbüslerinde bulunarak değişik mahiyette ihtilaflar ve davalar üretmeye başladığını, davacının huzurdaki davada davaya konu 316.625 TL bedelli çeklere karşılık olarak taşınmaz devrinin olduğunu söyleyen davacının … 9 ATM nin…d.iş sayılı ihtiyati haciz kararına itirazında ise 150 bağımsız bölüm nolu taşınmazın bu defa 10/07/2018 tarihli 516.625 miktarlı çeklere karşılık devrettiğini iddia ettiğini, bir başka dilekçesinde 151 nolu taşınmaz devriyle borcun sonlandığını iddia ettiğini, ancak taşınmazın bedelinin en fazla 150.000- 200.000 TL arasında olduğunu, davacının ticari işletmesinden kaynaklı olarak mal aldığı ve borçlandığını, davacının davaya konu yaptığı çeklerdeki imzaya ya da içeriğine yönelik bir itirazı olmadığını, yine rızaen verildiği kabulünde olup rıza dışı verildiğine yönelik bir itirazının da olmadığını, müvekkili şirketin davacıdan mal satımına yönelik alacaklı olduğunu, bu hususların ticari defterlerle sabit olduğunu, müvekkilinin davacıdan karşılığı olmadan elden hiçbir suretle nakit para almadığını, tahsilatlarını çek olarak aldığını ve ödendikçe çekleri iade ettiğini, dava dilekçesinde zikredilen taşınmaz devirlerine karşı davacıya çek iadesi olarak annesinin verdiği vekalet de de anlaşılacağı üzere borcundan mahsup edildiğini, davacının müvekkiline borcuna karşılık teslim ettiği çeklerin karşılığında ödeme yönteminin önceki safahatte şamil olarak elden yada taşınmaz devri şeklinde izah etmesinin hiçbir yasal ve madde temeli olmadığını, beyan ederek davanın reddine karar verilerek yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
BİRLEŞEN İSTANBUL 5. ATM’nin 2020/339 ESAS SAYILI DAVADA:
Davacı vekili dava dilekçesinde : müvekkili ile dava dışı ve davaya konu çeklerin lehtarı olan … Tic. Ltd. Şti. arasında uzun yıllardan bu yana devam eden bir ticari ilişkinin mevcut olduğunu, bu ticari ilişkinin temelini müvekkilinin dava dışı şirketten muhtelif tekstil ürünleri satın almasına ve bunların bedellerini ödemesine yönelik olduğunu, ancak bir noktadan sonra ticari ilişkinin sürekliliği ve giderek büyüyen hacminin işin maddi bölümünün makul ve anlaşılabilir bir düzlemde ilerlemesine engel olduğunu ve müvekkilinin satın aldığı mal miktarından ari olarak ve ileriye dönük şekilde aşırı ve fahiş şekilde avans borçlandırılması içerisine sokulduğunu, müvekkilinin dava dışı şirkete borçlu olduğu düşüncesi ile müşteri çekleri verilmesi ile birlikte kendisi ve annesine ait muhtelif ve çok kıymetli taşınmazların dava dışı … şirketine tapudan devrinin gerçekleştirildiğini, taraflarınca davaya konu çeklerin ciro edilmiş olduğunun bilinmemesi nedeni ile dava dışı şirket hakkında davaya konu çeklerin de dahil olduğu ve bu davaların ise … 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile birleşen 4 adet Menfi Tespit davasının ikame edilerek birleştirildiğini, taraflar arasındaki tüm çekler hakkında menfi tespit davası açılması hakkı saklı tutularak tüm davaların ikame edildiğini, dava dışı şirketin ise yargılamalarda haberdar olmasına rağmen dava konusu çekleri ciro ettiğini, bu durumun müvekkilini zor durumda bıraktığını, dava dışı şirkete karşı ikame edilen asıl ve birleşen dava dosyaları ile müvekkilinin ticari defter ve kayıtlarının incelenerek, müvekkilinin dava dışı … Tic. Ltd. Şti.’ne kendi ve annesi üzerinde devredilen taşınmazların gerçek değerlerinin tespit edilerek elden ödemeler ve müşteri çekleri ile aktarılan meblağların ortaya çıkartılarak müvekkilinin uzun bir süredir borçlu olmadığı rakamları ödediğinin ve müvekkilinin borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar … Şti ve … Tic Ltd Şti vekili davaya cevabında :
Davalılar … Şti ve … Tic Ltd Şti vekili cevap dilekçesinde özetle, Davacının dava dilekçesinde müvekkili şirketler ile …. Şirketi arasında herhangi bir ticari ilişki olmadığını, göstermelik ve muvazaalı olarak çekin …. Şti tarafından müvekkillerine ciro edildiğini, muvazaanın ispatı anlamında da şahsının her iki şirketin vekili olmasını göstermesi ile kendilerine karşı ihtiyati haciz yoluyla dada doğrudan bir icrai takibat yapılması şeklinde ki beyanlarının iddiaların ve gerçeklerin hiç bir yasal ve maddi temeli olmadığını, tamamıyla afaki ve de …şirketi ile aralarında olan davaya bir delil oluşturma gayretinden başka bir şey olmadığını, müvekkillerinin …şirketi ile aralarında ticari ilişki nedeniyle alacağına karşılık bu şirketten davaya konu edelen çeklere teslim aldığını, bu nedenle davacının müvekkillerine karşı dava açmasında hukuki yarar olmadığını, davacının iddialarının muhatabının müvekkilleri olmadığını beyan ederek öncelikle müvekkillerinin tarafı ve ilgisi olmadığı birden fazla dava dosyasıyla müvekkillerine karşı açılan davanın birleştirilmesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğundan sadece müvekkilleri aleyhine açılan iş bu davanın asıl davadan tefriki ile ayrı bir esasa kaydının yapılmasını, yargılamaya devam olunması halinde iyi niyetli meşru hamil olan müvekkilleri aleyhine açılan dava şartı olan hukuki yarar yokluğundan usulden reddine, esasa girilmesi halinde davanın esastan reddine karar verilerek yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLER;
… 9. İcra Müdürlüğü … Esas, … 10. İcra Müdürlüğü … Esas, … 25. İcra Müdürlüğü… Tal. Sayılı dosyaları, dosyaya sunulan protokoller, Tapu Müdürlüğü ve yazılan müzekkere cevapları, taraflarca sunulan deliller, taraf açıklamaları ve tüm dosya kapsamı.
Dosyaya sunulan kök raporda;
“1) Senedin ciro gördüğü hallerde davacı ve davalı arasında şahsi defi olarak nitelendirilebilecek olan iddiaların kendisine senet ciro edilen kişi eğer kötü niyetli değilse ona karşı ileri sürülebilmesi mümkün değildir. Bu bakımdan bir an için davacının davalıya karşı senetlerden dolayı herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığı anlaşılsa bile senette imzası bulunan herkesin hamile karşı senet bedelinin ödenmesinden müteselsilen sorumlu olması sebebi ile cirantanın, senet üzerinde imzası bulunan herkese, bunlardan birkaçını veya sadece birine karşı dava veya takip hakkı saklıdır. Dolayısıyla bu ihtimalde son hamil, eğer senetlerden dolayı borçlu olmadığı bir an için varsayılan davacıya takip veya dava hakkını kullanacak olursa derdest davanın davacısının tekrar ödeme yapma riskiyle karşı karşıya kalacağı açıktır. Ancak bu halde 2 defa ödeme yapmış olan davacının diğer imza sahiplerine rücu etme hakkı saklıdır.
2) Somut olay yönünden davalı … tekstil tarafından senetlerin ciro edildiği dikkate alındığında, … tekstil tarafından senetler kendisine devredilen şirket arasında bir ticari ilişkinin bulunup bulunmadığı, bu ticari ilişkiden dolayı … tekstilin senet kendisine devredilen şirkete borçlu olup olmadığı, varsa ticari ilişkinin ve muvazaadan ari olup olmadığının tespiti gerekir. Buna göre davalı … tekstil tarafından senet kendisine devredilen şirketin, davacı ile bu ticari ilişkisi yok ise ya da olmakla birlikte bu ilişkiden alacaklı durumda değilken senetleri iktisap etmişse, diğer davalıların bile bile borçlu (somut olayda davacı …) zararına bu senetleri iktisap ettiği sonucuna varılmaktadır gerekir. Dolayısıyla bu ihtimalde davacı davalıya karşı ileri sürebileceği şahsi defileleri bu durumda bulunan cirantalara karşı da dermeyan edebilecektir, aksi halde şahsi defin 3. kişiye karşı ileri sürülmesi mümkün değildir.
3) Somut olay incelendiğinde davacının davalıya vermiş olduğu senetleri teminat senedi olarak nitelendirdiği görülmektedir. Türk hukukunda senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldırmaya ya da azaltmaya yönelik İddiaların (bu iddianın hukuki işlem mahiyetinde olması kaydı ile) senetle ispat edilmesi gerekir (HMK m.201). Bununla birlikte somut olay bakımından senetleri teminat senedi olduğu hususunda ayn bir yazı ya da protokol dosya kapsamında olmadığı gibi senetler üzerinde ‘teminat” açıklaması da bulunmamaktadır.
4) Davacının annesi …’un … 2. noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı satış vekaletinde de “oğlum …’un … Ltd Şti’ne olan borcuna karşılık olarak ve borcundan mahsup edilmek kaydı ile …” ifadesine yer vermiş olmasının, borcun ödendiğine delil oluşturamayacağı, bir kimsenin herhangi bir senedi kendi lehine delil oluşturmak üzere tanzim edebilmesi mümkün değildir. Bu tür bir belge, senet olarak, yani kesin delil biçiminde kullanılamaz, HMK m. 199 ve m.202 bağlamında bir belge ancak aleyhine dermeyan edilecek olan kimse ya da temsilcisinden sadır ise hükme esas alınmalıdır.
5) Davacı vekili ikinci dilekçesinde, davaya konu çeklerin teslim alınacak mallara karşılık olmak üzere verildiğini, ancak herhangi bir malın teslim alınmadığım, bu suretle senetlerin bedelsiz kalmış olduğunu iddia etmiştir. Kuşkusuz bu noktada yukarıda da belirtildiği üzere davalının senetlerin karşılığı olarak yani senetlerin kendisine verilmesinin dayanağı olan altı hukuki ilişki gereğince malları teslim etmiş olduğunu ispatı yükü altında ise de, davacının bedelsiz kalmış olan bir senetle ilgili ödeme iddiasında bulunmuş olması hatta bununla ilgili davacının annesine ait olan bir taşınmazın devredildiğinin de belirtilmiş olması gerek basiretli tacir yaklaşımı gerekse hayatın olağan akışı ile izahı kabil görünmemektedir.
6) Somut olay bakımında dava ve takibe konu olan senetlerin bu birbirini takip eden ticari ilişkilerin soncu olarak oluşan borcun tasfiyesi için verildiği, belirli bir malın tedarikinin karşılığı olarak (avans ya da malın karşılığı) verilmiş olmasının -taraflar arasındaki ticari ilişkinin uzun yıllara ve hacim olarak büyük meblağlara isabet etmesi karşısında- olası görünmemekle, davacının ödeme bir hukuki işlem olduğu için kesin delille dava ve takibe konu senetleri açıkça ödendiğini gösteren delil ikame etmesinin HMK m.200 bağlamında aranması gerekeceği değerlendirilmektedir.”
Açıklama ve tespitlerine yer verilmiştir.
Dosyaya sunulan ek raporda;
“Davacı ve davalı yasal defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, TTK hükümlerine uygun olarak noter açılış tasdiklerinin süresi içerisinde alındığı ve dolayı: defterlerin lehe delil olarak ileri sürülebileceği,
Davacı nezdinde yapılan inceleme neticesinde, davacı yasal defter kayıtlarına göre davalı … Ltd. Şti.” nin 2015 yılı alacak bakiyesinin 1.294.350,75 TL, 2016 yılı alacak bakiyesinin 706.782,32 TL, 2017 yılı alacak bakiyesinin 1.189.046,54 TL, 2018 yılı borç bakiyesinin 20.345.639,46 TL olduğu,
Davalı … Ltd. Şti. yapılan inceleme neticesinde, davalı yasal defter kayıtlarına göre davacı …” nin 2015 yılı borç bakiyesinin 1.294.350,75 TL, 2016 yılı borç bakiyesinin 706.782,32 TL, 2017 yılı borç bakiyesinin 1.189.174,66 TL, 2018 yılı alacak bakiyesinin 10.238.115,58 TL olduğu, 2018 yılında alacak bakiye veren tutarın davalı … Ltd. defterlerinde alınan tutarın muhasebe hesaplarına aktarıldığı,
Tarafların 2015 ve 2016 yılları bakiyeleri birbiri ile uyumlu, 2017 yılı bakiyesinde 128,12 TL fark, 2018 yılı bakiyesindeyse 10.107.377,67 TL fark bulunduğu, Davalı … Ltd. Şti. yapılan inceleme neticesinde, diğer davalı … Ltd. Şti.” ne mal satışı yaptığı, 31.12.2018 itibariyle … Ltd. Şti.” nin borç bakiyesinin 696.371,82 TL olduğu, Davalı …Şti. yapılan inceleme neticesinde, diğer davalı … Ltd. Şti.” nin … Ltd. Şti.’ ne mal satışı yaptığı, 31.12.2018 itibariyle … Ltd. Şti.” nin borç bakiyesinin 35.591,48 TL olduğu,… ile … arasında ticari ilişkinin 2000 li yıllara dayandığı,
Sürekli alım satım ilişkisinden kaynaklı cari akışın olduğu,
Bazı ödemelerin gecikmesi nedeniyle vadeli çeklerin iade edilerek yeni çeklerin alındığı, cari hesap sözleşmesi olduğu, bu durumu davacı vekilinin de kabul ettiği,
Ödemelerin resmi olarak alındığı elden ödemenin olmadığı, …’un … tekstile verdiği, farklı keşide tarihli … tekstile verdiği, farklı keşide tarihli farklı miktardaki çeklerin … Tekstil kayıtlarına resmi olarak alındığı karşılıklarının ödendiğine dair bir kayıt olmadığı,
Cari hesabında çek miktarları kadar borçlu olduğu … tekstil defterlerinin usulüne uygun tutuldu sahibi lehine delil olduğu,
Davacı kayıtları üzerinde yapılan incelemede çeklerin karşılıklarının ödemesine rastlanılmadığını ve ayrıca ödendi ise hangisinin ödendiğine bir kayda ve belgeye rastlanılamadığı”
Tespitlerine yer verilmiştir.
Bilirkişi ek raporunun 42. Sayfasında faturaların tamamı davacı nezdinde kayıtlı olup tarafların defter kayıtları Davalı … Ltd. Şti tarafından düzenlenen faturalar bakımından bir biri ile uyumlu olduğu belirtilmiştir.
Bilirkişi ek raporunun 10. Sayfasında ” Davacı nezdinde davalı …Tic. Ltd. Şti.’ nin yukarıda ayrıntısı verilen muavin defter dökümlerine göre 2015 yılı alacak bakiyesi 1.294.350,75 TL, 2016 yılı alacak bakiyesi 706.782,32 TL, 2017 yılı alacak
bakiyesi 1.189.046,54 TL, 2018 yılı borç bakiyesi 20.345.639,46 TL dir.
Yapılan incelemede davalı …Tic. Ltd. Şti. tarafından düzenlenen tüm faturaların davacı defterlerinde 153 TİCARİ MALLAR hesabına borç olarak kaydedildiği görülmüştür. Buradan hareketle fatura içeriği malların davalıya teslim edildiği anlaşılmaktadır. ” tespitine yer verilmiştir.
Davalı defterlerinde davacı iddialarını doğrular kayıtlara rastlanamaması, davacı defterlerinde çek ödemelerine ilişkin kayıt bulunmaması ve ödemeye ilişkin belge sunulamaması, protokol ve 2 adet teminat senedi yönünden mahkememizce değerlendirme yapılmış olması, raporun 10. Sayfasında yer evrilen tüm faturaların davacı defterlerinde 153 ticari mallar hesabına borç olarak kaydedildiği görülmüştür. Buradan hareketle fatura içeriği malların davalıya teslim edildiği tespiti ve 42. Sayfasında yer verilen davacı nezdinde kayıtlı olup tarafların defter kayıtları Davalı … Ltd. Şti tarafından düzenlenen faturalar bakımından bir biri ile uyumlu olduğu tespiti, protokollere konu edilip davacıya iade edilen çeklerin uyuşmazlık konusu olmaması, çeklerin … Tekstil kayıtlarına resmi olarak alındığı karşılıklarının ödendiğine dair bir kayıt olmadığına ilişkin bilirkişi tespiti, davacı defterlerindeki bazı kayıtların 2018 yılından sonra defterlerine işlenmesi, tek taraflı kayıtların delil niteliğinin bulunmaması, çek kambiyo senedi niteliğinde olup sebepten mücerret olduğundan bedelsizlik iddiasının yazılı delille ispatı gerektiği, bu kapsamda bedelsizlik, senetlerin avans olarak verildiği iddiası yönünden yazılı delil sunulmaması, kambiyo senetlerinin ticari defterlere kaydı zorunlu olmaması ve ticari defterlere kaydedilmemiş olmasının da senedi hükümden düşürmeyeceği gibi defter kayıtlarında senedin kayıtlı olmaması senedin bedelsiz olduğunu göstermeyecek olması nedeniyle bilirkişi ek raporunda defterlerde yer alan kayıtlar yönünden yapılan incelemenin yeterli olduğu kanaati ile yeniden rapor alınmamıştır.
GEREKÇE :
Asıl ve birleşen davalar menfi tespit istemine ilişkindir.
Mahkememizin 2018/593 Esas sayılı asıl dosyası yönünden;
Davacı …, davalı … Limited Şirketi, dava konusu … 9. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyalarında borçlu olunmadığının tespitine ilişkindir. Takibe dayanak senetler 10.05.2018 keşide tarihli, 300.000,00 TL bedelli, 10.05.2018 tarihli 16.625 TL bedelli çeklerdir.
Davacı vekili dava dilekçesinde; dava konusu çeklerle ilgili olarak … (davacının annesi) adına kayıtlı … İli, … İlçesi, … Mahallesi, 13 pafta, 61 ada, 40 parsel, 6. Kat 150 numaralı bağımsız bölüm davalıya bedelsiz olarak devredilmiş olmasına rağmen 2 adet teminat çeki iptal edilmemiş, teslim edilmemiş aksine kötü niyetli olarak icra takibine konu edildiğini, her ne kadar usulen tapuda satış gösterilmiş ise dahi usulen borçlara karşılık her hangi bir bedel almaksızın davalıya devredildiğini, nitekim … 2. Noterliği’nin …tarihli ve … yevmiye numaralı satış vekaletnamesinde “oğlum …’un … Ticaret Limited Şirketi ne olan borcuna karşılık olarak ve borcundan mahsup edilmek kaydı ile” alacağa karşılık devredildiğinin aşikar olduğunu, başka çeklere ilişkin protokollerde de bu şekilde ödeme yapılacağının görüleceği, böylelikle ileri tarihli diğer alacaklarda (rayiç değere göre) ödeme yapıldığını, borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Menfi tespit davalarının bazı türlerinde, kural olarak ispat yükü davalı alacaklıya düşmekte ise de, bu kural mutlak nitelikte olmayıp, bir kambiyo senedinin teminat amacıyla verildiğinin ve bedelsiz kaldığının iddia edilmesi suretiyle açılan menfi tespit davasında ispat külfeti, değişen ispat yükümü çerçevesinde davacı borçluya düşer.
Davacı çeklerin teminat amacıyla teslim alınacak mallara karşılık olmak üzere verildiğini ve senetlerin bedelsiz kaldığını bir kısım ödemelerin elden yapıldığını iddia etmiştir. Taraflar arasında uzun bir süreye yayılan ticari ilişki bulunduğu sabit olup bu husus taraflarında kabulündedir. Davaya konu senetler birbirini takip eden ticari ilişkilerin sonucu cari hesap ilişkisi içerisinde biriken borçların tasfiyesi, ya da ödeme amacıyla çekler düzenlenmiştir. Avans olarak düzenlenip davalı tarafa verildiğine ilişkin dosyada yazılı bir delile rastlanmamıştır.
Somut olayda, davacı senetlerin teminat amacıyla ve teslim alınacak mallara karşılık avans olmak üzere verildiğini, daha sonra da senetlerin teminat amacının işlevsiz kaldığını yani bedelsiz kaldığını yazılı delil ile ispat yükü altındadır. Senetler üzerinde teminat senedi olduğuna ilişkin bir ifade yer almadığı gibi bu senetlerin teminat senedi olduğuna, avans olarak verildiğine ilişkin yapılmış ve dosyaya sunulmuş bir sözleşmede bulunmamaktadır.
Dava konusu çekler karşılığında … İli, … İlçesi, … Mahallesi, 13 pafta, 61 ada, 40 parsel, 6. Kat 150 numaralı bağımsız bölüm davalıya bedelsiz olarak devredilmiş olmasına rağmen 2 adet teminat çeki iptal edilmemiş, her ne kadar usulen tapuda satış gösterilmiş ise dahi usulen borçlara karşılık her hangi bir bedel almaksızın davalıya devredildiği iddiasında, ispat yükü davacı üzerindedir.
Davacının annesi …’un … 2. noterliğinin… tarih ve … yevmiye numaralı satış vekaletinde “oğlum … Ltd Şti’ne olan borcuna karşılık olarak ve borcundan mahsup edilmek kaydı ile …” ifadesine yer verilmiş ise de, anılan vekaletnamede davalının imzası bulunmadığından borcun ödendiğine dair davalı aleyhine delil oluşturamayacaktır. Diğer yandan davalının taraf olmadığı belgeler her zaman tek taraflı olarak düzenlenebilecek belgelerdir.
Deliller kısmında yer verilen açıklamalar, davacının annesinin vermiş olduğu davalı aleyhine delil niteliğinin bulunmaması, davacının dava nedenlerini ve senet bedellerinin ödendiğini ispatlar yazılı herhangi bir delil sunmaması ve yemin deliline de dayanmaması karşısında ispatlanamayan davanın reddine hükmedilmiştir.
… 15. Asliye Ticaret Mahkemesi …Esas, … karar sayılı dosyası yönünden;
Davacı …, davalı … Ticaret Limited Şirketi, dava konusu … 9. İcra Müdürlüğü’nün … E. ve …sayılı takiplerinden borçlu olunmadığının tespitine ilişkindir.
Davacı vekili, “Müvekkil ile davalı şirket arasında uzun yılllardan bu yana devam eden bir ticari ilişki mevcut olduğunu, bu ticarti ilişkinin temeli müvekkilin davalı şirketten muhtelif tekstil ürünleri satın almasına ve bunların bedellerini ödemesine yönelik olduğunu. ancak bir noktadan sonra ticari ilişkinin sürekliliği ve giderek büyüyen hacmi işin maddi bölümünün makul ve anlaşılabilir bir düzlemde ilerlemesine engel olmuş ve müvekkil satın aldığı mal miktarından ari olarak ve ileriye dönük şekilde aşırı ve fahiş şekilde avans borçlandırılması içerisine sokulduğunu, taraflar arasında 2015 yılında faturaya dayalı ticaret hacmi 4.835.252- TL, 2016 yılında 4.122.514.- TL, 2017 yılında 1.796.464.- TL olarak gerçekleşmiş, bu meblağın da 1.079.404.-TL’si için müvekkil şirketçe davalı şirkete iade faturası kesildiğini, taraflar arasında bu zaman diliminde kesilmiş başka herhangi bir fatura, bu faturaya dayalı olarak davalı şirketçe teslim edilmiş herhangi bir mal mevcut olmadığını, davalı şirketin bu 3 yıla ilişkin bütün borcunu defaeten ödeyip kapattığını, belirtilen faturaların dışında hiçbir fatura kesmediği ve tebliğ etmediği gibi bu faturaların kapsamı dışında teslim edilen ve faturalanmayan herhangi bir mal da mevcut olmadığını, müvekkilinin borçlu olmadığı rakamları ödemeye devam ettiğini, sadece ödeme yapmakla kalmayarak kendisine ve annesine ait muhtelif ve çok değerli taşınmazları da davalı şirkete tapuda bila bedel devrettiğini, davalı şirketin kendi ve annesi üzerinden devredilen taşınmazların gerçek değerleri tespit edildiğinde, elden ödemeler ve müşteri çekleri ile aktarılan meblağlar ortaya çıkarıldığında, davacının davalı şirkete hiçbir borcu bulunmadığını belirtmiştir.
Menfi tespit davalarının bazı türlerinde, kural olarak ispat yükü davalı alacaklıya düşmekte ise de, bu kural mutlak nitelikte olmayıp, bir kambiyo senedinin teminat amacıyla verildiğinin ve bedelsiz kaldığının iddia edilmesi suretiyle açılan menfi tespit davasında ispat külfeti, değişen ispat yükümü çerçevesinde davacı borçluya düşer.
Davacı çeklerin teminat amacıyla teslim alınacak mallara karşılık olmak üzere verildiğini ve senetlerin bedelsiz kaldığını bir kısım ödemelerin elden yapıldığını iddia etmiştir. Taraflar arasında uzun bir süreye yayılan ticari ilişki bulunduğu sabit olup bu husus taraflarında kabulündedir. Davaya konu senetler birbirini takip eden ticari ilişkilerin sonucu cari hesap ilişkisi içerisinde biriken borçların tasfiyesi, ya da ödeme amacıyla çekler düzenlenmiştir. Avans olarak düzenlenip davalı tarafa verildiğine ilişkin dosyada yazılı bir delile rastlanmamıştır.
Somut olayda, davacı senetlerin teminat amacıyla ve teslim alınacak mallara karşılık avans olmak üzere verildiğini, daha sonra da senetlerin teminat amacının işlevsiz kaldığını yani bedelsiz kaldığını yazılı delil ile ispat yükü altındadır. Senetler üzerinde teminat senedi olduğuna ilişkin bir ifade yer almadığı gibi bu senetlerin teminat senedi olduğuna, avans olarak verildiğine ilişkin yapılmış ve dosyaya sunulmuş bir sözleşmede bulunmamaktadır.
Dava konusu çekler karşılığında … İli, … İlçesi, … Mahallesi, 13 pafta, 61 ada, 40 parsel, 6. Kat 150 numaralı bağımsız bölüm davalıya bedelsiz olarak devredilmiş olmasına rağmen 2 adet teminat çeki iptal edilmemiş, her ne kadar usulen tapuda satış gösterilmiş ise dahi usulen borçlara karşılık her hangi bir bedel almaksızın davalıya devredildiği iddiasında, ispat yükü davacı üzerindedir.
Davacının annesi …’un … 2. noterliğinin …tarih ve … yevmiye numaralı satış vekaletinde “oğlum …’un …Ltd Şti’ne olan borcuna karşılık olarak ve borcundan mahsup edilmek kaydı ile …” ifadesine yer verilmiş ise de, anılan vekaletnamede davalının imzası bulunmadığından borcun ödendiğine dair davalı aleyhine delil oluşturamayacaktır. Diğer yandan davalının taraf olmadığı belgeler her zaman tek taraflı olarak düzenlenebilecek belgelerdir.
Deliller kısmında yer verilen açıklamalar, davacının annesinin vermiş olduğu davalı aleyhine delil niteliğinin bulunmaması, davacının dava nedenlerini ve senet bedellerinin ödendiğini ispatlar yazılı herhangi bir delil sunmaması ve yemin deliline de dayanmaması karşısında ispatlanamayan davanın reddine hükmedilmiştir.
…. 20. Asliye Ticaret Mahkemesi …Esas, …Karar sayılı dosyası yönünden;
Davacı …, davalı … Limited Şirketi, dava konusu 10.04.2019, 10.07.2019, 10.08.2019, 10.09.2018 ve 10.10.2019 vade tarihli 3.012.125 TL bedelli 17 adet çeke ilişkin herhangi bir borcunun bulunmaması sebebi ile borçlu olmadığının tespitine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkil ile davalı şirket arasında uzun yılllardan bu yana devam eden bir ticari ilişki mevcut olduğunu, bu ticarti ilişkinin temeli müvekkilin davalı şirketten muhtelif tekstil ürünleri satın almasına ve bunların bedellerini ödemesine yönelik olduğunu. ancak bir noktadan sonra ticari ilişkinin sürekliliği ve giderek büyüyen hacmi işin maddi bölümünün makul ve anlaşılabilir bir düzlemde ilerlemesine engel olmuş ve müvekkil satın aldığı mal miktarından ari olarak ve ileriye dönük şekilde aşırı ve fahiş şekilde avans borçlandırılması içerisine sokulduğunu, taraflar arasında 2015 yılında faturaya dayalı ticaret hacmi 4.835.252- TL, 2016 yılında 4.122.514.- TL, 2017 yılında 1.796.464.- TL olarak gerçekleşmiş, bu meblağın da 1.079.404.-TL’si için müvekkil şirketçe davalı şirkete iade faturası kesildiğini, taraflar arasında bu zaman diliminde kesilmiş başka herhangi bir fatura, bu faturaya dayalı olarak davalı şirketçe teslim edilmiş herhangi bir mal mevcut olmadığını, davalı şirketin bu 3 yıla ilişkin bütün borcunu defaeten ödeyip kapattığını, belirtilen faturaların dışında hiçbir fatura kesmediği ve tebliğ etmediği gibi bu faturaların kapsamı dışında teslim edilen ve faturalanmayan herhangi bir mal da mevcut olmadığını, ticari ilişkilerinin sürdüğü zannıyla davalı şirkete müvekkile borçlu çeşitli kişi ve şirketlerin muhtelif vade ve miktarlardaki yüzlerce çeki teslim edildiğini, müvekkilinin borçlu olmadığı rakamları ödemeye devam ettiğini, her ayın belirli günlerinde davalı şirketin sözde alacağına denk gelen yüklü meblağları çalışanı aracılığı elden gönderdiğini, sadece ödeme yapmakla kalmayarak kendisine ve annesine ait muhtelif ve çok değerli taşınmazları da davalı şirkete tapuda bila bedel devrettiğini, davalı şirketin kendi ve annesi üzerinden devredilen taşınmazların gerçek değerleri tespit edildiğinde, elden ödemeler ve müşteri çekleri ile aktarılan meblağlar ortaya çıkarıldığında, davacının davalı şirkete hiçbir borcu bulunmadığını belirtmiştir.
Menfi tespit davalarının bazı türlerinde, kural olarak ispat yükü davalı alacaklıya düşmekte ise de, bu kural mutlak nitelikte olmayıp, bir kambiyo senedinin teminat amacıyla verildiğinin ve bedelsiz kaldığının iddia edilmesi suretiyle açılan menfi tespit davasında ispat külfeti, değişen ispat yükümü çerçevesinde davacı borçluya düşer.
Davacı çeklerin teminat amacıyla teslim alınacak mallara karşılık olmak üzere verildiğini ve senetlerin bedelsiz kaldığını bir kısım ödemelerin elden yapıldığını iddia etmiştir. Taraflar arasında uzun bir süreye yayılan ticari ilişki bulunduğu sabit olup bu husus taraflarında kabulündedir. Davaya konu senetler birbirini takip eden ticari ilişkilerin sonucu cari hesap ilişkisi içerisinde biriken borçların tasfiyesi, ya da ödeme amacıyla çekler düzenlenmiştir. Avans olarak düzenlenip davalı tarafa verildiğine ilişkin dosyada yazılı bir delile rastlanmamıştır.
Somut olayda, davacı senetlerin teminat amacıyla ve teslim alınacak mallara karşılık avans olmak üzere verildiğini, daha sonra da senetlerin teminat amacının işlevsiz kaldığını yani bedelsiz kaldığını yazılı delil ile ispat yükü altındadır. Senetler üzerinde teminat senedi olduğuna ilişkin bir ifade yer almadığı gibi bu senetlerin teminat senedi olduğuna, avans olarak verildiğine ilişkin yapılmış ve dosyaya sunulmuş bir sözleşmede bulunmamaktadır.
Dava konusu çekler karşılığında … İli, … İlçesi, … Mahallesi, 13 pafta, 61 ada, 40 parsel, 6. Kat 150 numaralı bağımsız bölüm davalıya bedelsiz olarak devredilmiş olmasına rağmen 2 adet teminat çeki iptal edilmemiş, her ne kadar usulen tapuda satış gösterilmiş ise dahi usulen borçlara karşılık her hangi bir bedel almaksızın davalıya devredildiği iddiasında, ispat yükü davacı üzerindedir.
Davacının annesi …’un … 2. noterliğinin… tarih ve … yevmiye numaralı satış vekaletinde “oğlum…’un … Ltd Şti’ne olan borcuna karşılık olarak ve borcundan mahsup edilmek kaydı ile …” ifadesine yer verilmiş ise de, anılan vekaletnamede davalının imzası bulunmadığından borcun ödendiğine dair davalı aleyhine delil oluşturamayacaktır. Diğer yandan davalının taraf olmadığı belgeler her zaman tek taraflı olarak düzenlenebilecek belgelerdir.
Deliller kısmında yer verilen açıklamalar, davacının annesinin vermiş olduğu davalı aleyhine delil niteliğinin bulunmaması, davacının dava nedenlerini ve senet bedellerinin ödendiğini ispatlar yazılı herhangi bir delil sunmaması ve yemin deliline de dayanmaması karşısında ispatlanamayan davanın reddine hükmedilmiştir.
… 4. Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas, 2020/282 karar sayılı dosyası yönünden;
Davacı …, davalılar … ve … Limited Şirketi, dava konusu 10.04.2020 vade tarihli, 308.000 TL bedelli ve … seri numaralı çeke ilişkin herhangi bir borcunun bulunmaması sebebi ile borçlu olmadığının tespitine ilişkindir.
Davacı … 20. Asliye Ticaret Mahkemesi …Esas, …Karar sayılı dosyasında dayandığı nedenlerin yanında muhasebesi aracılığı ile davalı şirketin taraflar arasındaki faturalara ilişkin vergi dairesine yaptığı bildirimi öğrenmiş akabinde de defterlerini ciddi ve nitelikli bir incelemeye sokarak taraflar arasındaki gerçek durumu araştırma ihtiyacı duyduğunu, bunun neticesinde ne kadar ciddi bir aldanma ve iğfal edilme hatta sömürülme durumunda bırakıldığını anladığını belirtmiştir.
Menfi tespit davalarının bazı türlerinde, kural olarak ispat yükü davalı alacaklıya düşmekte ise de, bu kural mutlak nitelikte olmayıp, bir kambiyo senedinin teminat amacıyla verildiğinin ve bedelsiz kaldığının iddia edilmesi suretiyle açılan menfi tespit davasında ispat külfeti, değişen ispat yükümü çerçevesinde davacı borçluya düşer.
Davacı çeklerin teminat amacıyla teslim alınacak mallara karşılık olmak üzere verildiğini ve senetlerin bedelsiz kaldığını bir kısım ödemelerin elden yapıldığını iddia etmiştir. Taraflar arasında uzun bir süreye yayılan ticari ilişki bulunduğu sabit olup bu husus taraflarında kabulündedir. Davaya konu senetler birbirini takip eden ticari ilişkilerin sonucu cari hesap ilişkisi içerisinde biriken borçların tasfiyesi, ya da ödeme amacıyla çekler düzenlenmiştir. Avans olarak düzenlenip davalı tarafa verildiğine ilişkin dosyada yazılı bir delile rastlanmamıştır.
Somut olayda, davacı senetlerin teminat amacıyla ve teslim alınacak mallara karşılık avans olmak üzere verildiğini, daha sonra da senetlerin teminat amacının işlevsiz kaldığını yani bedelsiz kaldığını yazılı delil ile ispat yükü altındadır. Senetler üzerinde teminat senedi olduğuna ilişkin bir ifade yer almadığı gibi bu senetlerin teminat senedi olduğuna, avans olarak verildiğine ilişkin yapılmış ve dosyaya sunulmuş bir sözleşmede bulunmamaktadır.
Dava konusu çekler karşılığında … İli, … İlçesi, … Mahallesi, 13 pafta, 61 ada, 40 parsel, 6. Kat 150 numaralı bağımsız bölüm davalıya bedelsiz olarak devredilmiş olmasına rağmen 2 adet teminat çeki iptal edilmemiş, her ne kadar usulen tapuda satış gösterilmiş ise dahi usulen borçlara karşılık her hangi bir bedel almaksızın davalıya devredildiği iddiasında, ispat yükü davacı üzerindedir.
Davacının annesi …’un … 2. noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı satış vekaletinde “oğlum …’un … Ltd Şti’ne olan borcuna karşılık olarak ve borcundan mahsup edilmek kaydı ile …” ifadesine yer verilmiş ise de, anılan vekaletnamede davalının imzası bulunmadığından borcun ödendiğine dair davalı aleyhine delil oluşturamayacaktır. Diğer yandan davalının taraf olmadığı belgeler her zaman tek taraflı olarak düzenlenebilecek belgelerdir.
Davalı …’ ın kötü niyetli hamil olduğu ileri sürülmüş ise de, bu iddiayı doğrular kesin somut bir delil sunulmamıştır. Bu iddia yönünden yapılan açıklamalar mahkememizce kötü niyetin varlığı için yeterli görülmemiştir.
Deliller kısmında yer verilen açıklamalar, davacının annesinin vermiş olduğu davalı aleyhine delil niteliğinin bulunmaması, davacının dava nedenlerini ve senet bedellerinin ödendiğini ispatlar yazılı herhangi bir delil sunmaması, davalı …’ ın kötü niyetli hamil olduğuna ilişkin somut delillerin sunulmaması ve yemin deliline de dayanmaması karşısında ispatlanamayan davanın reddine hükmedilmiştir.
… 5. Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas … Karar sayılı dosyası yönünden;
Davacı …, davalılar … LTD ŞTİ ve …TİC.LTD.ŞTİ, dava konusu … T.A.Ş. Sultanhamamı İstanbul şubesine ait 30.12.2019 vade tarihli, 600.000 TL bedelli ve … seri numaralı çek, … T.A.Ş. … şubesine ait 10.02.2020 vade tarihli, 308.000 TL bedelli ve … seri numaralı çeke ilişkin herhangi bir borcunun bulunmaması sebebi ile borçlu olmadığının tespitine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkil ile davadışı şirket ve davaya konu çeklerin lehdarı olan …Tic. Ltd. Şti. arasında uzun yılllardan bu yana devam eden bir ticari ilişki mevcut olduğunu, bu ticarti ilişkinin temeli müvekkilin davalı şirketten muhtelif tekstil ürünleri satın almasına ve bunların bedellerini ödemesine yönelik olduğunu. ancak bir noktadan sonra ticari ilişkinin sürekliliği ve giderek büyüyen hacmi işin maddi bölümünün makul ve anlaşılabilir bir düzlemde ilerlemesine engel olmuş ve müvekkil satın aldığı mal miktarından ari olarak ve ileriye dönük şekilde aşırı ve fahiş şekilde avans borçlandırılması içerisine sokulduğunu, taraflar arasında 2015 yılında faturaya dayalı ticaret hacmi 4.835.252- TL, 2016 yılında 4.122.514.- TL, 2017 yılında 1.796.464.- TL olarak gerçekleşmiş, bu meblağın da 1.079.404.-TL’si için müvekkil şirketçe davalı şirkete iade faturası kesildiğini, taraflar arasında bu zaman diliminde kesilmiş başka herhangi bir fatura, bu faturaya dayalı olarak davalı şirketçe teslim edilmiş herhangi bir mal mevcut olmadığını, davalı şirketin bu 3 yıla ilişkin bütün borcunu defaeten ödeyip kapattığını, belirtilen faturaların dışında hiçbir fatura kesmediği ve tebliğ etmediği gibi bu faturaların kapsamı dışında teslim edilen ve faturalanmayan herhangi bir mal da mevcut olmadığını, ticari ilişkilerinin sürdüğü zannıyla davalı şirkete müvekkile borçlu çeşitli kişi ve şirketlerin muhtelif vade ve miktarlardaki yüzlerce çeki teslim edildiğini, müvekkilinin borçlu olmadığı rakamları ödemeye devam ettiğini, her ayın belirli günlerinde davalı şirketin sözde alacağına denk gelen yüklü meblağları çalışanı aracılığı elden gönderdiğini, sadece ödeme yapmakla kalmayarak kendisine ve annesine ait muhtelif ve çok değerli taşınmazları da davalı şirkete tapuda bila bedel devrettiğini, davalı şirketin kendi ve annesi üzerinden devredilen taşınmazların gerçek değerleri tespit edildiğinde, elden ödemeler ve müşteri çekleri ile aktarılan meblağlar ortaya çıkarıldığında, davacının davalı şirkete hiçbir borcu bulunmadığını, davadışı … firmasının bile bile kötüniyetli bir şekilde çekleri yine bu hususları bilen davalılara ciro ettiğini, davadışı … ile davalılar arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmamakta olup sadece göstermelik ve muvazaalı olarak çekin ciro edilmesi sağlanarak müvekkili haksız ve kötüniyetli bir şekilde zor duruma sokma çabasının olduğunu, her iki davalının da vekilinin … olduğunu belirtmiştir.
Davalılar vekili; davalıalrın çekleri ticari ilişkiye istinaden düzgün ve sıralı bir ciro silsilesi sonrasında iktisap ederek meşru hamil olduklarını, dava dilekçesinde bunun aksini gösteren delil bulunmadığını, davacının kendi düşüncelerini ifade ettiğini, davalıların ticari muhatabı … Şirketi olduğunu, İmzası inkar olunmayan ve rızaen verildiği kabul edilen çekleri iyiniyetle ve ticari alacağına istinaden alan davalılara karşı açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davaya konu senetler aynı zamanda 15.01.2020 tarihinde açılan birleşen … 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin … Esas, … Karar sayılı dosyasına konu edilmiştir. İş bu birleşen dava ise 08.07.2020 tarihinde açılmıştır. He iki davanın konusu aynı olmakla (davanın davalıları farklı olduğu gözden kaçırılmış olup kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişkiye sebebiyet vermemek için bu hususa değinilmekle yetinilmiştir) HMK md. 114/1.ı bendinde düzenlenen “Aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması.” dava şartı nedeniyle davanın HMK md. 115/2 uyarınca davanın usulden reddine hükmedilmiştir.
… 3. Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas, … Karar sayılı dosyası yönünden;
Davacı …, davalı … Ticaret Limited Şirketi, dava konusu 10.11.2019 tarihli ve 21.000 TL bedelli çek, 10.11.2019 tarihli ve 430.000 TL bedelli çek, 10.11.2019 tarihli ve 170.000 TL bedelli çek, 10.11. 2019 tarihli ve 20.625 TL bedelli çek, 10.12.2019 tarihli ve 21.000 TL bedelli çek, 10.12.2019 tarihli ve 430.000 TL bedelli çek, 10.12.2019 tarihli 170.000 TL bedelli çek, 10.12.2019 tarihli ve 20.625 TL bedelli çek, 30.12.2019 tarihli ve 600.000 TL bedelli çek, 10.02.2020 tarihli ve 308.000 TL bedelli çeklere ilişkin herhangi bir borcunun bulunmaması sebebi ile borçlu olmadığının tespitine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkil ile davalı şirket arasında uzun yılllardan bu yana devam eden bir ticari ilişki mevcut olduğunu, bu ticarti ilişkinin temeli müvekkilin davalı şirketten muhtelif tekstil ürünleri satın almasına ve bunların bedellerini ödemesine yönelik olduğunu. ancak bir noktadan sonra ticari ilişkinin sürekliliği ve giderek büyüyen hacmi işin maddi bölümünün makul ve anlaşılabilir bir düzlemde ilerlemesine engel olmuş ve müvekkil satın aldığı mal miktarından ari olarak ve ileriye dönük şekilde aşırı ve fahiş şekilde avans borçlandırılması içerisine sokulduğunu, taraflar arasında 2015 yılında faturaya dayalı ticaret hacmi 4.835.252- TL, 2016 yılında 4.122.514.- TL, 2017 yılında 1.796.464.- TL olarak gerçekleşmiş, bu meblağın da 1.079.404.-TL’si için müvekkil şirketçe davalı şirkete iade faturası kesildiğini, taraflar arasında bu zaman diliminde kesilmiş başka herhangi bir fatura, bu faturaya dayalı olarak davalı şirketçe teslim edilmiş herhangi bir mal mevcut olmadığını, davalı şirketin bu 3 yıla ilişkin bütün borcunu defaeten ödeyip kapattığını, belirtilen faturaların dışında hiçbir fatura kesmediği ve tebliğ etmediği gibi bu faturaların kapsamı dışında teslim edilen ve faturalanmayan herhangi bir mal da mevcut olmadığını, ticari ilişkilerinin sürdüğü zannıyla davalı şirkete müvekkile borçlu çeşitli kişi ve şirketlerin muhtelif vade ve miktarlardaki yüzlerce çeki teslim edildiğini, müvekkilinin borçlu olmadığı rakamları ödemeye devam ettiğini, her ayın belirli günlerinde davalı şirketin sözde alacağına denk gelen yüklü meblağları çalışanı aracılığı elden gönderdiğini, sadece ödeme yapmakla kalmayarak kendisine ve annesine ait muhtelif ve çok değerli taşınmazları da davalı şirkete tapuda bila bedel devrettiğini, davalı şirketin kendi ve annesi üzerinden devredilen taşınmazların gerçek değerleri tespit edildiğinde, elden ödemeler ve müşteri çekleri ile aktarılan meblağlar ortaya çıkarıldığında, davacının davalı şirkete hiçbir borcu bulunmadığını belirtmiştir.
Menfi tespit davalarının bazı türlerinde, kural olarak ispat yükü davalı alacaklıya düşmekte ise de, bu kural mutlak nitelikte olmayıp, bir kambiyo senedinin teminat amacıyla verildiğinin ve bedelsiz kaldığının iddia edilmesi suretiyle açılan menfi tespit davasında ispat külfeti, değişen ispat yükümü çerçevesinde davacı borçluya düşer.
Davacı çeklerin teminat amacıyla teslim alınacak mallara karşılık olmak üzere verildiğini ve senetlerin bedelsiz kaldığını bir kısım ödemelerin elden yapıldığını iddia etmiştir. Taraflar arasında uzun bir süreye yayılan ticari ilişki bulunduğu sabit olup bu husus taraflarında kabulündedir. Davaya konu senetler birbirini takip eden ticari ilişkilerin sonucu cari hesap ilişkisi içerisinde biriken borçların tasfiyesi, ya da ödeme amacıyla çekler düzenlenmiştir. Avans olarak düzenlenip davalı tarafa verildiğine ilişkin dosyada yazılı bir delile rastlanmamıştır.
Somut olayda, davacı senetlerin teminat amacıyla ve teslim alınacak mallara karşılık avans olmak üzere verildiğini, daha sonra da senetlerin teminat amacının işlevsiz kaldığını yani bedelsiz kaldığını yazılı delil ile ispat yükü altındadır. Senetler üzerinde teminat senedi olduğuna ilişkin bir ifade yer almadığı gibi bu senetlerin teminat senedi olduğuna, avans olarak verildiğine ilişkin yapılmış ve dosyaya sunulmuş bir sözleşmede bulunmamaktadır.
Dava konusu çekler karşılığında … İli, … İlçesi, … Mahallesi, 13 pafta, 61 ada, 40 parsel, 6. Kat 150 numaralı bağımsız bölüm davalıya bedelsiz olarak devredilmiş olmasına rağmen 2 adet teminat çeki iptal edilmemiş, her ne kadar usulen tapuda satış gösterilmiş ise dahi usulen borçlara karşılık her hangi bir bedel almaksızın davalıya devredildiği iddiasında, ispat yükü davacı üzerindedir.
Davacının annesi …’un … 2. noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı satış vekaletinde “oğlum …Ltd Şti’ne olan borcuna karşılık olarak ve borcundan mahsup edilmek kaydı ile …” ifadesine yer verilmiş ise de, anılan vekaletnamede davalının imzası bulunmadığından borcun ödendiğine dair davalı aleyhine delil oluşturamayacaktır. Diğer yandan davalının taraf olmadığı belgeler her zaman tek taraflı olarak düzenlenebilecek belgelerdir.
Deliller kısmında yer verilen açıklamalar, davacının annesinin vermiş olduğu davalı aleyhine delil niteliğinin bulunmaması, davacının dava nedenlerini ve senet bedellerinin ödendiğini ispatlar yazılı herhangi bir delil sunmaması ve yemin deliline de dayanmaması karşısında ispatlanamayan davanın reddine hükmedilmiştir.
… 16. Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas, … Karar sayılı dosyası yönünden;
Davacı …, davalı … Şirketi, dava konusu 10.06.2020 tarih ve 500.000 TL bedelli çek ile taraflar arasındaki protokol uyarınca davalıya teminat çeki olarak verildiği beliritlen 10.07.2020 tarihli ve 600.000 TL bedelli çeklere ilişkin herhangi bir borcunun bulunmaması sebebi ile borçlu olmadığının tespitine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket … arasındaki ticari ilişki kapsamında 19.02.2018 tarihli protokol’e göre ” … İli, … İlçesi, … Mahallesi, 13 Pafta, 61 Ada, 40 Parsel”de bulunan 56-83-135-149-152 numaralı taşınmazların satışı için 950.000 TL karşılığında anlaşmaya ayrıldığını, taşınmaz üzerinde 1.100.000 TL’lik ipotek kaydının bulunması ve 600.000 TL kredi kullanılmış olması nedeni ile kredi kapatılana kadar müvekkilden teminat karşılığı olarak … Şubesine ait 10.07.2020 tarih, … seri numaralı ve 600.000 TL bedelli çek alındığını bu hususun yapılan protokolde açıkça belirtildiğini, bu kapsamda her ne kadar davalı yanca ipoteğe ve krediye ilişkin herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığı ve yapılmış ise ne kadarlık bir ödemenin olup olmadığı ve anılan ödemelerin müvekkil tarafından yine kendisine verilen senetlerle ve ödemelerle mi yoksa kendisine ait para ile mi yapılıp yapılmadığının bilinmemesi nedeni ile, davalı kendi parası ile ipotek bedelinin bir kısmını karşılamış olması halinde bu kısım haricindeki tüm bakiye miktardan, müvekkilin vermiş olduğu senetlerle, ödemelerle, taşınmaz devirleri ile kredi bedelini karşılaması halinde ise tüm çek bedelinden müvekkilin borçlu olmadığının tespitine, müvekkilin davalıya hiçbir şekilde hiçbir sözleşme, çek ve protokol kapsamında borcu kalmadığı, aksine alacaklı olduğu yönünde talepte bulunulmuş olup açılan dosyaların derdest olduğunu, dava konusu diğer çek olan 10.06.2020 tarihli ve 500.000 TL bedelli çek de bu kapsamda olup bu çeke dayalı olarak da müvekkilin herhangi bir borcu bulunmadığını belirtmiştir.
Davalı vekili; davacı her ne kadar dava dilekçesinde 2 çekten bahsetmiş ise de davasının temel olarak 10.07.2020 tarihli çek üzerine oturtuğunu, davacının bahsettiği iddialara özellikle kök davaya karşı verilen cevap dilekçesinde ayrıntılı savunmalarda bulunulduğunu, davacının ticari ilişki müddetince, bazı ödemediği/ ödeyemediği çeklerini geri alıp vade farkı ilaveleriyle yeni vadeli çeklerle değiştirdiği, davacının ekim-2017 ve sonrasında hiç bir çekini ödemediğini, ilk icra takibinin 8 ay sonra yapıldığını, ilk aşamalarda davacı, borcunu ödeme kastıyla müvekkile taşınmaz devri gerçekleştirip karşılığında iade aldığı, o tarihlerde 1.400.000 TL değerinde ki taşınmaz devrine karşılık müvekkil şirket carisinden 1.500.000 TL değerinde davacıya çek iadeleri yapıldığını, bu aşamalarda davacı adına olan ipotekli (… Bankası ve … Lehine) taşınmazları da aldığını, bunlara karşılık çek iadeleri yapıldığını, fakat ipotek bedelleri davacı yanca ödenmediğinden, davalı tarafından … Bankası’na 1.136.237,94 TL ödeme yapıldığını, … lehine olan ipotek karşılığı ise ödenmeyince Bankanın taşınmazları satışa çıkardığını, … 25 İcra Müdürlüğünün … Tal. Sayılı dosyasından davacının zikrettiği …- …- … Mah- 13 pafta- 61 ada- 40 parselde bulunan 56,83,135,149 ve 152 no lu taşınmazlar ihaleyle satıldığını,. bu taşınmazlar karşılığında davacıya çek iadesi yapılarak carisinden borç düşümü yapılmasına rağmen bahse konu taşınmazların davalının elinden çıktığını, çekin bir an için teminat olarak alındığı kabul olunmamakla birlikte teminat çeki olduğu düşünülse dahi risk gerçekleşmiş, çekin teminat vasfı ortadan kalktığını, nitekim davacının da dava dilekçesinde müvekkiinin kendi parası ile ödeme yapması halinde bu miktar kadar borcunu kabul ettiğini açıklamıştır.
Dosyaya sunulan … Bankası tarafından keşide edilen, … 23. Noterliği,… tarihli, … Yevmiye numaralı ihtarname ile borçlulardan davacı … dan 1.215.958,02 TL nin ödenmesi talep edilmiştir. Aynı ihtarnamede davalı … tektil firmasının maliki bulunduğu taşınmazları ipotek etmesinden dolayı sorumlu olduğu belirtilmiştir.
İhtarname sonrası … Bankası ile davalı … Limited Şirketi arasında … 23. Noterliği, … tarihli, … Yevmiye numaralı ihtarnameye konu borcun icra takibi açılmaksızın infaz edilmesi amacıyla 17.07.2018 tarihli sözleşme imzalanmıştır. Buna göre … börç ödemesi ile 1.136.237,94 TL ödeme yapılacaktır.
Dosyaya sunulan … 10. İcra Müdürlüğü … esas sayılı ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız dosyasına göre alacaklının … olduğu, borçlunun … olduğu, takip ile … İli, … Mahallesi, 13 pafta, 61 ada, 40 parselde kayıtlı 56, 83, 135, 149 ve 152 numaralı bağımsız bölümlerin satışının talep edildiği anlaşılmıştır…. 25. İcra Müdürlüğü …Tal. Sayılı dosyasından … İli, … Mahallesi, 13 pafta, 61 ada, 40 parselde kayıtlı 56, 83, 135, 149 ve 152 numaralı bağımsız bölümlerin satışına karar verildiği görülmüştür. (Satış ve tescil kararına göre maliki davalı …, satış tarihi 30.04.2019)
… 25. İcra Müdürlüğü … Tal sayılı, 13.05.2019 tarihli yazısı ile … Tapu Müdürlüğü’ne hitaben;
“Borçlunun müdürlüğümüzün yukarıda numarası yazılı dosyasında ki borcundan dolayı mahcuz bulunan taşınmazın … 10.İcra Müdürlüğünün …Esas Sayılı talimatı gereğince yapılan açık artırma neticesinde aşağıda açık kimliği adresi yazılı şahsa ihale edilmiş olup, 30/04/2019 tarihinde ihale kesinleşmiştir.
Taşınmazın kaydında bulunan tüm takyidatların kaldırılarak alıcı adına tescili işleminin yapılması rica olunur” şeklinde yazı yazılmıştır.
… Tapu Müdürlüğünün 20.06.2022 tarihli yazısı ekinde gönderilen tapu kaydı ve satış akdine göre ; … İli, … İlçesi, … Mahallesi, 13 pafta, 61 ada, 37 parsel sayılı 224,25 m2 yüzölçümlü, ana taşınmaz arsa nitelikli taşınmazın üzerinde … Bankası lehine ipotek tesis edildiği, davalı 08.01.2018 tarihinde tarihinde taşınmazın maliki olduğu, … Bankası tarafından 12.02.2019 tarihli yazı ile ipoteğin fekki talep edildiği görüldü.
Davacı tarafından ipoteğin fekki için ödeme yapılmaması ve ödemenin davalı tarafından … Bankası’na yapılan ödeme sonrası kaldırılması nedeni ile davalı yönünden risk gerçekleşmiş ve senedin teminat vasfı ortadan kalkmıştır. Bu durumda davalı senedin bedelini talep edebileceğinden, davacının senet bedelini ödediğini yazılı deliller ile ispatlaması gerekecektir. Davacının dava nedenlerini ve ödeme yaptığını ispatlar yazılı herhangi bir delil sunmaması ve yemin deliline de dayanmaması karşısında ispatlanamayan davanın reddine hükmedilmiştir.
10.06.2020 tarihli ve 500.000 TL bedelli çek yönünden ileri sürülen iddialar yukarıda yer verilen dosyalarda dayanılan nedenler ile aynı mahiyettedir. Davacının dava nedenlerini ispatlar yazılı herhangi bir delil sunmaması ve yemin deliline de dayanmaması karşısında ispatlanamayan davanın reddine hükmedilmiştir.
… 9. Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas … Karar sayılı dosyası yönünden;
Davacı …, davalı … Şirketi, …Ticaret Limited Şirketi dava konusu 08.01.2018 tarihli protokol uyarınca davalıya teminat çeki olarak verilen 10.03.2020 tarihli ve 1.100.000 TL bedelli 1 adet çeke ilişkin herhangi bir borcunun bulunmaması sebebi ile borçlu olmadığının tespitine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkil ile davalı şirket … arasındaki ticari ilişki kapsamında 08.01.2018 tarihli protokol’e göre ” … İli, … İlçesi, … Mahallesi, 13 Pafta, 61 Ada, 37 Parsel”de bulunan taşınmazın satışı için 2.628.000 TL karşılığında anlaşılmış olup müvekkilden evvelinden alınan 10.10.2018 tarihli ve 630.625 TL, 10.11.2018 tarihli ve 630.625 TL, 10.02.2019 tarihli ve 440.625 TL, 10.06.2019 tarihli ve 620.625 TL, 10.03.2020 tarihli ve 308.000 TL bedelli çeklerin, müvekkile iade edileceğinin kararlaştırıldığı, taşınmaz üzerinde 2.000.000 TL’lik ipotek kaydının bulunması ve 1.100.000 TL kredi kullanılmış olması nedeni ile kredi kapatılana kadar müvekkilden teminat karşılığı olarak …bank … Şubesine ait 10.03.2020 tarih, … seri numaralı ve 1.100.000 TL bedelli çek alındığını, bu kapsamda her ne kadar davalı yanca ipoteğe ve krediye ilişkin herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığı ve yapılmış ise ne kadarlık bir ödemenin olup olmadığı ve anılan ödemelerin müvekkil tarafından yine kendisine verilen senetlerle ve ödemelerle mi yoksa kendisine ait para ile mi yapılıp yapılmadığının bilinmemesi nedeni ile, davalı kendi parası ile ipotek bedelinin bir kısmını karşılamış olması halinde bu kısım haricindeki tüm bakiye miktardan, müvekkilin vermiş olduğu senetlerle, ödemelerle, taşınmaz devirleri ile kredi bedelini karşılaması halinde ise tüm çek bedelinden müvekkilin borçlu olmadığını, davalı … firmasının bu hususları bile bile kötüniyetli bir şekilde ve çekin teminat çeki olduğu bilinci ile dava konusu çeki yine bu durumu bilen davalı … firmasına ciro ettiğini açıklamıştır.
Dosyada bulunan 08.01.2018 tarihli protokolde; protokol konusunun … İli, … İlçesi, … Mahallesi, 13 pafta, 61 ada, 37 parsel sayılı 224,25 m2 yüölçümlü, arsa nitelikli taşınmaz olduğu, protokolde davacı … ile davalı …Limited Şirket yetkilisinin imzasının bulunduğu, içeriğinde; (Bilgisayar ile yazılan kısım)
“Yukarıda bilgileri bulunan tapu satışı için, 2.628.000.- TL karşılığında anlaşılmıştır. Bu anlaşma şartlarına göre, firmamızın alacağına istinaden, …’ dan cari hesaba mahsuben alınan, aşağıda detayları bulunan şekler iade edilecektir.
Yukarıda bilgileri bulunan gayrimenkulün … Bankası/… Şb.sine kayıtlı 2.000.000.- TL lik ipotek kaydı bulunup, 1.100.000.0 TL kredi kullanılmıştır. Bu kredi, … tarafından kapatılana kadar teminat karşılığı olarak 1.100.00.- TL tutarında teminat çeki firmamıza verilecektir.
(El yazısı ile yazılan kısım)Teminat için alınan …bank … Şubesi … seri numaralı Birmilyonyüzbin Türk Lirası (1.100.000 TL) çek … Bankası … Şubesi’nin yukarıda bilgileri yazılı olan gayrimenkulün üzerine koyduğu İkimilyon Türk Lirası (2.000.000 TL) ipotek kaydı kaldırılıp gayrimenkul temiz hale getirildikten sonra …’a iade edilecektir. İade edilecek çekin dökümü arka sayfadadır.”
İfadeleri yer almaktadır.
Dosyaya sunulan … Bankası tarafından keşide edilen, … 23. Noterliği, … tarihli, … Yevmiye numaralı ihtarname ile borçlulardan davacı … dan 1.215.958,02 TL nin ödenmesi talep edilmiştir. Aynı ihtarnamede davalı … firmasının maliki bulunduğu taşınmazları ipotek etmesinden dolayı sorumlu olduğu belirtilmiştir.
İhtarname sonrası … Bankası ile davalı …Şirketi arasında … 23. Noterliği, …tarihli, … Yevmiye numaralı ihtarnameye konu borcun icra takibi açılmaksızın infaz edilmesi amacıyla 17.07.2018 tarihli sözleşme imzalanmıştır. Buna göre… börç ödemesi ile 1.136.237,94 TL ödeme yapılacaktır.
Dosyaya sunulan … 10. İcra Müdürlüğü … esas sayılı ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız dosyasına göre alacaklının … olduğu, borçlunun … olduğu, takip ile … İli, … Mahallesi, 13 pafta, 61 ada, 40 parselde kayıtlı 56, 83, 135, 149 ve 152 numaralı bağımsız bölümlerin satışının talep edildiği anlaşılmıştır. … 25. İcra Müdürlüğü .. Tal. Sayılı dosyasından … İli, … Mahallesi, 13 pafta, 61 ada, 40 parselde kayıtlı 56, 83, 135, 149 ve 152 numaralı bağımsız bölümlerin satışına karar verildiği görülmüştür. (Satış ve tescil kararına göre maliki davalı … tekstil, satış tarihi 30.04.2019)
…25. İcra Müdürlüğü …Tal sayılı, 13.05.2019 tarihli yazısı ile … Tapu Müdürlüğü’ne hitaben;
“Borçlunun müdürlüğümüzün yukarıda numarası yazılı dosyasında ki borcundan dolayı mahcuz bulunan taşınmazın … 10.İcra Müdürlüğünün … Esas Sayılı talimatı gereğince yapılan açık artırma neticesinde aşağıda açık kimliği adresi yazılı şahsa ihale edilmiş olup, 30/04/2019 tarihinde ihale kesinleşmiştir.
Taşınmazın kaydında bulunan tüm takyidatların kaldırılarak alıcı adına tescili işleminin yapılması rica olunur” şeklinde yazı yazılmıştır.
… Tapu Müdürlüğünün 20.06.2022 tarihli yazısı ekinde gönderilen tapu kaydı ve satış akdine göre; … İli, … İlçesi, … Mahallesi, 13 pafta, 61 ada, 37 parsel sayılı 224,25 m2 yüzölçümlü, ana taşınmaz arsa nitelikli taşınmazın üzerinde … Bankası lehine ipotek tesis edildiği, davalı 08.01.2018 tarihinde tarihinde taşınmazın maliki olduğu, … Bankası tarafından 12.02.2019 tarihli yazı ile ipoteğin fekki talep edildiği görüldü.
Davacı tarafından ödeme yapılmaması nedeni ile taşınmazların ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile başlatılan icra takibiyle satılması ile davalı yönünden risk gerçekleşmiş ve senedin teminat vasfı ortadan kalkmıştır. Bu durumda davalı senedin bedelini talep edebileceğinden, davacının senet bedelini ödediğini yazılı deliller ile ispatlaması gerekecektir. Davacının dava nedenlerini ve ödeme yaptığını ispatlar yazılı herhangi bir delil sunmaması ve yemin deliline de dayanmaması karşısında ispatlanamayan davanın reddine hükmedilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeye göre;
A. 1- Asıl davanın REDDİNE,
B. 1- Birleşen İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2020/467 Esas sayılı davasının REDDİNE,
C. 1- Birleşen İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2019/361 Esas sayılı davasının REDDİNE
D. 1- Birleşen İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2020/334 Esas sayılı davasının REDDİNE
E. 1- Birleşen İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2020/317 Esas sayılı davasının REDDİNE,
F. 1- Birleşen İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2020/35 Esas sayılı davasının REDDİNE,
G. 1- Birleşen İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2018/958 Esas sayılı davasının REDDİNE,
H. 1- Birleşen İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2020/339 Esas sayılı davasının HMK md. 114/1.ı bendinde düzenlenen “Aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması.” dava şartı nedeniyle davanın HMK md. 115/2 uyarınca USULDEN REDDİNE
ASIL DAVADA :
1-)Davacı tarafından yatırılan 5.985,77 TL Peşin harçtan 80,70 TL karar ve ilam harcının mahsubu ile ‭5.905,07‬ TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
2-) Davalı vekilli lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince red olunan kısım üzerinden hesaplanan 52.070,85 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
3-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
BİRLEŞEN İSTANBUL 16. ATM’ NİN 2020/467 ESAS SAYILI DAVADA
4-)Davacı tarafından yatırılan 18.785,25 TL Peşin harçtan 80,70 TL karar ve ilam harcının mahsubu ile ‭‭18.704,55‬‬.TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
5-) Davalı vekilli lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince red olunan kısım üzerinden hesaplanan 136.000 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
BİRLEŞEN İSTANBUL 20. ATM’ NİN 2019/361 ESAS SAYILI DAVADA
7-)Davacı tarafından yatırılan 51.439,57 TL Peşin harçtan 80,70 TL karar ve ilam harcının mahsubu ile ‭‭‭51.358,87‬‬‬.TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
😎 Davalı vekilli lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince red olunan kısım üzerinden hesaplanan 241.363,75 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
9-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
BİRLEŞEN İSTANBUL 4. ATM’ NİN 2020/334 ESAS SAYILI DAVADA
10-)Davacı tarafından yatırılan 5.259,87 TL Peşin harçtan 80,70 TL karar ve ilam harcının mahsubu ile ‭‭‭‭5.179,17‬‬‬‬.TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
11-) Davalılar … ve … Tic Ltd Şti vekileri lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince red olunan kısım üzerinden hesaplanan 46.120 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılar … ve … Tic Ltd Şti verilmesine,
12-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
BİRLEŞEN İSTANBUL 9. ATM’ NİN 2020/317 ESAS SAYILI DAVADA
13-)Davacı tarafından yatırılan 18.785,25.TL Peşin harçtan 80,70 TL karar ve ilam harcının mahsubu ile ‭‭18.704,55‬‬.TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
14-) Davalılar … Tic Ltd Şti ve … Şti vekilleri lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince red olunan kısım üzerinden hesaplanan 136.000 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılar … Tic Ltd Şti ve … Tic Ltd Şti’ne verilmesine,
15-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
BİRLEŞEN İSTANBUL 3. ATM’ NİN 2020/35 ESAS SAYILI DAVADA
16-)Davacı tarafından yatırılan 37.421,08.TL Peşin harçtan 80,70 TL karar ve ilam harcının mahsubu ile ‭‭‭‭37.340,38‬‬‬‬.TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
17-) Davalı vekilli lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince red olunan kısım üzerinden hesaplanan 208.562,50 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
18-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
BİRLEŞEN İSTANBUL 15. ATM’ NİN 2018/958 ESAS SAYILI DAVADA
19-)Davacı tarafından yatırılan 17.077,50 TL Peşin harçtan 80,70 TL karar ve ilam harcının mahsubu ile ‭‭‭‭‭16.996,8‬0‬‬‬‬ TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
20-) Davalı vekilli lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince red olunan kısım üzerinden hesaplanan 128.000 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
21-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
BİRLEŞEN İSTANBUL 5. ATM’ NİN 2020/339 ESAS SAYILI DAVADA
22-)Davacı tarafından yatırılan 5.985,77 TL Peşin harçtan 80,70 TL karar ve ilam harcının mahsubu ile ‭‭‭‭‭‭5.905,07‬ TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
23-) Davalılar … Ltd Şti ve … Tic Ltd Şti vekilleri lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılar …Şti ve …Tic Ltd Şti’ne verilmesine,
24-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
25-) Asıl ve birleşin davalarda taraflarca yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde bakiye kısmının yatıran tarafa iadesine,
Dair, duruşmada hazır bulunan taraf ve vekillerin yüzüne karşı verilen karara karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 08/12/2022

Başkan
(e-imza)
Üye
(e-imza)
Üye
(e-imza)
Katip
(e-imza)