Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/586 E. 2019/1020 K. 18.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/586 Esas
KARAR NO : 2019/1020

DAVA : Manevi Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/06/2018
KARAR TARİHİ : 18/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan Manevi Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin 74 yıldır ülkemizde faaliyet gösterdiğini, ülkemizin büyük ve saygın gruplarından biri olduğunu, davalının gerçek dışı haberler ile … Grubunu karaladığını, davalıya ait … alan adlı internet sitesinde müvekkili hakkında 22.05.2018 tarihinde gerçeğe aykırı haber yayınlandığını, “… da yeniden yapılandırma istedi” başlıklı haberde gerçek dışı haber verildiğini, müvekkilinin o tarihte de davanın açıldığı güne kadar da borç yapılandırma talebinde bulunmadığını, … Sulh Ceza Hâkimliğinin … tarihli ve … D.İş nolu kararında dava konusu haberin hukuka aykırı olduğunun açıkça tespit edildiğini, gerçek dışı bu haber ile basın ve haber verme özgürlüğünün sınırlarının aşıldığını, haberin müvekkilinin ticari itibarını zedelediğini, borç yapılandırmasının borçların ödenemediği anlamını taşıdığını, bu durumun müvekkilinin piyasadaki güvenilirliğini zedelediğini, bu durumun TMK m.24 ve TTK m.55/Ia-1 uyarınca hukuka aykırı olduğunu iddia etmek suretiyle, dava konusu haberin hukuka aykırı olduğunun tespiti ile 1.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu haberin bir iddia üzerine kurulu olduğunu, içeriğin ekonomik analiz olduğunu, haberin kaynağının gizli olduğunu ve açıklamak zorunda olmadığını, konunun basın özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini, yazının bütünü incelendiğinde, müvekkilinin kimseye hakaret etme ve karalama kastının bulunmadığının anlaşılacağını, … Sulh Ceza Hâkimliğinin … tarihli ve … D.İş nolu kararının davacının kişilik haklarının ihlal edildiğini göstermeyeceğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
… SGK 03/08/2018 tarihli yazısı ile bildirilen işyeri tescil bilgileri, Sosyal medya internet çıktıları, bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, haksız fiilden kaynaklanan manevi tazminat davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalı şirketin davacı şirket hakkında 22/05/2018 tarihinde yayınladığı haberin gerçeğe aykırı olup olmadığı, davacının kişilik haklarının bu haber nedeniyle ihlal edilip edilmediği, davacının davalıdan manevi tazminat talep edip edemeyeceği, bu haber ile davacının ticari itibarının ve piyasadaki güvenilirliğinin etkilenip etkilenmediği hususlarındadır.
Davalı tarafça yapılan 22.05.2018 tarihli haberin başlığı “…” şeklindedir. Haberin devamında bu varsayım üzerinden ekonomik analizler yapılarak, alınan bu kararın farazi gerekçeleri açıklanmaktadır ancak … Grubunun bu tür bir borç yapılandırma talebi olmadığı ve dava konusu haberin gerçeklere uygun bir haber olmadığı tespit edilmiştir. Davalı taraf gerçeğe aykırı haber yapmasının gerekçesi olarak haber kaynağını göstermekle birlikte haber kaynağının kimliği konusunda bir bilgi vermemiştir.
Deliller toplandıktan sonra mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık hususlarında rapor düzenlenmesi için dosyamız ticaret hukuku alanında uzman Doç. Dr. …’a tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından mahkememize sunulan raporda özetle; Davalı tarafından yapılan gereceğe aykırı haberin davacı şirketin ticari itibarını zedelediği, bu haberin sonucu olarak borçlanma ve diğer ticari faaliyetlerinin şartlarının olumsuz etkilenebileceği dikkate alındığında TMK m.24 uyarınca manevi tazminat talep edilebileceği, aynı zamanda davalının davacı şirketin finansal durumunu yanlış açıklama ile kötülemesinin TTK m.55/Ia-1 anlamında haksız rekabet oluşturduğu sonuç ve kanaati bildirilmiştir. Bilirkişi Raporu, dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, açıklayıcı ve hüküm kurmaya elverişlidir.
Yeniden yapılandırma, şirketlerin borçlarını ödemekte zorluk çektiklerinde, kredilerin şartlarını yeniden düzenlemek amacıyla başvurdukları bir yoldur. Borçların yeniden yapılandırılması, haberin yapıldığı dönem itibariyle ülkemizde yaşanan ekonomik daralmaya paralel olarak birçok şirketin başvurduğu bir yöntemdir. Gerek borçlanma şartlarının belirlenmesinde gerekse diğer ekonomik faaliyetlerde dikkate alınan en önemli faktörlerden biri güvendir, ticari itibardır. Piyasada yeniden yapılandırma şirketin finansal olarak zor durumda olduğu algısı oluşturmakta ve bu durum da borçlanma şartlarını olumsuz etkilemektedir.
TTK m.55/Ia-1 uyarınca başkalarının faaliyetlerini veya ticari işlerini yanlış, yanıltıcı açıklamalarla kötülemek haksız rekabet olarak kabul edilmektedir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E. 2011/4-687, K. 2012/26, T. 1.2.2012 kararında ” Tüzel kişinin çevresinde kazandığı itibarı aşağılayan yazılı, sözlü veya görüntülü beyanlar, şu veya bu vasıflara sahip olmadığına dair yayınlar, kişilik haklarından şeref ve haysiyete yönelik tecavüz olarak kabul edilmelidir. Tüzel kişinin şeref ve haysiyeti yanında onun toplumsal itibarı, ticari itibarı da T.M.K.nun 24. maddesindeki korumadan yararlanır. T.M.K.nun 25/son maddesinin, hem kişilik haklarının korunması hem de maddi ve manevi tazminat davalarını kapsadığının kabulü gerekir.” demektedir.
Somut olayda, davacı şirketin borç yeniden yapılandırmaya başvurmadığı dikkate alındığında, yapılan bu haber davacı şirkete ilişkin soru işaretlerinin oluşmasına ve zincirleme şekilde ekonomik şartlarının ağırlaşmasına sebep olduğu, davacı şirketin finansal yapısının sorunlu olduğu algısının başta bankalar olmak üzere iş yapılan diğer şirketlerin de bakışını etkilediği ve bu şekilde borçlanma ve diğer ticari faaliyetlerin şartlarının davacı şirket aleyhine bozulmasına sebep olabileceği kabul edilerek davacı şirketin ticari itibarlarının zedelenmesini gerekçe göstererek TMK m.24 uyarınca Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararı çerçevesinde manevi tazminat talep edebilmesi mümkün olup bu haberin aynı zamanda davacı şirketin finansal durumunu yanlış açıklama ile kötülemesi sebebiyle TTK m.55/Ia-1 anlamında haksız rekabet de oluşturduğu anlaşılmış, davanın kabulü ile, 1.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektirici nedenlere göre;
Davanın kabulü ile, 1.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 68,31 TL ilam harcından peşin yatırılan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 32,41 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 1.000,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvuru harcı, 35,90 TL peşin harç, 700,00 TL bilirkişi ücreti, 190,70 TL tebligat ve müzekkere giderlerinden oluşan toplam 962,50 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair kesin olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 18/11/2019

Katip …

Hakim …