Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/514 E. 2019/611 K. 28.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/514 Esas
KARAR NO : 2019/611 Karar

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 06/06/2018
KARAR TARİHİ : 28/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalardaki beyanlarında; müvekkili şirket ile davalı borçlu şirket arasında hizmet alım-satımına dayanan ticari ilişki mevcut olup, bu kapsamda davalı borçlu şirket ile 05.06.2013 tarihinde … numaralı Yazılım Bakım ve Destek Sözleşmesi ve 16.12.2015 tarihinde … numaralı Yazılım Bakım ve Destek Sözleşmesi akdedildiğini, müvekkili şirketin işbu sözleşmeler kapsamında üzerine düşen tüm yükümlülükleri usulüne uygun bir şekilde yerine getirdiğini, hizmetlere ilişkin düzenlenen faturaların davalı şirkete tebliğ edilmiş ise de fatura bedellerine ilişkin ödeme yapılmadığını, davalının, … 3. Noterliği’nin … tarih … Yevmiye numaralı ihtarnamesiyle “Taraflar arasında imzalanan her iki sözleşmenin de önümüzdeki dönemde uzatılmayarak yenilenmeyeceğini” bildirdiğini, görüleceği üzere davalının sözleşmeleri feshetmediğini, sözleşmelerin sözleşme bitim tarihlerinde (önümüzdeki dönemde) feshedileceğini beyan ettiğini, taraflar arasında imzalanan sözleşmelerin 9.1 ve 8.1 maddelerine göre sözleşmeler birer yıllık ve taraflarca feshedilmediğinde ise birer yıllık dönemler halinde uzadığını, aynı maddelere göre 05.06.2013 tarihli .. numaralı sözleşme, sözleşme bitim tarihinden en az 90 gün öncesine kadar, 16.12.2015 tarihli … numaralı sözleşme, sözleşme bitim tarihinden en az 45 gün öncesine kadar yazılı bildirim ile gelecek dönem için feshedilebileceğini, işbu bildirimlerin yapılmaması halinde sözleşmeler 1 er yıllık dönemlerle uzadığını, davalı 07.12.2017 tarihli ihtarnamesi ile sözleşmeleri gelecek dönem için feshettiğini beyan ettiğini, buna göre 05.06.2013 tarihli sözleşme 05.06.2017 – 05.06.2018 sözleşme dönemi içerisinde, 16.12.2015 tarihli sözleşme 45 günlük fesih süresinden sonra bildirim yapıldığı için 16.12.2017-16.12.2018 sözleşme dönemi içerisinde feshedildiğini, tüm bu nedenlerle 05.06.2013 tarihli … numaralı sözleşme 05.06.2018 tarihine kadar, 16.12.2015 tarihli … numaralı sözleşme ise 16.12.2015 tarihine kadar geçerliliğini sürdürdüğünü, tüm bu açıklamalarını içeren cevabi ihtarnameleri … 6. Noterliğinin … … Yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalıya tebliğ edildiğini, yürürlükteki sözleşmeler uyarınca faturalar kesilmeye devam edilmişse de davalının … 3. Noterliğinin … tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile itiraz ettiğini, davalının işbu ihtarnamesinde daha önceden göndermiş olduğu .. 3. Noterliği’nin … tarih … Yevmiye numaralı ihtarname ile sözleşmeleri feshettiğini belirtmişse de daha önceden gönderilen ihtarnamede sözleşmelerin önümüzdeki dönemde uzatılmayarak yenilenmeyeceği belirtilmiş dolayısıyla sözleşmelerin ancak bir sonraki dönem için feshedildiğini, bu nedenle müvekkili tarafından kesilerek gönderilen fatura bedellerinin müvekkiline ödenmesi gerektiğini, davalıya gönderilen faturaların kayıtlara alınarak ödenmesi gerektiği … 6. Noterliği’nin … tarih .. Yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalıya ihtar edildiğini, yürürlükteki sözleşmeler uyarınca kesilen faturalar davalıya tebliğ edilmiş davalı … 1. Noterliği’nin … tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesiyle faturalara itiraz ettiğini, … 6. Noterliği’nin … tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesiyle fatura bedellerinin ödenmesi gerektiği ihtar edildiğini, davalı tarafa verilen hizmetler kapsamında düzenlenerek tebliğ edilen faturalar nedeniyle, müvekkili şirket cari hesap ilişkisi kapsamında davalı borçludan 8.759,34-TL (faiz ve masraflar hariç) alacaklı olduğunu, ihtarlara rağmen bu borcun ödenmemesi üzerine davalı borçlu aleyhine … 36. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası üzerinden faturaya ve sözleşmelere dayalı olarak icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu tarafın kendisine tebliğ edilen ödeme emrinde borca itiraz ettiğini, müvekkili şirketin, borçlu ile akdedilen sözleşme nedeni ile üzerine düşen tüm yükümlülüklerini usulüne uygun bir şekilde yerine getirdiğini, bu kapsamda davalı tarafından işletilen işletmelere yazılım ve donanım bakım hizmeti verildiğini, taraflar arasındaki sözleşme kapsamında verilen düzenli bakım hizmetleri dışında müvekkili tarafından davalının kullandığı sistemlere 17.04.2018 tarihinde yetki tanımlaması yapıldığını, davalı tarafından müvekkiline 14.12.2017 tarihinde bildirilen ‘’Raporlar hakkında bilgi” talebine gerekli bilgiler verilerek destek hizmeti verildiğini, davalı tarafından müvekkiline 04.12.2017 tarihinde bildirilen ”Terazi ürünlerinin barkod numaraları, isimleri ve fiyatının liste halinde talebi” talebine gerekli bilgiler verilerek destek hizmeti verildiğini, Yazılım Bakım ve Destek Sözleşmesinin 4.1 maddesine göre müvekkili Protel’in yükümlülüğünün yalnızca talep edildiğinde yazılım destek hizmeti vermek olduğunu, müvekkili destek hizmetini … internet adresinden … numaralı telefon hattından ve uzaktan bilgisayar bağlantısı ile vermek olduğunu, bu desteği 365 gün 24 saat müşterinin kullanımına açık tuttuğunu, müvekkili müşterinin destek talebi olmadığında herhangi bir destek hizmeti vermekle yükümlü olmadığını, bu nedenle müvekkili yazılım destek hizmeti verildiğini ispatla yükümlü olmayıp davalının destek hizmeti talep etmesine rağmen kendisine hizmet verilmediğini ispatlaması gerektiğini, müvekkilinin destek hizmeti verme yükümlülüğü ancak müşteri tarafından talep edilmesi halinde ifa edilebileceğini, davalı fesih sürelerine uyarak sözleşmeyi feshetmemiş olması nedeniyle kendisine 365 gün 24 saat süre ile açık tutulmuş bulunan destek hizmetinden faydalanmasa dahi destek hizmet bedelini ödemekle yükümlü olduğunu, 16.12.2015 tarihli … numaralı sözleşmenin 8.1. maddesine göre sözleşmenin süresinden önce feshedilmesi halinde sözleşme dönemi sonuna kadar (16.12.2018 tarihine kadar) doğacak bedellerin peşin olarak ödeneceği ve müşterinin hizmet verilmediği gerekçesi ile bu bedeli ödemekten kaçınamayacağı kararlaştırıldığını, madde hukuki niteliği itibariyle Borçlar Kanununun 179. maddesinde tanımlı bir ceza koşulu olduğunu, Borçlar Kanununun 179. maddesine göre; “Bir sözleşmenin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi durumu için bir ceza kararlaştırılmışsa, aksi sözleşmeden anlaşılmadıkça alacaklı, ya borcun ya da cezanın ifasını isteyebilir sözleşme hükümlerine aykırı davranılması halinde alacaklı borcun ya da cezanın ifasını isteyebilmektedir. Yine kanunun 180. maddesine göre ” Alacaklı hiçbir zarara uğramamış olsa bile, kararlaştırılan cezanın ifası gerekir” cezanın ifasını talep edebilmek için alacaklının zarara uğraması gerekmediğini, Taraflar arasında sözleşmenin süresi bitmeden tek taraflı olarak sözleşmenin feshedilmesi halinde sözleşme ile kararlaştırılan cezai şartın karşı tarafa ödenmesi gerektiği ifade edildiğini, Sözleşmenin feshedildiği ve yürürlükte olmadığı varsayımı kabul edilse dahi davalı fatura bedellerini sözleşme maddesine göre cezai şart olarak ödemekle yükümlü olduğunu, davalı itirazının iptali ve takibin devamına, davalının % 20 tazminata mahkûm edilmesine, davalı aleyhine HMK 329 madde gereğince disiplin cezasına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve duruşmadaki beyanlarında; müvekkili firmanın pastane kafe ve restoran olarak hizmet verdiğini, davacı ile aradaki anlaşma gereğince müvekkiline ait işyerindeki barkod. adisyon vb. gibi hizmetler için yazılım ve donanım kurma ve donanım ve yazılımın bakımını yapma hizmeti davacı tarafından yerine getirileceğini, müvekkilinin bir anlamda hizmet satın aldığını, sözleşme kurulduğu günden bu yana davacı tarafın beklenen hizmeti vermediğini, davacı tarafın yalnızca yardım istendiğinde hizmet verdiği bu yardım taleplerinin de telefon ve internet yolu ile firmaya ulaşması nedeniyle gelen yardım ve yapılan işlemleri kayıtlarının tespit edilebileceğinin belirtildiğini, davacının beyanlarının sözleşme ruhuna aykırı olduğunu, sözleşme konusunun hizmet satışı olduğunu, edim konusunun sürekli edim olduğunu, davacının ediminin yalnızca sistemi ve yazılımı kurmak ve ardından yalnızca arıza bildirimlerine bakmak olmadığını, aynı zamanda yazılıma ilişkin yeni güncellemeler, yeni yazılımlar, koruma programları ile ilgili bildirimleri yapması gerektiğini, herhangi bir yeni yazılım olmasa dahi kurulan sistemin doğru çalışması için gerek tüm bakım işlemlerini düzenli olarak yapması gerektiğini, ancak davalının edimini sözleşmeye uygun olarak yerine getirmediğini, davacının yazılım işi ile iştigal ettiğini, bu nedenle kurmuş oldukları yazılıma ne kadar süre ile bakım yapılması gerektiğini bilmelerinin kendilerinden beklendiğini, pastane ve kafe hizmeti veren müvekkilinin bunu bilmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacı tarafın vermiş olduğu hizmetlerin bilgisayar kayıtlarında bilirkişi aracılığı ile yapılacak incelemede ortaya çıkacağının belirtildiğini, davacının dosyaya arıza şikayet dökümü sunduğunu, müvekkili firma … Pastanesi nin şubesi olduğundan ve … pastanesinin diğer şubelerinde de davacı firma ile çalışmış olduğundan öncelikle davalı müvekkiline ait arıza kayıtları (… pastanesi … şubesi) çıkarılması gerektiğini, bu arıza kayıtlarının kendilerince hangi bildirimlerin yapıldığını göstereceğini, davalının sistemlerine bir işlem yapılmış olsa idi bu işlem bilgisayar ana işlemcisine kaydedildiğinden bilgisayara bilirkişinin yapacağı incelemede müdahale yapılmadığı görüleceğini, davacının bu husustaki kayıtları doğru sonuca ulaşamaya yetecek derecede olmadığını, davalının bilgisayarlarında yapılacak inceleme ile bu bilgisayarlara ne zaman müdahale edildiğinin ortaya çıkacağını, yapılacak inceleme ile de hizmetin gerektiği gibi yerine getirilmediğinin görüleceğini, sözleşmede davacı …’in 365 gün 24 saat prensibi ile hizmet verdiğinin belirtildiğini, ancak sözleşme süresince buna uygun olarak destek hizmetinde bulunmadığını, davacı fatura bedellerinin cezai şart olarak ödenmesi gerektiğinin belirttiğini, dava konusu sözleşmede cezai şart hükmü bulunmadığını, cezai şartın edim konusuna bağlı olup ondan ayrı ikincil bir edim olduğunu, sözleşme bedelinin ise kabul anlamına gelmemek kaydı ile birincil asli edim olduğunu, sözleşme bedellerinin aylık olarak ödeneceğinin sözleşmede kararlaştırıldığını, kendilerince sözleşmenin feshi nedeniyle kalan aylardaki bedellerin ödenmesinin cezai şart kaydı değil bir anlamda muacceliyet kaydı olduğunu, Borçlar Kanunu md 179 da cezai şart ile ilgili olarak alacaklı “ya borcun yada cezanın ifasını isteyebilir” denildiğini, buradan da anlaşılacağı üzere cezai şartı asıl edimin dışında kararlaştırılabileceğini, bunun dışında sözleşme bedelinin birden fazla taksitle ödenmesi kararlaştırılan sözleşmelerde bir kısım bedellerin ödenmemesi nedeniyle kalan bedellerin cezai şart olarak talep edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davacı tarafın yapılan hizmete ilişkin dökümü dosyaya sunduğunu iddia ettiğini, öncelikle davalı müvekkilinin … Pastanesinin franchise sözleşmesi ile işletilen şubesi olduğunu, … Pastanesinin birden fazla şubesinin davacı firma ile çalışabilme ihtimali nedeniyle bu dökümlerin öncelikle hangi şubeye ait olduğunun belirlenmesi gerektiğini, bunun dışında yapılan dökümde şubelerin yaptığı arıza bildirimleri görüldüğünü, bu bildirimlere karşılık davacının gerekli hizmeti verip vermediğinin anlaşılamadığını, bununla beraber kabul etmemekle birlikte bu arıza kayıtlarına karşı dönüş yapılmış olma ihtimalinde dahi aynı veya benzer arızalar sürekli tekrarlandığından, davacının gerekli yardımı yapmadığının açıkça anlaşıldığını, bununla birlikte arıza kayıtlarına geri dönülmemesi müvekkilinin sözleşmeyi her zaman feshetmesine imkanı verdiğini, bildirilen arıza kayıtlarına karşı davacı tarafça gerekli işlemler yapılmadığını, bu nedenle 07.12.2017 tarihinde sözleşmeden beklenen fayda sağlanamadığı gerekli koordinasyon sağlanamadığından feshedildiği belirtilmiş olmasına rağmen davacının sorunun çözümü için çalışma yapmak yerine fesih ihtarından sonra fatura keşide ettiğini, faturanın her zaman düzenlenebilecek evraklardan olduğundan alacağı kanıtlamaya yeterli belgelerden olmadığını, bu nedenle davanın reddine, alacaklının %20 tazminata mahkum edilmesini ve yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
Deliller;
… 36. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası, Yazılım ve Bakım Sözleşmeleri, Faturalar ve Tebliğ belgeleri, İhtarnameler, cari hesap ekstresi, hizmet döküm listesi, ticari defterler, bilirkişi raporu
Davaya konu … 36 İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasının aslı gibidir sureti getirtilip dosya arasına konulmuş ve incelendiğinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 18/05/2018 tarihinde sözleşmeden kaynaklı fatura alacağı ve cari hesap ekstresinden kaynaklı 8.759,34-TL’lik ilamsız takipte bulunulduğu, ödeme emrinin borçluya 22/05/2018 tarihinde tebliğ olduğu, davalı borçlu şirketin 22/05/2018 havale tarihli dilekçesi ile borca, ferilerine, faize ve yetkiye itiraz etmesi üzerine takibin durduğu ve süresi içerisinde itirazın iptali davası açıldığı görülmüştür.
Taraflar arasında yapılan Yazılım Bakım ve Destek Sözleşmesindeki yetki şartına istinaden iş bu sözleşmeden kaynaklanan davalarda yetkili Mahkemelerin İstanbul Mahkemeleri olarak belirlendiğinden davalının icra takibine yapmış olduğu yetki itirazının reddine karar verilerek yargılamaya devam edilmiştir.
Mahkememizin 12/10/2018 tarihli ara kararı gereğince dosya rapor hazırlanmak üzere mali müşavir bilirkişi Doğan Gül, bilgisayar-yazılım Mühendisi Bilirkişi Dr. … ve sözleşmeler konusunda uzman bilirkişi Doç Dr. …’den oluşan bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından ibraz edilen 06/05/2019 teslim tarihli raporda özetle; “…a) – Davacı şirket e-defterlerinin GİB onayları süresinde yapıldığı, e-defter kapsamında olmayan Envanter defterinin noter açılış tasdiki süresinde yapıldığı, defterlerin usulüne uygun tutulduğu, defterlerin birbirini teyit ettiği ve defterlerin delil niteliği taşıdığı,
– Davalı şirket ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiki süresinde yapıldığı, defterlerin birbirini teyit ettiği ve defterlerin delil niteliği taşıdığı,
b) -Davacı şirket, 18.05.2018 takip ve 06/06/2018 dava tarihinde ticari defterlerinde 8.759,34 TL alacaklı olduğu,
– Davacı şirketin, davalı şirket ticari defterinde ise alacağı bulunmadığı,
Davacı şirketin icra takibine konu faturalarına davalı şirket ticari defterlerinde rastlanılmadığı, yani davacı şirketin faturaları ticari defterlere işlenmediği,
c) Sözleşmeleri sona erdirme yönündeki ihtarnamelerin davalı tarafından 05.06.2013 tarihli … sayılı sözleşme için sözleşmenin yenilemeler sonrası süresinin sona ermesinden yaklaşık altı ay önce gönderildiği, 16.12.2015 tarihli … sayılı sözleşme bakımından ise süresinde ihtar yapılmadığı, bu sebeplerle fatura dönemleri bakımından sözleşmelerin geçerli ve yürürlükte olduğu,
d) Sözleşmelerin Yazılım Bakım ve Destek Sözleşmesi olduğu, hizmetin ihtiyaç ve talep halinde verildiği, davalının desteğin gecikmesi, kötü ifa veya hizmet kusuru yönünde önceden bir ihbarının bulunmadığı, teknik değerlendirme kapsamında mevcut kayıtlara ve yazışmalara göre bazı destek hizmetlerinin verildiği, bu tür hizmetlerde ve sektör uygulamasında hizmet alındığına yönelik bir kabul veya onay belgesinin alınması yönünde bir teamülün bulunmadığı,
e) Bu sebeplerle, davacı şirketin hizmet bedeli olarak 8.759,34 TL asıl alacağı ve bu tutar üzerinden, icra takip tarihinden itibaren T.C. Merkez Bankasınca kısa vadeli avanslar için uyguladığı değişen oranlardaki avans faizi talep edebileceği…” yönünde görüş beyan edilmiştir.
Bilirkişi raporu davacı vekiline ve davalı vekiline HMK 281 ve 186 madde meşruatlı davetiye ile tebliğ edilmiş, davacı vekilinin ve davalı vekilinin Bilirkişi Heyeti Raporuna dair beyanda bulunmuş oldukları ancak Bilirkişi Heyeti Raporunun hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmıştır.
GEREKÇE;
Dava fatura alacağından kaynaklı icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır. Taraflar arasında yapılan sözleşme gereğince davacının hizmet borcunu ifa edip etmediği, ifa ettiyse hizmet karşılığı davalının borcunu yerine getirip getirmediği, ifa borcunu yerine getirmediyse icra takibine yapmış olduğu itirazın haksız olduğu yönünde ihtilafın toplandığı, tarafların ticari defterlerinin incelendiği, davacı şirketin 2017- 2018 yılına ait ticari defterlerinin incelendiği, davacı şirket ticari defterlerinin lehine delil teşkil ettiği, davalı şirketin 2017 – 2018 yılı ticari defterlerini ibraz ettiği, defterlerinin delil niteliği taşıdığı, davacı ticari defterlerinin incelenmesinden cari hesabın 18/05/2018 takip tarihinde davalı aleyhine 8.759,34-TL borç bakiye verdiği, davalı şirketin bu miktarda davacıya borçlu olduğu, davalı ticari defterlerinin incelenmesinden ise cari hesabın kapandığı, davacı şirketin alacağının bulunmadığı, davacı şirketin dava konusu icra takibinin bu iki faturanın toplamı 8.759,34-TL’ye dayandığı, taraflar arasında 05/06/2013 tarihinde ve 16/12/2015 tarihinde Yazılım Bakım ve Destek Sözleşmesi isimli iki sözleşme imzalandığı, 16/12/2015 tarihli sözleşmenin ilgili maddesinde; sözleşmenin destek bakımın açıldığı tarihte başlayacağını, bu tarihten itibaren 1 yıl içinde yürürlükte kalacağını, taraflardan herhangi birinin sözleşmenin bitiminden itibaren 45 gün önce yazılı fesih ihbarında bulunulmadığı taktirde sözleşmenin otomatik olarak sözleşme bitim tarihinden itibaren birer yıllık sürelerle uzayacağının belirtildiği, müşterinin sözleşmeyi bildirim süresine uymadan süresinden önce feshettiği taktirde sözleşme dönemi sonuna kadar olan aylık bedelleri peşin olarak ödemek zorunda olunduğunun düzenlendiği, müşterinin hizmet verilmediği gerekçesi ile bu bedeli ödemekten kaçınamayacağının düzenlendiği; 05/06/2013 tarihli sözleşmenin ilgili maddesine göre ise; sözleşmenin 01/07/2013 tarihinde başlayacağını, bu tarihten itibaren 1 yıl yürürlükte kalacağını, taraflardan herhangi birinin sözleşmenin bitim tarihinden 90 gün evvel yazılı fesih ihbarında bulunmadığı taktirde sözleşmenin otomatik olarak sözleşmenin bitim tarihinden itibaren bir yıllık süre ile uzayacağının belirlendiğini, davalı şirket vekilinin davacı tarafa Bakırköy 3. Noterliğinden 07/12/2017 tarihinde 16/12/2015 başlangıç tarihli sözleşmenin ve 01/07/2013 başlangıç tarihli sözleşmelerin gelecek yıl uzatılmayacağını, yenilenmeyeceğinin ihtar edildiği, sözleşmelerin süre bitimi nedeniyle yenilemeyeceklerini, bu vesile ile her iki sözleşme kapsamında hizmet taleplerinin olmadığını ve hizmet almayacaklarını, fatura keşide edilmemesini ve ödeme yapılmayacağı hususlarını ihtarnamede bildirdikleri, davacı vekilinin … 6. Noterliğinden … tarihli ihtarnamesinde, ihtarnamelerinin sözleşmenin bitiminden 9 gün önce yapıldığı, feshin mümkün olabilmesi için fesih ihbarının sözleşme süresinin bitim tarihinden 45 gün öncesine kadar yapılması gerektiğini, zira süreye uyulmadığı taktirde sözleşmenin otomatik sürelerle 1 yıl uzadığını bildirdiği, dolayısıyla taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 16/12/2018 tarihine kadar uzadığı, diğer sözleşmenin ise 01/07/2018 tarihine kadar uzadığı, davalının … Pastanelerinde yerinde inceleme yapıldığı, şirketin her iki adresinde de dava konusu programın kullanılmadığı ancak sözleşmelerin fesih ihbar sürelerine uyulmamasından dolayı dava konusu fatura tarihleri sırasında yürürlükte olduğu, sözleşme gereği hizmetin ihtiyaç ve talep halinde verildiği, davalının desteğin gecikmesi, kötü ifa veya hizmet kusuru yönünden önceden bir ihbarının bulunmadığı, teknik incelemede hizmetlerin verildiği, bu tür hizmetlerde ve sektör uygulamasında hizmet alındığına yönelik bir kabul veya onay belgesinin alınması yönünde bir teamülün bulunmadığı, dolayısıyla davacının hizmet bedeli olarak 8.759,34-TL asıl alacaklı olduğundan davalının itirazının iptali ile, davacının davasının kabulüne, icra takibinin kaldığı yerden devamına, 8.759,34 TL nin %20 si icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davalının itirazının İPTALİ ile, davacının davasının KABULÜNE, icra takibinin kaldığı yerden DEVAMINA,
8.759,34 TL nin %20 si icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
2-Karar tarihine göre alınması gereken 598,35 TL harçtan peşin alınan 149,59 TL harcın mahsubu ile bakiye 448,76 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan toplam: 2.399,49 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde İSTİNAF YOLU açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 28/06/2019

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)

MASRAF BEYANI
185,49 TL Harç Masrafı
2.100,00 TL Bilirkişi Ücreti + 50,00 TL Ara Karar Gereği Yol Masrafı
64,00 TL tebligat ve müzekkere gideri
TOPLAM : 2.399,49 TL