Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/511 E. 2019/799 K. 24.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/511 Esas
KARAR NO : 2019/799

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 04/06/2018
KARAR TARİHİ : 24/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; davacı şirketin 29.05.2014 tarihinde olan trafik kazası sonucu … plakalı aracında değer kaybı oluştuğunu, bu zararın tazmini için 19.08.2015 tarihinde … 31. İcra Müdürlüğünün … -E sayılı dosyasıyla icra takibi yapıldığını, davalının haksız yere itiraz ettiğini, davacının maliki olduğu … plakalı araca takip borçlusu …’a ait ve … yönetimindeki aracın çarpması sonucu hasar oluştuğunu, kaza tutanağına göre davalı sürücünün % 100 oranında tamamen kusurlu bulunduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; davanın yasal süresinde açılmadığını ve bu nedenle usulden reddinin gerektiğini, 1 yıllık hak düşürücü sürede açılması gereken davanın 05.01.2016 tarihinde açılması gerekirken 04.06.2018 tarihinde açıldığını, dava konusu taleplerin çekişmeli yani öncelikle yargılama yapılması gerektirir nitelikte olduğundan bu davanın reddinin gerektiğini, davacının davalı şirkete başvurmadığını, değer kaybı taleplerinin poliçe teminatı dışında olduğunu, davacının her türlü faiz talebinin reddinin gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davaya konu … 31. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası getirtilip dosya arasına konulmuştur,incelendiğinde;davacı alacaklı tarafından borçlular … Sigorta A.Ş, … ve … aleyhine 19/08/2015 tarihinde değer kaybı alacağı ve iş durması kaybı alacağından kaynaklı 5.500,00 TL değer kaybı alacağı, 1.100,00 TL iş durması kaybı alacağı, 727,45 TL faiz olmak üzere toplam 7.327,45 TL’lik ilamsız takipte bulunulduğu, ödeme emrinin borçlulara tebliğ olduğu, davalı borçlu … Sigorta A.Ş vekilinin 05/01/2016 tarihli dilekçesi ile borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğu ve süresi içerisinde itirazın iptali davası açıldığı görülmüştür.
Mahkememizin 16/04/2019 tarihli ara kararı gereğince dosya rapor hazırlanmak üzere İTÜ Makine Mühendisliği’nde görevli kusur – hasar bilirkişisine tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından ibraz edilen 05/08/2019 teslim tarihli raporda özetle; Dava konusu aracın kaza tarihi itibariyle ikinci el hasarsız piyasa rayiç satış değeri, yapılan piyasa araştırmasına göre, rutin pazarlık payı da düşüldüğünde ekte sunulan belgelerde de görüldüğü üzere 150.000,00 TL civarında olduğu, aracın kazadan sonra onarılmış haldeki ikinci el rayiç satış değeri, aracın markası, modeli, kiralık olarak kullandırıldığı, iki parçasının düzeltilip boyandığı, ikinci el talep yoğunluğu, kiralık olması nedeniyle özel binek araçlara göre daha hor kullanılması nedeniyle daha ucuz olduğu, genelde açık arttırma yöntemiyle toplu olarak satıldıkları hususları da birlikte değerlendirildiğinde 144.500,00 TL olduğu, dolayısıyla araçtaki değer kaybı 5.500,00 TL olduğu, bu nedenle dava konusu olayda davalı şirkete ZMS sigortalı … plakalı aracın sürücüsü …’ın % 100 (Yüzdeyüz) oranında asli ve tam kusurlu olduğu, davacının davalı şirketten talep edebileceği değer kaybı zararının 5.500,00 TL olduğu yönünde görüş ve kanatte bulunmuştur.
Bilirkişi raporu taraflara HMK 281 ve 186 Madde meşruatlı davetiye ile tebliğ edilmiştir.
TÜM DOSYA KAPSAMINDAN:Davanın maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklı değer kaybı alacağına yönelik tazminat davası olduğu,
Somut olayın; Dava konusu olaya ilişkin olarak düzenlenen Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağına göre 29.05.2014 günü saat 09:00 sıralarında sürücü … yönetimindeki … plakalı araca sürücü … yönetimindeki … plakalı araç arkadan çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiştir.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2002/130-E 2002/4512-K sayılı ilamında “…tamamen onarılmış olsa bile kazaya uğrayan araba, tahribatın izlerini taşıyacağından onarıldıktan sonra mübadele (rayiç) değerinin olaydan önceki mübadele değerinden az olacağının kabulü gerekir. Aracın onarılmış durumdaki değeri, ne kadar iyi onarılmış olursa olsun, kural olarak aynı nitelikteki hiç hasara uğramayan araç değerinden düşüktür ve bu da cari değerinden kaybettirmektedir…” denilmektedir.
6098 TBK 49 ve müteakip maddeleri gereğince meydana gelen kaza sebebiyle zarar görenin mal varlığında meydana gelen eksilme zararlarını isteyebileceği gibi, dolaylı olarak uğradığı zararlar da zarar verenden istenebilecektir. Bu çerçevede bakıldığında, değer kaybı zararı, davacının mal varlığında meydana gelen bir zarar kapsamındadır. Zira, araç tamamen onarılmış olsa dahi, teknolojinin gelişmesi sebebiyle, parça değişimi yapılmamış olsa dahi, araçların kaza geçirdiği, kaportanın onarım ve boya gördüğü konuları kolaylıkla tespit edilebilmekte bu da aracın kaza geçirmesi sebebiyle kazanın şekline göre değişen oranlarda bir kısım değerinden kaybetmesine sebebiyet vermektedir. Dolayısıyla, değer kaybı araçla doğrudan ilişkili olup, zarar görenin gerçek zararını ifade etmektedir.
Yargıtay 19.Hukuk Dairesi 2002/7795E. ve 2003/5255 K. sayılı kararında;”…borcun bizzat borçlu tarafından ifasında alacaklının menfaati olmadıkça borçlu borcunu şahsen ifaya mecbur değildir. Borç üçüncü bir şahıs tarafından borçlunun bilgisi dışında tediye edilebilir. BK md: 162 ‘ye göre alacaklı üçüncü şahıs ile yapacağı yazılı bir sözleşme ile bu maddedeki ayrıntılı durumlar dışında alacağını borçlunun rızasını aramaksızın üçüncü şahsa temlik edebilir ’
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2012/11-1602 E., 2013/712 K. sayılı kararında; “Alacağın temlikinin söz konusu olabilmesi için, evvelemirde temlik edilecek bir alacağın mevcut olması gerekir. Kural olarak, bütün alacaklar temlik edilebilir. Böylece halen iktisap edilmiş (kazanılmış) bir alacak kadar ileride iktisap olunacak bir alacak da keza muaccel bir alacak kadar bir vadeye veya şarta bağlanmış olan alacaklar da temlik olunabilir şeklinde belirtildiği üzere alacağın temlik ediliş şekli, içeriği karşısında yasaya ve içtihatlara aykırı bir durum bulunmamaktadır. Zira; temlik esnasında henüz sigorta tazminatı kesin olmayan yazılı şekil şartına uyarak yapılan temlik sözleşmesinin geçerli olduğu kanaatine varılmıştır.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 19.10.2015 tarih, 2015/2163 E., 2015/10755 K. sayılı ilamı ile; “Araçta meydana gelen değer kaybı, aracın kaza tarihindeki hasarsız 2.el piyasa değeri ile hasarı onarıldıktan sonraki 2.el piyasa rayici arasındaki farktır. Eksik inceleme ile hükme elverişli olmayan bilirkişi raporuna göre hüküm kurulamaz. Bu durumda mahkemece, konusunda uzman kişilerden seçilecek bilirkişi kurulundan, tüm dosya kapsamına göre davaya konu kaza sebebiyle davacı tarafa ait araçta meydana gelen değer kaybının hesaplanması, (aracın modeli, markası, özellikleri, hasarı, yapılan onarım işlemleri, km’si vs göre piyasa rayici belirlenerek) araçtaki hasarın giderilmesi için makul onarım süresinin ve bu süre içinde emsal nitelikteki bir aracın (davacı tarafından kaza olmasaydı dahi yapılması gereken yakıt vs gibi zorunlu giderler indirildikten sonra) davacının yaptığı iş, araca olan ihtiyaç durumu, kiralama ücretinin tespiti hususlarında dosyada bulunan bilirkişi raporunun da irdelenip değerlendirildiği ayrıntılı, açıklamalı ve denetime elverişli bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu gibi hüküm kurulması doğru görülmemiştir. ”
Buna göre; sigorta şirketi değer kaybından sigortalısının/sürücünün kusuru oranında ve poliçe limitleri dahilinde sorumlu olabilecektir.
Mahkememizin 16/04/2019 tarihli ara kararı gereğince dosya rapor hazırlanmak üzere İTÜ Makine Mühendisliği’nde görevli kusur – hasar bilirkişisine tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından ibraz edilen 05/08/2019 teslim tarihli raporda özetle;dava konusu olayda davalı şirkete ZMS sigortalı … plakalı aracın sürücüsü …’ın % 100 (Yüzdeyüz) oranında asli ve tam kusurlu olduğu, davacının davalı şirketten talep edebileceği değer kaybı zararının 5.500,00 TL olduğu yönünde görüş ve kanatte bulunmuştur.
Bilirkişi raporu tüm dosya kapsamı ile birlikte değerlendirildiğinde bilirkişi raporu mahkememizce yeterli görülüp itibar edildiği, dava konusu olayda davalı şirkete ZMS sigortalı … plakalı aracın sürücüsü …’ın % 100 (Yüzdeyüz) oranında asli ve tam kusurlu olduğu, davacının davalı şirketten talep edebileceği değer kaybı zararının 5.500,00 TL alacaklı olduğu anlaşılmakla; Davanın kabulüne, davalının … 31 İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasında asıl alacağa yönelik yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin asıl alacak üzerinden devamına, alacak likit olmadığından icra inkar tazminatına yer olmadığına karar verilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davanın kabulüne, davalının … 31 İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasında asıl alacağa yönelik yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin asıl alacak üzerinden devamına,
2-Alacak likit olmadığından icra inkar tazminatına yer olmadığına,
3-Karar tarihine göre alınması gereken 375,70 TL harçtan peşin alınan 93,93 TL harcın mahsubu ile bakiye 281,77 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı duruşmalarda kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan toplam: 939,33 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 24/09/2019

Katip
(e-imza)

Hakim
(e-imza)

MASRAF BEYANI
129,83 TL Harç Masrafı
700,00 TL Bilirkişi Ücreti
109,50 TL tebligat ve müzekkere gideri
TOPLAM : 939,33 TL