Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/502 E. 2020/40 K. 31.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/502 Esas
KARAR NO : 2020/40

DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/06/2018
KARAR TARİHİ : 31/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; davalılardan …’nin, istifa etmek sureti ile 11/05/2018 tarihinde müvekkili şirket ile olan iş akdini sonlandırdığını, müvekkili ile 1 numaralı davalı arasında 14/07/2016 tarihli bir Rekabet Yasağı ve Ticari Sır Saklama Taahhütnamesi akdedildiğini, ancak davalının bu taahhütnameye aykırı davrandığını ve diğer davalı … şirketinde aynı görev alanında çalışmaya başladığını, bu nedenle müvekkilinin zarara uğradığını, diğer yandan müvekkilinin eski çalışanlarının bir kısmının da yine davalı şirket tarafından işe alındığını, davalı şirket tarafından da haksız rekabet teşkil eden davranışlarda bulunulduğunu beyanla neticeten davanın kabulü ile fazlaya ilişkin dava ve talep haklarının saklı kalması kaydıyla, Rekabet Yasağı ve Ticari Sır Saklama Taahhüdüne aykırı hareket edilmesi sebebi ile cezai şart ve müştereken tazminat sorumluluğuna istinaden şimdilik 50.000.-TL’nin ihlal tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduatı faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalılara yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; huzurdaki davanın İş Mahkemelerinde görülmesi gerektiğini, müvekkili ile davacı şirket arasında kurulan iş akdinin, müvekkili tarafından haklı olarak 11/05/2018 tarihinde feshedildiğini, bu hususta müvekkili tarafından davacı aleyhine … 8. İş Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyası ile iş davası açıldığını, huzurdaki davaya dayanak olarak gösterilen taahhütnamenin TBK ve yerleşik Yargıtay içtihatlarında belirtilen geçerlilik şartlarını haiz olmadığını, söz konusu taahhütnamede müvekkilinin ekonomik geleceğinin tehlikeye sokulduğunu, diğer yandan müvekkilinin, davacı şirkette üst düzey bir çalışan olmadığını, bu nedenle davacıya ait ciddi anlamdaki bilgilere ulaşma imkanının bulunmadığını, davacının iddialarını ispat etmesinin gerektiğini, dava konusu sözleşmenin toplu bir halde şirket çalışanlarına imzalatıldığını beyanla neticeten iş davasının bekletici mesele yapılmasına, davanın usulden ve esastan reddine, yargılama giderleri, masraf ve ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …Tic. A.Ş. vekili cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; davacı tarafından huzurdaki davanın dayanağı olarak gösterilen Rekabet Yasağı ve Ticari Sır Saklama Taahhüdü’nde müvekkilinin taraf olmadığını, bu nedenle davanın müvekkili yönünden reddinin gerektiğini, huzurdaki davanın İş Mahkemesi’nde görülmesi gerektiğini, davacının haksız rekabet ve kazanç kaybı iddialarını ispatlamasının gerektiğini, ayrıca dava konusu taahhütnamenin TBK ve yerleşik Yargıtay içtihatlarında belirtilen geçerlilik şartlarını içermediğini ve bu nedenle geçersiz olduğunu, davacı tarafından müvekkiline yöneltilen herhangi bir iddianın mevcut olmadığını beyanla neticeten davanın görevsizliğine, davanın, dava şartı yokluğu ve husumet yokluğundan reddine, davanın esastan reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 21/05/2019 tarihli ara kararı gereğince dosya rapor hazırlanmak üzere mali müşavir ve akademisyen bilirkişilere tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından ibraz edilen 30/07/2019 teslim tarihli raporda özetle;
a) Davacı ile 1 numaralı davalı … arasında 14/07/2016 tarihinde Ticari Sır ve Bilgi Saklama ve Rekabet Yasağı Taahhütnamesi akdedildiği,
b) Davalı …’nin 11/05/2018 tarihinde davacı şirketten ayrıldığı ve 21/05/2018 tarihinde diğer davalı …Tic. A.Ş.’de işe başladığı,
c) Sayın Mahkemenizce huzurdaki davanın ve davacı iddialarının kabulü halinde, davacı ile davalı … arasında akdedilen Taahhütnamenin 19. maddesi kapsamında tarafımızca yapılan hesaplamada davacının talep edebileceği tutarın (5.500 X 25 =) 137.500,00.-TL olarak hesaplandığı, ancak ancak davacı talebi 50.000,00.-TL olduğundan dolayı taleple bağlılık ilkesi gereği bu tutarın dikkate alınması gerektiği,
d) Şartları oluşmadığından dolayı davacının faiz talebine ilişkin tarafımızca herhangi bir hesaplama yapılmasının mümkün olmadığı,
e) Davacının haksız rekabet hükümlerine dayarak tazminat talebinde bulunabilmesi için; davalı şirketin, işçilerini ayartarak kendi bünyesine aldığını, bu işçilerin müşterilerini ve ticari sırlarını davalıya aktarmak suretiyle haksız rekabet hükümlerine aykırı davrandıklarını ve bunun sonucunda da bir zararının oluştuğunu geçerli delillerle ispat etmesi gerektiği,
f) Davacı tarafından dava konusu işçi aracılığıyla hangi müşterilerinin davalıya geçmiş olduğu ve bu müşterilerden dolayı ne kadarlık bir zararının oluştuğu somut olarak ortaya konulmadığı ve ispat edilemediği, bu durumda davacının tazminat talebinin yersiz olduğu,
g) Rekabet yasağına ilişkin taahhütnamenin, belli bir karşılık ödenip ödenmediği belli olmayacak şekilde, rekabet yasağının kapsamının davalı aleyhine 2 yıl boyunca lojistik sektöründe hiçbir iş yapamayacak boyutta belirlendiğinden ve davalının fiilen davacı şirketteki somut görevi kapsamında bir sınırlama getirilmediğinden bu aşamada söz konusu rekabet yasağı taahhütnamesinin geçerliliği olamayacağı,
h) Bir an için taahhütnamenin geçerli olduğu kabul edilse dahi, yukarıda yer alan, mali ve teknik tespitler dikkate alındığında, davacının herhangi bir zararının oluşmaması nedeniyle, tazminat talep etme koşullarının yine de oluşmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
Bilirkişi raporu davacı vekiline ve davalı vekillerine HMK 281 madde meşruatlı davetiye ile tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
TÜM DOSYA KAPSAMINDAN:Davanın haksız rekabetten kaynaklı tazminat davası olduğu,
Buna göre, davalı …’in davacı şirket bünyesinde saha satış yöneticisi olarak çalışırken 11/05/2018 tarihinde iş akdini feshederek işten ayrıldığı ve 21/05/2018 tarihinde davalı şirkette çalışmaya başladığı, davalı asil tarafından davacıya 14/07/2016 tarihinde ticari sır ve bilgi saklama ve rekabet yasağı taahhütnamesi verildiği, bu taahhütnamenin 11. maddesinde davalı şirketi de kapsar şekilde 2 yıl süre rekabet yasağı kapsamında hizmet ilişkisi kurmayacağını belirttiği, aykırılık halinde brüt maaşının 25 katının cezai şart olarak ödeneceğinin düzenlendiği, buna göre davalılardan müşterek tazminat sorumluluğu da gözetilerek şimdilik 50.000,00 TL cezai şart talebinde bulunulduğu, davanın TBK 444 ve 445 maddesine dayandığı, alınan bilirkişi raporuyla tazminat talep etme koşullarının oluşmadığının ifade edildiği, TBK 444/2 maddesine göre rekabet yasağı kaydının ancak hizmet ilişkisinin işçiye müşteri çevresi veya üretim sırları yada işverenin yaptığı işler hakkında bilgi edinme imkanı sağlaması ve aynı zamanda bu bilgilerin kullanılmasının işverenin önemli bir zararına sebep olacak nitelikse ise geçerli olacağı, davacı tarafça davalının somut olarak hangi bilgilere ulaştığının ve hangi ticari yararının engellendiğinin açıkça ispatlanması gerektiği, haksız rekabete ilişkin cezai şartın muhtemel tehlike varsayımına dayalı olarak peşinen tahakkuk ettirilmesinin mümkün olmadığı, bu yönde davacının ispat yükümlülüğünü yerine getirmediği, yine yapılan mali ve teknik tespitler karşısında davacının herhangi bir zararınında oluşmadığı, yine taahhütnamede 32 adet belli başlı Lojistik firmasının sayılması, yine bu yanında, tüm Türkiye yanında yurtdışına da teşmil edilmiş olması karşısında davalının iktisaden mahvına sebep olacak düzeyde geniş bir alanı kapsaması nedeniyle çalışma özgürlüğüne ve akit serbestisine ilişkin yasal düzenlemelere de aykırı olması nedeniyle ispatlanamayan davanın reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davacının davasının reddine,
2-Karar tarihine göre alınması gereken 54,40 TL harcın peşin alınan 853,88 TL harçtan mahsubu ile bakiye 799,48 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davalılar kendilerini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiklerinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 7.300,00 TL (AAÜT 3/2 Maddesi Gereğince) vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı …Tic. A.Ş. tarafından yapılan 14,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile bu davalıya verilmesine,
6-Davalı … tarafından yapılan 28,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile bu davalıya verilmesine,
7-Taraflarca tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı.31/01/2020

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)