Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/499 E. 2018/1050 K. 12.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/456
KARAR NO : 2018/1058

DAVA :Bayilik Sözleşmesinden Kaynaklanan Cezai Şart ve Kar Mahrumiyeti
DAVA TARİHİ :05/08/2011
KARAR TARİHİ :10/10/2018

Mahkememizde açılan Bayilik Sözleşmesinden Kaynaklanan Cezai Şart ve Kar Mahrumiyeti davasının yapılan açık yargılama sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından mahkememize hitaben verilen dava dilekçesi ile Davacı taraf ile davalı taraf arasında 01/10/2009 Tarihinde LPG ile çalışan kara yolu taşıtları için ikmal istasyonu bayiliği sözleşmesi imzalandığı, davalı tarafın 31/01/2011 tarihinde … 27.Noterliğinin … yevmiye numarası ile keşide edilen ihtarnamede bayilik sözleşmesinin tek taraflı olarak fesh edildiğini bildirdiğini, davalı tarafın fesih gerekçelerinin haksız olduğunu, bayilik sözleşmesine aykırılık taşıdığını, davacı tarafça sözleşmenin haksız fesih edilmesi nedeni ile cezai şartın ve kar mahrumiyetinin davalı tarafça ödenmesi için ihtar keşide edildiğini, ancak davalı tarafça ödemede bunulmadığını belirterek 9.000.TL. cezai şartın ve 1.000.TL. Kar mahrumiyetinin davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Vekili Davasında :
Dava dilekçesini tekrar etmiş, Mahkememize hitaben verdiği 13/07/2015 Tarihli ıslah dilekçesi Kar mahrumiyeti ve cezai şart miktarını arttırarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Vekili Davaya Cevabında:
Davalı şirket vekili 05/10/2011 havale tarihli cevap dilekçesi ile müvekkilinin dava dışı 3.kişi konumundaki … A.Ş nin istasyonlu akar yakıt bayi olarak iştigal ettiğini, müvekkili ile 01/10/2009 tarihli sözleşmeyi akdettiğini, dava dışı … ile 01/01/2009 tarihli bir sözleşme aktettiğini sözleşmenin sona erme başlıklı 14/B-4 hükmüne istinaden dava dışı …, davacıya 04/08/2010 tarihli fesih ihbarnamesi keşide ederek 01/01/2009 tarihli sözleşmesyi tek taraflı olarak feshettiğini, bu durumda davacı ile olan … Otogaz Bayilik Sözleşmesi süresinin 3 ay sonunda kendiliğinden sona ermiş olacağı, … tarafından bildirilidği, bunun uzüreni müvekkilince davacıya fesih ihbarının keşide edilerek sözleşmesinin sona erdiğini bildirdiği, müvekkilinin halen … A.Ş nin bayisi olduğunu, taşınmaz üzerinde … A.Ş ile ilgili tesis ve tescil edilmiş intifa hakkı bulunduğunu, davacı taraf … A.Ş nin bayileri ile akdetmiş oludğu otogaz bayilik sözleşmelerinin nde süresi bitmese bile kendiliğinden hükümsüz hale geleceklerini hüküm altına alınmış bulunduğunun bildiğini, ayrıca davacı brüt satış rakamları üzerinden cezai şart ve kar mahrumiyeti talebinde bulunduğunu, bu taleplerin kabul edilemeyeceğini, gereken masraflar düşüldükten sonra bunun üzerinden hesaplama yapılması gerektiğini, bu nedenle davanın reddini talep etmiştir.
Toplanan Deliller:
Taraflarca ibraz edilen deliller toplanmıştır.
Taraflar arasında düzenlenen 01/10/2009 Tarihli ”LPG ile çalışan Karayolu Taşıtları için İkmal İstasyonu Bayiliği Sözleşmesi” incelenmiştir.
Taraflarca keşide edilen … 27.Noterliğinin … tarih … yevmiye nolu ihtarnamesi, … 17.Noterliğinin … tarihli, … yevmiye nolu ihtarnamesi, Faturalar incelenmiştir.
Tarafların iddialarının değerlendirilmesi için dosyamız üç kişilik bilirkişi heyetine tevdi edilmiş; düzenlenen 03/09/2012 Tarihli rapor ile özetle ”Sözleşmenin haklı sebeple fesih ediliği bu nedenle davacının cezai şart talebinde bulunamayacağının ” belirtildiği görülmüştür.
Mahkememizce 25/12/2012 Tarihinde Davanın reddine karar verilmiştir. Davacı tarafça kararın temyiz edilmesi üzerine; Mahkememizin kararı Yargıtay 19. Hukuk Dairesi Başkanlığının 2013/16379 Esas- 2013/18796 Karar sayılı ilamı ile ” Davacı ile dava dışı …(…) A.Ş. arasında düzenlenen sözleşmenin 14/B-4. maddesinde “… veya şirketin sahibi olan … ailesi tarafından kurulmuş veya kurulacak şirketlerden birinin ileride LPG dağıtım lisansı alarak LPG dağıtım şirketi olarak çalışmaya başlaması; … veya … ailesi tarafından mevcut veya ileride kurulacak olan herhangi bir dağıtım şirketine ortak olunması ve/veya şirketin satın alınması durumunda, keyfiyetin 3(üç) ay öncesinden …’a bildirilmesi halinde; …, işbu sözleşmeyi tek taraflı olarak herhangi bir mahkeme kararı almaya, herhangi bir ihbar vaya ihtar keşidesine gerek kalmaksızın, doğmuş veya doğacak her türlü hak ve alacakları saklı kalmak kaydıyla her zaman feshedebilir. Sözleşmenin feshi durumunda, BAYİ ile BİZİMGAZ arasında işbu sözleşme kapsamında bulunan münferit otogaz bayilik sözleşmeleri de bayi ile … arasındaki koşullara bakılmaksızın kendiliğinden sona ermiş olacaktır. Taraflar bu hususta tamamen mutabıktır. …, en geç fesih tarihinden sonraki 6 (altı) aylık periyot sonunda, sözleşme kapsamındaki tüm bayilere yönelik ikmali kesmeyi ve usulüne uygun düzenlenmiş bayilik sözleşmesinin feshine ilişkin belgeleri …’e teslim etmeyi kabul, beyan ve taahhüt eder. Bu durumda dahi …, ikmali durduruncaya kadar yapmış olduğu ikmal miktarı üzerinden, işbu sözleşme kapsamında belirlenen oranlarda kar payı ödemeye devam edecektir” şeklinde bir düzenlemeye yer verilmiştir. Anılan sözleşme hükmü uyarınca dava dışı … A.Ş. tarafından davacı şirkete 04.08.2010 tarihli fesih ihbarnamesi gönderilmiş ve bu ihbarnamenin tebliğinden itibaren 3 ay sonra sözleşmenin feshedilmiş sayılacağı bildirilmiştir. Fesih ihbarnamesinin davacıya tebliğinden itibaren geçecek 3 aylık sürenin sonunda davacı ile dava dışı … A.Ş. arasındaki sözleşme feshedilmiş sayılacağından fesih tarihinden itibaren 6 aylık sürenin sonuna kadar davacı ile davalı arasındaki LPG bayiliğinin de sonlandırılması gerektiği yukarıda belirtilen sözleşme hükmü gereğidir. Ne var ki, davalı henüz bu süre dolmadan sözleşmeyi feshetmiş bulunmaktadır. Mahkemece bu yönün gözetilip değerlendirilmemesi isabetsiz olduğu gibi davacı, davalının dava dışı … A.Ş. ile davacı arasındaki sözleşme kapsamında olmadığını, zira davalının yatırımlarının dava dışı şirket ya da bayii tarafından yapılmadığını iddia etmiş, iddiasının dayanağı olarak davacı ile dava dışı … A.Ş. arasındaki sözleşmenin 2. ve 3. maddelerini göstermiş olup, mahkemece bu yöndeki iddia üzerinde durulup tartışılmadan eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması da doğru görülmemiştir.” gerekçesi ile mahkememiz kararı bozulmuş, yasaya ve usule uygun bozma ilamı doğrultusunda yargılamaya devam edilmiştir.
Yasaya ve usule uygun bulunan bozma ilamına uyulmuş; Dosyamız Bilirkişi heyetine tevdi edilmiş; Bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 30706/2015 Tarihli rapor ile özetle ”3.397,03.TL.kar mahrumiyeti ve 78.608,10.TL.cezai şart talep edilebileceğinin” belirlendiği görülmüştür.
Davacı tarafça Bilirkişi raporu doğrultusunda 13/07/2015 Tarihinde ıslah dilekçesinin ibraz edildiği görülmüştür. Davalı tarafça rapora ve ıslah dilekçesine beyan ve itiraz dilekçesi ibraz edilmiş, Mahkememizce rapor hüküm vermeye elverişli görülmüştür.
Mahkememizce 06/11/2015 Tarihli karar ile davacı tarafın davasının dava ve ıslah dilekçesi doğrultusunda kabulüne karar verilmiştir. Kararımızın temyiz edilmesi üzerine; Yargıtay 19. Hukuk Dairesi Başkanlığının 2017/2935 Esas- 2018/268 Karar sayılı ilamı ile ” Dairemizin 25/11/2013 gün 2013/16379 E-2013/18796 K. sayılı ilamında davacı vekilinin bozma kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar verilmiş olup bu durumda bozmaya uyulmakla bozmadan önce hükme esas alınan bilirkişi raporundaki hesaplama yöntemi taraflar arasında usuli kazanılmış hak doğurmuştur.Bu durumda mahkemece Dairemizin bozma kararından önceki bilirkişi raporunda belirtilen hesaplama yöntemi esas alınarak karar verilmesi gerektiği, ayrıca bozma kararından sonra ıslah yapılamayacağı da dikkate alınarak hüküm kurulması gerekirken usuli kazanılmış hak gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.” gerekçesi ile mahkememiz kararı bozulmuş, yasaya ve usule uygun bozma ilamı doğrultusunda yargılamaya devam edilmiştir.
Mahkememizce toplanan deliller çerçevesinde Yargıtay Bozma ilamı doğrultusunda karar verilmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi:
Tüm dosya kapsamı dikkate alınarak; Davacı tarafın, taraflar arasında düzenlenen 30/05/2007 tarihli beş yıl süreli LPG Otogaz Bayilik Sözleşmesi bulunduğu, davalının 31/01/2011 tarihinde çektiği ihtarname ile sözleşmeyi haksız olarak fesih ettiği, davacının cevabi ihtarında haksız fesih nedeniyle sözleşmenin 29. ve 30. maddeleri uyarınca müvekkilinin mahrum kaldığı karı ve cezai şart bedelini talep ettiği, ancak bu bedellerin davalı tarafça ödenmediği belirterek kar mahrumiyeti alacağı ve cezai şart bedelinin fesih tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ettiği, Bozmadan sonra 13.07.2015 tarihli dilekçesi ile alacağını 82.005,13 TL olarak ıslah ettiği görülmüştür. Davalı taraf ise davalı ile dava dışı …. A.Ş. arasında akaryakıt bayilik sözleşmesi olduğunu, davacının da dava dışı bu şirketle yaptığı sözleşmede Moil amblemi altında faaliyet gösteren akaryakıt istasyonlarının otogaz ikmallerini gerçekleştirmeyi üstlendiğini, ancak bu şirketin bünyesindeki şirketlerin LPG dağıtım işi yapması halinde davacı ile olan anlaşmalarının sona ereceğinin de düzenlenmiş olduğunu, bu şartın gerçekleşmesi nedeniyle dava dışı … A.Ş.’nin davacıyla olan sözleşmesini feshettiğini, … A.Ş.’nin 3 aylık süre sonunda davacıyla olan sözleşmesinin sona ereceğini müvekkiline de bildirdiğini, açıklanan nedenlerle müvekkili tarafından sözleşmenin süresinden önce ve haksız olarak feshedilmiş olmadığını, ayrıca davacının talep ettiği cezai şart miktarının da çok fahiş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Yargıtay Bozma ilamında belirtildiği üzere, Davacı ile dava dışı …(…) A.Ş. arasında düzenlenen sözleşmenin 14/B-4. maddesinde “… veya şirketin sahibi olan … ailesi tarafından kurulmuş veya kurulacak şirketlerden birinin ileride LPG dağıtım lisansı alarak LPG dağıtım şirketi olarak çalışmaya başlaması; … veya … ailesi tarafından mevcut veya ileride kurulacak olan herhangi bir dağıtım şirketine ortak olunması ve/veya şirketin satın alınması durumunda, keyfiyetin 3(üç) ay öncesinden …’a bildirilmesi halinde; …., işbu sözleşmeyi tek taraflı olarak herhangi bir mahkeme kararı almaya, herhangi bir ihbar vaya ihtar keşidesine gerek kalmaksızın, doğmuş veya doğacak her türlü hak ve alacakları saklı kalmak kaydıyla her zaman feshedebilir. Sözleşmenin feshi durumunda, BAYİ ile … arasında işbu sözleşme kapsamında bulunan münferit otogaz bayilik sözleşmeleri de bayi ile … arasındaki koşullara bakılmaksızın kendiliğinden sona ermiş olacaktır. Taraflar bu hususta tamamen mutabıktır. …, en geç fesih tarihinden sonraki 6 (altı) aylık periyot sonunda, sözleşme kapsamındaki tüm bayilere yönelik ikmali kesmeyi ve usulüne uygun düzenlenmiş bayilik sözleşmesinin feshine ilişkin belgeleri … teslim etmeyi kabul, beyan ve taahhüt eder. Bu durumda dahi …, ikmali durduruncaya kadar yapmış olduğu ikmal miktarı üzerinden, işbu sözleşme kapsamında belirlenen oranlarda kar payı ödemeye devam edecektir” şeklinde bir düzenlemeye yer verilmiştir. Sözleşme hükmü uyarınca dava dışı … A.Ş. tarafından davacı şirkete 04.08.2010 tarihli fesih ihbarnamesi gönderilmiş ve bu ihbarnamenin tebliğinden itibaren 3 ay sonra sözleşmenin feshedilmiş sayılacağı bildirilmiştir. Fesih ihbarnamesinin davacıya tebliğinden itibaren geçecek 3 aylık sürenin sonunda davacı ile dava dışı … A.Ş. arasındaki sözleşme feshedilmiş sayılacağından fesih tarihinden itibaren 6 aylık sürenin sonuna kadar davacı ile davalı arasındaki LPG bayiliğinin de sonlandırılması gerektiği yukarıda belirtilen sözleşme hükmü gereğidir. Davalı henüz bu süre dolmadan sözleşmeyi feshetmiş bulunmaktadır.
Yargıtay 19.Hukuk Dairesi Başkanlığının 25/11/2013 gün 2013/16379 E-2013/18796 K. sayılı ilamında davacı vekilinin bozma kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar verilmiş olup bu durumda bozmaya uyulmakla bozmadan önce hükme esas alınan bilirkişi raporundaki hesaplama yöntemi taraflar arasında usuli kazanılmış hak doğurmuştur. Mahkememizce bozma kararından önceki bilirkişi raporunda belirtilen hesaplama yöntemi esas alınarak karar verilmesi yoluna gidilmiş; Bozma kararından sonra ıslah yapılamayacağı da dikkate alınarak davacı tarafın ıslaha konu talepleri reddedilmiştir. Davacının ıslaha konu talebi usulen reddedildiğinden davalı taraf lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davacı tarafın Davasının KISMEN KABULÜ İLE; 9.000.TL.cezai şart, 1.000.TL. Kar mahrumiyeti Tazminatın 02/04/2011 Tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine; Davacı tarafın ıslaha konu talebinin Reddine;
2-)Davacı tarafça yatırılan 1.378,50.TL.Peşin harç ve ıslah harcından alınması gereken 683,10.TL. Karar ve ilam harcının mahsubu ile 695,40.TL.harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacı tarafa iadesine;
3-)Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. ne göre hesaplanan 2.180,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-)Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. ne göre hesaplanan 2.180.TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
5-)Davacı tarafça yatırılan 683,10.TL.peşin harcın davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine;
6-)Davacı tarafça yatırılan 3.465.TL. Bilirkişi ücreti ve posta giderinden ibaret yargılama giderinin davanın red/kabul oranına göre 422,53.TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
7-)Davalı tarafça yatırılan 122.TL. posta giderinden ibaret yargılama giderinin davanın red/kabul oranına göre 107,12.TL’sinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davalı taraf üzerinde bırakılmasına,
8-)Taraflarca yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Mahkememiz dosyasından verilen karar daha önce yargıtay incelemesinde geçmiş olmakla;ilgililere kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize vereceği bir dilekçe ile TEMYİZ YOLU açık olmak üzere verilen taraf vekillerinin yüzüne karşı karar alenen okunup usulen tefhim kılındı. 10/10/2018

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)