Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/473 E. 2020/470 K. 14.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/473 Esas
KARAR NO : 2020/470

DAVA : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle)
DAVA TARİHİ : 25/05/2018
KARAR TARİHİ : 14/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 05.01.2018 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı motorsiklet ile davacı müvekkili …’ın da içerisinde bulunduğu esnada, … Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne doktor kontrolüne giderken İkitelli Halkalı yol ayrımına geldiğinde plakası ve markasını belirleyemedikleri aracın sürücüsünün kendilerine çarpması neticesinde çift taraflı yaralanmalı maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, davacı müvekkili …’ın vuku bulan olayda yolcu konumunda olduğunu, kaza neticesinde bebeğini kaybeden davacının çok ağır bir biçimde yaralandığını ve özellikle kafatasında kırıklar oluştuğunu, davalıya tazminat yönünde başvuruda bulunulduğunu ileri sürerek 3.500,00-TL daimi maluliyet (sakatlık) ve 100 TL geçici iş göremezlik olmak üzere toplam 3.600,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının taleplerinin yerinde olmadığını, usuli eksikliklerin bulunduğunu, öncelikle dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, esasa ilişkin olarak ise müvekkilinin teminat limitinin kabul anlamında olmamakla birlikte 360.000,00 TL olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydı ile söz konusu kazada tarafların kusur oranlarının tespit edilmesinin gerektiğini, ayrıca davacının maluliyetinin de tespitinin gerektiğini, kusur ve maluliyet oranlarının alınmasının ardından hesaplamanın aktüerya bilirkişisi tarafından yapılması gerektiğini, müvekkilinin yasal faiz ile sorumlu olduğunu beyan ederek haksız açılan davanın reddine, davanın reddedilen kısmı açısından yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı tarafından açılan dava, trafik kazasından kaynaklanan tazminat davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının uğradığı yaralamalı trafik kazası nedeniyle daimi sakatlık ve geçici iş göremezlik tazminatına hak kazanıp kazanmadığı, sigorta şirketine eksik belge ile başvuru itirazının yerinde olup olmadığı hususlarındadır.
Davalı sigorta şirketine eksik belge ile başvurulmadığı kaldı ki eksik belgelerin daha sonra tamamlatılmasının mümkün olduğu kabul edilerek bu yöndeki itirazın reddine karar verilmiştir.
Deliller toplandıktan sonra meydana gelen kazada tarafların kusur oranlarının tespiti açısından rapor düzenlemesi için dosya bilirkişi …’ye tevdi edilmiş, bilirkişi mahkememize sunmuş olduğu raporunda özetle, 05/01/2018 tarihinde meydana gelen dava konusu olayın Karayolları Trafik Kanunu Kapsamında trafik kazası olduğunu, meydana gelen kazanın “önlenebilir bir kaza” niteliğinde olduğunu, kaçınılmazlık faktörünün etkisinin olmadığını, kazaya sebebiyet veren, plakası ve modeli alınamayan olay yerini terk eden gri renk otomobil sürücüsünün kazada % 70 (yüzde yetmiş) oranında kusurlu olduğunu, … plakalı motosiklet sürücüsü …’ın kazada % 30 (Yüzde 30) oranında kusurlu olduğunu bildirmiştir.
Kusur raporunun aldırılmasının ardından maluliyet raporu düzenlenmesi için dosya Adli Tıp Kurumuna gönderilmiş, Adli Tıp Kurumu İkinci İhtisas Kurulu 29/01/2020 tarihli raporunda özetle; Davacının geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik Hükümleri Kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğunu dolayısıyla, kişinin tüm vücut engellilik oranının % 0 (Yüzde sıfır) olduğunu, iyileşme (İş Göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 3 (üç) haftaya kadar uzayabileceğinin oy birliği ile mütalaa olunduğunu bildirmiştir.
Adli Tıp Kurumunca 02/03/2020 tarihli 562,00 TL bedelli fatura düzenlenmiş, düzenlenen fatura davacı vekiline tebliğ edilerek yatırılması istenilmiş, davacı tarafça yatırılmayan faturanın yatırılması, aksi halde davanın açılmamış sayılacağı hususunda davacı vekiline iki haftalık kesin süre verildiği şerhini içeren tebligat, e-tebligat yöntemi ile davacı vekiline tebliğ edilmiş, davacı vekilinin faturayı 14/10/2020 tarihine kadar yatırmadığı anlaşılmış, mahkememizce verilen ihtarlı kesin süreye uyulmadığından kesin süreye uyulmamasının sonucu olarak davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektirici nedenlere göre;
Davanın açılmamış sayılmasına,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 54,40 TL ilam harcından peşin yatırılan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 18,50 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 3.400,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar tarafların yokluklarında açıkça okundu. 14/10/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır