Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/463 E. 2019/426 K. 07.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/463 Esas
KARAR NO : 2019/426

DAVA : İtirazın İptali (trafik kazasından kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 22/05/2018
KARAR TARİHİ : 07/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Trafik Kazasından Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; davacı şirketin … markası altında araç kiralama işi yaptığını, davacı şirkete ait … plakalı araç ile davalılardan sürücü … yönetimindeki … plakalı aracın kaza yaptığını ve kaza sonucu davacı şirkete ait araçta değer kaybı meydana geldiğini, kazada davalı sürücünün % 100 kusurlu olduğunu, araçtaki hasar nedeniyle davacının kazanç kaybına maruz kaldığını, davacının aracında 2.000 TL değer kaybı ve 246,00 TL kazanç kaybı oluştuğunu, bu zarardan davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını, değer kaybından ise davalı şirketin sorumlu olduğunu, davacının aracının kazalı durumuna düşürüldüğünü, aracın satışında bu durumun olumsuz etki yapacağını, bu hasarın resmi kayıtlara geçtiğini, bununla birlikte kiralık araçların satışına büyük ilgi gösterildiğini, ancak aracın kazalı olması nedeniyle satım aşamasında zarara uğrayacağını, Yargıtay kararlarının da bu yönde olduğunu, davalı aleyhine … 13. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası ile ilamsız takip yapıldığını, davalıların itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, itirazın iptaline ve takibin devamına, davalıların en az % 20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi vasıtasıyla mahkememize gönderdiği 2018/585 muhabere sayılı cevap dilekçesinde ve duruşmada özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, suçlamalara itiraz ettiğini, davacının maliki olduğu … plakalı araç ile kendisine ait … plakalı aracın 04.10.2015 tarihinde yaptığı kazada aracın şoförünün davalılardan … olduğunu, kendisinin kazayla bir ilgisinin olmadığını belirterek açılan davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi vasıtasıyla mahkememize gönderdiği 2018/578 muhabere sayılı cevap dilekçesinde ve duruşmada özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, suçlamalara itiraz ettiğini, davacının maliki olduğu … plakalı araçta 485,00 TL hasar oluştuğunun TRAMER’de kayıtlı olduğunu, bu aracın 3 gün sonra tekrar kaza yaptığını, aracın 31.07.2015 tarihinde yaptığı kaza nedeniyle değer kaybı ortaya çıktığını, kendisinin yaptığı kazanın aracın ikinci kazası olduğunu ve değer kaybı istendiğini, aracın 165.000 KM’den daha düşük olması gerektiğini, değer kaybı tazminatından sorumlu olan tarafın …. olduğunu, davacının maliki olduğu aracın iş durması tazminatı istemesi için aracın belli bir süre onarım görmesi gerektiğini, aracın 3 gün sonra başka bir kaza yaptığını, buna göre aracın iş durması kaybının olmadığını, buna istinaden aracın tamirinin 1 günü geçmemesinin gerektiğini, 1 gün içinde de aracın genel Km ve yıllık bakımı yapıldığından iş durması kaybının olmaması gerektiğini belirterek açılan davanın reddini talep etmiştir.
Davalı …’ye dava dilekçesi ve tensip tutanağı tebliğ edilmiş, davalı tarafça davaya cevap verilmemiştir,yokluğunda yargılamaya devam edilerek yokluğunda karar verilmiştir.
TÜM DOSYA KAPSAMINDAN:Dava maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklı değer kaybı ve kazanç kaybı alacağına yönelik itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizin 25/09/2018 tarihli duruşmasının 1 nolu ara kararı gereğince; İtiraz dilekçesinin davacı alacaklı vekiline 22/05/2017 tarihinde tebliğ olduğu, sürenin 23/05/2017 tarihinde başladığı ve davanın 22/05/2018 tarihinde açıldığı ve 1 yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmakla, davalıların hak düşürücü süre itirazlarının reddine karar verilmiştir.
Mahkememizin 25/09/2018 tarihli duruşmasının 2 nolu ara kararı gereğince; Davalı … Sigortanın adresinin … olup, İstanbul Adli Yargı sınırları içerisinde kaldığı, HMK 7/1 maddesi de gözetilerek davalı gerçek kişilerin mahkememizin yetkisine yönelik itirazlarının reddine karar verilmiştir.
Davaya konu … 13. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası getirtilip dosya arasına konulmuştur, incelendiğinde;davacı alacaklı tarafından davalı borçlular aleyhine 21/04/2017 tarihinde iş durması kaybı alacağı ve değer kaybı alacağından kaynaklı 2.000,00 TL değer kaybı alacağı, 246,00 TL iş durması kaybı alacağı, 312,90 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam: 2.558,90 TL’ lik ilamsız takipte bulunulduğu, ödeme emrinin borçlulara tebliğ olduğu, davalı borçlu … 10/05/2017 havale tarihli, … 05/05/2017 havale tarihli dilekçeleri ile ve … vekilide uyap sisteminden gönderdiği dilekçesi ile borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğu ve süresi içerisinde Davalı …. Yönünden 2.000,00 TL. değer kaybı alacağı yönünden, davalı gerçek kişiler yönünden ise takipteki talebin tamamı yönünden itirazın iptali davası açıldığı görülmüştür.
Somut olayın; Dava konusu olaya ilişkin olarak düzenlenen Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağına göre 04.10.2015 günü saat saat 14:19 sıralarında … ilçesi … caddesinde sürücü … yönetimindeki … plakalı … marka … tipi aracıyla park yerinden çıkış manevrası yaptığı sırada sürücü … yönetimindeki … plakalı araca sağ arka kapı kısımlarından çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiştir.
Yargılama sırasında alınan kusur bilirkişisinin raporuna göre; Dava konusu olayda davalı sürücü …, aracının hızını mahal şartlarına göre ayarlamamış, meskun mahalde tedbirsiz ve dikkatsiz araç kullanmış, park yerinden çıkış manevrası sırasında dikkatsiz ve dalgın seyri ile davacı şirkete ait park halindeki araca çarpmıştır. Bu nedenle dava konusu olayda davalı sürücü …’ın % 100 oranında tamamen kusurlu olduğu, Davacı şirkete ait … plakalı araç ise meskun mahalde park için ayrılmış yerde kurallara uygun şekilde park halinde olduğundan sürücüsüne yüklenebilecek bir kusur oranı mevcut olmadığı belirtilmişdir.
Mahkememizin 25/09/2018 tarihli duruşmasının ara kararı gereğince dosya rapor hazırlanmak üzere kusur-hasar bilirkişisine tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından ibraz edilen 19/11/2018 teslim tarihli raporda özetle; Yapılan inceleme ve değerlendirme sonucu, her türlü delilin takdiri ve nihai karar Sayın Mahkemeye ait olmak üzere;1. Dava konusu olayda davalı sürücü …’ın % 100 (Yüzdeyüz) oranında asli ve tamamen kusurlu olduğu, 2. Davacı şirketin tüm davalılardan talep edebileceği değer kaybı zararının 1.641,17 TL olduğu, 3. Davacı şirketin davalılardan … ve …’dan talep edebileceği kazanç kaybının 90,00 TL olduğu yönünde görüş ve kanaatte bulunmuştur.
Mahkememizin 05/03/2019 tarihli duruşmasının ara kararı gereğince, rapora karşı davacı vekilinin beyan dilekçesindeki itirazları karşılar nitelikte ve davalı gerçek kişiler yönünden kaza tarihinden takip tarihine kadar değer kaybı ve iş durması alacağı yönünden işlemiş faiz miktarının da ne kadar olduğu hususunda hesaplama yapılarak ek rapor alınması için dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından ibraz edilen 10/04/2019 teslim tarihli ek raporda özetle; davacı şirketin davalılardan … ve …’dan iş durması kaybı yönünden talep edebileceği işlemiş yasal faiz miktarının 12,53 TL olduğu yönünde görüş ve kanaatte bulunmuştur.
Mahkememizin 07/05/2019 tarihli duruşmasının ara kararı ile; Dosya kapsamı itibariyle davacı vekilinin yeni bilirkişiden yeni rapor alınması talebinin reddine karar verilmiştir.
Bilirkişi raporu tüm dosya kapsamı ile birlikte değerlendirildiğinde bilirkişi raporu mahkememizce yeterli görülüp itibar edilmiştir.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2002/130-E 2002/4512-K sayılı ilamında “…tamamen onarılmış olsa bile kazaya uğrayan araba, tahribatın izlerini taşıyacağından onarıldıktan sonra mübadele (rayiç) değerinin olaydan önceki mübadele değerinden az olacağının kabulü gerekir. Aracın onarılmış durumdaki değeri, ne kadar iyi onarılmış olursa olsun, kural olarak aynı nitelikteki hiç hasara uğramayan araç değerinden düşüktür ve bu da cari değerinden kaybettirmektedir…” denilmektedir.
KTK 90. Md. hükmüne göre ; “Maddi tazminatın biçimi ve kapsamı ile manevi tazminat konularında Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.„ Şeklindeki düzenleme ile trafik kazasından kaynaklanan tazminat taleplerinin değerlendirilmesinde BK.nun haksız fiile ilişkin hükümlerine atıf yapılmıştır.
6098 TBK 49 ve müteakip maddeleri gereğince meydana gelen kaza sebebiyle zarar görenin mal varlığında meydana gelen eksilme zararlarını isteyebileceği gibi, dolaylı olarak uğradığı zararlar da zarar verenden istenebilecektir. Bu çerçevede bakıldığında, değer kaybı zararı, davacının mal varlığında meydana gelen bir zarar kapsamındadır. Zira, araç tamamen onarılmış olsa dahi, teknolojinin gelişmesi sebebiyle, parça değişimi yapılmamış olsa dahi, araçların kaza geçirdiği, kaportanın onarım ve boya gördüğü konuları kolaylıkla tespit edilebilmekte bu da aracın kaza geçirmesi sebebiyle kazanın şekline göre değişen oranlarda bir kısım değerinden kaybetmesine sebebiyet vermektedir. Dolayısıyla, değer kaybı araçla doğrudan ilişkili olup, zarar görenin gerçek zararını ifade etmektedir.
Davalı araç sahibi …. ve sürücüsü …, KTK 85. mad. Düzenlemesi dikkate alındığında, tehlike sorumluluğu nedeniyle zarardan sorumlu olacaktır. Madde hükmüne göre; Değişik 1. fıkra: 4199 – 17.10.1996) Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.
KTK 85/5 maddesine göre; “(Değişik 4. fıkra: 4199 – 17.10.1996) İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” Düzenlemesi gereğince araç maliki ve işleticisi olan davalı … ’ın meydana gelen zarardan araç maliki olmasından dolayı tehlike sorumluluğu bulunması sebebiyle kusursuz olarak, araç sürücüsü …’ın kusuru ile sebebiyet verdiği zarardan sorumluluğu bulunmaktadır.
Davalılardan … Sigorta Şirketi ZMM poliçesiyle sigortalı davalı … adına kayıtlı ve … yönetimindeki … plakalı aracı kaza tarihini kapsayan ZMM (Trafik) sigorta poliçesini düzenlemesi sebebiyle davada taraf olarak yer almaktadır. KTK 91 ve devamında araçlar için trafik poliçesi yaptırma zorunluluğu düzenlenmiştir. KTK 91. mad. gereğince sigorta şirketleri, işletenlerin KTK 85/1 maddesi gereğince olan maddi ve hukuki sorumluluklarını teminat altına almaktadırlar. Değer Kaybına ilişkin talep sigortalının KTK 85/1 md. Kapsamında ödemekle yükümlü olduğu gerçek zarar olmakla, sigorta şirketi bu talep yönünden araç maliki ve sürücüsü ile birlikte, bakiye poliçe teminatına kadar sorumludur. (KTK 88/1. Md.)
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 05.04.2010 tarih ve 2009/9892-E sayılı kararında “… Dava, trafik kazası nedeniyle araçta meydana gelen değer kaybı ve kazanç kaybı istemine ilişkindir. Trafik sigortacısı, karşı araçta meydana gelen gerçek zararı limit dahilinde teminat altına almıştır. Dava konusu trafik kazası sonucunda, davacıya ait aracın tamir süresince çalışamaması nedeniyle oluşan kazanç kaybı trafik sigortası teminatı dışında ise de, araçta meydana gelen değer kaybının gerçek zarar kalemleri arasında bulunmaktadır. Mahkemece davacı aracındaki değer kaybından, davalı sigortalı şirketinin de limit dahilinde sorumlu olacağı gözetilerek davalı … şirketince davacının kasko sigortacısına herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığı da araştırılıp, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir…” denilmiştir. Dolayısıyla kazalı araçtaki değer kaybı, gerçek zarar kapsamında olduğundan davalı … şirketi tarafından temin edilen ZMM (Trafik) sigorta poliçesi kapsamındadır ve davalı şirket poliçe limiti dahilinde oluşan değer kaybı zararından sorumludur.
Sonuç itibariyle; Dava konusu olayda davalı … Aslanpınar adına kayıtlı, davalı … şirketine ZMM sigortalı … plakalı aracın sürücüsü davalı … ’ın % 100 (Yüzdeyüz) oranında asli ve tam kusurlu olduğu, Davacı şirketin tüm davalılardan talep edebileceği değer kaybı zararının 1.641,17 TL olduğu, Davacı şirketin davalılardan … ve …’dan talep edebileceği kazanç kaybının 90,00 TL olduğu,davacı şirketin davalılardan … ve …’dan iş durması kaybı yönünden talep edebileceği işlemiş yasal faiz miktarının 12,53 TL olduğu, değer kaybı alacağı yönünden talep edebileceği işlemiş yasal faiz miktarının mahkememizce hesaplandığı ve 228,63 TL. Olduğu, Davacı şirketin davalı … şirketinden talep edebileceği işlemiş yasal faiz miktarının olmadığı anlaşılmakla; Davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davanın Kısmen Kabulüne, davalıların … 13 İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasına yapmış oldukları itirazların kısmen iptali ile takibin; davalı … AŞ yönünden 1.641,17 TL değer kaybı alacağı yönünden, davalılardan …, … yönünden ise 1.641,17 TL değer kaybı alacağı, 228,63 TL işlemiş faiz, 90,00 TL iş durması kaybı alacağı, 12,53 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.972,33 TL yönünden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alacağın varlığının tespiti yargılamayı gerektirdiğinden ve şartları oluşmadığından davacının icra inkar tazminat talebinin reddine,
3-Karar tarihine göre alınması gereken 134,72 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 98,82 TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine, ( Davalı …’nin 76,20 TL’sinden sorumlu tutulmasına, )
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 35,90 TL peşin harç masrafının davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar yönünden hesaplanan 1.972,33 TL (AAÜT 13/2 Maddesi Gereğince ) vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, ( Davalı …’nin 1.641,17 TL’sinden sorumlu tutulmasına, )
6-Davacının yapmış olduğu toplam 1.169,40 TL yargılama giderinin davanın red/kabul oranına göre 901,34 TL’sinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,geri kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,( Davalı …’nin 750,00 TL’sinden sorumlu tutulmasına, )
7-Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda, dava değere itibariyle Kesin olarak verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 07/05/2019

Katip …

Hakim …

MASRAF BEYANI
35,90 TL Başvuru Harç Masrafı
700,00 TL Bilirkişi Ücreti
433,50 TL tebligat ve müzekkere gideri
TOPLAM : 1.169,40 TL