Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/447 E. 2022/177 K. 02.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/447 Esas
KARAR NO : 2022/177 Karar

DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/05/2018
KARAR TARİHİ : 02/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı alacaklı tarafça ilamsız icra takibi başlatıldığını, bu icra takibinden ödeme emrinin eski işyerine gönderildiğini, tebligatın usule aykırı olarak yapıldığını, bu nedenle usulune uygun olarak itiraz edemediğini, takip alacaklısına karşı hiçbir borcunun bulunmadığını, takip alacaklısı ile davacının ticari bir mal alışverişinin olmadığını, alacağın faturaya dayandığı iddia ediliyorsa bu faturanın dosyaya sunulması gerektiğini, dava öncesi davacıya sunulan bir fatura da bulunmadığını, davacı tarafından borç ikrarını içeren bir belge ve itiraz edilmemiş bir fatura da bulunmadığını, ilamsız icra takiplerinde ispat külfetinin takip alacaklısında olduğunu, davacı borçludan borçlu olmadığının ispatının beklenemeyeceğini, … 32. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasında başlatılan icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespiti ve icra takibinin tedbiren durdurulması ve iptalini talep ettiğini, davacı tarafın sözünü ettiği çeklerin davacı tarafından keşide edilmiş çekler olmadığını, bu çeklerdeki imzanın kendisine ait olmadığını, davalı tarafın bu durumu bilmiş olmasından dolayı ilamsız icra takibine başladığını, bu kabil çeklerin var olduğunu ve hepsine imzaya itiraz edildiğini ve çeklerin iptal edildiğini, davalı tarafın mal satışı iddiasını, fatura – irsaliye- teslim belgesi vb yazılı belge ile ispatlaması gerektiğini, öncelikle dava sonuçlanıncaya kadar icra takibinin durdurulmasını ve sonra da davanın kabulü ile borçlu olmadığının tespit edilmesini, icra takibinin iptalini, davalının % 20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; Tebligatın usulüne uygun olduğunu, davalı – alacaklı şirket ile davacı- borçlu arasında ticari bir mal alım satımı olduğunu, anlaşmaya göre davalı şirketin malları devredeceğini, karşılığında ileri düzenleme tarihli olarak keşide edilen ve toplam 300.000,00-TL bedelli çekleri davacı – borçludan alacağı üzerine anlaşma yapıldığını, malların davacı – borçluya teslim edildiğini ve sonrasında … Bankası … Şubesine ait … keşide yerli 09.02.2017 tarihli, … numaralı, 50.000,00-TL bedelli çek ile … Bankası … Şubesine ait … keşide yerli 01.03.2017 tarihli, … nolu, 250.000,00-TL bedelli çekin davacı – borçlu tarafından keşide edilerek davalı- alacaklıya verildiğini, mal tesliminden sonra davacı- borçlunun çeklerinin karşılıksız çıktığına, davacının iflas etmekte olduğuna dair haberlerin yayıldığını, dolayısıyla çeklerin vade tarihlerinin gelmeden ilamsız takip başlattığını, davacı tarafından keşide edilen çeklerin taraflar arasında ticari ilişkinin varlığını ortaya koyduğunu, davacı – borçlu tarafından keşide edilen çeklerin davaya konu alacak için yazılı delil başlangıcı olduğunu, dolayısıyla alacağının ispat edilmesi ile birlikte bu menfi tespit davasının reddedilmesi gerektiğini ve alacağın %20si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini, davalı – alacaklı şirket ile davacı – borçlu arasında bir hatır ilişkisi olduğunu, tarafların birbirini finanse ettiğini, aralarında ticari ilişki olmadığı halde bile tarafların birbirlerine hatır çekleri düzenlediklerini, davalı tarafın davacıya keşide ettiği tüm hatır çeklerinin karşılığını ödemesine rağmen davacı tarafın davalı şirkete keşide ettiği çeklerin bir kısmını ödemediğini, dava konusu çekin de davacının ödemediği çeklerden olduğunu, bu doğrultuda tüm banka kayıtlarının celp edilerek bu çeklerden ödenen ve ödenmeyenlerin tespit edilmesini ve hangi tarafın borçlu olduğunun ortaya çıkarılması gerektiğini, davacının kendi adına açılmış olan … Bankası … Şubesindeki hesabından ve … Bankası … Şubesindeki hesabından inkar etmiş olduğu imza ile aynı imzayı taşıyan bir çok çekin ödemesini yaptığını, inkar ettiği çeklere ait imza incelemesi yapılması gerektiğini, davacının … Bankası … Şubesindeki hesabına dair hesap hareketlerinin celbini, … Bankası … Şubesindeki hesap hareketlerini, …bank … Şubesindeki hesap hareketlerini, … CBS … Sorş Sayılı dosyası ile … CBS …Sorş sayılı dosyaların celbini talep ettiğini, davanın reddi ile alacağının %20sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Deliller; Davacı tarafın ticari defter ve kayıtları, …’nin imza incelemesine esas teşkil edecek imza örnekleri, Çek Asılları, Hesap Ekstreleri, … CBS … Soruşturma Sayılı dosyası UYAP kayıtları, … CBS … sor. Sayılı dosyası UYAP kayıtları, … 32. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosya, Bilirkişi İncelemeleri.
… 32. İcra Dairesi’nin … E. Sayılı dosyasının incelendiğinde; Alacaklı …Tic. Ltd. Şti vekilinin 300.000,00-TL asıl alacak üzerinden, fatura alacağı sebebine dayanarak … aleyhine 14.12.2016 tarihinde ödeme emri düzenlendiği, ödeme emrinin …’ye 29.12.2016 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun icra takibine itiraz etmediği ve takibin kesinleştiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 30/09/2019 tarihli celsesinde; … Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılarak davacı …’nin imza örneklerinin alınmasına karar verilmiş; … 2 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Talimat Sayılı dosyasından davacı …’nin imza örnekleri alınmıştır.
Mahkememizce taraflar arasında uyuşmazlıkla ilgili olarak bu konuda uzman olduğu anlaşılan Mali Müşavir Bilirkişi …’ya tevdi edilerek Bilirkişi Raporu aldırılmıştır. Mali Müşavir Bilirkişi …’nun hazırlamış olduğu 17.05.2021 tarihli Bilirkişi Raporuna göre özetle; “…İncelenen ve davacı şirkete ait 2015 yılı defterlerinden Defter-i Kebirin açılış tasdikinin hiç yaptırılmadığı, 2017 yılı defterlerinin kanuni süresinden sonra yapıldığı, davacı şirketin 2015-2017 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun tasdik edilmediği ve kendi tehine delil olma vasfına haiz olmadığı, Davacı yanın 2018 yılına ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yapıldığı, bu anlamda davacı yanın 2018 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun tasdik edildiği ve kendi lehine delil olma vasfına haiz olduğu,
Davalı yan 25.03.2021 tarihinde saat 1415 de Mahkeme Duruşma salonunda yapılan incelemeye katılmadığı herhangi bir yerinde inceleme talebinde bulunmadığı gibi Ticari defterlerini tarafıma sunmadığı, bu durumun 6100 sayılı HMK’ nın 266 maddesi kapsamında Sayın Mahkemenin takdirine muhtaç olduğu,
Bütün bu anlatımların doğrultusunda; Mali bilirkişi olarak Huzurdaki davadaki defter incelemelerimde Davacı yanın ticari defterleri üzerinde yapmış olduğum muhasebesel incelemeler neticesinde davalı yan vekilinin davaya karşın sunmuş olduğu cevap dilekçesinde belirttiği müvekkili şirket tarafından malların davacıya teslim edildiği hususları dikkate alınarak yapılan incelemede, davacı … ticari defterlerinde Emtia teslimi ile ilgili berhangi bir Muhasebe kaydına rastlanılmadığı, davacı yanın davalı yana kaydi olarak borçlu olmadığı, bu anlamda dava konusu 300.000,00 TL tutarlı 2 adet çekin karşılıksız kalması nedeniyle davacı yanın menfi tespit talebinin değerlendirilmesinin sayın mahkemenizin takdiri içinde kaldığı,…” hususlarında görüş bildirilmiştir.
Bilirkişi Raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Bilirkişi Raporuna karşı davalı vekilince beyan ve itiraz dilekçesi sunulmuştur.
Mahkememizce taraflar arasında uyuşmazlıkla ilgili olarak bu konuda uzman olduğu anlaşılan Grafolog Bilirkişi …’a tevdi edilerek Bilirkişi Raporu aldırılmıştır. Adli Tıp Uzmanı Grafolog Bilirkişi …’ın hazırlamış olduğu 07.09.2021 tarihli Bilirkişi Raporuna göre özetle;
“…İnceleme konusu çeklerdeki keşideci imzalarının mukayese örnekleri ile grafolojik ve grafometrik usullere göre optik cihazlar kullanılarak ve çıplak gözle yapılan incelemede;
Çeklerin keşideci imzaları yanında çekin ön yüzündeki yazılarda incelenmiş olup hem keşideci imzalarının hem de keşideci tarafından elle yazılan yazıların mukayese örnekleri ile tersim tarzı, istif, eğim, seyir, sürat, gelişmişlik, baskı derecesi, işleklik, harflerin birbiri ile ilişkilenmesi ve alışkanlıklar yönünden farkları bulunduğundan çeklerin keşideci imzalarının ve ön yüzdeki el yazılarının …’nin eli mahsulü olmadığı kanaatine vardığımı ,…” hususlarında görüş bildirilmiştir.
Bilirkişi Raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Davalı vekilince Grafolog Bilirkişi Raporuna dair itiraz dilekçesi sunulmuştur.
Bilirkişi Raporları hüküm kurmaya uygun bulunmuştur.
GEREKÇE;
Taraflar arasındaki ihtilaf; İcra takibinden dolayı davacı – borçlunun davalı – alacaklıya borçlu olup olmadığı, taraflar arasında ticari alım satım ilişkisi olup olmadığı, davacı borçlunun söz konusu çeklerdeki imzalarının kendisine ait olup olmadığı hususlarındadır.
Tüm dosya kapsamından; Davalı şirket tarafından davacı aleyhine fatura alacağı sebebine dayanılarak … 32. İcra Dairesi’nin … E sayılı icra takibi başlatıldığı, davacı …’nin icra takibine itiraz edemediğinden icra takibinin durmayarak devam ettiği, ancak davacı tarafından iş bu menfi tespit davasının ikame edildiği ve icra takibinden dolayı davalı – alacaklıya borçlu olunmadığının tespiti ile icra takibinin iptalinin talep edildiği, davacı gerçek kişinin icra takibine konu edilen çeklerdeki imzanın kendine ait olmadığını, bu imzanın sahte olduğunu ileri sürdüğü, dolayısıyla imza örneklerinin dosyaya celp edildiği, imza incelemesine esas teşkil edecek imza örneklerinin dosyaya celp edildiği, imza incelemesine dair imza örnekleri dosyaya celp olunurken tarafların ticari defterlerinin incelenmesi için inceleme günü ihdas edildiği, davalı tarafın ticari defterlerinin inceleme günü ibraz edilmediği, yerinde inceleme de talep edilmediği, davacı tarafın ticari defterlerinin incelemeye sunulduğu, davacı tarafın 2015, 2017 ve 2018 yılı ticari defterlerinin incelemeye tabi tutulduğu, davacı tarafın 2015 ve 2017 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun tasdik edilmediği, kendi lehine delil olma vasfına haiz olmadığı, 2018 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tasdik edildiği ve kendi lehine delil vasfına hazir olduğu, davacı tarafın incelenen ticari defterlerinde davaya konu çek ve emtia alış veya satışı ile ilgili herhangi bir muhasebesel kayda rastlanılmadığı, davaya konu çeklerin … Bankası A.Ş … Şubesine ait, 09.02.2017 keşide tarihli ve … numaralı 50.000,00-TL bedelli ve 01.03.2017 keşide tarihi ve 8053812 numaralı 250.000,00-TL bedelli olduğu, çeklerin görünüşte … tarafından davalı … Ltd Şti lehine düzenlendiği, dosyada mübrez banka ekstrelerine havi CD’nin incelenmesinden, davacı tarafa ait hesap hareketleri, hesap tablosu, nakit işlemleri tablosu, EFT hareketlerinden davacı ile davalı arasında herhangi bir hesap hareketine rastlanmadığı, Grafolog Bilirkişice düzenlenen Bilirkişi Raporu’nda çek asılları üzerinde inceleme yapıldığı ve çekler üzerindeki imzaların ve el yazılarının davacı …’nin eli ürünü olmadığına dair kanaat oluştuğu, gerek Mali Müşavir Bilirkişinin düzenlediği rapor, gerek Grafolog Bilirkişinin düzenlediği rapor ve gerekse de davalı şirketin ticari defterlerinin incelemeye sunulmamasından dolayı davacının taleplerinin haklı olduğu değerlendirildiğinden davacının davasının kabulü ile, … 32. İcra Dairesi’nin … E sayılı icra takibinden dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine ve İcra Takibinin iptaline, ispatlanamamış olmasından dolayı kötüniyet tazminatı talebinin reddine dair karar verilmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan gerekçeye göre;
1-)Davacının davasının KABULÜ ile
… 32. İcra Dairesi’nin … E sayılı icra takibinden dolayı davalıya borçlu olmadığının TESPİTİNE ve İcra Takibinin İPTALİNE,
Kötüniyet Tazminatı talebinin REDDİNE,
2-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 20.493,00-TL nispi karar harcından peşin yatırılan 5.123,25-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 15.369,75-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-)Davacı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 29.450,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-)Davacı tarafından yatırılan 35,90-TL başvuru, 5,20-TL vekalet harcı, 5.123,25-TL peşin harç, 1.500,00-TL bilirkişi ücreti ve 195,10-TL posta giderinden ibaret toplam 6.859,45-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-)Taraflarca yatırılan kullanılmayan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık kesin süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi (İstinaf Mahkemesi) nezdinde İstinaf Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usûlen anlatıldı. 02/03/2022

Katip …
✍e-imzalı

Hakim …
✍e-imzalı