Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/44 E. 2019/148 K. 25.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/44 Esas
KARAR NO : 2019/148

DAVA : İtirazın İptali (Faturadan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/01/2018
KARAR TARİHİ : 25/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Faturadan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı borçluya fuar stand kurulumu hizmeti verildiğini ve bu hizmet karşılığında … tarih ve … tarih, 17.700.-TL tutarlı fatura düzenlendiğini, fatura bedelinin kısmen (8.800.-TL) ödendiğini, bakiye 8.900-TL’nin ödenmemesi sebebiyle davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun borca itiraz ettiğini ileri sürerek davalı borçlunun itirazının iptaline, takibin talep edilen koşullarla devamına, davalı borçlunun asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama harç ve giderleri ile avukatlık ücretinin davalı/borçluya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; Davacı taraf ile davalının ürünlerinin tanıtımını yapmak amacıyla fuar standı kurulması konusunda anlaşıldığını, ancak davacı tarafından kurulumu yapılan standın ayıplı olduğunu, bu hususun süresinde davacı tarafa bildirildiği ve konu ile ilgili tanıklarının bulunduğunu, davacı tarafından davalıya bildirilen ayıpların giderilmediği gibi davalı aleyhine icra takibi başlattığını, bu nedenle davacı tarafın iyi niyetinden bahsedilemeyeceğini, diğer taraftan fuar standı kurulum hizmetinin ayıplı olmasına rağmen davacı tarafa toplam 12.800.-TL ödeme yapıldığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
… 32. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı uyap dosyası, fatura fotokopisi, bilirkişi incelemesi sonucu alınan rapor.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, İİK 67.maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının davalıya vermiş olduğu hizmetten dolayı faturaya dayalı olarak cari hesap bakiye alacağının bulunup bulunmadığı, varsa miktarı, davacı tarafından kurulumu yapılan standın ayıplı olup olmadığı, ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı hususlarındadır.
İlgili … 32. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 14/02/2017 tarihinde 8.900,00 TL cari hesap alacağının tahsili amacı ile icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 17/02/2017 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı borçlu vekilinin 21/02/2017 tarihli itiraz dilekçesi ile takibe konu borca itiraz ettiği, davacı alacaklının iş bu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu, takibin yetkili icra dairesinde yapıldığı, geçerli haciz yolu ile ilamsız genel takip bulunduğu, borçlu tarafından yasal süresi içerisinde yapılmış ve takibi durdurmuş geçerli bir itiraz olduğu, davanın bir yıllık yasal süresi içerisinde açıldığı, itirazın iptali davasının koşullarının oluştuğu anlaşılmıştır.
Davalı tanıkları … ve …’in ayıp ihbarının, sözlü olarak süresinde yapıldığı hususunda dinlenmeleri talep edilmiş ise de, TTK 20/3 fıkrası gereğince tacirler arasında ihbarın noter aracılığı ile ya da iadeli taahhütlü mektup ile yapılması zorunlu olduğundan reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce mali müşavir …’dan aldırılan 14/11/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacının usulüne uygun tutulmuş ticari defler kayıtlarına göre takıp tarihi itibariyle de davalının 8.900,00 TL borçlu ve davacının da asıl borç olarak alacaklı olduğu, davacının incelenen 2016 yılı ticari defterlerinde davalı ile aralarında ki ticari ilişkinin dayanağı olan 02.11.2016 tarihli ve A/173644 sayılı ve 17,700 TL tutarlı faturanın davacının defler kayıtlarında ayılı tarihte MA-1 50559 fiş numarası ile davalı adına borç olarak kaydedilmiş olduğu, davalı tarafından 01.11.2016 tarihinde M A-10768 fiş numarası ile 4.400.00TL, 04.11.2016 tarihinde MA-10K85 Fiş numarası ile 4.400.00 TL olmak üzere toplam 8.800,00 TL davalı adına alacak olarak kaydedilmiş olduğu, 04.11.2016 tarihi itibariyle de cari hesap bakiyesinin 8.900.00 TL kaldığı, davalı adına borç olarak görünen 8.900.00 TL’nin 31.12.2016 yıl sonu kapanış maddesinde ve 2016 yılı mizanında 120.10.E 130 Hesap kodunda davalı adına borç bakiyesi olarak göründüğü ve 01.01.2017 açılış maddesinde de aynı tutarda kayıtlı olduğu, davacının defler kayıllarında 04.11.2016 tarihinden takip tarihi olan 14.02.2017 tarihine kadar davalı tarafından yapılmış başkaca hır ödeme kaydına rastlanmadığı beyan edilmiştir.
Bilirkişi Raporu, dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, açıklayıcı ve hükme esas almaya elverişlidir.
İtirazın iptali davası yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. İspat yükü kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda ön görülen istisnalar dışında karşı taraf kanuni karinenin aksini ispat edebilir. (HMK m.190). İtirazın iptali davasında ispat yükü kural olarak davacı alacaklıdadır. Ancak borçlunun itirazındaki beyana göre ispat yükü yer değiştirebilir.
Somut olayda, davacı tarafından davalı adına düzenlenmiş 02.11.2016 tarih ve A/373644 sayılı, 17.700.-TL tutarlı faturadan taraflar arasında ticari bir ilişki olduğu anlaşılmaktadır. Bu faturaya ilişkin olarak davacının usulüne uygun olarak tutulmuş ve davacı lehine delil niteliğindeki ticari defterleri ile davacının davalıdan 8.900.00 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Davalı defterlerini inceleme için ibraz etmemiş, ödeme belgesi sunamamış ve fuar standı kurulum hizmetinin ayıplı olduğuna ve ayıp ihbarında bulunduğuna yönelik itiraz sebeplerini kanıtlayamamıştır. Şöyle ki, TTK 23.maddesinde teslim sırasında açıkça belli olan ayıplar yönünden ayıbın 2 gün içinde satıcıya bildirilmesi gerektiği düzenlenmiştir. Malda açık ayıp söz konusu olmasa bile malı satın ve teslim alan taciri malı inceleme ve incelettirmekle yükümlüdür. Yasal süreler içinde ayıp ihbarının yapılmaması alıcının kanundan doğan seçimlik haklarına (sözleşmeden dönme, ayıp oranında bedel indirimi, ücretsiz onarım veya ayıpsız misli ile değişim) başvuramaması sonucunu doğurur. Davalı ürünlerinin tanıtımını yapmak amacıyla fuar standı kurulumu hizmetini veren davacının bakiye alacağını ödemek zorundadır. Bu nedenlerle, davanın kabulü ile, davalı tarafından … 32. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazın iptaline ve takibin devamına, geçerli bir ilamsız genel icra takibinin varlığı, borçlunun yedi günlük süre içerisinde ödeme emrine itiraz etmiş olması, bir yıl içinde açılmış bir itirazın iptali davası bulunması, davacı alacaklının tazminat istemini dava dilekçesinde açıkça talep etmiş olması ve takip konusu alacağın miktarının belli (likit) olması dikkate alınarak borçlunun itirazının haksız olması nedeniyle takip konusu asıl alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektirici nedenlere göre;
1- Davanın kabulü ile, davalı tarafından … 32. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazın iptaline ve takibin devamına, asıl alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanununca alınması gerekli 607,96 TL ilam harcından peşin yatırılan 107,49 TL harcın mahsubu ile bakiye 500,47 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 2.725,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvuru harcı, 107,49 TL peşin harç, 700,00 TL bilirkişi ücreti, 140,00 TL tebligat ve müzekkere giderlerinden oluşan toplam 983,39 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 25/02/2019

Katip …

Hakim …