Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/415 E. 2019/628 K. 01.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/415 Esas
KARAR NO : 2019/628

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/05/2018
KARAR TARİHİ : 01/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının çeşitli matbaa işlemlerinin müvekkili tarafından ifa edildiğini, ürünlerin davalıya teslim edildiğini, müvekkili tarafından tanzim edilen 15.12.2017 tarih ve 92834 numaralı ve KDV dahi 10.207,00 TL bedelli irsaliyeli faturanın davalıya gönderildiğini, fatura borcuna mahsuben 2.000 TL ödeme yapıldığını, müvekkilinin bakiye alacağının tahsil amacıyla … 11. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından icra takibi başlatılmışsa da davalının itirazı ile takibin durduğunu, davalı tarafından yapılan itirazın haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, davalının % 20 tazminata mahkumiyetine ve yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen davaya cevap verilmemiştir.
DELİLLER :
… 11. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası, irsaliyeli fatura örneği, davacı ticari defterleri, mali müşavir bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, İİK 67.maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının davalıdan faturaya dayalı bakiye alacağının bulunup bulunmadığı, alacağı var ise bakiye alacak ve işlemiş faiz miktarları hususlarındadır.
İlgili … 11. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 26/03/2018 tarihinde faturadan kaynaklı 8.207,00 TL bakiye alacak, 206,41 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 8.413,41 TL alacağın icra gideri, vekalet ücreti ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yıllık % 9 faiz ile birlikte tahsili amacı ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 31/03/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu vekilinin 08/04/2018 tarihli itiraz dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin alacaklı görünene borcunun bulunmadığını ileri sürerek borca ve ferilerine itiraz ettiği, davacı alacaklının iş bu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu, takibin yetkili icra dairesinde yapıldığı, geçerli haciz yolu ile ilamsız genel takip bulunduğu, borçlu tarafından yasal süresi içerisinde yapılmış ve takibi durdurmuş geçerli bir itiraz olduğu, davanın bir yıllık yasal süresi içerisinde açıldığı, itirazın iptali davasının koşullarının oluştuğu anlaşılmıştır.
Deliller toplandıktan sonra ticari defter ve belgeler üzerinde inceleme yapılmak suretiyle mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık konularında mali müşavir bilirkişi Doğan Gül’den rapor aldırılmıştır.
İtirazın iptali davası yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. İspat yükü kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda ön görülen istisnalar dışında karşı taraf kanuni karinenin aksini ispat edebilir. (HMK m.190). İtirazın iptali davasında ispat yükü kural olarak davacı alacaklıdadır. Ancak borçlunun itirazındaki beyana göre ispat yükü yer değiştirebilir.
Somut olayda, davalı vekili takibe itiraz dilekçesinde alacaklı olduğunu iddia eden şahsa müvekkili şirketin böyle bir borcu bulunmadığından takibe, borca ve tüm fer’ilerine itiraz etmiş ancak davalı tarafça inceleme günü ve sonrası ticari defterler incelemeye ibraz edilmemiştir. Davacı işletmenin icra takip ve dava konusu 15/12/2017 tarih ve 92834 no.lu 10.207,00 TL tutarındaki İrsaliyeli Faturasının, İşletme Defterinin Gelir başlığı altındaki 14. sayfasında kayıtlı olduğu tespit edilmiştir. İkinci sınıf işletmelerin tutmak zorunluluğu olduğu İşletme Defterine, yalnızca Mal ve Hizmet Alışları, Giderler, Mal ve Hizmet Satışı ile Gelirlerin kaydedilir, yapılan ödemeler ve tahsilatlar kaydedilemez. Dolayısıyla, işletme defterinden davalının yaptığı ödemeler gözükmediği gibi cari hesap bakiyesinin de tespit edilemez. Taraflar arasında TTK madde 89’da tarif edilen anlamda yazılı bir cari hesap sözleşmesi bulunmamaktadır. Davacı şirket, 15.12.2017 tarih ve 92834 nolu 10.207,00 TL tutarındaki faturayı icra takip ve dava konusu edip, bu faturanın 8.207,00 TL’sini talep etmektedir. Davacı taraf, 2.000,00 TL’sini tahsil ettiğini beyan etmiştir. Davacı tarafın “ Muayene Etiketi, Muayene Raporu ve Kartvizit” açıklaması ile düzenlemiş olduğu İrsaliyeli Fatura incelendiğinde malın alıcıya gönderilmesi esnasında düzenlenip, malla birlikte iki nüshası alıcıya bir nüshası malı gönderende kalan İrsaliye Fatura üzerinde, davalı taraftan malı teslim alan bilgisi ve imza bulunmadığı görülmektedir. Davacı taraf, davalıya ürünlerin ve faturanın teslim edildiğini kanıtlayamamıştır ancak davalı tarafın da icra takibine itirazında, İrsaliyeli Faturanın ve içeriği malın teslim alınmadığına ilişkin itirazı olmamıştır. Davalı vekili itirazında borcun olmamasının sebebini beyan etmediği gibi, borcun ödendiğini kanıtlayacak herhangi bir belge de icra ve dava dosyasına ibraz etmemiş, inceleme günü ve sonrasında ticari defter ve belgelerini de incelemeye ibraz etmemiş, davacının asıl alacağının varlığını kanıtladığı kabul edilerek davacının 8.207,00 TL asıl alacağı ve bu tutar üzerinden, talebi yıllık % 9 yasal faizi talep edebileceği, davalı şirket temerrüte düşürülmediğinden, takipteki işlemiş faiz talep edilemeyeceği anlaşılmış, dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, açıklayıcı ve hüküm kurmaya elverişli Bilirkişi Raporu çerçevesinde davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile, davalı tarafından … 11. İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazın 8.207,00 TL asıl alacak yönünden iptaline ve takibin bu miktar üzerinden devamına, geçerli bir ilamsız genel icra takibinin varlığı, borçlunun yedi günlük süre içerisinde ödeme emrine itiraz etmiş olması, bir yıl içinde açılmış bir itirazın iptali davası bulunması, davacı alacaklının tazminat istemini dava dilekçesinde açıkça talep etmiş olması ve takip konusu alacağın miktarının belli (likit) olması dikkate alınarak borçlunun itirazının haksız olması nedeniyle asıl alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektirici nedenlere göre;
Davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile, davalı tarafından … 11. İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazın 8.207,00 TL asıl alacak yönünden iptaline ve takibin bu miktar üzerinden devamına, asıl alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 560,62 TL ilam harcından peşin yatırılan 101,62 TL harcın mahsubu ile bakiye 459,00 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Davacı tarafından yatırılan 101,62 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 2.725,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvuru harcı, 700,00 TL bilirkişi ücreti, 86,00 TL tebligat ve müzekkere giderlerinden oluşan toplam 821,90 TL yargılama giderlerinden davanın kabulü oranında 801,73 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.01/07/2019

Katip …

Hakim …