Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/397 E. 2019/963 K. 04.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/397 Esas
KARAR NO : 2019/963

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/05/2018
KARAR TARİHİ : 04/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin ticari ilişkisi sebebi ile fatura tanzim edildiğini, taraflar arasındaki ticari ilişkinin cari hesap şeklinde takip edildiğini, müvekkilinin davalıya fatura karşılığında mal sattığını, tüm bu işlemlerin cari hesaba işlendiğini, satılan malların bedellerinin ödenmesi yönündeki tüm ısrarlı taleplerine rağmen davalı taraftan hiçbir sonuç alınamadığını, bunun üzerine … 8. İcra Müdürlüğü’nün … E, sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, ödeme emrinin davalıya gönderildiğini ancak davalının yasal sürede itirazı nedeni takibin durduğunu, davalının takibe kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, müvekkilinin alacağının likit bir alacak olduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve takibin devamına, asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirkete her hangi bir borçlarının bulunmadığını, müvekkili şirketle davacının arasında iddia edildiği gibi akdi ilişki bulunmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
… 8. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası, ticari defter ve belgeler üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu aldırılan mali müşavir bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, İİK 67.maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle davacının davalıya verdiği mal karşılığı faturaya dayalı cari hesap alacağının bulunup bulunmadığı, alacağı var ise miktarı hususlarındadır.
İlgili … 8. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 07/06/2017 tarihinde 9.282,34 TL cari hesap alacağının tahsili amacı ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 12/06/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 19/06/2017 tarihli itiraz dilekçesinde özetle; alacaklı görünene borçlarının bulunmadığını ileri sürdüğü, davacı alacaklının iş bu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu, takibin yetkili icra dairesinde yapıldığı, geçerli haciz yolu ile ilamsız genel takip bulunduğu, borçlu tarafından yasal süresi içerisinde yapılmış ve takibi durdurmuş geçerli bir itiraz olduğu, davanın bir yıllık yasal süresi içerisinde açıldığı, itirazın iptali davasının koşullarının oluştuğu anlaşılmıştır.
Deliller toplandıktan sonra ticari defter ve belgeler üzerinde inceleme yapılmak suretiyle rapor düzenlemesi için dosya mali müşavir …’ya tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından mahkememize sunulan raporda özetle, Davacının ticari defterlerinin 6102 sayılı YTTK. 64 md. ve 213 sayılı VUK. ilgili hükümleri gereğince usulüne uygun olduğu, ticari defterler ve belgelerin birbirini teyit ettiği, davacının ticari defterlerine göre taraflar arasındaki ticari ilişkinin 2016 yılında başladığı, 23.05.2017 tarihinde sona erdiği, davacının 07.06.2017 takip tarihi itibari ile 9.282.34TL tutarındaki alacak miktarının halen davalının borç bakiyesi olarak devam ettiği, davalı şirket ticari defterlerini ibraz edilmediğinden incelenemediği, yanlar arasında TTK 89 madde hükmü uyarınca akdi bir ilişki olmayıp tamamen güvene dayalı ticari ilişkisi bulunduğu, davacı tarafından tanzim edilen faturanın davalı tarafından teslim ve tesellümlerinin yapıldığı, tanzim edilen fatura ve münderecatı ile ilgili 6102 sayılı YTTK. 21/2 fıkrası uyarınca itiraz ve iadesine ilişkin belge ve kayıtlara rastlanmadığı, davacının BK.117 madde hükmü uyarınca temerrüt ihtarı bulunmaması nedeni ile asıl alacak miktarı için 07.06.2017 takip tarihinden itibaren infaz tarihine kadar 3095 sayılı yasa uyarınca TCMBnca belirlenen değişen oranlardaki avans faiz oranlarından basit usulde faiz talep edebileceği beyan edilmiştir. Bilirkişi Raporu, dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, açıklayıcı ve hüküm kurmaya elverişlidir.
İtirazın iptali davası yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. İspat yükü kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda ön görülen istisnalar dışında karşı taraf kanuni karinenin aksini ispat edebilir. (HMK m.190). İtirazın iptali davasında ispat yükü kural olarak davacı alacaklıdadır. Ancak borçlunun itirazındaki beyana göre ispat yükü yer değiştirebilir. Borçlu itirazın iptali davasına karşı vereceği cevapta ödeme emrine itiraz ederken bildirmiş olduğu itiraz sebepleri ile bağlı değildir, borçlu her türlü borca itirazını ödeme emrine itirazından bağımsız olarak ileri sürebilir.
Somut olayda, davalı tarafça davacı şirkete her hangi bir borçlarının bulunmadığı, davalı ile davacı arasında akdi ilişki bulunmadığı ileri sürülmüş olup akdi ilişkinin bulunmadığını ispat yükü davalıdadır. Taraflar arasında TTK 89 madde hükmü uyarınca akde dayalı bir ticari ilişki bulunmadığı ancak güvene dayalı cari hesap ilişkisinin bulunduğu, taraflar arasındaki ticari ilişkinin 2016 tarihinde başladığı ve 23.05.2017 tarihine kadar devam ettiği, cari hesap şeklinde çalışılan ticari ilişki sonucu davacının davalıdan 07.06.2017 takip tarihi itibari ile ve halen cari hesaptan kaynaklanan 9.282.34 TL alacak bakiyesi bulunduğu ve bu miktarın ödenmemiş olduğu, davacının tanzim ettiği faturanın davalıya teslim edildiği, fatura münderecatı hizmetlerin davalı tarafından teslim alındığı alınan hizmetler ile ilgili faturaların münderecatı yönünde davalının yasal sürede itiraz ve iadesine ilişkin belge ve kayıt sunulmamakla TTK 21/2 madde hükmü gereğince faturalara süresinde itiraz edilmediği kabul edilerek faturaların davalı tarafça kabul edilmiş sayıldığı, temel borç ilişkisine esas olan hizmet ile ilgili satış faturasının davacının kayıtlarına aynı şekilde işlendiği, temel borç ilişkisine esas olan davalının borç bakiyesinin 07.06.2017 takip tarihi itibari ile 9.282.34 TL olduğu ve bu miktarın halen devam ettiği anlaşılmış, davanın kabulü ile davalı tarafından … 8. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazın iptaline ve takibin devamına, geçerli bir ilamsız genel icra takibinin varlığı, borçlunun yedi günlük süre içerisinde ödeme emrine itiraz etmiş olması, bir yıl içinde açılmış bir itirazın iptali davası bulunması, davacı alacaklının tazminat istemini dava dilekçesinde açıkça talep etmiş olması ve takip konusu alacağın miktarının belli (likit) olması dikkate alınarak borçlunun itirazının haksız olması nedeniyle asıl alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektirici nedenlere göre;
Davanın kabulü ile davalı tarafından … 8. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazın iptaline ve takibin devamına, asıl alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 634,07 TL ilam harcından peşin yatırılan 158,52 TL harcın mahsubu ile bakiye 475,55 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 2.725,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvuru harcı, 158,32 TL peşin harç, 700,00 TL bilirkişi ücreti, 142,20 TL tebligat ve müzekkere giderlerinden oluşan toplam 1.036,42 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kullanılmayan bakiye gider avanslarının karar kesinleştiğinde yatıran taraflara iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 04/11/2019

Katip …

Hakim …