Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/395 E. 2019/1251 K. 26.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/293 Esas
KARAR NO : 2019/1161

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/03/2018
KARAR TARİHİ : 18/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili Banka’nın … şubesi tarafından dava dışı …’a davalı-borçlu … ‘un müşterek ve müteselsil kefaletiyle kredi hesapları açılarak kullandırıldığını, borçlulara verilen kredi ödemelerinin yapılmaması nedeniyle kredi hesapları … 6.Noterliğinin … tarih ve … yevmiyeli ihtarı ile 31/10/2017 tarihinde kat edilerek borcun ödenmesinin talep edildiğini, kredi borçlarının ödenmemesi üzerine borçlular hakkında … 4. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini ancak itiraz üzerine takibin durduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile takibe konu ticari kredi kaynaklı nakit alacakları için 33.114,65.-TL asıl alacak, hesap kat tarihinden takip tarihine kadar yıllık 36.48 akdi faiz 1.241,12.-TL, faizin %5 gider vergisi 62,06.TL, noter ihtar masrafı 263,65.-TL, takip tarihinden tahsiline kadar yıllık %27 oranında temerrüt faizi, ve temerrüt faizinin %5 gider vergisi olmak üzere toplam 34.681,48.-TL üzerinden deposu talep edilen çekler bakımından, deposu talep edilen 2 adet çek için 2.700.-TL nakit deposu üzerinden (Bu arada nakte dönüşmesi halinde nakde döndüğü tarihten tahsiline kadar işleyecek %27 temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisi ile birlikte tahsili) iptaline, davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapılmış ise de, davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER :
… 4. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosya örneği, taraflar arasında imzalanan sözleşme, bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, İİK 67.maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacı banka ile dava dışı … arasında imzalanan davalı borçlu …’un müşterek ve müteselsil kefil olduğu genel kredi sözleşmesi nedeniyle davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacağı var ise asıl alacak, işlemiş faiz, faizin %5 gider vergisi ve masraf giderlerinin miktarı, çek deposu gayri nakit alacak talebinin yerinde olup olmadığı hususlarında olduğu anlaşılmıştır.
İlgili … 4. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 15/01/2018 tarihinde 33.114,65 TL asıl alacak, 1.887,72 TL muacceliyetten takip tarihine kadar yıllık %27 tem. faiz, 94,38 TL faizin %5 gider vergisi, 263,90 TL masraf olmak üzere toplam 35.360,65 TL alacağın tahsili amacı ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçlunun 23/01/2018 tarihli itiraz dilekçesinde özetle; alacaklı görünene borcunun olmadığını ileri sürdüğü, davacı alacaklının iş bu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu, takibin yetkili icra dairesinde yapıldığı, geçerli haciz yolu ile ilamsız genel takip bulunduğu, borçlu tarafından yasal süresi içerisinde yapılmış ve takibi durdurmuş geçerli bir itiraz olduğu, davanın bir yıllık yasal süresi içerisinde açıldığı, itirazın iptali davasının koşullarının oluştuğu anlaşılmıştır.
Davacı banka ile dava dışı asıl borçlu … arasında 11.07.2014 tarihinde 150.000.00 TL limitli Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi imzalandığı, Davalı kefil …’un söz konusu sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladığı, doğan borçtan kefalet limiti 150.000.00 TL dahilinde sorumlu olduğu, sözleşmenin 10.9 maddesinin müteselsil kefaleti ve kefilin sorumluluğunu düzenlediği, sözleşmenin 01.07.2012 tarihinden sonra imzalanması nedeniyle yeni TBK yürürlüğe girdikten sonra anılan yasaya bağlı olarak imzalanmış olduğu, TBK m.583’de yer alan şekil şartlarının gerçekleştiği, TBK m.584 gereğince eş rızası gerekmekle birlikte davalı kefil …’un sözleşme tarihinde bekar olduğu, sözleşmenin 13.2./b maddesi ” sözleşme ve uygulanması ile ilgili olarak taraflar arasında çıkabilecek her türlü uyuşmazlıkların çözümlenmesinde Banka’nın defter, kayıt ve belgeleri ile Müşteri ve Teminat Verenler tarafından Banka’ya gönderilecek yazılı veya faks talimatlarının ve Müşteri tarafından verilen sözlü talimatlar için Banka’ca yapılan ses kayıtlarının, HMK’nin 193.maddesi gereği münhasır delil olacağını, herhangi bir hususun ispatı için birbirlerine yemin teklif etmeyeceklerini, yemin teklif haklarından feragat ettiklerini kabul ve beyan ederler.” delil sözleşmesi niteliğindeki hükmü gereğince davalı banka kayıtlarının esas alınması gerektiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, açıklayıcı ve hüküm kurmaya elverişli Bilirkişi Ek Raporu doğrultusunda, Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin Temerrüt başlıklı 11. maddesinin ” İşbu sözleşmeden doğan borçlarını gününde ödemediği ya da yukarıda ya da bu sözleşmede belirtilen şekilde temerrüde düştüğü takdirde belli vadeli borçlarda bu vade tarihinden, hesap kapatma ihbarı ile muaccel hale gelen borçlarda hesabın kapatıldığı tarihten itibaren bunları Banka’ya bu sözleşme koşullarında tamamen geri ödeyeceği tarihlere kadar geçecek günler için, Banka’nın mevzuat gereğince tespit ettiği kredi faiz oranlarından temerrüt tarihinde yürürlükte olan en yüksek kredi faiz oranına bu oranın %50 sinin ilavesi suretiyle bulunacak olan oran üzerinden temerrüt faizi ve onun gider vergisi ve fon kesintisi ile birlikte ödemeyi kabul eder.” şeklinde düzenlendiği, davacı banka sözleşme şartlarına göre taksitli krediye Fiilen uygulanan aylık % 1.50 yıllık % 18 ve temerrüt faizi olarak da (18×1.50=27)%27 oranında temerrüt faizi talebinde bulunmuş olup talebinin yerinde olduğu, davacı banka tarafından dava dışı asıl borçluya ve davalı kefile … 6. Noterliğinin … tarih … yevmiye nolu ihtarnamesini keşide ederek ihtarda bulunduğu, dava dışı asıl borçluya sözleşmede yazılı olan adrese gönderilen ihtarnamenin 04.11.2017 tarihinde iade edildiği ancak taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 13.2.maddesine istinaden tebliğ edilmiş sayılabileceği, dava dışı asıl borçluya gönderilen ihtarnamenin tebliğ edilmesi karşısında ihtarname ile verilen 1 günlük sürenin sonunda temerrüdünün 06.11.2017 tarihi itibarı ile gerçekleşmiş sayılabileceği, davalı kefile gönderilen ihtarnamenin iade edildiği, davalı kefile ihtarnamenin tebliğ edilmemesi karşısında, yasa ve emsal Yargıtay kararlarına göre, temerrüdünün 15.01.2018 takip tarihi itibarı ile gerçekleşmiş sayılabileceği, sözleşme hükmü gereğince davacı bankanın gayrinakit kredi alacağı yönünden dava dışı asıl borçlu ve müteselsil kefilerden de depo talebinde bulunabileceği, davalıya kullandırılan kredinin Taksitli Krediden kaynaklandığı sabit olup, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 9.19 maddesinin Kredinin Geri Ödeme Planına (Takside) Bağlanarak Kullandırılması başlığı altında ” Müşteri: İşbu kredinin cari hesap usuluyle değil,kredi hesabının borçlandırılmasından itibaren işbu sözleşmenin eki ve ayrılmaz parçası olan geri ödeme planına göre işleyeceğini ve geri ödeme planında kabul ettiği vadelerde ve bu vadalerin karşısında gösterilen ana para ve/veya faiz, fon ve gider vergisinden oluşan taksit tutarlarını taksit vadelerinde ödeneceğini kabul ve beyan eder. Müşteri bu maddeye istinaden Banka’ca düzenlenen geri ödeme planında belirtilen anapara ve/veya faiz, fon ve gider vergisinden oluşan taksitlerden herhangibirini vadesinde ödemediği halinde başkaca herhangi bir ihtar ve ihbara gerek kalmaksızın işbu kredi borcunun tamamının Muaccel olacağını ve bu nedenle bakiye bocunun tamamını derhal nakden ödemekle yükümlü olduğunu kabul eder” hükmünü içerdiği, bu durumda sözleşme hükümlerine göre taksitlerin ödeme günü geldiğinde ödenmemesi durumunda doğrudan temerrüt faizi uygulanacağı sonucuna varıldığı, konu sözleşme serbestliğini düzenleyen Borçlar Kanununun 19. maddesi çerçevesinde değerlendirilebilirse de Borçlar Kanununun 101. maddesiyle düzenlenen temerrüt olgusu konusunda Yargıtay kararlarına doğrultusunda, hesabın kat edildiği tarih itibariyle alacağın ulaştığı miktar belirlenerek temerrüt tarihine kadar akdi faiz hesaplanıp bulunan akdi faizin kapitalize edilerek temerrüt tarihi itibariyle asıl alacağı oluşturduğundan hesap kat tarihi itibarı ile tespiti yapılan 32.996.76 TL anapara tutarına hesap kat tarihinden temerrüt tarihine kadar konu krediye uygulanan akdi faiz oranı üzerinden hesaplama yapılması gerekmekte ise de, davacı banka kat tarihi itibarı ile belirlemiş olduğu 33.114.65 TL anapara tutarını takip talebinde asıl alacak olarak kabul ettiği, davalının temerrüdünün 15.01.2018 takip tarihi itibarı ile başladığı, davalının da yararına olan bu talep doğrultusunda kat tarihi itibarı ile tespiti yapılan 32.996.76 TL’ ye 31.10.2017 hesap kat tarihinden 15.01.2018 temerrüt/takip tarihine kadar konu krediye uygulanan akdi faiz, oranından yapılan hesaplamaya göre davacı bankanın davalı kefilden takip tarihi itibarı ile 34.313.33 TL alacaklı olduğu, borç tamamen ödeninceye kadar 32.996.76 TL asıl alacak üzerinden %27 oranında temerrüt faizi istenebileceği beyan edilmiş, davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile, tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile davalı tarafından … 4 İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazın 32.996,76 TL asıl alacak 1.253,88 TL işlemiş faiz, 62,69 TL BSMV, 263,90 TL masraf olmak üzere toplam 34.577,23 TL yönünden iptaline ve takibin bu miktar üzerinden devamına, geçerli bir ilamsız genel icra takibinin varlığı, borçlunun yedi günlük süre içerisinde ödeme emrine itiraz etmiş olması, bir yıl içinde açılmış bir itirazın iptali davası bulunması, davacı alacaklının tazminat istemini dava dilekçesinde açıkça talep etmiş olması ve takip konusu alacağın miktarının belli (likit) olması dikkate alınarak borçlunun itirazının haksız olması nedeniyle toplam alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, borç tamamen ödeninceye kadar asıl alacak üzerindne % 27 oranında temerrüt faizi istenebileceğine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektirici nedenlere göre;
Davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile, tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile davalı tarafından … 4 İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazın 32.996,76 TL asıl alacak 1.253,88 TL işlemiş faiz, 62,69 TL BSMV, 263,90 TL masraf olmak üzere toplam 34.577,23 TL yönünden iptaline ve takibin bu miktar üzerinden devamına, toplam alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, borç tamamen ödeninceye kadar asıl alacak üzerindne % 27 oranında temerrüt faizi istenebileceğine,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 2.361,97 TL ilam harcından peşin yatırılan 415,48 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.946,49 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Davacı tarafından yatırılan 415,48 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 5.186,58 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 104,25 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvuru harcı, 700,00 TL bilirkişi ücreti, 87,70 TL tebligat ve müzekkere giderlerinden oluşan toplam 823,60 TL yargılama giderlerinden davanın kabulü oranında 821,12 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.18/12/2019

Katip …

Hakim …