Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/382 E. 2021/595 K. 22.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/382 Esas
KARAR NO : 2021/595

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/04/2018
KARAR TARİHİ : 22/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 2.1 Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının “… adresinde yer alan ticarethanesinde … tesisat numarasıyla elektrik kullanmaya başladığını, daha sonra davalı şirket ile arasında 31.03.2005 tarihinde tarife değişikliğine gidilerek aynı tesisat numarası ile yeni bir sözleşme yapıldığını, iş bu davaya konu borcun kullanıcının ödemediği elektrik fatura borcu olduğunu, tesisatın ve elektriğin kullanıldığı yerin ticarethane olduğu, bununla ilgili abone sözleşmesi, kurum dosyası ve elektrik faturalarının sunulduğunu, Elektrik Tarifeleri Yönetmeliğinin elektrik kullanıcılara uygulanacak tarife gereğince davalının aleyhine, kullandığı elektrik bedelinin takip tarihi itibari ile (asıl alacak miktarı) 4.731,70 TL, gecikmiş gün ve faizinin 5.759,63 TL ve 1.036,70 TL KDV olmak üzere toplam 11.528,03 TL’nin tahsili amacıyla … 29.icra Müd.’nün …E sayılı takip dosyası ile takip başlatıldığını, davalı tarafından iş bu takibe itiraz edilerek durdurulduğunu, Davalının 29 Aralık 2014 tarihinde … 29. İcra Müdürlüğüne sunulmak üzere… İcra Müdürlüğüne verdiği dilekçede; bu tesisatın kendine ait olduğunu ve kirada değil boş olduğunu, yüklü miktarda elektrik bedeli geldiği ile ilgili itiraz ettiğini ve takibi durdurduğunu ileri sürerek davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı davaya cevap dilekçesi sunmamış, katıldığı duruşmada, ” Bizim aboneliğimiz vardı, ancak Vakıflar Bölge Müdürlüğünün kiracısı idik, işlerimiz bozuldu, orayı tahliye ettik ve kendi gayrimenkulümüze taşındık, taşınmamızdan öncesine ait davacı şirkete 800 TL borcumuz vardı, biz terk ettikten sonra belki işyeri başkaları tarafından kullanılmış olabilir, davacı bize telefon ile ulaşarak aftan yararlanmak isteyip istemediğimizi sordu ve bizden bir miktar para talep etti, o parayla ilgili olarak ödeme yaptım, buna ilişkin makbuzu mahkemenize sunacağım, bu ödemeden sonra bana herhangi bir borcumun kalmadığı söylendi, aboneliğim bu nedenle kapanmıştı, halen de kapalıdır ” demiştir.
DELİLLER :
… 29. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası, abone dosyası, bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, İİK 67.maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacı elektrik şirketinin davalının kullandığı elektrik bedeli ve gecikme zammından kaynaklı olarak davalıdan alacağı olup olmadığı, alacağı varsa enerji bedeli, gecikmiş gün faizi ve faizin KDV’si miktarları hususlarındadır.
İlgili … 29. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine … numaralı aboneliğe ait ödenmeyen enerji bedelinden kaynaklanan 4.731,70 TL Enerji bedeli, 5.759,63 TL işlemiş faiz, 1.036,70 TL faizin Kdv’si olmak üzere toplam 11.528,03 TL alacağın tahsili amacı ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 23/12/2014 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 29/12/2014 tarihli itiraz dilekçesinde özetle; alacaklıya borcunun bulunduğunu ancak faturanın yüklü miktarda fatura edildiğini ileri sürdüğü, davacı alacaklının iş bu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu, takibin yetkili icra dairesinde yapıldığı, geçerli haciz yolu ile ilamsız genel takip bulunduğu, borçlu tarafından yasal süresi içerisinde yapılmış ve takibi durdurmuş geçerli bir itiraz olduğu, davanın bir yıllık yasal süresi içerisinde açıldığı, itirazın iptali davasının koşullarının oluştuğu anlaşılmıştır.
Deliller toplandıktan sonra mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık konularında rapor düzenlenmesi için dosya Elektrik Mühendisi bilirkişi …’a tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından sunulan 01/12/2020 tarihli raporda özetle, Davalı …’ün davacı …’a … sokak … bina ve … no’lu tesisattaki abonelikten kaynaklanan borcu olduğu, davalının takip borcu hesaplanmış olup davacı takip alacağının 4,603,50 TL asıl alacak, 2,477,17 TL gecikmiş gün faizi, 377,87 TL faizin KDV’si olmak üzere toplam 7.458,54 TL olduğu beyan edilmiş, bilirkişi raporu, dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, açıklayıcı olup hükme esas alınmıştır.
İtirazın iptali davası yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. İspat yükü kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda ön görülen istisnalar dışında karşı taraf kanuni karinenin aksini ispat edebilir. (HMK M.190). İtirazın iptali davasında ispat yükü kural olarak davacı alacaklıdadır. Ancak borçlunun itirazındaki beyana göre ispat yükü yer değiştirebilir. Somut olayda, davalı borçlu takibe itirazında alacaklıya borcunun bulunduğunu ancak faturanın yüklü miktarda fatura edildiğini ileri sürmüş olup bu itiraz sebebini kanıtlamakla yükümlüdür.
Davacı şirket … A.Ş ile Davalı … arasında 31.03.2005 tarihinde enerji satış sözleşmesi imzalandığı hususunda taraflar arasında mutabakat bulunmaktadır. 10.05.2005 tarihinde sayaç mühürlenerek davacıya … tesisat no lu abonelikle ceryan verilmiştir. 07.06.2016 düzenleme tarihli ilk faturada ilk okuma tarihi 12.05.2005 son okuma tarihi 14.06.2005 ve ilk endeks 1576 son endeks …’… yetkililerince 14.05.2010 tarihinde … son endeksi ile ceryan kesilmiştir. Son endeks 14.05.2010 tarihli tutanakla … olarak tespit olunmasına rağmen 07.09.2016 düzenleme tarihli 2.nüsha faturada 20998 olarak görünmektedir. Abonelik başlangıcı olan 31.03.2005’den 5 dönem sayaç okunarak fatura tahakkuk ettirilmiş, daha sonra 28.01.2008 kadar sayaç okunmayıp fatura tahakkuk ettirilmemiş olup daha sonraki dönemler içerisinde faturalar tanzim edilmiş ve son olarak son ödeme tarihi 31.06.2010 olan 28.03.2010/24.06.2010 dönemini kapsayan bir fatura düzenlenmiştir. 26.11.2014 tarihinde davacıya borç ihbar yazısı gönderilmiştir.
Abone başlangıç tarihi 31.03.2005, Abonelik bitiş tarihi 14.05.2010, Elektrik enerjisi verme tarihi 10.05.2005, Elektrik enerjisi kesme tarihi 14.05.2010, İlk fatura tutarı 8,80 TL, Son ödeme tarihi 23/05/2005, İkinci Fatura Tutarı 122,80 TL, son ödeme tarihi 24.06.2005′ dir. Faturalar davalı tarafından ödenmemiştir.
Son ödeme tarihi 24/06/2005 olan iki faturanın ödenmemesine karşın … yetkilileri tarafından aradan 114 ay geçmesine rağmen elektrik kesilmemiştir. 09.11.1995 tarih, 22458 sayılı Resmi Gazete’de yayıntanan Elektrik Tarifeleri Yönetmeliği’nin 26. maddesine göre aboneliğin başlangıç tarihinin sözleşmenin yürürlüğe girdiği tarih olduğu, başka bir yere taşınacak abonenin taşınma tarihinden en az bir hafta önce şirkete yazılı olarak başvurarak sayaç değerinin okunmasını istemek zorunda olduğu, bir hafta içinde sayaç değeri belirlenmediği takdirde abonenin bildiriminin esas kabul edileceği, 38. maddeye göre idarenin faturalama dönemlerinde abone sayacının kaydettiği değeri mahallinde ve zamanında okuyarak faturalamaya esas olacak şekilde kayda geçirilmesinin esas olduğu, 50. maddeye göre fatura bedeli son ödeme tarihine kadar ödenmediği takdirde 20 gün içerisinde Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebligat yapılacağı, bu tebligattan sonra fatura bedeli 10 gün içinde ödenmediği takdirde abonenin elektriğinin kesileceği anlaşılmaktadır.
Davalı fatura bedellerini ödememekle birlikte davacı tedarikçinin gerek Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin, gerek Perakende Satış Sözleşmesinin emredici hükümlerine uymayarak elektriği kesmemesinin zarar görenin kusuru olarak nitelendirilmesi ve buna TBK m.52/1 bağlamında sonuçlar bağlanması ile Yargıtay kararları doğrultusunda gecikme zammından %50 oranında davalı lehine indirim sağlanarak yapılan hesaplamalar doğrultusunda davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile davalı tarafından … 29. İcra Müdürlüğünün …E sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazın 4.603,50 TL asıl alacak, 2.477,17 TL gecikmiş gün faizi, 377,87 TL faizin KDV’si olmak üzere toplam 7.458,54 TL yönünden iptaline ve takibin bu miktar üzerinden devamına, geçerli bir ilamsız genel icra takibinin varlığı, borçlunun yedi günlük süre içerisinde ödeme emrine itiraz etmiş olması, bir yıl içinde açılmış bir itirazın iptali davası bulunması, davacı alacaklının tazminat istemini dava dilekçesinde açıkça talep etmiş olması ve takip konusu alacağın miktarının belli (likit) olması dikkate alınarak borçlunun itirazının haksız olması nedeniyle asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektirici nedenlere göre;
Davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile davalı tarafından … 29. İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazın 4.603,50 TL asıl alacak, 2.477,17 TL gecikmiş gün faizi, 377,87 TL faizin KDV’si olmak üzere toplam 7.458,54 TL yönünden iptaline ve takibin bu miktar üzerinden devamına, asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 509,49 TL ilam harcından peşin yatırılan 196,87 TL harcın mahsubu ile bakiye 312,62 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Davacı tarafından yatırılan 196,87 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 4.080,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 4.069,49 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 35,90 başvuru harcı, 700,00 TL bilirkişi ücreti, 153,90 TL tebligat ve müzekkere giderlerinden oluşan toplam 889,80 TL yargılama giderlerinden davanın kabulü oranında 575,69 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 22/09/2021

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır