Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/381 E. 2020/474 K. 15.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/381 Esas
KARAR NO : 2020/474

DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli), Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin)
DAVA TARİHİ : 27/04/2018
KARAR TARİHİ : 15/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih İstemli), Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … Ticaret Sicil Memurluğunun … sicil nosuna kayıtlı davalı … Tic Ltd Şti’nin iki ortaklı olup müvekkili … %20 diğer ortak … %80 hisse sahibi olduğunu, şirketi münferiden temsil yetkisinin 05/03/2009 dan buyana diğer ortak …’de olduğunu, gelinen aşamada güven ilişkisi sona erdiğini, kar dağıtılmadığından bilgi alma ve inceleme haklarının kullanılmasına izin verilmediğinden, genel kurul toplanmadığından ve toplanması için yaptıkları çağrının da sonuçsuz kaldığından, şirketin iş ve işlemlerinden ve ayrıca kamusal borçlarından ve hakkında adli- idari herhangi bir süreç olup olmadığından haberleri olmadığından şirketin fesih ve tasfiyesi için haklı sebepler oluştuğunu beyan ederek … Ticaret Sicil Memurluğunun … sicil nosuna kayıtlı davalı … Tic Ltd Şti’ne kayyım atanmasına, şirketin feshine ve tasfiyesine karar verilerek yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmeştir.
Davalı Vekili Davasında:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketin fesih ve tasfiyesine yönelik davacı vekilinin iddialarının haklı bir dayanağı bulunmadığını, hukuki dayanaktan yoksun olarak açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının 24/03/2009 tarihinde şirketin daha önceki ortağı olan amcasından şirketin %20 payını satın aldığını, davacının iş bu payı satın aldıktan sonra şirketin faaliyetlerine katılıp hatta 2009 Eylül ayına kadar davalı şirkette Bağkurlu olarak çalıştığını, davacıya şirket payını satıp kayden şirketten ayrılan …’in piyasaya borçlandığı ve bu borçlarını ödemediğini, davalı şirketin eski ortağı olan …’den alacağını alamayan alacaklılar … hakkında onlarca dosya ile icra takibi yaptıklarını, alacağını tahsil edemeyen alacaklıların …’in davalı şirketin eski ortağı olması ve davalı şirketteki hisselerini amcasının oğlu davacıya devrine ilişkin işlemi muvazaalı işlem, alacaklılardan mal kaçırma olduğunu iddia ederek davalı şirkete hacze gelmeye başladıklarını, ve davacının davalı şirketteki payı için tasarrufun iptali davası açarak şirket kayıtları üzerine ihtiyati haciz mahiyetinde tedbir kararı koydurduklarını, …’in payasaya olan borçları nedeni ile alacaklılarının davalı şirkete yönelmesi üzerine davacı davalı … yüzüstü bıraktığını, ve davalı şirketin diğer ortağı … in tüm çağrılarına rağmen davalı şirketin faaliyetlerini katılım sağlamadığını, davacının hisselerini satın aldığı … nedeniyle davalı şirket aleyhine açılan bir çok tasarrufun iptali , istihkak ve icra takip dosyaları olduğunu, davacı hisselerini satın aldığı … nedeniyle alacaklı … Hiz Aş tarafından … 7.İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasında davalı şirketin merkezine hacze gelinerek buradaki tüm bilgisayarlar haczedilerek muhafaza altına alındığını, davalı tarafından alacaklı aleyhine … 10 İcra Mahkemesinde … sayılı dosyası ile açılan istihkak davası aleyhe sonuçlandığını ve davalı şirket ferileri ile birlikte 40.000 TL olan dosya borcunu ödemez zorunda kaldığını, müvekkili şirketin muhasebe kayıtları bilgisayarlara yüklü olduğundan davalı şirketin işlerini yürütemediği gibi müşterileri yönünden de tarifi mümkün olmayan büyük sıkıntılar yaşandığını, davalı şirketin zarara uğramasında ise kusurun tamamen davacıya ait olduğunu, uzun süreden beri davalı şirket genel kurulunun yapılmadığı ve şerket kayıtlarını inceleme taleplerine izin verilmediği yönündeki davacı iddialarının doğru olmadığını, davacının şirket genel kuruluna çağrılmasına dair ihtarname ve ticaret sicil gazetesine ilan verildiğini, müvekkili şirketin … nedeniyle uğradığı zararları bir türlü karşılamayan davacının kusurunu bertaraf etmek ve … in şirkete verdiği zararları tazmin etmekten kaçınmak amacıyla haksız olarak müvekkiline 2013 ve sonrası döneme ilişkin kayıt ve defterlerini incelemek istediğini ihtarname ile bildirdiğini, davacının gönderdiği ihtarnamenin haklı bir dayanağının bulunmadığını, müvekkili şirketin diğer ortağı olan … davacının şirkete gelmesini engellemediği gibi davacının şirket kayıtlarını incelemesine rıza göstermeme gibi bir tutumu yada davarınışı olmadığını, davacının 29/03/2018 tarihinde şirkete gönderdiği ihtarname ile şirket genel kurulunun yapılması talebinde bulunmuş isede davacının talebi süresinde olmadığından bu talep şirket müdürünce haklı olarak yerine getirilmediğini, davacının tedbiren müvekkili şirkete kayyım atanmasını talep ettiğini ancak şirkete kayyım atanmasını gerektirecek bir neden bulunmadığını beyan ederek davanın reddine, davacının müvekkili davalı şirkete ihtiyati tedbir olarak kayyım atanması talebinin reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
DELİLLER;
Bilirkişi incelemesi
İhtarnameler, şirket kayıtları üzerinde yapılan incelemeler ve taraf açıklamaları.
GEREKÇE :
Dava, TTK md. 636 uyarınca limited şirketin feshi istemine ilişkindir.
Limited şirketlerde feshi düzenleyen TTK’nun 636. Maddesine göre haklı sebeplerin varlığında, her ortak mahkemeden şirketin feshini isteyebilir. Mahkeme, istem yerine, davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedebilir.
TTK’ununda Limited şirkette haklı sebebin tanımı yapılmadığı gibi haklı sebeplere de örnek madde metninde yer verilmemiştir. Ancak Anonim Şirkete ilişkin TTK’nın 531. maddesine ait gerekçede tasarıda İsviçre öğretisinde genel kurulun birçok kez kanuna aykırı bir şekilde toplantıya çağrılmış olması, azlık hakları ile bireysel hakların devamlı ihlalî, özellikle bilgi alma ve inceleme haklarının engellenmesi, şirketin sürekli zarar etmesi, dağıtılan kâr payının düzenli azalmasının haklı sebep sayıldiği ifade edilmiştir.
Doktrinde ve Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin emsal içtihatlarında “şirketin kötü yönetilmesi ve ortaklar arasında ciddi anlaşmazlıklar bulunması,” “şirketin kuruluş gayesini gerçekleştirmesinin imkânsız olması,” “şirket varlıklarının yanlış kullanılması veya israf edilmesi,” “azınlığa karşı fiili veya manevi güç baskı uygulanması,” “azınlığın meşru taleplerinin devamlı olarak reddedilmesi” ve pay sahiplerinin şirketteki hareket kabiliyetinin ortadan kalkması, şirketin feshi açısından haklı sebep olarak örnek olarak sayılmıştır. (Ankara BAM 21 HD 2018/1228 – 2019/800)
Alınan bilirkişi raporu, dosya kapsamına uygun somut bilgi ve belgeye dayalı, tarafların ve hakimin denetimine açık ve değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere uygun olduğu kanaati ile mahkememizce değerlendirmeye esas alınmıştır.
Somut olayda; davacı tarafın şirkete göndermiş olduğu ihtarnamelere rağmen 2013-2018 yılları arasındaki şirket defterlerinin incelenmesi talebinin karşılıksız bırakıldığı, bilgi alma ve inceleme hakkının devamlı olarak kısıtlanması, şirketin çoğun pay sahibi tarafından kötü yönetilmesi nedeni ile mali sıkıntılar içerisinde olması, 2013 yılından -2018 yılına kadar zarar etmesi nedeni ile kar payı dağıtamaması haklı neden olarak kabul edilmiştir. Şirketin aktif olması ve borca batık olmaması göz önünde bulundurularak TTK md. 636/3 uyarınca şirketin feshi yerine davacının ortaklıktan çıkarılmasına ve bilirkişi aracılığı ile hesaplanan ortaklıktan çıkma payının davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-)Davanın Kabulüne , davalı şirketin feshine yer olmadığına, davacının davalı şirket ortaklığından çıkarılmasına, davacının hissesine isabet eden 255.455,13 TL ortaklıktan çıkma payının davalı şirket ortağı …’ten tahsili ile davacıya verilmesine,
2-)Alınması gereken 54,40.TL. nispi karar harcından peşin yatırılan 35,90.TL.harcın mahsubu ile bakiye kalan 18,50.-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-)Davacı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince 3.400.TL. vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-)Davacı tarafından yapılan toplam 3.982,20.TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-)Davacı tarafından yatırılan, kullanılmayan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karara karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/10/2020

Başkan …
(e-imza)

Üye …
(e-imza)

Üye …
(e-imza)

Katip …
(e-imza)

Peşin Harç : 35,90, – TL
Başvuru Harcı : 35,90 .- TL
Vekalet Harcı : 5,20 .- TL
Bilirkişi Ücreti: 3.600,- TL
Posta Giderleri: 305,20.- TL
Toplam : 3.982,20.- TL