Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/366 E. 2019/123 K. 19.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/366
KARAR NO : 2019/123

DAVA : İtirazın İptali (Genel Kredi Sözleşmesinden Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 24/04/2018
KARAR TARİHİ : 19/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Genel Kredi Sözleşmesinden Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; müvekkili bankanın davalı-borçlu …TİC.LTD.ŞTİ’ye “Genel Kredi ve Teminat Sözlşemesi’ne istinaden Esnek Hesap açılarak davalıya kredi kullandırıldığını, diğer borçlu … nünde iş bu borçtan dolayı müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla sözleşmede imzası olup, borçtan sorumlu olduğunu, borçlulara … 6. Noterliğinden keşide edilen … tarihli, … yevmiye nolu hesap kat ihtarnamesiyle borcun ödenmesinin ihtar edildiğini, ancak borcun ödenmediğini, bu nedenle borçlular hakkında … 11. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıklarını, borçlular tarafından 21.12.2017 tarihli dilekçesi ile borca ve tüm fer’ilerine itiraz edildiğini, bu nedenle takibin durduğunu, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla, davalı borçluların usul ve yasaya aykırı haksız itirazlarının iptali ile takibin devamına, borçlular aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; müvekkillerinden davalı …’ ün, diğer davalı şirketin ortağı ve müdürü olduğunu, davacı bankadan kullanılan kredilerin hesaplarının işyeri adına olduğunu, müvekkillerinin davalıya icra takibine ve davaya konu borçlarının bulunmadığını, özellikle …’ün kişisel olarak borçlandırılmasının mümkün olmadığını ve kefilliğinin de TBK 581 ve devamı maddelerinde aranan şekil ve şartlara uygun olmadığını, takip dayanağı ve dava dilekçesi ekinde davacı tarafın icra ve dava dilekçesinde alacağının mesnedi olarak beyan ettiği sözleşme ve eklerinin kendilerine tebliğ edilmediğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
TÜM DOSYA KAPSAMINDAN: Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklı itirazın iptali davasıdır.
Davaya konu … 11. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası getirtilip dosya arasına konulmuştur, incelendiğinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlular aleyhine 11/12/2017 tarihinde 3.120,82 TL asıl alacak, 175,27 TL muacceliyetten takip tarihine kadar yıllık %28,08 Tem. Faizi, 8,76 TL faizin %5 gider vergisi, 240,87 TL masraf olmak üzere toplam: 3.545,72 TL lik ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçlu …’e 15/12/2017 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu … Ltd. Şti’ne ödeme emrinin tebliğ edilemediği, borçlular vekilinin 21/12/2017 tarihli dilekçesi ile borca ve takibe itiraz etmesi üzerine takibin durduğu, süresi içerisinde itirazın iptali davası açıldığı görülmüştür.
Mahkememizin 07/12/2018 tarihli duruşmasının ara kararı gereğince dosya, Bankacı bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından ibraz edilen 10/01/2019 teslim tarihli raporda özetle; 1-) Davalı asıl borçlu ile davalı kefilin temerrüt tarihlerinin aynı olması,kefilin kefalet limitinin hesaplanan borç tutarının altında kalması nedeniyle Davacı bankanın davalı asıl borçlu ve kefilden TAHSİLDE TEKERRÜR OLMAMAK KAYDI İLE takip tarihi itibarı ile 3.087,96 TL asıl alacak, 151,74 TL işlemiş temerrüt faizi, 7,59 TL BSMV, 240,87 TL masraf olmak üzere toplam: 3.488,16 TL. Alacaklı olduğu, 2) Takip tarihinden başlamak üzere 3.087.96 TL asıl alacak tamamen ödeninceye kadar yıllık % 28.08 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden % 5 gider vergisinin davalıdan istenilebileceği, 3-) Tarafların masraf, vekalet ücreti ve benzeri diğer taleplerinin değerlendirilmesinin Sayın Mahkemenizin takdirleri içinde kaldığı yönünde görüş ve kanaatte bulunmuştur.
Yargılama sırasında bankacı bilirkişiden alınan rapor ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde bilirkişi raporu mahkememizce yeterli görülüp itibar edilmiştir.
Davacı bankanın … şubesi ile davalı asıl borçlu …Tic.Ltd.Şti arasında 03.12.2012 tarihinde 1.000.000.00 TL limitli GENEL KREDİ VE TEMİNAT SÖZLEŞMESİ imzalanmıştır.
Davalı kefil … ’de söz konusu sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladığından doğan tüm borçlardan 1.000.000.00 TL kefalet limiti kapsamında aşmamak kaydı ile sorumludur.
Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin “ Kredinin Müteselsil Kefalet Karşılığı Kullandırılması ve Müteselsil Kefillerin Sorumluluğu” başlıklı 10.9 maddesi;”MÜTESELSİL KEFİLLER; BANKA’nın merkez ve tüm Şubelerinde MÜŞTERİ lehine açılmış veya açılacak her türlü krediler ile bu kredilere ilişkin olarak doğmuş ve doğacak tüm borç ve taahhütlerinden, mevzuattan kaynaklanan çek garanti tutarlarından (Çek Kanunu uyarınca BANKA’nın ödemekle yükümlü olduğu yasal ödeme tutarlarından) ve gerek yalnız olarak, gerekse diğer kişilerle birlikte asaleten veya müteselsil kefil sıfatıyla, krediler sebebiyle doğmuş ve doğacak bütün borçlarından, BANKA’ya karşı, aşağıda her bir MÜTESELSİL KEFİL’in el yazısı ile belirtmiş oldukları kefalet limitlerine kadar; limit arttırımı halinde ise ilgili limit arttırım sayfalarında yazılı tutarlar dahil olmak üzere hesaplanacaktoplam tutara kadar, müteselsil kefil sıfatıyla imza tarihinden itibaren 10 yıl süreli olarak sorumlu olduklarını, sorumlu oldukları azami miktarı ve kefalet tarihlerini kendi el yazılarıyla belirtmek suretiyle ve imzalarıyla, TBK’nun ilgili hükümlerine uygun olarak aşağıda kabul etmişlerdir. MÜTESELSİL KEFİLLER, BANKA’ca açılan kredilerden dolayı BANKA’nın riskini karşılamak üzere MÜŞTERİ tarafından verilecek ipotekler ile diğer ayni ve şahsi teminatların gerektirdiği bütün vergi, resim ve harçlar ile dava ve takip giderleri ve avukatlık ücretinin vesair masrafların da kefaletleri kapsamında olduğunu kabul, beyan ederler,”hükmü düzenlenmiştir.
MÜTESELSİL KEFİLLER, kefalet limitinin, anaparadan başka ayrıca akdi faizlerini, komisyonlarını, gider vergilerini ve her türlü masraflarını, vekalet ücretlerini, temerrüt faizlerini de TBK’nın 589. maddesinde belirtilen sürelerle sınırlı olmaksızın kapsadığını kabul ve beyan ederler. Akdi faiz ve temerrüt faizinin hesaplanma usulü, ilgili sözleşme maddelerinde kayıtlıdır.
MÜTESELSİL KEFİLLER, kefaletlerine dayalı olarak açılan kredilerin, BANKA tarafından, ayrıca MÜTESELSİL KEFİLLER’in rızasını almaya gerek olmaksızın ve kefalet limiti içerisinde kalmak koşuluyla revolving (dönüşümlü) olarak kullandırılabileceğini kabul ve beyan ederler.” Hükmünde olup,
Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 01.07.2012 tarihinden sonra imzalanması nedeniyle yeni TBK yürürlüğe girdikten sonra anılan yasaya bağlı olarak imzalanmış olduğu görülmektedir ,
MADDE 583- Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azamî miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe  geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azamî miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır.Kendi adına kefil olma konusunda özel yetki verilmesi ve diğer tarafa veya bir üçüncü kişiye kefil olma vaadinde bulunulması da aynı şekil koşullarına bağlıdır. Taraflar, yazılı şekle uyarak kefilin sorumluluğunu borcun belirli bir miktarıyla sınırlandırmayı kararlaştırabilirler.Kefalet sözleşmesinde sonradan yapılan ve kefilin sorumluluğunu artıran değişiklikler, kefalet için öngörülen şekle uyulmadıkça hüküm doğurmaz.
Yasaya uygun olarak Kefilin, sorumlu olduğu azamî miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen ibarenin yazılı olduğunun görüldüğü,
6098 S.lı Türk Borçlar Kanunu (Yeni) MADDE 584
III. Eşin rızası
Eşlerden biri mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı doğmadıkça, ancak diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabilir; bu rızanın sözleşmenin kurulmasından önce ya da en geç kurulması anında verilmiş olması şarttır. 
Kefalet sözleşmesinde sonradan yapılan ve kefilin sorumlu olacağı miktarın artmasına veya adi kefaletin müteselsil kefalete dönüşmesine ya da kefil yararına olan güvencelerin önemli ölçüde azalmasına sebep olmayan değişiklikler için eşin rızası gerekmez.
Davalı kefil … sözleşmenin akdedildiği 03.12.2012 tarihinde şirket ortağı olduğu, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 584 üncü maddesine eklenenmadde “Ek fıkra : 28.3.2013-6455 S.K. / m.77)Ticaret siciline kayıtlı ticari isletmenin sahibi veya ticaret şirketinin ortak ya da yöneticisi tarafından isletme veya şirketle ilgili olarak verilecek kefaletler, mesleki faaliyetleri ile ilgili olarak esnaf ve sanatkârlar siciline kayıtlı esnaf veya sanatkârlar tarafından verilecek kefaletler, 27/12/2006 tarihli ve 5570 sayılı Kamu Sermayeli Bankalar Tarafından Yürütülen Faiz Destekli Kredi Kullandırılmasına Dair Kanun kapsamında kullanılacak kredilerde verilecek kefaletler ile tarım kredi, tarım satış ve esnaf ve sanatkârlar kredi ve kefalet kooperatifleri ile kamu kurum ve kuruluşlarınca kooperatif ortaklarına kullandırılacak kredilerde verilecek kefaletler için eşin rızası aranmaz, ”hükmü düzenlenmiştir.
Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin “TEMERRÜT” başlıklı 11. maddesi “İşbu sözleşmeden doğan borçlarını gününde ödemediği ya da yukarıda ya da bu sözleşmede belirtilen şekilde temerrüde düştüğü takdirde; belli vadeli borçlarda bu vade tarihinden, hesap kapatma ihbarı ile muaccel hale gelen borçlarda hesabın kapatıldığı tarihten itibaren bunları BANKA’ ya bu sözleşme koşullarında tamamen geri ödeyeceği tarihlere kadar geçecek günler için, BANKA’ nın mevzuat gereğince tespit ettiği kredi faiz oranlarından temerrüt tarihinde yürürlükte olan en yüksek kredi faiz oranına bu oranın %50 sinin ilavesi suretiyle bulunacak olan oran üzerinden temerrüt faizi ve onun gider vergisi ve fon kesintisi ile birlikte ödemeyi kabul eder.” şeklinde düzenlenmiştir.
ANCAK; 30.09.2017 tarihli hesap kat ihtarnamesine konu Kredili Mevduat Hesabından kaynaklanan borçlar için 25/07/2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Mevduat ve Kredi Faiz Oranlan ve Katılma Hesaplan Kar ve Zarar Katılma Oranlan İle Kredi İşlemlerinde faiz Dışında Sağlanacak Diğer Menfaatler Hakkında Tebliğ ‘in Kredi faiz oranları ve sağlanacak diğer menfaatler başlıklı 4. Maddesinin“ Bankalarca, reeskont kaynaklı krediler dışındaki kredilere uygulanacak faiz oranları ile faiz dışında sağlanacak diğer menfaatlerin ve tahsil olunacak masrafların nitelikleri ve sınırları serbestçe belirlenir. Ancak, kredili mevduat hesaplarında uygulanacak azami akdi ve gecikme faiz oranları, 2/4/2006 tarihli ve 26127 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Kredi Kartı işlemlerinde Uygulanacak Azami Faiz Oranları Hakkında Tebliğ (Sayı: 2006/1) ’in 3 üncü maddesinde belirlenen akdi ve gecikme faiz oranlarını geçemez.” Hükmünde olduğu,
Kredi kartları akdi ve gecikme faiz oranlarının belirlenme yetkisi,
5464 sayılı Yasanın 26.maddesinin 3.fıkrası uyarınca, Merkez Bankası azami akdi ve gecikme faiz oranlarını tespit etmeye yetkilidir ve belirlediği bu oranları 3 ayda bir açıklamaktadır. Dolayısıyla bu yasanın yürürlüğe girdiği 01.03.2006 tarihinden itibaren kredi kartı akdi ve temerrüt faiz oranları TCMB belirlenmektedir.
T.C.Merkez Bankası’nın üçer aylık dönemlerdeki, basın duyurularına göre; TCMB tebliğine göre 01.01.2018 tarihinden geçerli olmak üzere gecikme faizinin % 2.34 ve yıllık % 28.08 belirlediği ,
Davacı banka tarafından davalı asıl borçlu ve kefile Gebze 6.Noterliğinin 30.09.2017 tarih 42501 yevmiye nolu ihtarnamesini keşide ederek” Bankamızla imzalamış olduğunuz sözleşme/sözleşmeler uyarınca ……borçlarınız 30.09.2017 tarihi itibarıyla kat edilerek muaccel hale gelmiştir.Muaccel hale gelen ve aşağıdaki tabloda ayrıntısı belirtilen anapara, faiz, kur farkı, KKDF, BSMV ve sözleşme gereğince ödenmesi gereken diğer kalemlerden oluşan toplam 3.120.82-TL’yi 24 saat içinde ödemenizi,Aksi halde, borçlu/kefil sıfatıyla hakkınızda yasal yollara başvuracağımızı,,” ihtarında bulunulduğu,
Davalı asıl borçluya gönderilen ihtarnamenin 05.10.2017 tarihinde İADE edildiği, ancak taraflar arasında imzalanan sözleşmenin,”Yasal İkametgahlar ve Deliller:” başlıklı 13.2 maddesi,” TARAFLAR, işbu Sözleşmede yer alan hususların yerine getirilmesi ve gerekli tebligatın yapılabilmesi için bu Sözleşmenin ilgili maddelerinde yazılı Türkiye içindeki adreslerini İİK. 21. maddesi ve 148/a maddesi hükümleri saklı kalmak kaydıyla kanuni ikametgahları kabul ettiklerini; belirtilen yerde adres yazılmaması halinde, Ticaret Sicil Dosyalarındaki son adreslerinin veya BANKA tarafından son olarak hesap özeti gönderilen adreslerinin muhtarlıkta kayıtları bulunmasa bile yasal ikametgahları olduğunu; bu adreslere gönderilecek tebligatların kendilerine yapılmış sayılacağını; bu Sözleşmenin BANKA dışında kalan TARAFLAR’ı ileride diğer bir kanuni ikametgah belirlemeleri halinde, bu yeni adresi derhal Noter aracılığıyla, taahhütlü olarak, telgrafla veya güvenli elektronik imza ile BANKA’ya bildirmeyi, bildirmedikleri takdirde bu sözleşmede yazılı adreslerine gönderilecek hertürlü tebligatın bu adreslere ulaştığı tarihte kendilerine teb ığ edilmiş sayılacağını kabul ve taahhüt ederler.” Hükmünde olup sözleşme şartlarına göre 05.10.2017 tarihinde tebliğ edilmiş sayılmıştır.
Davalı asıl borçluya gönderilen ihtarnamenin tebliğ edilmesi karşısında ihtarname ile verilen 1 günlük sürenin sonunda temerrüdünün (7 ve 8 tatil) 09.10.2017 tarihi itibarı ile gerçekleşmiş sayılmıştır.
Davalı kefile gönderilen ihtarnamenin 06.10.2017 tarihinde tebliğ edildiği, Davalı kefile gönderilen ihtarnamenin tebliğ edilmesi karşısında ihtarname ile verilen 1 günlük sürenin sonunda temerrüdünün ( 8 tatil) 09.10.2017 tarihi itibarı ile gerçekleşmiş sayılmıştır.
YARGITAY 19.HUKUK DAİRESİ ESAS NO : 2015/7057 KARAR NO : 2015/12085 TARİH 06.10.2015
“…….Davacı banka vekili, hükme esas alman bilirkişi raporuna karşı gerekçeli olarak itirazda bulunmuş, bu itiraz üzerine alman ek rapor üzerine karar verilmişse de, bilirkişi raporu hükme esas alınacak nitelikte değildir. Davacı banka, kredi borcuna ilişkin yapılan tahsilatların tarihleri de dikkate alınarak, tahsilata kadar faiz yürütülüp, yapılan tahsilatların öncelikle faiz ve fer’ilerinden düşülmesi gerektiği yönünden rapora itiraz etmiştir. Ayrıca, dava konusu genel kredi sözleşmesine dayalı kredi borcunun hesaplanmasında, bankanın hesap kat tarihine kadar ve kat tarihinden temerrüde kadarki sürede anaparaya akdi faiz işletip, bulunan toplamın asıl alacağı oluşturacağı ve temerrütten itibaren de bu asıl alacağı oluşturan toplam tutara temerrüt faizi işletilebileceğinin dikkate alınması…..” denildiği,
YARGITAY 19. HUKUK DAİRESİ’NİN 2014/12099 E. 2015/6427 K. 30.04.2015 TARİHLİ KARARI;
“…hesabın kat edildiği tarih itibariyle alacağın ulaştığı miktar belirlenerek temerrüt tarihine kadar akdi faiz hesaplanıp bulunan akdi faiz kapitalize edilerek temerrüt tarihi itibariyle asıl alacak bulunmalı ve bu alacağa temerrüt tarihinden takip tarihine kadar olan dönem için temerrüt faizi ve bunun gider vergisi uygulanarak bankanın asıl borçludan isteyebileceği miktar saptanmalı…”denildiği,
YARGITAY 19.HUKUK DAİRESİ 2016/5391 E 2017/2354 K. 22.03.2017 TARİH
“…….Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektiri sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
Hesap kat tarihinden temerrüt tarihine kadar olan döneme ilişkin akdi faiz hesaplanarak bu miktarın asıl alacağa kapitalize edilmesi gerekirken asıl alacağa dahil edilmemesi doğru görülmemiştir…..”denildiği,
Sonuç itibariyle; davalı asıl borçlu ile davalı kefilin temerrüt tarihlerinin aynı olması,kefilin kefalet limitinin hesaplanan borç tutarının altında kalması nedeniyle Davacı bankanın davalı asıl borçlu ve kefilden TAHSİLDE TEKERRÜR OLMAMAK KAYDI İLE takip tarihi itibarı ile 3.087,96 TL asıl alacak, 151,74 TL işlemiş temerrüt faizi, 7,59 TL BSMV, 240,87 TL masraf olmak üzere toplam: 3.488,16 alacaklı olduğu, takip tarihinden başlamak üzere 3.087.96 TL asıl alacak tamamen ödeninceye kadar yıllık % 28.08 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden % 5 gider vergisinin davalıdan istenilebileceği kanaatine varılmakla; Davanın kısmen kabulüne, davalıların … 11 İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasına yapmış oldukları itirazın kısmen iptali ile takibin tahsilde tekerrür olmamak üzere; 3.087,96 TL asıl alacak, 151,74 TL işlemiş temerrüt faizi, 7,59 TL BSMV, 240,87 TL masraf olmak üzere toplam: 3.488,16 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, 3.087,96 TL asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar yıllık % 28,08 oranında temerrüt faizi ve fazin % 5 gider vergisi uygulanmasına, kabul edilen 3.488,16 TL alacağın % 20 oranında tazminatın davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davanın kısmen kabulüne, davalıların … 11 İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasına yapmış oldukları itirazın kısmen iptali ile takibin tahsilde tekerrür olmamak üzere; 3.087,96 TL asıl alacak, 151,74 TL işlemiş temerrüt faizi, 7,59 TL BSMV, 240,87 TL masraf olmak üzere toplam: 3.488,16 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, 3.087,96 TL asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar yıllık % 28,08 oranında temerrüt faizi ve fazin % 5 gider vergisi uygulanmasına,
2-Kabul edilen 3.488,16 TL alacağın % 20 oranında tazminatın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihine göre alınması gereken 238,28 TL harçtan peşin alınan 42,83 TL. harcın mahsubu ile bakiye 195,45 TL. harcın davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından peşin yatırılan 42,83 TL harç masrafının davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince kabul edilen miktar yönünden hesaplanan 2.725,00 TLvekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalılar duruşmalarda kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri ( A.A.Ü.T.nin 13/2 maddesi ) gereğince ret edilen miktar yönünden hesaplanan 57,56 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan toplam : 854,40 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre 837,31 TL sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, geri kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
9-Karar kesinleştiğinde Mahkeme kasasındaki belge aslının iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı, davalılar vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 19/02/2019

Katip …

Hakim …

Davacı Masraf Dökümü :
Harç giderleri : 35,90-TL
Bilirkişi Ücreti : 700,00-TL
Teb.-müz.posta giderleri : 118,50-TL
Toplam : 854,40-TL