Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/361 E. 2019/1168 K. 19.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/361
KARAR NO : 2019/1168

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/04/2018
KARAR TARİHİ : 19/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali Davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili bankanın … Şubesi ile davalı … Yapı Endüstrisi San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında davalı …, …, … ve …’ın müteselsil kefaletiyle imzalanın genel kredi sözleşmesine istinaden krediler tesis edildiğini, kullandırılan kredilerin ödenmemesi üzerine … 10.Noterliğinin … tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesinin keşide edildiğini, ihtara rağmen borcun ödenmemesi üzerine davalılar aliyheni … 8.İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasından ilamsız takip yaptıklarını, davalı borçluların icra dosyasında borca, yetkiye ve ferilerine haksız itirazı üzerine takibin durduğunu, davalıların yetkiye yönelik itirazlarının yersiz olduğunu, söz konusu sözleşmede uyuşmazlık halinde İstanbul Mahkeme ve İcra dairelerinin yetkili kılındığını, davalıların borca yönelik itirazlarının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkili banka tarafından kullandırılan krediler ve kredi kartı borcu nedeniyle davalıların müvekkili bankaya borcu olduğunu, bu hususun yapılacak bilirkişi incelemesi ile ortaya çıkacağını, davalıların faize ilişkin itirazlarının ise yersiz olduğunu, bahse konu genel kredi sözleşmesinin 10. Maddesinde temerrüt faizi hususlarının ayrıntılı olarak düzenlendiğini, Kredi Garanti Fonu kefaleti ile kullandırılan krediye fonun kefaletiyne istinaden ödeme yapılmasıyla müvekkili banka tarafından kredi alacağına tahsilatın yapıldığını, müvekkili banka tarafından tahsilat yapılmış olmasına rağmen yasal düzenleme gereğince KGF adına takibe devam etmek mükellefiyetinde olduğunu, bu nedenle KGF tarafından ödenen tutar bakımından da borçlulun borcu devam etmekte olup tahsil edildiğinde kefaleti nispetinde KGF ye ödenmek üzere davalıların itirazının takip tutarının tamamı için itirazın iptalini isteme zarureti bulunduğunu beyan ederek davalıların … 8.İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasına yaptıkları itirazın iptaline, borçluların %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilerek yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davacı Taraf Davasında:
Dava Dilekçesini tekrar ederek davanın kabulüne karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davalı Taraflar Davasında:
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle tüm davalıların ikametgahının Kayseri olduğunu iş bu davanın Kayseri’ de açılması gerektiğinden bahisle yetki itirazında bulunduklarını, Takibe dayanak yapılan kredi sözleşmesinin TBK 20. Ve devamı maddeleri gereğince geçersiz olduğunu, genel işlem koşulu 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 20. ve devamı maddelerinde yerini bulduğunu, genel işlem koşulunun tacirler arası iş ve işlemlerde uygulama yeri bulunebilmesi için tek koşulun sözleşmenin 6098 sayılı yasanın yürürlük tarihi olan 01/07/2012 tarihinden sonra akdedilmiş olması olduğunu, kaldıki icra takibine dayanak yapılan kredilerin akit tarihinin 01/07/2012 tarihinden sonrası olduğunu, davayı kon konu Genel Kredi Sözleşmesinde müvekkillerinden … ve … ve eşleri, kefil olarak bulunduklarını, iş bu sözleşmenin kefilliğin geçerli unsurlarını taşımadığından dolayı geçersiz olduğunu, müvekkillerinin dava konusu genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan herhangi bir borcu bulunmadığını, iş bu kredi kullandırılırken, davacı banka tarafından müvekkillerinden çek alındığını, bahsedilen çeklerin halen davacı banka uhdesinde bulunduğunu, çeklerin bir kısmının ödendiğini, bir kısmının ise süresini beklediklerini, kredi kullanırken verilen çeklerin zamaında ödenmesi halinde davacı tarafın bu davada haklı çıkması durumunda mükerrer ödeme sözkonusu olacağını, takip talebinde talep edilen faizin yüksek ve hakaniyete aykırı olduğunu, davacı bankanın tek taraflı olarak faiz yüzdesi belirlediğini, bu hususun sözleşmeye aykırı olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilerek yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
İcra dosyasına yapmış olduğu itiraz ile; İcra Dairesinin yetkisine asıl alacağa faiz oranlarına, miktarına ve tüm ferilerine itiraz ettiği görülmüştür.
Toplanan Deliller:
… 8 İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyası celp edilip incelenmiştir. Davacı tarafça ibraz edilmiş bulunan Genel Kredi Sözleşmesi ve ihtarnameler incelenmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, sunulan deliller, sözleşmeler ve kat ihtarları ve banka kayıtları dikkate alınarak ,icra dosyasına yapılan itirazı ferileri dikkate alarak hesaplama yapmak üzere Bankacılık İşlemleri konusunda uzman Bilirkişi vasıtası ile inceleme yapılmasına karar verilmiş, Bilirkişi vasıtası ile düzenlenen 30/05/2019 tarihli rapora tarafların itirazı üzerine tarafların beyan ve itirazları değerlendirilmek üzere ek rapor alınmış olup, 27/11/2019 Tarihli rapor incelenmiş; Bilirkişi raporunda özetle ” …Davacı bankanın davalı kefillerden yapılan hesaplamalar sonucunda bulunan borç tutarının davalı kefillerin kefalet limiti kapsamında kaldığı,dava1ılarn temerrüd tarihlerinin aynı olduğu, bu nedenle davacı bankanın davalı asıl borçlu ve kefillerden tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile 16,114.06.TL. alacaklı olduğunun hesaplandığı, Borç tamamen Ödeninceye kadar 15.524,20.TL.Asıl alacak üzerinden %22,08.oranında temerrüt faizi istenebileceği, Davacı bankanın davalı kefillerinden yapılan hesaplama sonucunda bulunan borç tutarının davalı kefillerin kefalet limiti kapsamında kaldığı, davalıların temerrüt tarihlerinin aynı olduğu, bu nedenle davacı bankanın davalı asıl borçlu ve kefillerden tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile takip tarihi itibari ile 293.569,03.TL. alacaklı olduğunun hesaplandığı, Borç tamamen ödeninceye kadar 291.820.TL. Asıl alacak üzerinden % 33,12 .oranında temerrüt faizi istenebileceği, davacı bankanın Kredi Kartı yönünden 4,666,48.TL. alacaklı olduğunun hesaplandığı, Borç tamamen ödeninceye kadar 66,84.TL.Asıl Alacak üzerinden % 28 08 oranında temerrüt faizi istenebileceği ”’ şeklinde görüş bildirildiği görülmüştür.
Delillerin Değerlendirilmesi:
Tüm dosya kapsamı dikkate alınarak; Davacı tarafın, davalı … Tic. Ltd.Şti. arasında düzenlenen Genel Kredi Sözleşmesine istinaden Ticari Kredi kullandırıldığı, diğer davalıların ise genel kredi sözleşmesinde müteselsil kefil sıfatıyla imzaları bulunduğu, kullandırılan krediye ilişkin borcun ödenmemesi üzerine hesabın kat edilmesi ile alacağın muaccel hale geldiği, borçlulara kat ihtarnamesini keşide ettikleri, ihtarnameye rağmen borcun ödenmemesi üzerine davalılar hakkında … 8.İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile ilamsız haciz yoluyla takip yaptıkları, davalıların haksız itirazı itirazı üzerine takibin durduğu iddiasına dayanan davanın yasal dayanağının İ.İ.K.’ nun 67.md ifadesini bulan İtirazın iptali davası olduğu görülmüştür. Davalı taraf, icra takip talebine, icra dairesinin yetkisine, asıl borca, ferilerine itiraz ile borçlu olmadıklarını beyan etmiş olmakla birlikte yargılama aşamasında Davalıların ikametgahının Kayseri olduğunu, yetki itirazında bulunduklarını, Takibe dayanak Kredi sözleşmesinin TBK.’ nun 20.md uyarınca geçersiz olduğunu, kefaletlerin geçersiz olduğunu, davalıların davacı tarafa borcu olmadığını davalı tarafın borcun karşılığı çek aldığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Taraflar arasında düzenlenen Sözleşmenin 3. maddesinde İstanbul İcra dairelerinin ve mahkemelerinin yetkili olduğu kararlaştırılmış olmakla; Davalı tarafın icra dairesinin yetkisine itirazı dava şartı niteliğinde olduğundan dava şartı itirazı mahkememizce kabul edilmemiş, mahkememizin yetkisine yapılan itirazda yetki sözleşmesi uyarınca reddedilmiştir.
Dosya kapsamında toplanan deliller ve banka kayıtları üzerinde yapılan inceleme neticesinde düzenlenen Bilirkişi raporu ile tespit edildiği üzere; Davacı Banka ile davalı … Ltd.Şti. arasında 30/03/2016 Tarihinde 1.000.000.TL. limitli genel kredi sözleşmesi imzalandığı, diğer davalıların sözleşmeyi 1.250.000.TL. kefalet limiti ile müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladıkları, taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin delil maddesi uyarınca banka kayıtlarının alacağın varlığı ve miktarı açısından kesin delil olacağının belirlendiği, sözleşme uyarınca davalı şirkete kredi kullandırıldığı, kullandırılan krediye ilişkin borcun ödenmemesi üzerine hesabın kat edilerek … 10.Noterliğinin … Tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi keşide edildiği, ihtarname ile 318.513,50.TL.’ nin 24 saat içinde ödenmesinin ihtar edildiği, bilirkişi tarafından yapılan hesaplama ile de tespit edildiği üzere davalıların 18/12/2017 Tarihi itibari ile temerrüte düştükleri ve borcu ödemedikleri görülmüştür.
Davalı Taraf kefaletin geçerli olmadığını iddia etmiş ise de; Kefaletin geçerlilik koşulları 6098 Sayılı Kanunun 583.md açıkça belirtilmiştir. 6098 Sayılı Kanunun 583.md/1 aynen ”Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azamî miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azamî miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır.” şeklindedir. Bilirkişi heyeti vasıtası ile yapılan inceleme neticesinde Kefaletin müteselsil olduğunun, kefilin sorumlu olacağı azami miktarın, kefalet tarihinin belirtildiği ve el yazısı ile yazıldığı görülmüştür. Davalı taraf kefilin eşinin rızasının alınmadığını belirtmiş ise de; Eşin rızasının aranması hususu ; 6098 Sayılı Kanunun 584.md. Açıkça belirtilmiştir. 6098 Sayılı Kanunun 584.md/1 aynen ”Eşlerden biri mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı doğmadıkça, ancak diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabilir; bu rızanın sözleşmenin kurulmasından önce ya da en geç kurulması anında verilmiş olması şarttır.” şeklindedir. Ancak; 6098 sayılı Kanunun 584.md/3f bu hükme istisna getirmiştir. 6098 Sayılı Kanunun 584.md/3 aynen ‘ (Ek fıkra : 6455 – 28.3.2013 / m.77) Ticaret siciline kayıtlı ticari işletmenin sahibi veya ticaret şirketinin ortak ya da yöneticisi tarafından işletme veya şirketle ilgili olarak verilecek kefaletler, mesleki faaliyetleri ile ilgili olarak esnaf ve sanatkârlar siciline kayıtlı esnaf veya sanatkârlar tarafından verilecek kefaletler, 27/12/2006 tarihli ve 5570 sayılı Kamu Sermayeli Bankalar Tarafından Yürütülen Faiz Destekli Kredi Kullandırılmasına Dair Kanun kapsamında kullanılacak kredilerde verilecek kefaletler ile tarım kredi, tarım satış ve esnaf ve sanatkârlar kredi ve kefalet kooperatifleri ile kamu kurum ve kuruluşlarınca kooperatif ortaklarına kullandırılacak kredilerde verilecek kefaletler için eşin rızası aranmaz.” şeklindedir. Davalılar … ve … için kefalet sözleşmesi düzenlenirken 6098 Sayılı Kanunun 584.md./1f uyarınca eş rızasının alınmış olduğu görülmüştür. 6098 Sayılı Kanunun 584.md./3f. uyarınca Davalılar … ve … Genel Kredi Sözleşmesinin asıl borçlusu olan şirketin ortağı olduğundan davalı tarafın kefaletin geçersiz olduğu yönünde ki iddiası mahkememizce yerinde görülmemiştir.Davalı Taraf Genel Kredi Sözleşmelerinin Genel ve Özel İşlem şartlarına uyulmadığı yönünde iddiada bulunmuş ise de; taraflar arasında düzenlenen Genel Kredi Sözleşmelerin de 6098 Sayılı Kanunun 20.md kapsamında Genel ve Özel işlem şartı olarak değerlendirilecek bir husus mahkememizce tespit edilmediğinden davalı tarafın bu yöndeki savunmasına itibar edilmemiştir.
Sunulu nedenlerle; Düzenlenen Bilirkişi raporu ile tespit edildiği üzere, Davacı banka ile davalı … Yapı Endüstrisi San. Ve Tic. Ltd.Şti. arasında imzalanan 30/03/2016 Tarihli Genel Kredi Sözleşmesi uyarınca davalı şirketin kullandığı nakit kredilerden dolayı diğer davalıların kefil oldukları, kefaletin yasanın aradığı şekil şartlarına uygun olarak düzenlendiği, talep edilen alacak miktarının kefalet limiti kapsamında kaldığı görülmüştür. Netice olarak Bilirkişi Ek raporunda hesaplamaları ayrıntılı olarak belirlendiği şekilde davacı tarafın davasının Kısmen Kabulü yönünde hüküm tesis edilmiş, davalı tarafın icra dosyasına yapmış olduğu itirazın haksız ve davacı tarafın alacağını geç almasına sebep olacak nitelikte bulunduğu anlaşılmakla davalı taraftan icra inkar tazminatının alınarak davacı tarafa verilmesi yönünde aşağıda ki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-)Davacı tarafın davasının KISMEN KABULÜ ile, Borçluların kendi aralarında tahsilde tekerrür olmamak üzere;
-Davalı tarafın … 8.İcra Dairesinin … sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın (…-… nolu) Ticari Kredisi alacağına ilişkin olmak üzere 291.820.TL.Asıl alacak, 1.665,74.TL.takip tarihine kadar işlemiş faiz, 83.29.TL.BSMV olmak üzere toplam 293.569,03.TL.için, Kredi kartlarından kaynaklanan alacağa ilişkin olmak üzere 4.366,84.TL.Asıl alacak, 293,79.TL.takip tarihine kadar işlemiş faiz, 5,85.TL.BSMV olmak üzere toplam 4.666,48.TL.için; (… nolu ) Tek hesap alacağına ilişkin olmak üzere 15.524,20.TL.Asıl Alacak, 59,34.TL.işlemiş faiz ve 2,97.TL.BSMV olmak üzere toplam 15.586,51.TL.için İTİRAZIN İPTALİNE; Takip tarihinden itibaren 291.820.TL.Asıl Alacaklar tamamen ödeninceye kadar yıllık % 33,12 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden %5 Gider vergisi ile ; 4.366,84.TL.Asıl Alacak tamamen ödeninceye kadar yıllık % 28,08 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden %5 Gider vergisi ile ; 15.524,20.TL.Asıl Alacak tamamen ödeninceye kadar yıllık % 22,08 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden %5 Gider vergisi ile tahsiline, fazlaya ilişkin taleplerin Reddine,
2-)Davacı tarafın icra inkar tazminat talebinin KABULÜ İLE; 313.822,02 .TL.’ nin %20’si oranında tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
3-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 21.822,02.-TL nispi karar harcından peşin yatırılan 3.924,97.-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 34.778,33.TL harcın davalılardan müşterekek ve müteselsilen tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
4-)Davacı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 24.779,32.TL nisbi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-)Davalı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince red olunan kısım üzerinden hesaplanan 2.725,.TL. nisbi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara tarafa verilmesine,
6-)Davacı tarafça yatırılan 3.924,97.TL peşin harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-)Davacı tarafından yatırılan 35,90.TL.başvuru, 5,20.TL vekalet harcı, 800.TL.Bilirkişi ücreti ve 164,50.TL.posta giderinden ibaret toplam 1.005,60.TL yargılama giderinin kabul ve redoranları dikkate alınarak 971,06.TL.sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına;
8-)Taraflarca yatırılan kullanılmayan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
6100 Sayılı HMK.’ nın 345./1Maddesi uyarınca ilgililere kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize vereceği bir dilekçe ile İSTİNAF YOLU açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar alenen okunup usulen tefhim kılındı. 19/12/2019

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …