Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/360 E. 2022/324 K. 26.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/360 Esas
KARAR NO : 2022/324

DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/09/2016
KARAR TARİHİ : 26/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle;müvekkilinin … adı altında bayilik zinciri içerisinde bazı tıbbi malzemeleri Türkiye’ye getirerek satışını yaptığını, müvekkili ile davalı şirket arasında bayilik sözleşmesi konusunda anlaşma sağlandığını, müvekkilinin … adı altında davalı şirketin tek bayiliğini yapmaya başladığını, müvekkilinin davalı şirketin kendisine tedarik edeceği tıbbi malzemelerin satışı için kamu hastanelerinin ihalelerine katıldığını ve ihale gereği imzalanan sözleşmeler ile 3.şahıs veya kuramlara karşı belirli süreler içerisinde belirli tibbi malzemelerin satışının yapılacağı yönünde taahhüt altına girdiğini, kamu hastaneleri ile müvekkili şirket arasında ihale sözleşmelerinin imzalanabilmesi için bayilik ilişkisinin kamu hastanelerine sistem üzerinden bildirilmesi gerektiğini, davalı şirket tarafından müvekkili şirketin bayiliğinin bu şekilde teyit edildiğini, … İli … Hastanesi ile müvekkili arasında 20/05/2015 tarihinde 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 22/F maddesi kapsamında sözleşme yapıldığını, sözleşme uyarınca müvekkili şirketin nitelikleri ve bedelleri belirtilen tbbi malzemeleri sözleşme süresinde kamu hastanesine temin edeceği yönünde taahhüt altına girildiğini, sözleşmenin süresinin 20/05/2015 tarihinden itibaren 8 ay olarak belirlendiğini, bu sözleşme devam ederken davalı şirketin … Devlet Hastanesine göndermiş olduğu yazı ile müvekkili ile olan bayilik sözleşmesini fesih ettiğini bildirdiğini, bunun sonucunda Hastane tarafından ihale sözleşmesinin 01/10/2015 tarihinde fesih edildiğini, bayilik ilişkisinin davalı şirket tarafından yasal sürelere uymaksızın haksız olarak fesh edildiğini, feshin müvekkili şirkete bildirilmediğini, hastaneye yazılı olarak bildirildiğini, müvekkilinin bu şekilde fesihten haberdar olduğunu, davalının sözleşmeyi fesh etmekle kalmadığını, hastaneye dava dışı … Ltd. Şti. Adlı şirketin yetkili tek bayi olduğunu bitdirdiğini, bu şekilde haksız ve hukuka aykırı hareket ettiğini, müvekkili şirketin davalı ile arasındaki bayilik sözleşmesine dayanarak … Devlet Hastanesi ile ihale sözleşmesi akdettiğini, bu ihale sözleşmesi ile dava dışı hastaneye karşı satış taahhütlerinde bulunduğunu, hastane ile imzalanan sözleşmeden doğan 9.623,65 TL damga vergisinin müvekkili şirketçe ödendiğini, sözleşmenin devam etmesi durumunda hastane ile akdedilen toplam 634.387,20 TL bedelli sözleşmeden elde edeceği % 30 kar marjından mahrum kaldığını, bu nedenlerle müvekkilinin haksız fesih nedeniyle doğan 9.623,65 TL’lik menfi zararının ve şimdilik uğradığı 5.00,00 TL müspet zararının dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin Mepilex marka … Ürünlerinin Türkiye distribütörü olduğunu, talepte bulunan firmalara ithal ettiği ürünlerin hastanelere belirli sürelerle pazarlanması için bayilik verdiğini, bayilik yetkisi verildiğini, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin tek satıcılık sözleşmesi olmadığını, yetkilendirme yoluyla yapılmış bayilik anlaşması olduğunu, taraflar arasında yapılmış yazılı bayilik sözleşmesi bulunmadığını, davacı firmanın sözleşme boyunca başka firmanın ürünlerini pazarlamayı sürdürdüğünü, müvekkili firmanın buna muvafakatinin bulunmadığını, başka markalara ait ürünlerin aynı reçete ve raporlarda yer alması durumunda bayilik yetkisinin iptal edileceğinin davacı şirkete bildirildiğini, … Hastanesi ile yapılan sözleşmenin bizzat davacı tarafından feshedildiğini, hastane idaresi tarafından gönderilen 14/10/2015 tarihli yazıda sözleşmenin feshini isteyenin davacı şirket olduğunu belirttiğini, davacı tarafın hastane ile imzaladığı sözleşmenin doğrudan temin usulüne göre yapıldığını, bu nedenle alıcı idareye asla alım yapma yükümlülüğü getirmediğini, davacı tarafın uğradığı herhangi bir menfi ve müspet zararının bulunmadığını, bu nedenlerle açılan davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizce tarafların bildirmiş olduğu deliller toplanmış, ihale dosyası, sözleşmeler, bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinden kaynaklı tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda davacı vekili, davalı ile bayilik sözleşmesi konusunda anlaşmaya varıldığını, bu çerçevede … adı altında davalı şirketin tek bayiliğini yaptığını, … Devlet Hastanesi ile yapılan ihale sözleşmesi devam ederken davalının, müvekkili ile olan bayilik sözlemesini feshettiğini hastaneye bildirmesi üzerine ihale kapsamında yapılan alımlara ilişkin sözleşmenin feshedildiğini, haksız şekilde bayilik sözleşmesi feshedildiğinden uğradığı zararların tazmini talep ve dava etmiş, davalı taraf ise taraflar arasında tek satıcılık sözleşmesi bulunmadığını, yetkilendirme yoluyla yapılan bayilik anlaşması bulunduğunu, yazılı bir sözleşmenin bulunmadığını, davalının başka marka ürünlerini pazarlamayı sürdürmesi nedeniyle aralarındaki hukuki ilişkinin sonlandırıldığını, … Devlet Hastanesi ile yapılan ihale sözleşmesinin bizzat davacı tarafça feshedildiğini beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
Buna göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, sözleşme kapsamında tarafların edimini yerine getirip getirmediği, davalı tarafından yapılan feshin haklı olup olmadığı, davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı ve miktarı hususunda toplanmaktadır.
Tarafların bildirmiş olduğu delillerin toplanmasının ardından davacıya ait ticari defter ve kayıtların incelenmesi için … Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmış, alınan talimat raporunda özetle;
“Davacının 15/10/2014 tarihinde davalı şirketin bayiliğine başladığı ve 14/09/2015 tarihinde bayiliğin sona erdiği,
Davacının bayi sıfatıyla davalı şirketten aldığı malların teslimi ile ilgili olarak davacı ile … Devlet Hastanesi Yöneticiliği arasında Kdv. hariç 634.387,20 TL. tutarlı 20.05.2015 tarihli sözleşme düzenlendiği ve bu sözleşmeye istinaden davacı adına 9.623,63.-TL. tutarında damga vergisi tahakkuk ettirildiği,
Davacı tarafından Kdv. hariç 634.387,20 — 110.295,78 – 524.091,42.-TL. Tutarında … Hastanesi Yöneticiliğine eksik malzeme teslim edildiği,
Davacının, davalı şirketten satın aldığı birim fiyatları ile … Devlet Hastanesi Yöneticiliğine teslim ettiği malzemelerin birim fiyatların karşılaştırılmasında, davacının davalı şirketten aldığı malları … Devlet Hastanesi Yöneticiliğine 30 kar koyarak sattığı,
Taraflar arasında düzenlenmiş sözleşmenin haksız olarak davalı tarafından fesih edildiğinin kabul edilmesi durumunda, davacının … Devlet Hastanesi Yöneticiliğine teslim edemediği ürün bedelleri üzerinden davacının brüt satış kar kaybının 524.091,42.-TL. x 0,30 = 157.227,43 TL olduğu” yönünde görüş ve tespitlerde bulunulmuştur.
Davacı tarafın defterlerinin incelenmesinin ardından Mahkememizin 22/02/2021 tarihli ara kararı gereğince dosyamız rapor hazırlanmak üzere mali müşavir ve akit uzmanı bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından ibraz edilen 21/09/2020 tarihli raporda özetle;
“Davacı taraf, davalı şirket tarafından bayilik yetkisinin sonlandırılması ile satışını gerçekleştiremediği sağlık ürünlerden elde edemediği karı ve dava dışı İdare ile imzalanan sözleşmenin damga vergisi 9.623,65 TL’yi talep etmektedir.
Davalı taraf ticari defter ve belgeleri, davacı firma ticari defter ve belgelerinin incelenmesi ile düzenlenen 11.01.2021 tarihli Bilirkişi Raporu ve dosyaya sunulmuş olan tüm belgelerin incelenmesinde, davacı firmanın satışını gerçekleştiremediği sağlık ürünlerden mahrum kaldığı kar 29.873,22 TL olarak hesaplanmıştır.
Davacı firmanın dava dışı … Hastanesi Yöneticiliği arasında düzenlenen 20.05.2015 tarihli Sözleşmeden ödemesi gereken 9.623,65 TL damga vergisini, mükellef olduğu Üçkapılar Vergi Dairesine 20/05/2015 tarihinde beyan edip, tahakkuk etmiş ve ödemiştir.
Davacı, damga vergisinin tamamını talep edemeyecektir. Davacı, dava dışı İdare ile yapmış olduğu sözleşmenin tutarı 634.387,20 TL’dır. Davacı, bu tutarın 110.295,78 TL’sını ürün satışı yaparak tahsil etmiştir. Bu durumda, davacının talep edebileceği damga vergisi
110.295,78 TL / 634.387,20 TL = 0,17 x 9.623,65 TL = 1.636,01 TL
9.623,65 TL – 1.636,01 TL = 7.987,64 TL olacaktır.
….
Somut olayda taraflar arasında yazılı veya bir sözleşmenin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davalı tarafından dava dışı idareye hitaben yazılan yazıda davacının satmaya yetkili bayi olduğu ifade edilmektedir.
Davacı taraf, davalı ile aralarında yazılı bir sözleşmeye bulunmasa da bayilik ilişkisi bulunduğunu ifade etmektedir. Bu sebeple de TTK m.121 uyarınca haksız feshin söz konusu olduğunu ve bu kapsamda uğradığı zararın tazminini talep etmektedir.
TTK m. 102/1’deki tanıma göre acente, ticari mümessil (ticari temsilci), ticari vekil, satış memuru veya işletmenin çalışanı gibi, işletmeye bağlı bir hukuki konuma sahip olmaksızın, bir sözleşmeye dayanarak (acentelik sözleşmesi) belirli bir yer veya bölge içinde sürekli olarak ticari bir işletmeyi ilgilendiren sözleşmelere aracılık etmeyi veya bunları o tacir adına yapmayı meslek edinen kimseye denir.
Acentelik sözleşmesi hiçbir şekle tabi değildir. Bu sözleşme sözlü olarak dahi yapılabilir.
TTK m. 102/1’deki yasal tanımdan ortaya çıkan acentelik unsurları şunlardır:
(1) Acente bağımsız olarak çalışır.
(2) Acente bir sözleşmeye dayanarak ticari bir işletmeyi ilgilendiren sözleşmelerde aracılık etmeli veya bu tür sözleşmeleri müvekkili olan tacir adına ve hesabına yapmalıdır.
(3) Acente ile müvekkili arasındaki ilişki sürekli olmalıdır. Süreklilik unsuru ile ifade edilen, acentelik ilişkisinin ömür boyu veya çok uzun bir süre boyunca devam etmesi değil, acentelik ilişkisinin taraflar arasında devamlılık esası üzerine kurulması yani devamlılık arz etmesidir.
(4) Acente, belli bir yer veya bölge içinde faaliyette bulunur. Belli bir yer veya bölge kavramı sadece mülki idare esasına göre belirlenecek bir yer olarak görülmemelidir, bu konuda tarafların serbest iradeleri esas alınmalıdır.
(5) Acenteliğin, acente tarafından meslek haline getirilmiş olması gerekmektedir.
Somur olayda taraflar arasındaki ilişki incelendiğinde acentelik ilişkisinin şartlarını taşımadığı görülmektedir. Davacının sadece söz konusu ürünlerin satışı konusunda yetkilendirildiği ve satın aldığı ürünleri idareye sattığı anlaşılmaktadır. Bu tür bir ilişkinin acentelik kapsamında olmadığı, aralarında belli bir süre ticari ilişkinin devamını öngören sözleşme hükümlerinin bulunmaması sebebiyle davacının tazminat hakkının şartlarının oluşmadığı kanaatine varılmaktadır
SONUÇ VE KANAAT :
a) Davalı şirket e-defterlerinin kayıtlarını yasal sürede Gelir İdaresi sistemine aktararak E-Defter beratlarını aldığı, e-defter kapsamında olmayan Envanter Defterinin de noterde açılış tasdiki süresinde yapıldığı ve her üç defter kayıtları birbirini teyit ettiği tespit edilmiş olduğundan, davalı şirket ticari defterlerinin kendi açısından delil niteliği taşıdığının -yukarıdaki anlatım sınırları içinde kalmak kaydı ile- kanaatine varıldığı,
b) – Davacı firmanın, Bayilik Yetkisinin iptalinden mahrum kaldığı kar 22.979,40 TL olarak hesaplandığı,
– Davacı, dava dışı İdare ile yapmış olduğu sözleşmeden talep edebileceği damga vergisinin 7.987,64 TL olarak hesaplandığı,
c) Taraflar arasındaki ilişkinin acentelik kapsamında olmadığı, aralarında belli bir süre ticari ilişkinin devamını öngören sözleşme hükümlerinin bulunmaması sebebiyle davacının tazminat hakkının şartlarının oluşmadığı” yönünde görüş ve tespitlerde bulunulmuştur.
Bilirkişi raporu davacı vekiline ve davalı vekiline HMK 281 madde meşruhatlı davetiye ile tebliğ edilmiştir.
Davacı tarafın rapora yönelik itirazlarını bildirmesi üzerine Mahkememizin 30/11/2021 tarihli ara kararı gereğince dosyamız itirazları karşılar ek rapor hazırlanmak üzere bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından ibraz edilen 26/01/2022 tarihli raporda, kök rapordaki tespit ve değerlendirmelerin yinelendiği bildirilmiştir.
Dosya kapsamına göre eldeki davada davacı … ile davalı … Ltd. Şti. arasında yazılı bir sözleşme düzenlenmemiştir.
Davalı şirket, dava dışı …Devlet Hastanesine BAYİLİK YETKİ BELGESİ başlığında düzenlediği 10/04/2015 tarihli yazıda, “Aşağıda bahsi geçen … TIBBİ ÜRÜNLER VE SARF MLZ…. …adresinde mukim olup, halihazırda distribütörü olduğumuz … ürünlerini hastanenizde satmaya yetkili TEK bayidir. İşbu belge 01.01.2015-31.12.2015 tarihleri arasında aksi durumda durum tarafımızdan bildirilmediği sürece geçerlidir.” bildirmiştir.
Davalı şirket, davacının yetkilendirmesine yönelik …, …, …., … hastaneler içinde BAYİLİK YETKİ BELGESİ başlıklı yazı düzenlemiştir.
Davalı şirket, dava dışı … Devlet Hastanesine hitaben düzenlediği 14/09/2015 tarihli yazıda, “…hastalarına kullanılmakta olan ürünlerimizi temsile yetkili bayimiz; …- … ….firmasının firmamız ile olan bayilik sözleşmesi feshedilmiştir… “ bildirmiştir.
Davalı, Sn. İlgili başlıklı yazısında, “… bölge bayimiz … Tıbbi Ürünler ve Sarf Malz. …’ın bilgimiz dışında … hastaları için hazırlanan rapor ve reçetelere “…” marka “biyolojik küretif membran ve jel”leri eklemesi ve teklif vermesinden dolayı ticari ilişkimiz bugün itibari ile sonlandırılmıştır….” bildirmiştir.
Davalı şirket, dava dışı …Devler Hastanesine hitaben düzenlediği 19/10/2015 tarihli yazıda, “ Aşağıda bahsi geçen …TİC.LTD.ŞTİ. …adresinde mükim olup, halihazırda distribütörü olduğumuz … ürünlerini hastanenizde satmaya yetkili TEK bayidir. İşbu belge 01.01.2015-31.12.2015 tarihleri arasında aksi durumda durum tarafımızdan bildirilmediği sürece geçerlidir.” bildirmiştir.
Davacı ile dava dışı Manisa Merkezefendi Devlet Hastanesi Yöneticiliği arasında 20.05.2015 tarihinde “4734 Sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 22 nci Maddesinin (F) Bendi Kapsamında Yapılan Alımlara Ait Sözleşmesi” akdedilmiştir.
Sözleşmenin İlgili Maddeleri :
Madde 5- Sözleşmenin Konusu
5.1. Sözleşmenin konusu; İdarenin ihtiyacı olan ve aşağıda tahmini miktarı belirtilen, teknik özellikleri teknik şartnamede düzenlenen CİLDİYE MALZEME ALIMI (…), doğrudan temin dökümanı ile bu sözleşmede belirlenen şartlar dahilinde Yüklenici tarafından temini ve idareye teslimi işidir.
Madde 7- Sözleşmenin Türü ve Bedeli…
7.1. Bu sözleşme birim fiyat sözleşme olup, teknik şartnamede adı ve teknik özellikleri belirtilen her bir iş kalemi ile bu iş kalemleri için yüklenici tarafından teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan tutarların toplamı olan 634.387,20 TL bedel üzerinden akdedilmiştir.
Madde 8-Sözleşmenin Süresi
8.1. Bu sözleşmenin süresi işe başlama tarihinden itibaren 8 AYDIR.
Madde 9- Sözleşmenin sona ermesi halleri
9.1. Sözleşmeni süresi sonunda,
9.3. Sözleşme süresi içerisinde ihtiyacın tamamen ortadan kalkması, ihtiyacın başka alım yolları ile temin edilmesi ve ilgili mevzuat hükümleri doğrultusunda yapılacak değişikler nedeniyle alımdan vazgeçilmesi vb. gibi durumlarda,
Madde 10- Malın/İşin Teslim Alma Şekil ve Şartları İle Teslim Programı
10.2. İş Başlama Tarihi: SÖZLEŞMENİN TARAFLARCA İMZALANMASINDAN İTİBAREN
BAŞLANIR.
10.3. Teslim Şekli:
10.3.1.Bu sözleşme kapsamındaki mallar idarenin ihtiyacı doğrultusunda hasta başına alım yapılacaktır.
10.3.2. Sözleşme kapsamındaki mallar idare tarafından ihtiyaç oldukça telefon/faks/yazı ile taleo edilecektir.
Dava dışı …Devlet Hastanesi, davacıya hitaben düzenlediği 14/10/2015 tarihli yazısında, “İlgi tarih ve sayılı yazınız ile hastanemizin 22/f kapsamında … hastaları için tarafınızla imzalanan sözleşmenin distribütör firmanız ile yaşadığınız soruna istinaden fesh edilmesi talep edilmiştir. Firmanız ve kurumumuz arasında 20.05.2015 tarihinde imzalanan sözleşme karşılıklı olarak 01.10.2015 tarihi itibariyle fesh edilmiştir…” bildirmiştir.
Davacı vekilinin UYAP’tan e imzalı olarak gönderdiği 03/03/2022 tarihli dilekçesi ile dava değerini ıslah ettiği anlaşılmıştır.
Bu doğrultuda yapılan yargılama, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; somut olayda taraflar arasında yazılı bir sözleşmenin bulunmadığı, davalı tarafından dava dışı idareye hitaben yazılan yazıda davacının satmaya yetkili bayi olduğunun ifade edildiği, bayi kelimesinin kullanılmasının davacının tazminat talebinin hukuki gerekçesi olan acentelik ilişkisinin ispatı bakımından yeterli olamayacağı, TTK m. 102/1’deki yasal tanımdan ortaya çıkan acentelik unsurlarından en önemlisinin acente ile müvekkili arasındaki ilişki sürekli olması gerektiğine ilişkin olduğu, süreklilik unsuru ile ifade edilenin, acentelik ilişkisinin ömür boyu veya çok uzun bir süre boyunca devam etmesi değil acentelik ilişkisinin taraflar arasında devamlılık esası üzerine kurulması yani devamlılık arz etmesi olduğu, bu kapsamda eldeki dava açısından taraflar arasındaki ilişkinin acentelik kapsamında olmadığı, aralarında belli bir süre ticari ilişkinin devamını öngören sözleşme hükümlerinin bulunmaması ve davacının kendisinin dava dışı hastane yönetimiyle yapılan sözleşmenin feshini talep etmiş olması nedeniyle davacının tazminat talep şartlarının oluşmadığı kanaatine varılarak davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davanın reddine,
2-Karar tarihine göre alınması gereken 80,70 TL harcın peşin alınan ‭2.065,43‬ TL harçtan mahsubu ile bakiye ‭1.984,73‬ TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davalı kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 16.353,94 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
6-Davalı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine,
Dair verilen karar davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 26/04/2022

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)