Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/338 E. 2020/536 K. 10.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/338 Esas
KARAR NO : 2020/536

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 12/04/2018
KARAR TARİHİ : 10/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; Davalı/borçlu ile müvekkili arasında imzalanmış borcun dayanağı olan alt yüklenicilik sözleşmelerinin 34.2 no’lu maddesinde doğacak hukuki ihtilaflarda İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğunun belirtildiğini, davalı/borçlunun yetki itirazının yerinde olmadığını, davalı/borçlu ile iki adet alt yüklenici sözlemesi imzalandığı, söz konusu sözleşmelere göre davalı firma … ve …’de inşa edilecek … santrallerine ilişkin mekanik ve harfiyat işlerini ifa etmeyi taahhüt ettiğini, müvekkili firma her iki şantiyenin malzeme ve giderleri için davalı firmaya toplamda 147.250,00 TL. tutarında avans ödemesinde bulunduğunu, buna dair 07.03.2017 tarihli … projesi için 98.750,00 TL. ve … projesi için 48.500,00 TL dekontların dava dilekçesi ekinde bulunduğu, söz konusu projelerin büyük ölçekli güneş santrallerinin inşası hakkında olup bilgi ve tecrübe gerektirdiğini, davalı tarafın işe başladıktan bir süre sonra işi layıkıyla yerine getirmediğini, işleri ayıplı ve eksik olarak yaptığının anlaşıldığını, ayrıca iş sahibinden gelen bir takım şikayetler üzerine akdedilen sözleşmelerin feshedildiğinin davalıya bildirildiğini, davalı tarafın müvekkiline gönderdiği 20.04.2017 tarihli elektronik postanın özünde fesih işlemininde davalı tarafından kabul edildiğini, … ve … şantiyeleri için yapılan haracamaların gönderilen paradan mahsup edildikten sonra bakiyenin müvekkile geri gönderileceğinin belirtildiğini, bunun bir şekilde ikrar olduğunu, ancak davalı tarafından bugüne kadar müvekkile herhangi bir ödeme yapılmadığı ve açılan icra davasına kötü niyetli bir şekilde itiraz edildiğini, müvekkili firma yukarıda belirtilen ödemenin yanısıra davalı firmanın SGK prim borcunuda ödemek zorunda kaldığını, bu durumun davalı firmaya 21.08.2017 tarihli yazı ile bildirildiğini, yazıda prim borcunun davalı firmaya ait olduğu, işyeri sicil kaydının kapatılmadığını, asıl iş sahibine hesap vermek durumunda olduklarından mevcut durumun müvekkil firmaya zarar verdiği ve SGK prim borcunun da tahsil yoluna gideleceğinin belirtildiğini, davalı firma tarafından müvekkilden SGK prim borcunun kendi adlarına yatırılması istenmiş bunun üzerine müvekkile senet verileceği taahhüt edilmiş ise de bu güne kadar ne senet ne ödeme yapıldığını, neticede SGK nezdinde prim borcunun kapatılması için davalı adına toplamda 8.535,11 TL. tutarında SGK prim borcu ödemesi yapıldığını, davalı tarafa masrafların karşılanması amacıyla avans niteliğinde yapılan … projesi için 98.750,00 TL. Kayseri projesi için 48.500,00 TL. ve SGK prim borcu olan 8.535,11 TL. olmak üzere toplamda 155.785,11 TL’nin tahsili için … 19. İcra Dairesi’nin …Esas sayılı dosyasıyla başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan haksız itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; şantiyelerde işe planlandığı gibi devam edildiği bir sırada 04.04.2017 tarihinde … ve 05.04.2017 tarihinde de … şantiyesi mesul ekiplerine hernangi bir gerekçe göstermeksizin sözlü olarak sözleşmelerin feshedildiğinin bildirilerek işin durdurulması talimatının verildiğini, yazı ekinde verilen elektronik potalardan görüleceği üzere davacı tarafça herhangi bir yazılı fesih bildiriminde bulunulmadığını, müvekkili tarafından davacıya gönderilen 20.04.2017 tarihli elektronik postaya 26.04.2017 tarihinde cevap verildiği ve cevap yazısında herhangi bir gerekçelendirme yapılmadığını, ancak bu tarihte fesih hakkında müvekkile yazılı bir bildirim yapıldığını, davacı tarafın fesih bildiriminin geçerli bir nedene dayanmadığını, iddiaların tamamen soyut ve mesnetsiz olduğunu, müvekkili firmanın yurt genelinde uzun yıllardan beri yalnızca bu işi yapmakta olduğunu, müvekkili firmanın dava konusu projelerden çok daha büyük projeleri sorunsuzca tamamlayarak iş sahiplerine teslim ettiğini, davacı … şirketi ile daha öncede … ili … ve … ilçelerinde projeleri tamamlayarak sorunsuz bir teslim süreci yaşandığını, daha önceki projelerde gerçekleşen başarı ve güven nedeniyle dava konusu işlerin müvekkile verildiğini, daha önce çalışan saha/şantiye ekiplerinin davacının talebi doğrultusunda dava konusu projelerde görevlendirildiğini, davacı tarafın haklı bir fesih işlemi yapılabilmesi için mevcut sorunların tam olarak müvekkile bildirilmesi, bu sorunların giderilebilmesi için müvekkile makul bir süre verilmesinin gerektiğini, müvekkile gönderilen elektronik postalardan anlaşılacağı üzere müvekkile herhangi bir süre verilmediği, bu durumun Türk Borçlar Kanunu ve taraflar arasında akdedilen sözleşme maddelerine kesin olarak aykırılık teşkil ettiğini, dolayısıyla yapılan fesih işleminin haksız olduğunu, yapılan bu haksız fesih işlemi sebebiyle müvekkil firmanın zarara uğradığını, müvekkili şirketin yurt genelinde Güneş Enerji Santralleri hakkında çalışmalar yapmakta olduğunu, gerek saha, zemin ve gerekse iklim şartları açısından en verimli çalışma dönemini … şirketi adına yapılan çalışmalara ayırdığı, bu sırada birçok kendilerine verilmesi düşünülen birçok işi kabul etmediğini, çok sayıda personelin dava konusu işler için görevlendirildiğini, bu işler için şantiyelerin açıldığı ve personel harcamaları yapıldığını, müvekili şirketin dava konusu işler teslim edilenece kadar başka bir iş anlaşması yapmayı düşünmediğini, dolayısıyla müvekkil firmanın yapmış olduğu masraflar ve haksız fesih nedeniyle uğranılan iş/kâr kaybı yapılan hesaplamalara göre müvekkile yapılan avans ödemesinin çok üzerinde olduğunu, uğranılan zararın karşılanması için sonradan gerektiğinde hesap edilecek toplam zarardan şimdilik avans ve SGK primlerinin toplamının mahsup edilerek haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış, icra dosyası, bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasında, inşa edilecek güneş santrallerine ilişkin Alt Yüklenicilik Sözleşmesinin imzalandığı yönünde herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, taraflar arasında yapılan sözleşme uyarınca tarafların edimini yerine getirip getirmediği, sözleşmenin davacı tarafından yapılan feshinin haklı olup olmadığı, davacının … 19. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarı, icra müdürlüğünün yetkili olup olmadığı hususlarında toplanmaktadır.
Davalının icra dairesinin yetkisine yönelik itirazının, taraflar arasında yapılan sözleşmenin 34.2 maddesi ile ortaya çıkacak uyuşmazlıklarda İstanbul icra dairelerinin yetkili olacağı düzenleme altına alındığından ve tarafların tacir olduğu nazara alınarak HMK’nın 17.maddesi doğrultusunda somut olayda İstanbul icra dairelerinin yetkili olacağı anlaşıldığından reddine karar verilmiştir.
Davaya konu … 19. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı icra dosyası dosya arasına alınıp incelendiğinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 22/01/2018 tarihinde 147.250,00 TL avans iade alacağı, 8.535,11 TL SGK prim alacağı olmak üzere toplam 155.785,11 TL’lik ilamsız takipte bulunulduğu, ödeme emrinin borçluya tebliğ olduğu, davalı borçlu vekili 30/01/2018 havale tarihli dilekçesi ile borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğu ve süresi içerisinde itirazın iptali davası açıldığı görülmüştür.
Davacı ve davalı tarafından bildirilen tanıklar mahkememizce ve talimat mahkemeleri aracılığıyla dinlenmiştir.
Tarafların bildirmiş oldukları tüm deliller toplandıktan ve tanık beyanları alındıktan sonra dosyamız mahkememizin 04/04/2019 ve 11/04/2019 tarihli ara kararları gereğince taraflar arasında yapılan sözleşme uyarınca tarafların edimini yerine getirip getirmediği, sözleşmenin davacı tarafından yapılan feshinin haklı olup olmadığı, davacının … 19. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarı hususlarında iddia, savunma ve icra dosyası ve tüm dosya kapsamına göre rapor düzenlenmesi için Mali Müşavir …, Borçlar Hukuku Uzmanı …ve güneş enerji santrali uzmanı İTÜ Öğretim Görevlisi …’dan oluşan heyete tevdii edilmesine karar verilmiştir.
Bu doğrultuda davalı tarafın ticari defterlerinin incelenmesi için … Nöbetçi ATM’ye talimat yazılmış, bilirkişi tarafından ibraz edilen 23/07/209 tarihli raporda özetle;
Davalı şirket satıcı, davacı şirket de alıcı olmak üzere taraflar arasında 2016 ve 2017 yıllarında gerçekleşen bir ticari ilişkinin olduğu,
Taraflar arasındaki alışverişin davalı şirketin ticari defterlerinde davacı şirkete mal veya hizmet satılıp fatura düzenlendiğinde davacı şirket borçlandırılmak, tahsilat yapıldığında da davacı şirket alacaklandırılmak suretiyle açık hesap şeklinde izlenmiş olduğu,
İcra takibine ve davaya konu edilen 147.250,00.-TL avansın ve davalı şirket nam ve hesabına SGK’ ya yatırıldığı ifade edilen 8.535,11.-TL nin davalı şirketin ticari defterlerinde kaydının olmadığı,
Açık cari hesap şeklinde takip edilen kayıtlar sonrasında raporun tespitler bölümünde dökümü bulunan davalı şirketin ticari defter kayıtlarına göre takip tarihi olan 28/01/2018 tarihi itibariyle davalı şirketin davacı şirketten 2017 yılında düzenlenmiş faturadan dolayı 11.800,00.-TL Alacaklı olarak görüldüğü,
Davalı şirketin incelenen 2016 – 2017 – 2018 yıllarına ait ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin süresinde yaptırılmış olduğu, defterlerin usulüne uygun olarak tutulduğu, 2016 yılına ait yevmiye defterinin kapanış tasdikinin de olduğu ve süresinde yaptırıldığı, 2017 ve 2018 yıllarına ait yevmiye kapanış tasdiklerinin olmadığı yönünde tespitlerde bulunulduğu görülmüştür.
Davalının ticari defterlerinin incelenmesinin ardından davacı tarafın da ticari defterleri incelenmek suretiyle önceki ara kararlar doğrultusunda rapor düzenlenmesi için dosyamız mali müşavir, elektrik mühendisi ve akit uzmanı bilirkişilere tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından ibraz edilen 21/01/2020 teslim tarihli raporda özetle;
Yapılan mali inceleme neticesinde :
* Davacınn iş bu davaya, davalıya yaptığı iki kalem avans ödemesi ile davalı adına ödediği SGK primini konu ettiği, 7/3/2017 tarihinde davalıya avans olarak biri 98.750.-TL diğeri ise 48.500.-TL olmak üzere toplam 147.250.-TL havale gönderilmiş olduğu, yine 22/8/2017 tarihinde ise davalı adına 8.535,11.-TL.lik SGK ödemesinin de davalı hesabına borç kaydedilmiş olduğu, buna göre davacının takip tarihi itibariyle defterlerinde davalıdan 155.785,11.-TL ALACAKLI durumda olduğu,
* Dosyada davacı tarafından davalıya yapılan 147.250.-TL lik avans ödemelerine ait ; 07/03/2017 tarihli “…” açıklamalı 98.750,00.-TL lik ve 07/03/2017 tarihli “…” açıklamalı 48.500,00.-TL lik ödeme dekontlarının bulunduğu, yine bunun yanında 8.535,11 TL. tutarındaki davalının SGK prim borcu ödemesinin dosyadaki belgelere göre davacı tarafından ödenmiş olduğunun anlaşıldığı,
* Davalı tarafından da söz konusu ödemelere ilişkin herhangi bir itirazın olmadığı, davalının temel itirazının, davacı tarafından sözleşmenin haksız olarak fesih edildiği ve bu yüzden de zarara uğradığı şeklinde olduğu,
Taraflar Arasında İmzalanmış Alt Yüklenicilik Sözleşmesinden Tespit Edilen Önemli Hususlar :
İş Bu Sözleşme:
• Madde 2.3 : Taşeron işbu sözleşmenin ifası sırasında …’nin ana sözleşmedeki yükümlülüklerine uyacaktır. Taşeron eylem, ihmal veya temerrütlerin …’nin ana sözleşmedeki yükümlülüklerini ihlal etmesine neden olmamasını veya katkıda bulunmamasını sağlayacaktır.
Taşeronun Yükümlülükleri:
• Madde 3.1 : Taşeron işbu sözleşmede veya ana sözleşmede belirtilen veya bu sözleşmelerden makul sonuç olarak çıkartılabilecek hükümler ile tüm yasalara ve … tarafından makul şekilde getirilen veya uygulanan tüm saha kurallarına ve düzenlemelerine uygun olarak gerçekleştirecek ve tamamlayacaktır. Taşeron kullanılması halinde işbu sözleşme kapsamında taşeronun tüm yükümlülükleri, tüm taşeronların, kendilerine verilmiş olan işlerin kısımlarıyla ilgili olduğu ölçüde söz konusu yükümlülüklerine uymaları sağlamaya yönelik bir yükümlülük içercektir.
• Madde 3.2 : Taşeron, işlerle ilgili herhangi bir hususla ilgili olarak … tarafından veya adına verilen talşma ve emirlere (işbu sözleşmede belirtilsin belirtilmesin) kati surette uyacak ve riayet edecektir.
• Madde 3.3 : Taşeron, …’nin sağladığı tüm bilgilerin yeterli olduğu kabul edecek ve sözleşme hükümlerindeki yükümlülüklerini herhangi birisinin ifasına halel getirmeyecektir.
• Madde 3.4 : Teşeron, işbu yükümlülüklerini yerine getirirken Kanunlara uygun şekilde İşverenin çevre, sağlık ve güvenlik peorsedürüne uyacaktır. … işbu sözleşmenin ve ana sözleşmenin hükümlerini karşılamayan ve projenin düzgün ve güvenli bir şekilde işletilmesi için uygun olmayan malzeme ve işleri reddetme hakkına sahiptir.
• Madde 3.6 : Taşeron, işlerin başlamasından itibaren çalıştırdığı tüm peronelin işbu sözleşmede süresi boyunca yükümlülüklerin ifasına uygun niteliklerde, eğitimli ve yeterli deneyime sahip yeterli miktarda personeli sağlayacaktır.
• Madde 3.7 : Taşeron, satın alınan tüm malzemelerin belgelerini teslim edecektir.
• Madde 3.12 : Taşeron, işlerin bir kısmını bir başka bir alt yükleniciye yaptırmak istemesi halinde alt yüklenicinin adını ve verilecek işleri …’nin onayına sunacaktır.
• Madde 3.13 : Taşeron, sahaya giden ulaşım yıllarına, komşu mülkiyete ve başka yerlere verdiği zarar/hasar en kısa sürede tamir edecektir.
• Madde 3.17 : Taşeron, sözleşme işlerini yaparken aksi yönde talimat verilmediği sürece işler ilerledikçe tüm atıklar Yerleşke alanında toplamacaktır. Sözleşmenin feshedilmesi halinde taşeron tüm inşaat tesisi, konaklama ve kalan atıkları iş sahasından alarak, yapılan işleri … Enerjiye teslim edecektir.
Fesih:
• Madde 16.1 : Taraflardan biri diğer tarafın işbu sözleşme konusu işle alakalı esaslı bir şekilde ihlal gerçekleştirdiği durumda, söz konusu ihlalin tüm detaylarını belirten ve ihlalin giderilmesini talep eden yazılı bir bildirimin gönderilmesini takip eden yazılı bir bildirimin gönderilmesini takip eden 14 gün içerisinde ihlalin giderilememesi veya giderilmemesi durumunda, diğer tarafa yazılı bildirim bulunmak suretiyle işbu sözleşmeyi derhal feshedebilir.
• Madde 16.3 : Taraflardan biri diğer tarafın acz haline düşmesi durumunda yazılı bildirimde bulunmak suretiyle işbu sözleşmeyi feshetme hakkına sahiptir.
• Madde 16.4 : Taraflardan biri telafi edilemeyecek mucbir neden durumuna gelmesi ve işlerin arka arkaya 60 gün gecikmeye uğraması durumunda işlerin devamlılığı için yazılı bildirimde bulunmak suretiyle işbu sözleşmeyi feshetme hakkına sahiptir.
• Madde 16.5 : … herhangi bir zamanda taşerona yazılı bildirimde bulunmak suretiyle işbu sözleşmeyi feshedebilir. Fesih sonrasında … fesih tarihi öncesinde sözleşmeye uygun olarak tamamlamış olduğu işlerin değer belirlemesi yapılarak, sahanın boşaltılması ve sözleşmenin amaçları doğrultusunda fesih nedeniyle karşılaşılan taşeronun yüklenmiş olduğu her türlü makul maliyetlerin kanıtlanmasıyla … tarafından yükleniciye ödenecektir.
• Madde 16.6 : İşbu sözleşmenin sona ermesi veya herhangi bir nedenle fesh edilmesi halinde, fesih sonrasında da taraflar için sözleşme kapsamında tahakkuk etmiş olan hak ve yükümlülüklere ve diğer çözüm yollarına halel getirmeyecektir.
Sonuçlar :
• Davacı tarafın alt yüklenici olan davalı ile yapılan taşeronluk sözleşmelerini fesih etmesinin gerekçesi her iki iş içinde eş zamanlı olarak iş programına uymaması, bunun neticesinde programın aksaması, işlere çok kötü başlanması, davalının sözleşemden kaynaklı edimini yerine getirmeme gerekçeleriyle ileride doğabilecek telafisi mümkün olmayacak zararların önceden önlenmesi için sözleşmelerin iş ilerlemeden fesh edilmeleri gerekliliğidir.
• Bunun karşılığında davalı taraf ise, şantiyede normal çalışma programa devam ederken bilgisayara gelen elektronik posta ile çalışmaların durdurularak şantiyelerin boşaltılmalarının istendiği, şantiyelerde işlerin sonlandırılması için geçerli bir sebebin olmadığı, ayrıca sözleşmenin fesh edilebilmesi için 16. maddeye uygun davranılması gerektiği, bu maddede taraflardan herhangi birisi, diğer tarafın bu sözleşmeyi esaslı ihlali halinde ve söz konusu ihlalin tüm detaylarını belirten ve ihlalin giderilmesini yazılı bir bildirimin gönderilmesini takip eden 14 gün içerisinde ihlalin giderilememesi veya giderilmemesi durumunda diğer tarafa diğer tarafa yazılı bildirimde bulunmak suretiyle işbu sözleşmeyi derhal feshedebilir şeklinde olduğu ve kendilerine bu şekilde yazılı bir bildirim yapılmadığı, teknik olarak nelerin aksadığını bilmedikleri şeklinde beyanda bulunmuşlardır.
• Sayın Mahkemeyi bilgilendirme amacıyla bir güneş enerjisi santralinin neye benzediği, nasıl kurulduğu aşağıda verilen resimlerle açıklanmıştır.
• Yukarıda verilen resimlere göre güneş panellerinin konulacağı alan önceden bellidir ve bu alanın inşai anlamda panellerin kurulumuna uygun hale getirilmesi gerekmektedir. Bu işlem sonrasında panellerin çelik kontrüksiyon çerçeveleri yapılmakta ve paneller kablolarıyla birlikte montaja hazır hale gelmektedir. Kurulacak panel sayısı teknik anlamda bellidir. Paneller kurulduktan sonra eğimleri kontrol edilerek üretilen elektrik gücünün ve enerjisinin miktarları tespit edilip gerekli optimizasyonlar yapılmaktadır. Üretilmesi gereken elektrik gücüde masa başı çalışmaları ile önceden bellidir. Bu durumda davalının yapacağı işe teknik anlamda panellerin kablolarıyla birlikte kurulumu ve bu kabloların elektrik panolarına kadar getirilmesidir.
• Eğer, yukarıda sözü edilen aksaklıklardan biri ya da birkaçı oluşmuş ise davacı taraf bu aksaklıkların tespit edilebilmesi için teknik elemanlarının şantiyelerde denetim gözetim yapmaları, malzemeler ile ilgili olarak davalının tuttuğu şantiye defterini inclemeleri ve bu şekilde işlerin sözleşmeye uygun tamamlanamayacağı hakkında tespit yapmış olması gerekir. Dosyadaki bilgiler incelendiğinde her iki şantiyede davacı tarafın şantiye şefleri olduğu gibi işin asıl sahibi tarafında birer gözlemci gönderdikleri görülmüştür. Bu durumda davalı tarafı denetleyen yeterli sayıda tutanak tutmaya yetkili eleman bulunduğuna göre tespiti yapılan aksaklıkların neler olduğu hakkında imzalı tutanak/tutanakların düzenlenmesi gerekmektedir. Davalı taraf belli bir miktar harcama yaparak şantiyelerini kurarak işe başlamıştır. İşe başlandıktan bir hafta on gün içerisinde ne gibi aksaklıkları yaşandığı bilinmemektedir. Her iki şantiyede de eş zamanlı olarak aksaklık olması ise davacı tarafından ispat edilmelidir. Neticede, taraflar arasında imzalanmış sözleşmede belirtildiği şekilde davacı tarafından yazılı bir tespit yapılmadığı anlaşılmaktadır.
• Davacı taraf, dosyaya sunduğu dekontlardan görüleceği üzere şantiyelerin kurulması ve diğer masraflar için davalıya verdikleri toplam 147.250,00 TL. ve SGK dosyasının kapatılması için davacının ödediği 8.535,11 TL. tutarında SGK prim borcu ödemesi olmak üzere toplamda 155.785,11 TL.’nin tahsili için başlatılan icra dosyasının devam edebilmesi için davalı tarafından yapılan itirazın iptalinin kaldırılmasını talep etmektedir.
• Taraflar arasında imzalanmış sözleşme maddeleri incelendiğinde, sözleşmenin fesh edilmesi için haklı ve geçerli bir sebebin olması, öncelikle bu sebebin tespit edilmesi ve taşerona yazı yazılarak aksaklığın giderilmesinin istenmesi, giderilmemesi durumunda yazılı bildirim yapılarak, sözleşmenin … tarafından fesh edilebileceği, bu şekilde yapılacak haklı fesih sonrasında tarafların bir araya gelerek, fesih tarihine kadar yapılan işlerin mali olarak tespit yapılarak tarafların talep edebileceği tazminat miktarlarının belirlenmesi gerekmektedir.
• Rapor içinde ayrıntılı açıklandığı üzere, davalı taraf şantiyelerini kurarak işe başladığı her iki tarafında kabulü olup, sonrasında ne gibi aksaklıkların çıktığı, davacı teknik elemanların tarafından çıkan aksaklıkların yerinde fotoğraflı ve mümkünse delil tespiti amaçlı dava açarak tespitini içerir tutanak ya da tutanakların düzenlenip düzenlenmediği, çıkan aksaklıkların karşılıklı çözümünün mümkün olup olmadığı, davalının sorunların çözümü için süre tanınmadığı anlaşıldığından herhangi bir açık ayıp ve olması muhtemel gizli ayıp bildirim yapılmadığından teknik sorunların olmadığının kabul edilmesi gerektiği görüşüne varılarak, davacı tarafın sözleşme maddelerine uygun şekilde fesih işlemi yapmadığından, davacı tarafın itirazın iptali davasında haklı olmadığı • Bunun karşılığında davalı taraf ise, şantiyede normal çalışma programa devam ederken bilgisayara gelen elektronik posta ile çalışmaların durdurularak şantiyelerin boşaltılmalarının istendiği, şantiyelerde işlerin sonlandırılması için geçerli bir sebebin olmadığı, ayrıca sözleşmenin fesh edilebilmesi için 16. maddeye uygun davranılması gerektiği, bu maddede taraflardan herhangi birisi, diğer tarafın bu sözleşmeyi esaslı ihlali halinde ve söz konusu ihlalin tüm detaylarını belirten ve ihlalin giderilmesini yazılı bir bildirimin gönderilmesini takip eden 14 gün içerisinde ihlalin giderilememesi veya giderilmemesi durumunda diğer tarafa diğer tarafa yazılı bildirimde bulunmak suretiyle işbu sözleşmeyi derhal feshedebilir şeklinde olduğu ve kendilerine bu şekilde yazılı bir bildirim yapılmadığı, teknik olarak nelerin aksadığını bilmedikleri şeklinde beyanda bulunmuşlardır.
• Sayın Mahkemeyi bilgilendirme amacıyla bir güneş enerjisi santralinin neye benzediği, nasıl kurulduğu aşağıda verilen resimlerle açıklanmıştır.
• Yukarıda verilen resimlere göre güneş panellerinin konulacağı alan önceden bellidir ve bu alanın inşai anlamda panellerin kurulumuna uygun hale getirilmesi gerekmektedir. Bu işlem sonrasında panellerin çelik kontrüksiyon çerçeveleri yapılmakta ve paneller kablolarıyla birlikte montaja hazır hale gelmektedir. Kurulacak panel sayısı teknik anlamda bellidir. Paneller kurulduktan sonra eğimleri kontrol edilerek üretilen elektrik gücünün ve enerjisinin miktarları tespit edilip gerekli optimizasyonlar yapılmaktadır. Üretilmesi gereken elektrik gücüde masa başı çalışmaları ile önceden bellidir. Bu durumda davalının yapacağı işe teknik anlamda panellerin kablolarıyla birlikte kurulumu ve bu kabloların elektrik panolarına kadar getirilmesidir.
• Eğer, yukarıda sözü edilen aksaklıklardan biri ya da birkaçı oluşmuş ise davacı taraf bu aksaklıkların tespit edilebilmesi için teknik elemanlarının şantiyelerde denetim gözetim yapmaları, malzemeler ile ilgili olarak davalının tuttuğu şantiye defterini inclemeleri ve bu şekilde işlerin sözleşmeye uygun tamamlanamayacağı hakkında tespit yapmış olması gerekir. Dosyadaki bilgiler incelendiğinde her iki şantiyede davacı tarafın şantiye şefleri olduğu gibi işin asıl sahibi tarafında birer gözlemci gönderdikleri görülmüştür. Bu durumda davalı tarafı denetleyen yeterli sayıda tutanak tutmaya yetkili eleman bulunduğuna göre tespiti yapılan aksaklıkların neler olduğu hakkında imzalı tutanak/tutanakların düzenlenmesi gerekmektedir. Davalı taraf belli bir miktar harcama yaparak şantiyelerini kurarak işe başlamıştır. İşe başlandıktan bir hafta on gün içerisinde ne gibi aksaklıkları yaşandığı bilinmemektedir. Her iki şantiyede de eş zamanlı olarak aksaklık olması ise davacı tarafından ispat edilmelidir. Neticede, taraflar arasında imzalanmış sözleşmede belirtildiği şekilde davacı tarafından yazılı bir tespit yapılmadığı anlaşılmaktadır.
• Davacı taraf, dosyaya sunduğu dekontlardan görüleceği üzere şantiyelerin kurulması ve diğer masraflar için davalıya verdikleri toplam 147.250,00 TL. ve SGK dosyasının kapatılması için davacının ödediği 8.535,11 TL. tutarında SGK prim borcu ödemesi olmak üzere toplamda 155.785,11 TL.’nin tahsili için başlatılan icra dosyasının devam edebilmesi için davalı tarafından yapılan itirazın iptalinin kaldırılmasını talep etmektedir.
• Taraflar arasında imzalanmış sözleşme maddeleri incelendiğinde, sözleşmenin fesh edilmesi için haklı ve geçerli bir sebebin olması, öncelikle bu sebebin tespit edilmesi ve taşerona yazı yazılarak aksaklığın giderilmesinin istenmesi, giderilmemesi durumunda yazılı bildirim yapılarak, sözleşmenin … tarafından fesh edilebileceği, bu şekilde yapılacak haklı fesih sonrasında tarafların bir araya gelerek, fesih tarihine kadar yapılan işlerin mali olarak tespit yapılarak tarafların talep edebileceği tazminat miktarlarının belirlenmesi gerekmektedir.
• Rapor içinde ayrıntılı açıklandığı üzere, davalı taraf şantiyelerini kurarak işe başladığı her iki tarafında kabulü olup, sonrasında ne gibi aksaklıkların çıktığı, davacı teknik elemanların tarafından çıkan aksaklıkların yerinde fotoğraflı ve mümkünse delil tespiti amaçlı dava açarak tespitini içerir tutanak ya da tutanakların düzenlenip düzenlenmediği, çıkan aksaklıkların karşılıklı çözümünün mümkün olup olmadığı, davalının sorunların çözümü için süre tanınmadığı anlaşıldığından herhangi bir açık ayıp ve olması muhtemel gizli ayıp bildirim yapılmadığından teknik sorunların olmadığının kabul edilmesi gerektiği görüşüne varılarak, davacı tarafın sözleşme maddelerine uygun şekilde fesih işlemi yapmadığından, davacı tarafın itirazın iptali davasında haklı olmadığı yönünde görüş ve tespitlerde bulunulduğu, raporun ayrıntılı, gerekçeli, dosya kapsamına uygun nitelikte düzenlenmiş olduğu, hüküm kurmaya elverişli tespit ve değerlendirmeler içerdiği görülmüştür.
Yapılan yargılama, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; taraflar arasında güneş enerjisi santrallerine ilişkin olarak alt yüklenicilik sözleşmesi imza edildiği, davacı tarafından her iki iş için de iş programına uyulmamış olması, bunun neticesinde programın aksaması ve sair nedenlerle davalı tarafça sözleşmeden kaynaklı edimin yerine getirilmediği gerekçesiyle sözleşmenin feshedildiği, davalı tarafından ise sözleşmelerin usulüne uygun olarak feshedilmediğinin savunulduğu anlaşılmıştır. Sözleşmenin fesih usulünü düzenleyen 16.maddesinin incelenmesinde, sözleşmenin feshedilebilmesi için taraflardan birisinin, diğer tarafın bu sözleşme konusu işle alakalı esaslı bir ihlalinin bulunması halinde ve söz konusu ihlalin tüm detaylarını belirten ve ihlalin giderilmesini talep eden yazılı bir bildirimin gönderilmesini takip eden 14 gün içerisinde ihlalin giderilememesi veya giderilmemesi durumunda diğer tarafa diğer tarafa yazılı bildirimde bulunmak suretiyle sözleşmeyi derhal feshedebileceğinin hüküm altına alındığı görülmüştür. Buna göre, taraflarca imza edilen sözleşmenin sözleşme yapma özgürlüğü ilkesi çerçevesinde düzenlendiği, tarafların tacir, yapılan işin de ticari bir iş niteliğinde olduğu, tacirlerin basiretli davranma yükümlülüğünün bulunduğu gözetilerek uyuşmazlığın sözleşmeye bağlılık, ahde vefa ilkesi ve tarafları bağlayan sözleşme hükümleri çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği, bu doğrultuda somut olayda her iki şantiyede de şantiye şefleri bulunmasına rağmen davacı tarafça tespiti yapılan aksaklıkların neler olduğu hakkında imzalı herhangi bir tutanağın düzenlenmemiş olduğu, dosya kapsamından sözleşmede belirtildiği şekilde davacı tarafından yazılı bir tespit yapılmadığının anlaşıldığı, bu doğrultuda herhangi bir açık ayıp ya da gizli ayıp varsa bile davacı tarafından sözleşmeye uygun olarak fesih bildiriminde bulunulmadığı anlaşıldığından davanın reddine, davalının kötüniyet tazminatı talebinin ise yasal şartları oluşmadığından reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davanın reddine,
2-Davalının kötüniyet tazminat talebinin şartları oluşmadığından bu talebinin reddine,
3-Karar tarihine göre alınması gereken 54,40 TL harcın peşin alınan 1.881,50 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.827,10 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davalı kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 18.749,59 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan 250,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 10/11/2020

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)