Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/308 E. 2019/1233 K. 25.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/308 Esas
KARAR NO : 2019/1233

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraka Dayalı)
DAVA TARİHİ : 02/04/2018
KARAR TARİHİ : 25/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraka Dayalı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili … ile davalı … kardeş olup, davacı …’nin ise kaynı olduğunu, davacıların davalı tarafa … 24. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası ile icra takibine konu edilen 03.06.2018 vadeli 80.000,00 TL değerli bono nedeni ile hiçbir borcu bulunmadığını, esasen bu bono mukabilinde müvekkillerine ne bir mal ne de para olarak ödeme verildiğini, müvekkillerini borçlandıracak bir hukuki muamele, bir iş yapılmış olmayıp senetin bedelsiz olarak doğmuş bir senet olduğunu, vade, tanzim tarihi ve sair unsurların sonradan senet metnine ilave edilerek tahrif edilerek senet haline getirildiğini, çıplak gözle dahi bakıldığında dahi fark edilmediğini, müvekkillerinin de savcılığa şikayette bulundukları üzere {Soruşturma …) davalının miras yolu ile babalarından intikal eden haklarını davacı …’e vermemesi, güçlük çıkarması üzerine davalının diğer kız kardeşleri ile kavgalı olması, kendilerine haklarını vereceğini, bunun için köyde bulunan arsa ve tarlalar ile … caddesinde bulunan parselden bak iddia etmemeleri ve 80.000,00 TL bedelli senedi güvence olarak vermeleri koşulu ile tapuda devir yapacağını söyleyerek şantaj ile senedi imzalattığını ve …’e bir dairenin ancak yarısını verdiğini, …’ye senin kız kardeşlerimle aran iyi onları ikna et diğer miras haklarından feragat etsinler bunun güvencesi olarak bu senedi istiyorum aksi takdirde daire vermiyorum şeklinde davacıları tehdit ettiğini, davalı diğer mirasçıları da bir araya getirerek, diğer miras kalan yerlerden hak talep etmemeleri için bedelsiz olarak, noterden mirastan feragat etmelerini talep etmiş ise de tartışma çıktığını ve feragatname verilmediğini, davalının müvekkili davacı …’ye hitaben, kız kardeşlerimle aran iyi bunları ikna et mirastan feragat etsinler aksi halde sırf bu nedenle imzaladığımız senedi icraya koyacağım şeklende tehditte bulunduğunu, bu nedenle müvekkillerinin davalı …’i yukarıda soruşturma numarası verilen dosya ile Cumhuriyet Savcılığına şikayet ettiğini, davalının müvekkili …’in babasından intikal eden miras hissesini teslim etmek için senet imzalattığını, kocasına da kefil imzası attırarak, diğer miras hisselerinden feragat etmeleri ve kardeşlerini ikna etmeleri yükümünü davalılara yüklediğini, müvekkillerinin de daireyi alabilmek için imza atmak zorunda kaldıklarını, davalının müvekkillerinde hiçbir alacağının bulunmadığını, bu senetin bedelsiz olarak doğduğunu, davalının müvekkiline ne bir mal ne de para verdiğini, müvekkilinin miras hakkını teslim etme şartı olarak senet imzalattığını, diğer kardeşlerin mirastan feragat etmemeleri üzerine, senet üzerinde oynama yaparak icra takibine konu ettiğini, ileri sürerek dava konusu senet nedeni ile müvekkillerinin borçlu olmadığının tespitine, yapılacak ödemeler olduğu takdirde istirdadına, dava değerinin yüzde kırkından aşağı olmamak kaydı ile davalının tazminat ödemeye mahkum edilmesine, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın görev yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, aksi takdirde esasa ilişkin olarak ise, iş bu davaya konu senet hakkında daha öncesinden … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma numarası ile yapılan soruşturmanın müvekkili lehine kovuşturmaya yer olmadığına dair karar ile sonuçlandığını, davacıların da ayrı ayrı savcılık ifadelerinde kendi beyanları ile “söz konusu daireyi alacak üzerine bir miktar para verecektik”dediklerini, yine aynı ifadenin devamında “başka haklarımızı alamayacağımızı bize hiç bir pay vermeyeceğini söyleyerek senedi imzalamamızı istedi, bunun üzerine biz de senedi imzalamak zorunda kaldık” dediklerini, davacıların ardı ardına aynı ifade metni içindeki bu beyanlarının tümü ile birbirleri ile çelişkili olduğunu, kambiyo senetlerinin tek başına ve asıl ilişkiden bağımsız bir borç doğurduklarını, davacıların senet metni üzerindeki imzalarını inkar etmediklerini, bu sebeple yerleşik yargıtay içtihatları doğrultusunda da olduğu şekli ile iş bu imzaları ile tasdik ettikleri kayıtsız şartsız borç ikrarının aksini yine yazılı ve geçerli bir hukuki bir delil ile ispat etmeleri gerektiğini, davacının müvekkiline hitaben “iş bu icra takibini geri çekmesini aksi halde kendisine her türlü kötülüğü yapacaklarını” hakaretler eşliğinde bildirip söylediklerini, bu konuda da davacılardan … ve dava dışı oğlu hakkında ayrı ayrı şikayetçi olunduğunu ve halen de soruşturmanın sürdüğünü, hal böyle iken davacıların iyi niyetli ve mağdur kisvesi altında kendilerini haklı gösterebilecekleri hiç bir durumun söz konusu olmadığını beyan ederek davalarının reddine, haksız dava ve alacaklarının sürüncemede bırakılması halinde davacıların ayrı ayrı asıl alacağın yüzde kırkından aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemeye mahkum edilmelerine, yargılama harç ve giderleri ile vekâlet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
… 24. İcra Müdürlüğü … E sayılı dosyası, mirasçılık belgesi, tapu örneği, tanık beyanları.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, İİK 72.maddesine dayalı menfi tespit davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının dava konusu … 24. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasında takibe konu edilen 03/06/2018 vade tarihli, 80.000 TL bedelli bonodan dolayı davalıya borçlu olup olmadığı, bonoda tahfirat yapılıp yapılmadığı, bononun şantaj ile imzalatılıp imzalatılmadığı hususlarındadır.
Dava konusu uyuşmazlığın kambiyo senediden kaynaklanması sebebiyle mahkememiz görevli olduğundan davalı vekilinin görev itirazının reddine karar verilmiştir.
İlgili … 24. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı tarafından davacı borçlular aleyhine davaya konu 80.000,00 TL bedelli senede dayalı alacağının tahsili amacı ile icra takibi başlatıldığı, takibin kesinleştiği anlaşılmıştır.
Davacı tanığı … beyanında: ” Kardeşim … babamdan kalan haklarımızı kızkardeşim …’a vermemek için dava konusu senedi …’e imzalatmıştır, … bu senedi zorla imzaladı, bizlere haklarımızı vereceğini söylediği halde kardeşim …’e ve bana haklarımızı tam olarak vermedi, senedi …’in imzalaması karşılığında her birimize bir daire vereceğini söylemişti, biz dört kızkardeşiz, iki kız kardeşimiz bir daire aldı bana ve …’e ise yarım daire verdi, ben yarım tapu ile oturuyorum, kardeşim …ise senet verdi, … benden genel vekaletname alabilmek için beni ve diğer kızkardeşlerimi notere götürdü ve bizlerden paralar istedi ve beni de kapıya atmaya kalktı, ben yarım tapu ile oturduğum için kardeşim .’in tapusunu da … ondan istemiş, benim babamdan kalıp …’in vermediği yarım tapu dışında ayrıca başkaca arsalar da vardır, ben bunlarla ilgili dava açmadım. ” demiştir.
Davacı tanığı … beyanında: ” Babamız … Sokakta bize bir gecekondu bıraktı, kardeşim … bir müteahhitle anlaştı, biz de onayladık, müteahhite bir kısım ödemede bulunduk, kalan kısma ilişkin müteahhit bizden ödeme almadı, yapıma yakın kardeşim … senet çıkardı, ablam … bu senedi imzaladı, iki kardeş ev almıştı, iki kardeş ev almamıştı, kardeşlerden birisi ablam …’dı. Ablama bu senet … tarafından imzalatıldı, karşılığında da ev verilecek dendi, ancak sonra iş karıştı, anlaşmazlık çıktı, … dört kızkardeş olarak bizleri notere götürdü, niye notere gittiğimizi bilmiyorduk, orada öğrendik, noterde avukat bize tüm haklarımızdan vazgeçtiğimize dair imza atmamızı istedi, ancak hiçbirimiz imza atmadık, benim …’e babamdan kalan mirasla ilgili açtığım bir dava yoktur, ablam … senedi imzaladığında ben oradaydım, neden böyle bir senet düzenlendiğini ablam … bilir, herhalde ev karşılığındadır. ” demiştir.
Davacı tanığı … beyanında: ” Annemin babasından miras kalmıştı, annemler dört kızkardeştir, kızkardeşler olarak birer tane daire istediler, başka birşey istemediklerini söylediler, on taneye yakın daire, köyde ev ve arsalar vardı, dayım … birer daire vermeyi kabul etti, ancak daha sonra senet imzalamazlarsa kızkardeşlere hiçbir hak vermeyeceğini söyledi, bunun üzerine senet imzalandı, ancak tapuyu bir daire iki kızkardeşe olmak üzere düzenletmişler, tehdit ve şantaj ile kızkardeşlere yönelik yaklaşımlarda sürekli bulunduğundan dolayı annemle babam bu davayı açmak zorunda kaldılar, senet düzenlendi ve senet karşılığında annem tam daire alması gerekirken yarım daire aldı, 50.000 TL civarında tapu masrafı çıktı, bu masrafın 40.000 TL civarında olan kısmını annemle kızkardeşleri ödediler, kalan küçük miktar davalı tarafından ödenmiştir. ” demiştir.
Davalı tanığı … beyanında: ” …’ın bir arsası vardı, bu arsayı … müteahhide verdi, hatta sözleşmeyi bana getirdi, … ile birlikte sözleşmeye baktık, beş daire üzerinden anlaştılar, arsa bedeli olan 55.000 TL’nin yaklaşık 40.000 TL’sini … taksitle ödedi, kalan kısma ilişkin ödeme yapılıp yapılmadığını, ödeme yapıldı ise kimin ödediğini bilmiyorum, dava konusu senet imzalanırken ben orada değildim, kardeşler kendi aralarında anlaşmışlar diye biliyorum, … bana senedi gösterdi, hatta doğru olup olmadığını sordu, ben de senet senettir dedim, … bana senedi aldım, tapusunu verdim diye söyledi, …’in bana söylediğine göre arsa bedeline karşılık ve ağabeyi … ile kendisine kalan yarım daireye karşılık senet almış, başka masraflar mı var ya da ne anlaştılar onları bilemiyorum. ” demiştir.
Davalı tanığı … beyanında: ” …’in 80.000 TL alacağı vardı, bu alacağa dayanarak … ile senet yapılmış, kendi söylediklerine göre alacak tapu masrafından kaynaklanıyordu. …’in anlattığına göre tapu masraflarının karşılanmaması nedeniyle bu senet düzenlenmiş, … tapusunu aldıktan snora tapu masraflarını karşılayacağını söylediği halde bunu yapmamış, üç yıl süre ile borcunu ödemeyince bu senet icraya konulmuş. ” demiştir.
Davalı tanığı … beyanında: “Tapuda harç olarak ve işlem bedelleri olarak yatırılan paraların karşılığında dava konusu senedin düzenlendiğini biliyorum, senet düzenlenirken ben orada değildim, akşam üzeri geldim, senedi … bana gösterdi, …’in zorlayarak senet imzalattığını düşünmüyorum, miras paylaşımı yapılırken senedi …, …, … ve … kendi istekleri ile verdiler. ” demiştir.
MK 6.maddesi gereğince bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf o vakıayı ispat etmeye mecburdur. İspat yüküne ilişkin bu genel kural menfi tespit davaları için de geçerlidir. Menfi tespit davasında borçlu, borçlanma iradesinin bulunmadığını ya da borçlanma iradesi bulunmakla birlikte daha sonra ödeme gibi bir nedenle düştüğünü ileri sürebilir. Borçlu borcun varlığını inkar ediyorsa bu durumda ispat yükü davalı alacaklıya düşer. Borçlu varlığını kabul ettiği borcun düştüğünü ileri sürüyorsa ispat yükü doğal olarak davacı borçluya düşer.
Somut olayda, davacı borçlular, dava konusu bono mukabilinde mal ya da para verilmediğini, davacıları borçlandıracak bir hukuki muamele ya da iş yapılmadığını, vade, tanzim tarihi ve sair unsurlarının sonradan senet metnine ilave edilerek tahrif edilerek senet haline getirildiğini, bononun şantaj ile imzalatıldığını ileri sürmektedirler.
Davacıların dava konusu bono mukabilinde mal ya da para verilmediği, davacıları borçlandıracak bir hukuki muamele ya da iş yapılmadığı iddiaları yönünden, davacılar borçlanma iradelerinin bulunmadığını ileri sürdüklerinden ispat yükü davalı alacaklıdadır. Davalı alacaklı illetten mücerret olan kambiyo senedi (bono)’ ne dayanmaktadır. Kambiyo senedine dayanan taraf taraflar arasındaki alt ilişkiyi, kambiyo senedi düzenlenmesini gerektiren borcun sebebini kanıtlamak zorunda değildir. Bu durumda ispat yükü davacılara geçer, davacılar dava konusu bono karşılığında mal ya da para verilmediğini, davacıları borçlandıracak bir hukuki muamele ya da iş yapılmadığını ispat etmek zorundadırlar. Davacılar tanık deliline dayanmışlar, davacı tanıkları senedi …’in imzalaması karşılığında …’in daire vereceğini söylediğini ancak vermediğini beyan etmişler ise de senede karşı senetle (yazılı delille) ispat zorunluğu karşısında davacı tanıklarının beyanlarına itibar edilmemiştir.
Davacıların dava konusu senedin vade, tanzim tarihi ve sair unsurlarının sonradan senet metnine ilave edilerek tahrif edilerek senet haline getirildiği yönündeki iddiaları yönünden, davacıların rıza ile imzalanmış ve imzası inkar edilmemiş olan dava konusu senedin sonradan doldurulmuş olmasının sonuçlarından kaçınamayacakları kabul edilmiştir.
Davacıların dava konusu bononun şantaj ile imzalatıldığı iddiaları yönünden, davacı tarafın ne şekilde şantajda bulunulduğunu açıklamadığı şantaj iddiası içeriksiz kaldığından tanıkla da olsa kanıtlanmasının mümkün olmadığı anlaşılmış, davacıların davasının reddine, icra takibi durdurulmadığından davalı tarafın tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal, gerektirici nedenlere göre;
Davanın reddine,
Davalı tarafın tazminat talebinin reddine,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 40,0 TL ilam harcının peşin yatırılan 1.366,20 TL harçtan mahsubu ile fazlza yatırılmış olan 1.321,80 TL harcın davacılara iadesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 11.200,00 TL avukatlık ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafça yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacılara iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar Davacı vekili Av. … ile Davalı … ve davalı vekili Av. … yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 25/12/2019

Katip …

Hakim …