Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/275 E. 2018/1193 K. 13.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/275 Esas
KARAR NO : 2018/1193

DAVA :İtirazın İptali (Fatura Alacağından Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 22/03/2018
KARAR TARİHİ : 13/11/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Fatura Alacağından Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; davalı/Borçlu şirket ile müvekkili şirket arasında et ve et ürünlerinin satışına ilişkin ticari ilişki bulunduğunu, taraflar arasındaki işbu ticari ilişki kapsamında müvekkili şirket tarafından davalı şirkete et ve et ürünleri satıldığı ve satılan bu ürünlerin müvekkili şirket tarafından düzenlenen irsaliyeli faturalar ile davalı şirkete teslim edildiğini, takip konusu faturaların muhteviyatını oluşturan ürünlerin davalı şirkete teslim edilmiş olduğu icra dosyasında mübrez irsaliyeli faturalardaki teslim alan kısmında mevcut imzalar ile sabit olduğunu, davalı şirketin satın ve teslime ilişkin takip konusu faturaları ödemediğini, davalı/borçlu şirketin … 23. İcra Müdürlüğü’nün …dosyasındaki borcun ve ferilerinin tamamına ilişkin itirazları takip konusu alacağın tahsilini sürüncemede bırakmak suretiyle geciktirme çabasından ibaret olduğunu, davalı şirket itirazının 75.813,02 TL asıl alacak üzerinden iptaline ve takibin bu miktar üzerinden takip tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte devamına, davalı şirketin asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûmiyetine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; dava dilekçesinde davacı tarafın ilgili icra takibine haksız ve kötü niyetli bir şekilde itiraz ettikleri beyanlarının gerçeği yansıtmadığını, taraflar arasında var olan hukuki ilişkide davacı tarafın faturalandırma sürecinde yapmış olduğu ve ekte imzalı ikrar metninin yer aldığı hatalardan dolayı müvekkili şirket idari para cezası ödemek durumunda kaldığını, davacı firma … ve … isimli 2 şahıs tarafından işletilmekte iken yapılan alışverişler sonucu kesilen faturalar, davacı şirketin e-faturaya geçiş sürecinde sistemde görünmesine rağmen manuel olarak da kesildiğini, bu durumda müvekkili şirketin haklı olarak davacı şirketi ilgili hususta uyardığını, davacı şirket bu işlemine devam etmiş ve ekte yer alan şirket muhasebecisinin imzaladığı ve ilki müvekkili firmaya hitaben yazılan (yargılaması yine mahkemenizde yapılan … E no davalısı … Tic. A.Ş.) hatanın ve sorumluluğun kabulünü içeren metni gönderdiğini, davacı taraf imzalı metinleriyle hatanın kendilerinde olduğunu kabul etmenin ötesinde tüm sorumluluğu da üzerlerine aldıklarını, haricen yapılan görüşmelerde de bu durumun sebebi olarak e-fatura aktivasyon işlemlerinin uzun sürmesi gösterildiğini, devam eden süreçte yukarıda isimleri yer alan şahısların birlikte çalışmaları sonlanmış ve müvekkili şirket ilgili dönemin mahsuplaşılması için (fazla kesilen faturaların mükerrer ödemeye sebep olup olmadığına ilişkin) bir muhatap bulamamış aylar sonra da işbu davaya konu icra takibiyle muhatap olduğunu, haklı olarak itiraz ettikleri bu takip üzerine açılan itirazın iptali davasının da reddi gerektiğini, müvekkili şirketin davacı tarafa böyle bir borcu bulunmadığını, davacı taraf, sebep olduğu ve ikrar ettiği karışıklığın üzerine müvekkili şirketle görüşme talebi yerine doğrudan icra takibi başlatarak kötü niyetini ortaya koyduğunu, mahsuplaşmak için müvekkili şirkete bir başvurunun olmadığını, müvekkili şirketin borcu bu tutarda olmadığını, borç varsada (kabul etmemekle birlikte) likit olmadığını, bu nedenle davanın reddine, davacının % 20 tazminata mahkum edilmesini ve yargılama giderler ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
TÜM DOSYA KAPSAMINDAN: Dava fatura alacağından kaynaklı itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizin 26/06/2018 tarihli duruşmasının 1 nolu ara kararı gereğince; Davacının adresinin Fatih/İstanbul olduğu, BK 89 madde hükmüne göre para alacakları alacaklının adresine götürülerek ödenmesi gereken borçlardan olması nedeniyle davalı borçlu vekilinin İstanbul İcra Müdürlüğünün ve mahkememizin yetkisine yönelik itirazının reddine karar verilmiştir.
Davaya konu … 23 İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı icra dosyası getirtilip dosya arasına konulmuştur,incelendiğinde;davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 21/02/2018 tarihinde fatura alacağından kaynaklı 75.813,02 TL Asıl Alacak, 11.841,46 TL İşlemiş Faiz olmak üzere toplam 87.654,48 TL’lik ilamsız takipte bulunulduğu, ödeme emrinin borçluya 23/02/2018 tarihinde tebliğ olduğu,davalı borçlu şirket vekilinin 01/03/2018 havale tarihli dilekçesi ile borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğu ve süresi içerisinde 75.813,02 TL. Asıl alacak yönünden itirazın iptali davası açıldığı görülmüştür.
Mahkememizin 26/06/2018 tarihli duruşmasının ara kararı gereğince dosya rapor hazırlanmak üzere mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından ibraz edilen 27/09/2018 teslim tarihli raporda özetle; a) Davacı şirketin ibraz edilen ticari defterlerinin açılış tasdiki süresinde yapıldığı, Davalı şirket ticari defterlerinin açılış ve kapanış noter tasdik ve GİB onaylarının süresinde yapıldığı, defterlerin usulüne uygun tutulduğu, defterlerin birbirini teyit ettiği ve defterlerin delil niteliği taşıdığı, b) Davacı firma, TAKİP ve DAVA tarihi itibariyle 75.813,03 TL alacaklı olduğu, Davacı firma, davalı şirket ticari defterlerinde de 75.813,67 TL alacaklı olduğu, Yani, tarafların ticari defter kayıtları 0,64 kuruş farkı ile birebir olup, davacı şirket 75.813,03 TL alacaklı olduğu, c) Davacı şirket takip öncesi faizi dava konusu yapmadığı, Davacı firmanın talebi 75.813,02 TL asıl alacağı ve bu tutar üzerinden, icra takip tarihinden itibaren T.C.Merkez Bankasınca avans işlemlerine takip tarihinde uygulanan % 9,75 ve değişen oranlardaki avans faizini talep edebileceği yönünde görüş ve kanaatte bulunmuştur.
Mahkememizin 13/11/2018 tarihli duruşmasının ara kararı ile; Mahkememizin 26/06/2016 tarihli celsesinin 7 nolu ara kararı gereğince tarafların 2016-2018 yılları arası ticari defterleri de incelenerek rapor alınmasına karar verildiği ve tarafların sundukları defterlere göre bilirkişi tarafından inceleme yapılıp rapor düzenlendiği, dosya kapsamı ve bilirkişi rapor muhteviyatı itibari ile davalı vekilinin ek rapor aldırılması talebinin reddine karar verilmiştir.
Bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı itibariyle birlikte değerlendirildiğinde bilirkişi raporu mahkememizce yeterli görülüp itibar edilmiştir.
Taraflar arasında TTK madde 89’da tarif edilen anlamda yazılı bir cari hesap sözleşmesi yoktur.
Davacı taraf, davalı şirkete Temmuz/2016 – Ağustos/2016 ayları arasında teslim ettiği ürünlerden düzenlediği faturaların karşılığı 75.813,02 TL’yi talep etmektedir. Davacı şirket, ticari defterlerinde 75.813,03 TL alacaklıdır.
Davalı vekili, icra takibine itirazda takibe dayanak faturalardan müvekkilinin borcu bulunmadığını iddia etmişse de, davalı tarafın ticari defter ve belgelerinin mali müşavir bilirkişi vasıtasıyla incelenmesinde davacı şirketin 75.813,67 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde de, davacının kağıt ortamında düzenlediği faturalardan zarar görüldüğünü iddia etmişse de, davacı tarafın e-defter ve e-fatura düzenleme mükellefiyetliği bulunmadığından, davalı tarafın zarar görmeside söz konusu olmaz. Zaten e-fatura düzenlenmemesi davalının borcunu ödemesine de engel değildir. Dolayısıyla, davalı şirket ticari defterlerinde de gözüken borcunu ödemesi gerekmektedir.
Davacı şirket, icra takibinde istenilen takip öncesi faizi dava konusu yapmamış, yani talep etmemiştir. Davacı, davalı şirketi takip öncesinde temerrütte düşürmediğinden takip öncesi işlemiş faiz şartları da oluşmamıştır.
Sonuç itibariyle; Davacı şirketin ibraz edilen ticari defterlerinin açılış tasdiki süresinde yapıldığı, Davalı şirket ticari defterlerinin açılış ve kapanış noter tasdik ve GİB onaylarının süresinde yapıldığı, defterlerin usulüne uygun tutulduğu, defterlerin birbirini teyit ettiği ve defterlerin delil niteliği taşıdığı, Davacı şirket takip ve dava tarihi itibariyle 75.813,03 TL alacaklı olduğu, Davacı şirket, davalı şirket ticari defterlerinde de 75.813,67 TL alacaklı olduğu, yani, tarafların ticari defter kayıtları 0,64 kuruş farkı ile birebir olup, davacı şirket 75.813,03 TL alacaklı olduğu anlaşılmakla; Davanın kabulüne, davalının … 23 İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin taleple bağlı olarak 75.813,02 TL asıl alacak yönünden devamına, takip tarihinden tahsil tarihine kadar asıl alacağa T.C. Merkez Bankasınca avans işlemlerinde uygulanan %9,75 ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, 75.813,02 TL asıl alacağın % 20 oranında tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davanın kabulüne, davalının … 23 İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin taleple bağlı olarak 75.813,02 TL asıl alacak yönünden devamına, takip tarihinden tahsil tarihine kadar asıl alacağa T.C. Merkez Bankasınca avans işlemlerinde uygulanan %9,75 ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına,
2-75.813,02 TL asıl alacağın % 20 oranında tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihine göre alınması gereken 5.178,78 TL harçtan peşin alınan 856,43 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.322,35 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince hesaplanan 8.689,43 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan toplam: 1.782,33 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
7-Karar kesinleştiğinde Mahkeme kasasındaki belge aslının iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 13/11/2018

Katip …

Hakim …

MASRAF BEYANI
892,33 TL Harç Masrafı
700,00 TL Bilirkişi Ücreti +50 TL Yol Ücreti
140,00 TL tebligat ve müzekkere gideri
TOPLAM : 1.782,33 TL