Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/270 E. 2018/534 K. 12.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/270
KARAR NO : 2018/534

DAVA : Ticari Şirket (Olağanüstü Genel Kurul İstemli)
DAVA TARİHİ : 21/03/2018
KARAR TARİHİ : 12/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Olağanüstü Genel Kurul İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA /
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasında kayıtlı davalı şirketin %34 ortağı olduğunu, ayrıca 19/01/2014 tarihine kadar şirkette yönetim kurulu üyeliği görevi sürdürdüğünü, çoğunluk pay sahiplerinin müvekkili üzerinde yaptıkları yoğun baskı nedeniyle müvekkilinin istifasını sunduğunu ve bu hususa ilişkin yönetim kurulu kararının 24/01/2014 tarihli ticaret sicil nezdinde tescil edilerek, 30/01/2014 tarihli TTSG da yayınlandığını, bir aile şirketi olan davalı şirketin mevcut hukuki ve idari aksaklıklar nedeniyle 2013 ve 2014 yıllarında genel kurullarını yapamadığını, bu hususta müvekkilinin bir an önce harekete geçerek genel kurulların yapılmısı hususunda şirketin diğer pay sahipleri ve yetkilileri ile iletişime geçtiğini, ve 04/06/2015 tarihinde 2013 ve 2014 yıllarına ait genel kurul toplantısının yapıldığını ancak aradan üç ay geçmesine rağmen genel kurul toplantı tutanağının ticaret sicilde tescil edilmediğini, genel kurul toplantı tutanağının tescil yükümlülüğünün yönetim kurulunda olduğunu bu nedenle genel kurul kararının tescili için iş bu davayı açmak zorunda kaldıklarını, TTK 421.maddesi gereğince 04/06/2015 tarihli Olağan Genel Kurul Toplantı Tutanağının ticaret sicilde tescil ve ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP /
Davalı vekili mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin plastik imalatı işi ile iştigal eden … Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasında kayıtlı bir şirket olduğunu, şirket yönetim kurulu başkanının … (%30), Müdür Yardımcısı … ( %34 ), davalı … (%34 ) … (%1), … (%1) hisselerle şirkete ortak olduklarını, davacının şirketin müdürlüğünü yürüttüğü dönemde yaptığı hatalı işlemler sonucu şirketi zarara uğrattığını, davalı hakkında güveni kötüye kullanmaktan … 21. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/420 esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, iyi niyet kurallarını ihlal ve rekabet yasağını ihlalden … 15. A.T.M. Nin … esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, şirketi ortağı … ın davacıya geçici olarak tahsis ettiği evi fuzuli olarak işgal etmesi nedeniyle … 16. Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında dava açıldığını ayrıca alacaklarının tahsili amacıyla davalı hakkında icra takibi yaptıklarını, davacının müvekkillerine ve şirkete duyduğu kin, nefret ve husumet duygusuyla bu dava açtığını, müvekkili şirketin bir aile şirketi olup, 2014 yılına kadar genel kullarının ortaklarının rızası ile karşılıklı olarak birbirlerini ibra edici şekilde yapıldığını, 2013-2014 yılına ilişkin son genel kurulunda 04/06/2015 tarihinde yapıldığını, davacının asıl amacının 40 yılı aşkın süredir faaliyette bulunan iyi bir ticari ünvana sahip olan şirketin ekonomik olarak darboğaza sokarak müşterik kayına sebep olmak, bankalara karşı finans kaynağını zedelemek ve şirket çalışanlarını firmadan soğutmak için genel kurulda alınan kararların ticaret sicilde tescili istediğini, genel kurul kararları ticaret sicil yayınlansa idi bu ihtilaflı hali şirketin müşterileri ile bankaların öğreneceğini bu durumun şirketin ekonomik yönden zora sokacağını, şirketin ticari itibarını zedeleyeceğini, iflasa sürükleyebileceğini bu nedenlerle kötü niyetli ve haksız olarak açılan bu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE /
Dava, davalı şirketin genel kurul kararı toplantı tutanağının ticaret sicilde tescil ve ilanına ilişkindir.
Mahkememizin 2015/880 esas, 2015/926 karar sayılı 10/09/2015 tarihli kararında : “Davacının davalı şirket ortaklık yapısı içerisinde 850/2500 (%34) azlık pay sahibi olduğu, davacının istifasını sunduğu 19/01/2014 tarihine kadar yönetim kurulu üyeliği görevini sürdürdüğü, istifası ile ilgili yönetim kurulu kararının 24/01/2014 tarihinde ticaret sicil müdürlüğü nezdinde tescil edildiği, 30/01/2014 tarihli 8497 sayılı TTSG de ilan edildiği anlaşılmış olup, şirket yönetim kurulunun 10/03/2015 tarihinde alınan kararı sonucu yapılması kararlaştırılan toplantının ertelenerek 04/06/2015 tarihinde genel kurul toplantısı yapılmış ve 2013-2014 yıllarına ait olarak yapılan 04/06/2015 tarihli genel kurul toplantısında düzenlenen genel kurul toplantı tutanağının ticaret sicilinde tescil edilmediği ve ticaret sicil gazetesinde ilan edilmediği anlaşılmış olup, TTK nun 422 /2 maddesinde ” yönetim kurulu tutanağın noterce onaylanmış bir suretini derhal ticaret sicil müdürlüğüne vermek ve bu tutanakta yer alan tescil ve ilana tabi hususları tescil ve ilan ettirmekle yükümlüdür. Tutanak ayrıca hemen şirketin internet sitesine konulur.” şeklinde hüküm olduğu, şirketin yasal sürede tescil ve ilan yükümlüğünü yerine getirmediği bu nedenle davacının talebinin haklı olduğu ve davanın kabulüne karar vermek gerektiği, ” gerekçesiyle davanın kabulüne karar verildiği, iş bu kararın davalı vekilince temyizi üzerine dosya Yargıtay a gönderilmiş, Yargıtay 11. H.D. Nin 2016/3039 esas, 2017/6935 karar sayılı 06/12/2017 tarihli kararında: ” Dava, davalı şirketin 04/06/2015 tarihli genel kurul kararı toplantı tutanağının ticaret sicilinde tescil ve ilanına ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Davacı, dava dilekçesinde her ne kadar bilgi alamadığından bahsetmiş ve genel kurul kararının tescil ve ilanını istemişse de, genel kurul kararının tescil ve ilanı bilgi alma hakkının kullanım yolu değildir. 6102 sayılı TTK. 614 maddesi uyarınca şirket ortağının bilgi alma hakkı bulunmakta olup, gerekirse bunun için dava da açabilir. Ancak ortağın somut olaydaki gibi şirkete karşı genel kurul kararının tescil ve ilanı amacıyla dava açma hak ve yetkisi yoktur. Ayrıca genel kurul kararının tescil ve ilanında davacının hukuki yararı bulunmamaktadır.Açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davalı yararına bozulmasına karar verilmiştir.” gerekçesiyle bozulmasına karar verilerek dosya mahkememize gönderilmiştir.
Usul ve yasaya uygun bulunan yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Yapılan yargılamada, davacının davalı şirketin ortağı olması sebebiyle bilgi alma hakkı olup, bu hususta TTK. 614 maddesi uyarınca davada açabileceği, ancak davacının davalı şirkete karşı genel kurul kararının tescil ve ilanı amacıyla dava açma hak ve yetkisi olmayıp, iş bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığı anlaşıldığından, açılan bu davanın yerinde olmadığı ve reddine karar vermek gerektiği,
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, yargıtay bozma ilamı, dosyadaki belgeler ve tüm dosya kapsamı itibariyle anlaşılmış olmakla;
Belirtilen nedenlerle:
HÜKÜM /
1-Davanın Reddine,
2-Peşin alınan harç yeterli olduğundan başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettiğinden A.A.Ü.T ne göre hesaplanan 2.180,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafın yapmış olduğu yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafın yapmış olduğu 48 TL posta giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadasine,
Dair, davacı vekilinin yokluğunda davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay ilgili dairesine ( temyiz ) başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/04/2018

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …