Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/261 E. 2018/1329 K. 10.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/261 Esas
KARAR NO : 2018/1329

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/03/2018
KARAR TARİHİ : 10/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkilinin, davalı tarafa toplamda 2.590,00 TL tutarında muhtelif tipte eldivenleri 15.12.2016 tarihli … sıra numaralı kargo iletisi ile numune/konsinye olarak gönderildiğini, devam eden süreçte davalının … seri numaralı fatura ile 2.160,00 TL tutarlı mal satın aldığını ve davalının bakiye 4.750,00 TL borcunu ödemediğinden aleyhine … 8. İcra Müdürlüğü … E sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının süresi içerisinde borca ve tüm ferilere itiraz ederek takibin durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, davalının %20’tan aşağı olmamak üzere tazminata mahkumiyetine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının 15.12.2016 tarihinde 2.590,00 TL kargo ile konsinye mal gönderdiğini iddia ettiğini ancak bu tarihlerde davacıdan herhangi bir numune satın alınmadığını ve davacı ile numune alımı şeklinde hiç çalışmadığını, davacı ile belli aralıklar ile düşük adetlerde eldiven alım/satım yapıldığını ve bunların paralarını da nakit olarak firma ortaklarından dava dışı …’ in hesabına eldiven açıklaması ile gönderdiğini, davacının bahsini ettiği kargo gönderim tarihi olan 15.12.2016-28.12.2016 tarihleri arasında dava dışı şirket ortağı hesabına 1.610,00 TL havale yapıldığını ve davacının alacaklı olduğunu iddia ettiği dönemlerde toplamda 10 adet 4.980,00 TL tutarında ödeme yaptığını, bütün bu ödemelerin dava dışı ortak hesabına yapıldığını beyan ederek davanın reddine tüm masrafların davacı taraf tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
… 8. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası, fatura örneği, makbuz, kargo kayıtları, taraflar arasındaki mail yazışmaları, ticari defterler, bilirkişi incelemesi.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, ticari satımdan kaynaklanan İİK 67. maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, taraflar arasındaki eldiven satımından dolayı davacının davalıdan faturaya dayalı alacağı olup olmadığı, davalının ödeme yaptığına ilişkin iddialarının yerinde olup olmadığı hususlarındadır.
İlgili … 8. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 16/11/2017 tarihinde cari hesap bakiye alacağına dayalı 4.750,00 TL’nin takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %9 yasal faiz oranı ile tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 18/11/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu vekilinin 21/11/2017 tarihli itiraz dilekçesinde özetle; asıl alacak ve alacağın tüm ferilerine, faize, faiz oranına, takip öncesi ve sonrası faize itiraz ettiğini beyan ettiği, takibin yetkili icra dairesinde yapıldığı, geçerli haciz yolu ile ilamsız genel takip bulunduğu, borçlu tarafından yasal süresi içerisinde yapılmış ve takibi durdurmuş geçerli bir itiraz olduğu, davanın bir yıllık yasal süresi içerisinde açıldığı, itirazın iptali davasının koşullarının oluştuğu anlaşılmıştır.
Delillerin toplanmasının ardından mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık konularında mali müşavir …’dan alınan 16/11/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı tarafından incelemeye sunulan 2016 yıllarına ait Yevmiye, Kebir ve Envanter defterinin 6102 sayılı TTK ilgili hükümleri yönünden delil vasfı taşımadığı, davalı 2. sınıf işletmeci olduğundan VUK’nun 220.maddesi hükmüne göre tasdik ettirdiği işletme defterinde TTK ilgili maddeleri gereği kapanış tasdiki aranmadığı, davalıya ait işletme defterinde davacının alacaklı olduğuna dair bir kayıt tespiti yapılamadığı, (işletme defterinde borç alacak ilişkisini belirtecek kayıt yoktur), taraflar arasında TTK maddelerinde sözü edilen cari hesap anlamında ve sadece bakiye üzerinden talep hakkı veren bir durum da bulunmadığı, davacı tarafından 2016 yılında davalı adına tanzim edilmiş 31.03.2016 tarih, 677 seri numaralı ve 540,00 TL bedelli fatura ile 31.12.2016 tarih, 14809 seri nolu 2.160,00 TL bedelli faturanın davalıya ait işletme defterine kayıtlı olduğu, davalıya tanzim edilen 2 adet fatura tutarının 2.700,00 TL olduğu, taraflar arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesine rastlanmadığı, taraflar arasında yazılı olmayan cari hesap benzeri ticari bir münasebet olduğu, davacıya ait ticari defterlerde kayıtlı davalıya iki adet fatura tutarı 2.700,00 TL fatura tanzim ettiği ve karşılığında herhangi bir tahsilat yapmadığı bakiye olarak toplamda 2.700,00 TL alacaklı olduğu, davalı banka hesabından dava dışı …’e 01.01.2017-19.06.2017 tarihleri arasında … Bankası … Şubesi vasıtasıyla 20 ayrı EFT ile 14,460,00 TL gönderilmiş olduğu, taraflar arasındaki mail yazışmalarından anlaşıldığı üzere davalı tarafın davacının alacağını … Beyin Hesabına En Kısa Sürede Yatıracağım demekte olup karşı tarafın bu beyana herhangi bir itirazı olmadığı ve bu tür ödemelerin taraflarca teamül haline geldiği, davacı taraf “…Bugüne kadar gelen ticari ilişkimizin hatırına borcunuzu ciddiye alarak ödeme yapmanızı bekliyoruz.” ifadesi ile davalı ile önceden de ticari ilişkisinin olduğunu ikrar etmekte ise de ticari defterler incelendiğinde taraflar arasında 2 faturadan başka bir cari ilişki olmadığı tespit edildiğinden davacının bu beyanından taraflar arasındaki cari ilişkide faturasız mal alım ve satımının olduğu bilgisine ulaşıldığı beyan edilmiştir.
İtirazın iptali davası yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. İspat yükü kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda ön görülen istisnalar dışında karşı taraf kanuni karinenin aksini ispat edebilir. (HMK m.190). İtirazın iptali davasında ispat yükü kural olarak davacı alacaklıdadır. Ancak borçlunun itirazındaki beyana göre ispat yükü yer değiştirebilir. Borçlu itirazın iptali davasına karşı vereceği cevapta ödeme emrine itiraz ederken bildirmiş olduğu itiraz sebepleri ile bağlı değildir, borçlu her türlü borca itirazını ödeme emrine itirazından bağımsız olarak ileri sürebilir.
Somut olayda, davacı tarafın ticari defterlerinde davalıya 2 adet 2.700,00 TL tutarlı fatura kestiği ve davalının bu faturaları kayıtlarına işlediği tespit edilmiştir. Davalı bu fatura bedellerini davacı şirketin ortağına ödediğini iddia etmekte olup taraflar arasındaki yazışmalardan davalının iddia ettiği şekilde teamül haline gelmiş bir uygulamanın olduğu anlaşılmakla birlikte kural olarak davacı şirketin tüzel kişi olduğu ve ortaklarların şirketin yapmış olduğu kardan pay aldıkları dikkate alınarak davacı tarafından davalıya kesilen faturadan dolayı davalının mali yönden sorumlu olması gerektiği kabul edilmiş, dava konusu faturalara dayalı olarak davacının davalıdan 2.700,00 TL alacağı doğduğu, alacağına takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanun gereği yıllık %9 oranından başlayacak yasal faiz işleyeceği anlaşılmış, davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile, davalı tarafından … 8. İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazın 2.700,00 TL asıl alacak yönünden iptaline ve takibin bu miktar üzerinden devamına, geçerli bir ilamsız genel icra takibinin varlığı, borçlunun yedi günlük süre içerisinde ödeme emrine itiraz etmiş olması, bir yıl içinde açılmış bir itirazın iptali davası bulunması, davacı alacaklının tazminat istemini dava dilekçesinde açıkça talep etmiş olması ve takip konusu alacağın miktarının belli (likit) olması dikkate alınarak borçlunun itirazının haksız olması nedeniyle asıl alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektirici nedenlere göre;
Davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile, davalı tarafından … 8. İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazın 2.700,00 TL asıl alacak yönünden iptaline ve takibin bu miktar üzerinden devamına, asıl alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 184,43 TL ilam harcından peşin yatırılan 81,12 TL harcın mahsubu ile bakiye 103,31 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 2.180,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvuru harcı, 81,12 TL peşin harç, 700,00 TL bilirkişi ücreti, 112,00 TL tebligat ve müzekkere giderlerinden oluşan toplam 929,02 TL yargılama giderlerinden davanın kabulü oranında 528,07 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekili ile davalının yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.10/12/2018

Katip

Hakim …