Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/259 E. 2019/17 K. 17.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/259
KARAR NO : 2019/17

DAVA : ALACAĞIN TESPİTİ
DAVA TARİHİ : 19/03/2018
KARAR TARİHİ : 17/01/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Müvekkili … ve davalının müvekkili … Tic Ltd Şti’ne 18/01/2010 tarihinde şirket ana sözleşmesinin 8 ve 9. Maddeleri gereğince ilk 20 yıl için müdür olarak seçildiklerini, 21/01/2011 tarihine kadar bu ortaklığın devam ettiğini, bu tarihten sonra davalı …’nun şirket hisse devri sözleşmesi ile müvekkili …’e devrederek ortaklıktan ayrıldığını,müvekkil ile davalı … 21.01.2011 tarihinde şirket ortaklığı sona erdikten sonrasında da davalı arasında ticari ilişkinin devam ettiğini, devam eden bu ilişkinin ticari ilişkinin şirket ortaklığından kaynaklanmadığını, müvekkili ile davalı arasından tekstil ürünleri alım satımından kaynaklandığını ve müvekkilinin davalıya değişik zamanlarda tekstil ürünleri satarak buna ilişkin 23 adet fatura kestiğini, bu faturaların şirketin yevmiye defterlerini işlenerek bizzat davalıya teslim edildiğini, davalının müvekkilinin alacağına karşılık 59.695.TL. bedelli ve 50.000.TL. bedelli davalının kendisinin sahibi olduğu … Firmasına ait çeklerin müvekkilimin görünüşte cari hesaptan kaynaklana alacağına karşılık olarak verildiğini, ancak bu çekler hiçbir vakit müvekkilimin eline geçmediğini, davalının zilyet ve tasarrufunda kaldığını, ayrıca davalının daha önceden temin ettiği ve Müvekkilim sahibi olduğu … TİC.LTD.ŞTİ ‘ne ait olan kaşesini de kullanarak ve müvekkilimin imzasını da taklit ederek çeklerin arka yüzünü müvekkili adına Ciro ederek müvekkilinin borcuna karşılık vermiş olduğu görüntüsü ve intibahı yaratmaya çalıştığını, iş bu çekleri hileli bir şekilde kaşeleyen ve imzalayan davalı bu çekleri müvekkili ile ortaklığın olduğu dönemde de mali kayıt ve evrak takibinde yetkili olan …’a vererek tahsil etmeye çalıştığını ayrıca … davalı … ’nun o dönemde bizzat muhasebecisi olduğunu, …. Bankası … şubesine giden … görünürde bu çekleri müvekkilinin sahibi olduğu … TİC.LTD.ŞTİ namına tahsil ettiğini, ancak bu çeklerin bedeli hiçbir zaman müvekkilimin hesabına girmediğini, aynı gün içinde tahsil edilen bu çeklerinin bedeli davalının hesabına gittiğini ve davalının …TİC.LTD.ŞTİ ‘nin mali evraklarını kayıt altına alan mali müşavir ile yakın arkadaş olduğu için bu çekleri ve çek makbuzunu ticari deftere müvekkilimin bilgisi dışında işlettiğini, müvekkilimin sahip olduğu … TİC.LTD.ŞTİ ‘nin … Bankası hesap hareketleri incelendiği vakit böyle bir paranın ve çek karşılığının müvekkilimin hesabında işlem görmediğinin ortaya çıkacağını, müvekkilinin alacağını tahsil edebilmek için … 11.İcra müdürlüğünde … sayılı dosya da icra takip yaptıklarını davalının haksız ve mesnetsiz olarak takibe itiraz ettiğini, bu dönemde müvekkilimin sahibi olduğu şirketin iflasın eşliğinde ve finansal olarak zor durumda olduğu için yargılamaya devam edilemediğini beyan ederek davanın kabulüne karar verilerek müvekkilinin alacağının tespitini, … bankası … şubesinin kayıtlarının incelenmesini yargılama ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı Vekili Davasında :
Dava Dilekçesini tekrar ederek davanın kabulüne karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davalı vekili Davasında :
Davalı vekili mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle;davacının ne tür bir alacağın tespitini istediğinin belirsiz olduğunu, davacının tespite gerek olmayan bir alacak talebinde bulunuyor ise doğrudan alacak davası açması gerektiğini, ancak davacı bir tespit davası açmakta ise hangi döneme ait hangi kaynaktan doğan alacağın tespitinin istendiği netice ve talep kısmında açıkça belirtmesi gerekdiğini, davacının eda davası mı, tespit davasımı yada belirsiz alacak ve tespit davasımı açtığının anlaşılmadığını, bu nedenle HMK m.114/h bendi uyarınca davacının dava açmakta hukuki bir yararı bulunmadığını, talep sonucunun belirtilmemesi nedeniyle dava şartı eksikliği nedeniyle davanın reddi gerektiğini, müvekkili ile davacı şirket arasında bir takim ticari ilişki olduğunu, müvekkilinin bu ticari faaliyet karşılığında iki adet çeki müvekkili lehine keşide ettiğini, müvekkilinin bu çekleri davacıya olan borcuna karşılık olarak davacı lehine ciro ederek davacıya teslim ettiğini, bu hususun müvekilinin yetkilisi olduğu Kupsan Şirketinin ilgili döneme ilişkin hesap dökümleri incelendiğinde görüleceğini, müvekkilinin ciro ederek davacıya verdiği çeklerin dava dışı Kupsan Şirketi tarafından süresinde ödenmesinin akabinde müvekkilinin davacıya herhangi bir borcu kalmadığını, davacının iddialarının tahsilini yaptığı alacağı mükerrer şekilde tahsil ederek haksız kazanç elde etme amacında olduğunu, davacının iddilarının hiçbir şekilde gerçeği yansıtmadığını beyan ederek fazlaya dair savcılık şikayeti, tazminat davası ve diğer tüm dava ve talep haklarını saklı tutarak ilk olarak davanın HMK m.114/h bendi uarınca davacının huzurdaki tespit davasını açmakta hukuki bir yararı bulunmaması nedeniyle HMK m.119/g uyarınca davacının dava dilekçesinde açıkça talep sonucunu belirtmemesi nedeniyle, dava şartının eksik olması ve sonrasında dava dilekçesi içeriğinin eksik olması nedeniyle davanın usulden reddine, hukuki dayanaktan yoksun ve ispatlanmamış iddialarını içeren davanın tümden reddine yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Toplanan Deliller :
Taraflarca ibraz edilen deliller incelenmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi:
Tüm dosya kapsamı dikkate alınarak; Hernekadar Mahkememizde açılan dava ile ”Davacı tarafın davalı taraftan alacağının tespiti” talebinde bulunulmuş ise de; Davacı tarafın davasının 6100 Sayılı Kanunun 106.md sinde ifadesini bulan Tespit Davası niteliğinde olduğu, 6100 Sayılı Kanunun 2f uyarınca ”Tespit davası açanın, kanunlarda belirtilen istisnai durumlar dışında, bu davayı açmakta hukuken korunmaya değer güncel bir yararı bulunmalıdır”. Davacı taraf alacak miktarını tam ve kesin olarak belirleyemediği gerekçesi ile bu davayı açmış ise de; 6100 Sayılı Kanunun 107.md/1 aynen ”Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir.” şeklindedir. Davacının; Dava açıldığı tarih itibari ile 6100 Sayılı Kanunun 107.md uyarınca ”Belirsiz Alacak ve Tespit davası” açabilme imkanı vardır.
6100 Sayılı HMK’nın 114/1-h. maddesine göre hukuki yarar dava şartıdır. Dava şartının varlığı davanın görülmesi için gerekli ön şartlardandır. Mahkememizce, dava şartlarının mevcut olup olmadığı davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılması gereken hususlardandır. Davacı tarafın 6100 Sayılı Kanunun 107.md uyarınca ”Belirsiz Alacak ve Tespit Davası” açabilme imkanı varken 6100 Sayılı Kanunun 106.md uyarınca Tespit davası açmasında Hukuki yararı bulunmadığından davacı tarafın davasının 6100 sayılı kanunun 114.md/1-h uyarınca usulden reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM; Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-)Davacı tarafın Alacak davası açabilecekken Tespit davası açmasında Hukuki yararı bulunmadığından 6100 Sayılı Kanunun 114.md/1-h uyarınca davanın USULDEN REDDİNE;
2-)Alınması gereken 44,40.TL. Karar ve ilam harcından peşin alınan 35,90.-TL.harcın mahsubu ile 8,50.TL.bakiye harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-)Davalı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi üzerinden 2.725.TL. ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
4-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-)Davalı tarafça yatırılan 5,20.TL.harcın davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine;
6100 Sayılı HMK.’ nın 345./1Maddesi uyarınca ilgililere kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize vereceği bir dilekçe ile İSTİNAF YOLU açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı oybirliği ile verilen karar alenen okunup usulen tefhim kılındı. 17/01/2019

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …