Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/255 E. 2019/235 K. 15.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/255 Esas
KARAR NO : 2019/235

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 06/06/2014
KARAR TARİHİ : 15/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; davalı … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın … yolundan … istikametine seyir halindeyken aynı yönde seyreden davacı müvekkilinin sevk ve idaresindeki … plaka numaralı araca arkadan çarptığını, meydana gelen trafik kazası nedeniyle müvekkilinin malul olduğunu, 20.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve … A.Ş ‘den, 1.000,00 TL kazanç kaybı, 1.000,00 TL kalıcı hasar tazminatı ve 369,00 TL tedavi giderinin davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir
Davalı … Ticaret A.Ş vekili cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle, davalılardan aracın kaza esnasındaki sürücüsü …’ın aracın işleteni olduğunu, davalı/kiracı …, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu hükümlerine göre kira sözleşmesine konu … plakalı aracı uzun süreli kiralamış olması ve aracın bu kişinin fiili tasarrufu altında bulunması sebebiyle işleten sıfatını taşıdığını, davalı … Sigorta Şirketi tarafından Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası kapsamında sigortalandığını, meydana gelen kazadan sigorta poliçesinde belirtilen şartlar dairesinde mezkur sigorta şirketi de sorumlu bulunduğunu, davacının maddi zararına dayanak olarak gösterdiği harcamalar, soyut ve belirsiz olup kabul edilmesi mümkün olmadığını, ayrıca kazaya müvekkil şirket sebep olmadığından müvekkil şirket aleyhine manevi tazminata hükmolunamayacağı gibi, talep olunan manevi tazminat tutarı da zenginleşmeye yönelik ve son derece abartılı olup, kabul edilebilmesi mümkün olmadığını, davacının haksız ve yasal dayanaktan yoksun davasının reddine; yargılama gideri ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir
Davalı … Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle, kazaya karşılan … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde … nolu Trafik Poliçesi ile teminat altına alındığı, kazada tarafların kusur durumunun tespit edilmesi gerektiği, davacının maluliyet oranının tespit edilmesi gerektiğini, SGK’dan rücuya tabi bir ödeme alınıp alınmadığının sorulması gerektiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …’a dava dilekçesi ve tensip tutanağı tebliğ edilmiş, davalı tarafça davaya cevap verilmemiştir,yokluğunda yargılamaya devam edilerek yokluğunda karar verilmiştir.
Mahkememizin 28/04/2015 tarihli duruşmasında davalı …Ticaret A.Ş tanığı … yeminli ifadesinde; ”Ben 16 yıldır davalı … gıda şirketinde muhabese sorumlusu olarak çalışıyorum. … plakalı araç … gıdaya aittir. 2008 yılından 2012 yılına kadar … plakalı araç … ‘a kiralanmıştır. Bu aracı … kendi adına çalıştırıyordu…. kendi adanı tüccar plasiyer olarak çalışıyordu. Kendi adına ünvanı da vardı. bizden mal alır kendi adına marketlere … gıdanın ürünlerini satıyordu,”şeklinde beyanda bulunup beyanını imzası ile tasdik etmiştir.
Mahkememizin 15/12/2015 tarihli duruşmasında davalı … Ticaret A.Ş tanığı … yeminli ifadesinde; ” Ben Davalı … şirketinde finans bölümünde muhasebe işine bakıyorum. Ben davalı …’ın davalı … gıda şirketinin sigortalı çalışanı olup olmadığını bilmiyorum. Sadece …’ı isim olarak biliyorum. Davalı … gıdanın araçları ile işe çıktığını biliyorum. kendi adına mı yoksa davalı yörsan adına mı çalıştığı konusunda bilgi sahibi değilim. Bunu insan kaynakları bilir, ” şeklinde beyanda bulunup beyanını imzası ile tasdik etmiştir.
Mahkememizin 15/12/2015 tarihli ara kararı gereğince dosya kusur raporu alınmak üzere İstanbul ATK ya gönderilmiş, İstanbul ATK’nın 08/02/2016 tarihli raporunda özetle; Davalı sürücü …’ın %100(yüzde yüz) oranında kusurlu, Davacı sürücü …’in kusursuz olduğu belirtilmiştir.
Mahkememizin 15/12/2015 tarihli ara kararı gereğince dosya maluliyet raporu alınmak üzere İstanbul ATK ya gönderilmiş, İstanbul ATK’nın 20/04/2016 tarihli raporunda özetle; … oğlu 1968 doğumlu …’in 11/06/2012 tarihinde geçirmiş olduğu araç içi trafik kazasına bağlı arızası, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmadığı cihetle sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı,İyileşme (geçici iş göremezlik) süresinin 11/06/2012 tarihinden itibaren 6(altı) aya kadar uzayabileceği belirtilmiştir.
Mahkememizin 25/10/2016 tarihli ara kararı gereğince dosya tazminat raporu alınmak üzere aktüer bilirkişi ve sigortacı bilirkişilere tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından ibraz edilen 28/12/2016 havale tarihli raporda özetle; Delillerin takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere; 11.06.2012 tarihinde meydana gelen trafik kazasında karşı tarafın %100 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre davacı …’in a)Geçici iş göremezlik döneminde emsal çalışana göre kazanç kaybı nedeniyle uğradığı maddi zararının = 13.892,41 TL,b)Tedaviye bağlı zararının = 369,00 TL.olarak belirlendiği, c)Davacının maddi zararları zorunlu trafik sigorta poliçesindeki limitlerin altında kalmakta olup, manevi tazminat taleplerinin trafik sigorta poliçesi kapsamında bulunmadığı, d)Davalı … şirketinin 06.06.2014 dava tarihinden önce temerrüde düştüğü belirlenememiş olup, sigorta şirketi dışındaki sorumlu davalı bakımından temerrüdün 11.06.2012 olay tarihinde gerçekleşmiş olduğu, e)İşleten sıfatının ve sorumluluğunun (1) nolu davalıda bulunması nedeniyle (2) nolu davalıya sorumluluk yükletilemeyeceği, f)Manevi tazminata ilişkin takdirin Sayın Mahkemeye ait bulunduğu, yönünde görüş ve kanaatte bulunmuşlardır.
Davacı vekili uyaptan gönderdiği 16/01/2017 tarihli harçlandırılmış bedel artırım dilekçesinde özetle; Kazanç kaybı nedeniyle 13.892,41 TL ile tedaviye bağlı 369,00 TL olmak üzere toplam 14.261,41 TL maddi tazminatın kaza tarihinden işleyecek ticari avans faiziyle birlikte her üç davalıdan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı … ve .. A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin ıslah dilekçesinin davalılara tebliğe çıktığı,tebliğ edilerek parçasının döndüğü görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda Mahkememizin 21/03/2017 tarih ve 2014/1303 Esas, 2017/257 Karar kararımız ile;1-Davalılardan … ( Eski Ünvan … Ticaret A.Ş)’ye yönelik açılan maddi ve manevi tazminat davasının REDDİNE, 2-Davalılardan … Sigorta Şirketine yönelik açılan davanın kısmen kabulüne, dava ve ıslah dilekçesine göre sigorta poliçe teminat bedeli ile sınırlı olmak üzere 13.892,41 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigortadan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin tedavi giderlerine yönelik talebinin reddine, 3-Davalılardan … ‘a yönelik açılan maddi tazminat davasının kabulüne, 13.892,41 TL maddi tazminat ve 369,00 TL tedavi gideri olmak üzere toplam: 14.261,41 TL nin kaza tarihi olan 11/06/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … ‘dan alınarak davacıya verilmesine, 4-Davalılardan … ‘a yönelik açılan manevi tazminat davasının kısmen kabulüne, 4.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 11/06/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … ‘dan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen 21/03/2017 tarih ve 2014/1303 Esas, 2017/257 Karar sayılı kararın davalı … Sigorta Vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmiş olup İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi’nin 09/02/2018 tarih ve 2017/1278 Esas, 2018/160 karar sayılı kaldırma kararı ile; ” Dava; trafik kazasından kaynaklanan kazanç kaybı, maluliyet tazminatı, tedavi gideri ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
11/06/2012 tarihinde, davalı sürücü …’ın sevk ve idaresindeki kamyonet ile trafikte seyri sırasında aynı istikamette seyretmekte olan davacı … idaresindeki otomobile çarpması neticesinde, dava konusu kazanın meydana geldiği, ATK Trafik İhtisas Dairesi tarafından tanzim edilen 08/02/2016 tarihli raporda, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücü …’ın %100 oranında kusurlu, davacı sürücü …’in kusursuz olduğunun belirtildiği, ATK 3. Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun 20/04/2016 tarihli raporunda; sürekli maluliyet tayinine yer olmadığı, geçici iş göremezlik süresinin 11/06/2012 tarihinden itibaren 6 ay olduğunun tespit edildiği, davacı tarafça; dava dilekçesinde, davacının, kazadan sonra 6 ay mesailere kalamadığı, bu nedenle, kazanç kaybına uğradığı belirtilerek, kazanç kaybının ispatlanması için … A.Ş. Müdürlüğü’ne yazı yazılarak; davacı ile aynı işi yapan diğer işçilerin 2012 yılı Haziran ayından Aralık ayına kadar olan maaş bordrolarının celp edilmesinin (aynı işyerinde çalışan ve aynı işi yapan … adlı işçinin bordroları emsal olarak istenebilir.) talep edildiği, İlk Derece Mahkemesi’nce, … Tic. A.Ş.’ye yazı yazılarak; 2012 yılı Haziran-Aralık ayları arasında … isimli işçiye ait maaş bordrolarının onaylı suretlerinin istenildiği, bilirkişi tarafından, davacının net kazançları ile gönderilen emsal maaş bordroları dikkate alınarak, emsal net kazançlar arasındaki farkın, kazanç kaybı olarak (13.892,41 TL) hesaplandığı, mahkemece bilirkişi raporu doğrultusunda 13.892,41 TL’nin, davalı … ile davalı …’dan tahsiline karar verildiği görülmektedir.
Tazminat hesabında, davacının gelirinin belirlenmesi, tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmaktadır. Davacı tarafça, geçici iş göremezlik süresi içerisinde fazla mesai ücretinden mahrum kalınmak suretiyle zarara uğranıldığı beyan edilerek, fazla mesai ücretine ilişkin kazanç kaybı talebinde bulunulmuştur. Bu durumda mahkemece, geçmişe dönük olarak, davacının fazla mesaiye kalıp kalmadığı, kalıyor ise zamanı, süresi ve haftanın/ayın kaç günü fazla mesaiye kaldığı hususları, çalıştığı iş yerinden sorularak, davacıya ait bilgilere göre bilirkişiden rapor alınmak suretiyle karar verilmesi gerekirken, aynı iş yerindeki başka bir çalışanın, fazla mesai çalışmalarına göre karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Bu nedenle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1(a)6. Maddesi uyarınca kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için (Yukarıda belirtilen hususlarda inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere) dosyanın mahkemesine gönderilmesine, kararın kaldırılma sebebine göre davalı vekilinin diğer istinaf sebeplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilerek KALDIRILMASINA, ” gerekçesiyle mahkememizce verilen kararının kaldırılarak dosya mahkememize gönderilmiş olup mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılarak yargılamaya devam edilmiştir.
TÜM DOSYA KAPSAMINDAN:Dava; trafik kazasından kaynaklanan kazanç kaybı, maluliyet tazminatı, tedavi gideri ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi’nin 09/02/2018 tarih ve 2017/1278 Esas, 2018/160 karar sayılı kaldırma kararından sonra Mahkememizin 11/05/2018 tarihli duruşmasının ara kararı gereğince; Davacının nufus kaydı eklenerek 11/06/2012 tarihinde ve öncesinde davacı … ‘in İsfaltta ne olarak görev yaptığı ve işe hangi tarihte girdiği, davacının İsfalttaki görevi nedeni ile fazla mesaiye kalıp kalmadığı, kalıyor ise ayın kaç günü ve haftanın hangi günlerinde ne kadar süre ile mesaiye kaldığı belirtilerek 11/06/2010 ile 11/06/2012 tarihleri arasındaki fazla mesaiye ait belgelerin ve fazla mesai ile ilgili belgelerin gönderilmesi için İsfalt’a müzekkere yazılmıştır, gelen cevabi yazı dosya arasına konulmuştur.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi’nin 09/02/2018 tarih ve 2017/1278 Esas, 2018/160 karar sayılı kaldırma kararından sonra …’a yazılan müzekkereye cevap verildikten sonra İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi’nin 09/02/2018 tarih ve 2017/1278 Esas, 2018/160 karar sayılı kaldırma kararı doğrultusunda Mahkememizin 11/05/2018 ara kararı gereğince dosya ek rapor hazırlanmak üzere bilirkişilere tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından ibraz edilen 23/07/2018 teslim tarihli raporda özetle; Delillerin ve hukuki durumların takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere; 11.06.2012 tarihinde meydana gelen trafik kazasında karşı tarafın %100 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre davacı …’in a) 6 aylık iyileşme döneminde yapmış olduğu fazla mesai sürelerinin, kazadan önceki 6 aylık dönemde yapmış olduğu fazla mesai sürelerinden fazla olması, kazaya rağmen geçici iş göremezlik döneminde işine ara vermeyerek normal olarak çalışan ve bu dönemde her ay fazla mesai yapabilen davacının bu kaza nedeniyle fazla mesai yapmasına engel bir durumun bulunmadığının anlaşılması ve buna göre de davacının kazadan sonra mesaiye kalamama nedeniyle kazanç kaybı zararının belirlenemediği, b)Tedaviye bağlı zararının = 369,00 TL. olarak belirlendiği, c)İlk kararda sigorta şirketinin tedavi giderlerinden sorumlu olmadığı yönünde verilen kararın sigorta şirketi dışındaki taraflarca itiraz edilmeyerek kesinleştiği, Manevi tazminat taleplerinin trafik sigorta poliçesi kapsamında bulunmadığı, d)Davalı … şirketinin 06.06.2014 dava tarihinden önce temerrüde düştüğü belirlenememiş olup, sigorta şirketi dışındaki sorumlu davalı bakımından temerrüdün 11.06.2012 olay tarihinde gerçekleşmiş olduğu, e)İşleten sıfatının ve sorumluluğunun (1) nolu davalıda bulunması nedeniyle (2) nolu davalıya sorumluluk yükletilemeyeceği, f)Manevi tazminata ilişkin takdirin Sayın Mahkemeye ait bulunduğu yönünde görüş ve kanaatte bulunmuşlardır.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi’nin 09/02/2018 tarih ve 2017/1278 Esas, 2018/160 karar sayılı kaldırma kararı doğrultusunda bilirkişi heyetinden alınan ek rapor ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde bilirkişilerden ek rapor mahkememizce yeterli görülüp itibar edilmiştir.
Dava konusu 11.06.2012 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalı tarafın %100 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre davacı …’in 6 aylık iyileşme döneminde yapmış olduğu fazla mesai sürelerinin, kazadan önceki 6 aylık dönemde yapmış olduğu fazla mesai sürelerinden fazla olması, kazaya rağmen geçici iş göremezlik döneminde işine ara vermeyerek normal olarak çalışan ve bu dönemde her ay fazla mesai yapabilen davacının bu kaza nedeniyle fazla mesai yapmasına engel bir durumun bulunmadığının anlaşılması ve buna göre de davacının kazadan sonra mesaiye kalamama nedeniyle kazanç kaybı zararının olmadığı, davacının Tedaviye bağlı zararının 369,00 TL. olarak belirlendiği, mahkememizce verilen 21/03/2017 tarih ve 2014/1303 esas, 2017/257 karar sayılı kararımız ile davalı … şirketinin tedavi giderlerinden sorumlu olmadığı yönünde davalı … yönünden verilen davanın reddi kararının sigorta şirketi dışındaki taraflarca istinaf edilmeyerek kesinleştiği ve Davalılardan … Ticaret A.Ş. Ve … hakkında mahkememizce verilen 21/03/2017 tarih ve 2014/1303 esas, 2017/257 karar sayılı kararımız istinaf edilmediğinden bu davalılar yönünden verilen kararın da kesinleştiği anlaşılmakla; Davalılardan … Ticaret A.Ş. Ve … hakkında mahkememizce verilen 21/03/2017 tarih ve 2014/1303 esas, 2017/257 karar sayılı kararımız kesinleştiğinden, bu davalılar hakkında yeniden karar verilmesine yer olmadığına, Davalılardan … Şirketine yönelik açılan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davalılardan … Ticaret A.Ş. ve … hakkında mahkememizce verilen 21/03/2017 tarih ve 2014/1303 esas, 2017/257 karar sayılı kararımız kesinleştiğinden, bu davalılar hakkında yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
2-Davalılardan … Sigorta Şirketine yönelik açılan davanın reddine,
3-Davalılardan … hakkında Mahkememizce verilen 21/03/2017 tarih ve 2014/1303 esas, 2017/257 karar sayılı maddi tazminat davası kesinleştiğinden ve davalı … Sigorta A.Ş hakkında açılan maddi tazminat davasının reddine karar verildiğinden maddi tazminat yönünden harç konusunda yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davalı … Sigorta Şirketi kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile bu davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı … Sigorta Şirketi tarafından yapılan 50,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile bu davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
8-Davalı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine,
9-Mahkememizce verilen 21/03/2017 tarih ve 2014/1303 esas, 2017/257 karar sayılı karar gereğince davalı … A.Ş hakkında 06/07/2017 tarihinde … Veraset ve Harçlar Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne yazılan müzekkerenin işlemsiz olarak iadesi için müzekkere yazılmasına,
Dair verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 15/03/2019

Katip …

Hakim …