Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/23 E. 2018/1008 K. 01.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1121 Esas
KARAR NO : 2018/950

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 20/12/2017
KARAR TARİHİ : 17/09/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin, …. Havalimanı İç Hatlar Terminalinde araç kiralama faaliyetini halen sürdürdüğünü, davalının kusurlu olduğu kaza neticesinde müvekkili şirketin kazancından mahrum kaldığını, davalı … San. adına kayıtlı … plakalı, … marka model aracın 04.03.2017 tarihinde %100 kusurlu olarak, müvekkili şirkete ait … plakalı araca çarparak maddi hasara sebebiyet verdiğini, söz konusu kaza neticesinde müvekkili şirket aracının hasar onarımı sebebi ile 15 gün serviste kaldığını bu sebeple müvekkili şirketin 2.100-TL kazancından mahrum kaldığını, müvekkili şirketin, davalıya kazanç kaybının ödenmesi talebi ile 18.09.2017 tarihinde ihtarname gönderdiğini, … 8. İcra Dairesi … E. numaralı dosyası ile söz konusu alacağına ilişkin takip başlattığını, ancak müvekkili şirket tarafından başlatılan icra takibi davalı şirketinin haksız ve kötü niyetli itirazı ile durdurulduğunu, müvekkili şirket aracının kazanç kaybından, kazada kusurlu olan taraf sorumlu olduğunu, müvekkili şirketin söz konusu zararının giderilmesi ve kazanç kaybının müvekkili şirkete ödenerek müvekkilinin mağduriyetinin giderilmesi gerektiğini ileri sürerek itirazın iptaline ve takibin … 8. İcra Dairesi … E. sayılı dosyası üzerinden devamına, takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz eden davalı hakkında alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafa ait … plakalı aracın kasko poliçesinin bulunup bulunmadığının taraflarınca bilinmediğini, davacı tarafın trafikte yaşanabilecek her türlü riske karşı kasko poliçesinin bulunması gerekmektiğini, bu sebeple öncelikle davacı tarafa ait aracın kasko poliçesinin bulunup bulunmadığının ve kasko poliçesi bulunuyor ise ikame araç alınıp alınmadığının sorulması gerektiğini, Kasko poliçesinin varlığı halinde davacı tarafın kazanç kaybından söz etmesinin mümkün olmadığını, Bu sebeple de müvekkiline karşı bir talepte bulunamayacağını, bununla birlikte aracın kasko poliçesi olmaması durumunda dahi müvekkili şirketin sorumluluğuna gidilmesinin mümkün olmadığını, bu sebeple, davacı tarafa ait … plakalı aracın kasko poliçesinin bulunup bulunmadığının ve kasko poliçesi bulunuyor ise ikame araç alınıp alınmadığının sorulması gerektiğini, davacı taraf araç kiralama işi yapmakta ise, filosunda kaç araç bulunduğunu, … plakalı aracın tamirde kaldığı sürede kaç aracının kiraya verildiğini, kaç aracının talep olmadığı için kiraya verilemediğini belirtmesi gerektiğini ve davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davacı tarafın bir kazanç kaybı oluşmuşsa bu durumu tüm yönleriyle ispatlaması gerektiğini, 15 günlük 2100 TL kazanç kaybı iddiasının tarafılarınca kabulünün mümkün olmadığını, kazanç kaybı oluşmuşsa dahi, hesaplamanın tüm giderlerin düşülerek yapılması gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla, kazanç kaybı belirlenecekse Yargıtay kararında bahsedilen zorunlu giderlerin indiriminin yapılması ve davacının düzenlemesi gereken fatura gereği ödeyeceği KDV ve vergi kesintilerinin hesaplanarak neticeden kazanç kaybı hesaplanması gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla, kazanç kaybı belirlenecekse aracın günlük ve haftalık kiralanması arasında fiyat farkları oluştuğu ve aracın günlük kiralama bedelinin haftalık kiralama bedeline nazaran daha yüksek olduğu dikkate alınması gerektiğini, Zira somut olayda günlük kiralama bedeli dikkate alınamayacağını, bu sebeple öncelikle aracın “normal şartlardaki tamir süresi”nin hesaplanması gerektiğini, hesaplanan gün dikkate alınarak kiralama bedelinin ona göre uyarlanması gerektiğini beyan ederek karşı tarafın sunacağı delillere karşı delil sunma hakları saklı kalmak kaydı ile müvekkili şirket aleyhine açılan işbu mesnetsiz ve haksız davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, haksız fiile dayalı kar kaybı istemine ilişkindir.
Türk Ticaret Kanunun 4. maddesinde, bu kanundan doğan hukuk “davalarının” ticari dava sayıldığı, aynı Kanunun 5. maddesinin ikinci fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan “davalara”, ticaret mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir.
Türk Ticaret Kanunun 3. maddesine göre, bu kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir.
6100 Sayılı HMK.nın 2 maddesine göre, dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesidir.
Dava, davacıya ait araca davalıya ait aracın çarpması sonucu davacının aracında meydana gelen hasar sebebi ile aracın tamir servisinde kalmasından dolayı davacının kar kaybına uğratıldığı iddiasıyla açılmıştır, haksız fiile dayalı olup malvarlığına yöneliktir. Bu nedenle genel hükümler çerçevesinde Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiğinden davanın 6102 Sayılı TTK 4 ve 5 maddelerinde düzenlenen ticari davalardan olmadığı, 6100 Sayılı HMK 2 maddesine göre Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanına girdiği, mahkememizin görevsiz olduğu kanısı ile 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddesine göre davanın görev nedeni ile usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektirici nedenlere göre;
Davanın görev nedeni ile reddine, HMK 20. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinin ardından iki haftalık yasal süresi içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
Harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davalı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.17/09/2018

Katip …

Hakim …