Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/21 E. 2023/879 K. 09.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/21 Esas
KARAR NO : 2023/879

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
ASIL DAVA TARİHİ : 09/01/2018
KARŞI DAVA TARİHİ : 21/03/2018
KARAR TARİHİ : 09/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı karşı davalı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin 14.10.2013 tarihli devir protokolüne istinaden, …’de mukim … bankasını devraldığını ve aynı tarihte davalı şirket ile aralarında … Hizmet Sözleşmesi akdedildiğini, devir protokolü madde 7’de sözleşme riskinin teminatı olarak davalı şirkete ödenen 300.000,00-Euro bedelindeki nakit teminat müvekkili şirkete devredildiğini, davalı şirket tarafından da bu hususun kabul edildiğini, sözleşmenin konusunun “… tarafından sağlanan … numaraları kullanılarak bankanın çıkarmış olduğu … kredi kartlarının kullanımına dönük verilecek operasyon hizmetleri” olarak belirlendiğini, davalı şirketin müvekkili şirket ile akdetmiş oldukları sözleşmeyle 5 yıl süreyle … tarafından sağlanan … numaralarını müvekkili şirkete kullandırmayı taahhüt ettiğini, davalı şirketin sözleşmenin sona erme tarihi 14.10.2018 tarihi iken 15.10.2016 tarihinde müvekkili şirkete vermiş olduğu hizmeti sona erdirdiğini, davalı şirket tarafından verilen hizmetin sona erdirilmesi neticesinde müvekkili şirketin kredi kartı ve pos verdiği müşterileri kart ve poslarını kullanamadıklarını ve bu suretle müvekkili şirketin ciddi anlamda maddi ve manevi zarara uğradığını, …’ın davalı şirketçe müvekkiline … numaralarının kullandırıldığından haberdar olduğunu, … ile davalı şirket arasındaki ilişki müvekkili şirketi ilgilendirmediğini, zira davalı şirket müvekkili şirket ile akdetmiş olduğu sözleşmede … tarafından üretilen … lisanslarını müvekkili şirkete kullandırmayı taahhüt ettiğini ancak bu hizmeti vermeyi sözleşme ilişkisi devam ederken haklı bir gerekçe olmaksızın durdurduğunu, davalı şirketin alacağı olduğu iddiası ile nakdi teminatı iade etmediğini, müvekkili şirketin 15.10.2016 tarihine kadar hizmet aldığı süre içerisinde sözleşmeden doğan edimlerini ifa etmesi karşısında, temianatın iade edilmemesinin kötüniyetli ve hukuka aykırı olduğunu, izah olunan sebeplerle davalı şirket aleyhine başlatılan … 23.İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı ilamsız icra takibine davalı şirket tarafından yapılan haksız ve mesnetsiz itirazın iptali ile takibin devamına, davalı şirket aleyhine takip konusu alacağın %20’ sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı karşı davacı vekilinin cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacı karşı davalının aynı iddialar, talepler ve gerekçeler nedeni ile müvekkili şirket aleyhine … Mahkemesi’nde dava açtığını, akabinde davacı karşı davalının mahkemeye sunduğu feragat dilekçesi ile davadan feragat ettiğini, bunun üzerine mahkemenin ret kararı verdiğini, bir davanın vaki feragat nedeniyle reddine karar verilmesi halinde aynı davanın yeniden ikame edilmesinin hukuken mümkün olmadığını, … Mahkemesinin…sayılı dosyası ile işbu huzurdaki dosyanın aynı olduğunu, asıl davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini, dava dilekçesi ekinde herhangi bir belge veya delil bulunmadığını, bu bakımdan davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiğini, dava dışı … A.Ş. İle … A.Ş. Arasında 29/12/2014 tarihinde hisse alım satım sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme ile …,… A.Ş.’de sahip olduğu hisselerin %99,98’ini …’a devrettiğini, …A.Ş.’nin unvanının 2007 tarihinde …A.Ş. Olarak değiştiğini, 05/07/2007 tarihinde de … ile birleştiğini, …’nın Türk Ticaret Kanunun 150 ve 151. Maddeleri ile sicilden terkin edildiğini, …’un ticari unvanının 2015 tarihinde …A.Ş. Olarak değiştiğini, hisse devir sözleşmesinin imzalanmasından sonra müvekkili şirket ile … A.Ş. Arasında 01/01/2015 tarihinde Bin Kullanım Sözleşmesi imzalandığını, müvekkili şirket … ile … arasında 2008 tarihinde kredi kartı ve debit kart operasyonu hizmet sözleşmesi imzalandığını, 11/10/2013 tarihinde müvekkili şirket …, … ve davacı karşı davalı arasında bir devir protokolü imzalandığını, işbu devir protokolü ile kredi kartı ve debit kart operasyonu hizmet sözleşmesinin diğer tarafının davacı karşı davalı olduğunu, …’in kredi kartı ve…kart operasyonu hizmet sözleşmesini tüm hak ve yükümlülükleri ile birlikte davacı karşı davalıya devrettiğini, bu sözleşmenin 2008 tarihinde sona ermesi üzerine … ile davacı karşı davalı arasında 2014 tarihinde … imzalandığını, müvekkili şirketin işbu sözleşmenin imzalanmasından önce de imzalanmasından sonra da … ile ikili görüşme yapılması ve … ile ikili görüşme yapılması ve …’a risk teminatı verilmesinin zorunlu olduğunu aksi halde kartların kullanıma kapatılacağının davacı karşı davalıya bildirdiğini, davacı karşı davalının sözleşmelerdeki yükümlülüklerini yerine getirmediğini ve bu kapsamda … ile görüşmediğini ve …’a risk teminatı vermediğini, davacı karşı davalının kendi kusuru ile kartların kapatılmasına sebebiyet verdiğini, davacı karşı davalının müvekkili şirket nezdinde herhangi bir nakti teminatının bulunmadığını, davacı karşı davalının borçların ve yükümlülüklerinin teminat odlarak müvekkili şirkete verdiği nakdi teminatından tahsil edildiğini ve durumun davacı karşı davalıya yazılı olarak bildirildiğini, müvekkili şirket söz konusu alacağın tahsili için davacı karşı davalı ile defalarca görüştüğünü, ihtarlar gönderdiğini ancak herhangi bir sonuç elde edemediğini, davacı karşı davalının söz konusu borçlarını ödememesi üzerine 24/05/2017 tarihinde müvekkili şirketin söz konusu alacaklarının işlemiş faizleri ile birlikte davacı karşı davalı nakdi teminatından tahsil edildiğini, bu durumun yazılı olarak bildirildiğini, müvekkili şirketin söz konusu alacaklarına her bir fatura bakımından temerrüt tarihinden itibaren 24/05/2017 tarihine kadar temerrüt faizi uygulandığını, bu itibarla 211.634,10 Euro borcun 25/05/2017 tarihine kadar işlemiş temerrüt faizi ile birlikte 37.298,10 Euro’ya tekabül ettiğini, işlemiş faizler dahil toplam alacak davacı karşı davalının müvekkil şirket nezdindeki nakdi teminatından tahsil edildiğini, açıklanan sebeplerle asıl dava açısından davanın dava şartı yokluğundan reddine, aksi halde asıl davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine, davanın esastan reddine, davacı karşı davalının %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini, karşı dava açısından 12.019,30 euro bakiye alacağın 24/05/2017 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davacı karşı davalıdan tahsiline, 50.000,00 TL’nin tüm maddi zarara dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacı karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
… 23. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası, Bilirkişi raporu, müzekkere cevapları, ticaret sicil kayıtları, taraflar arasında imzalanan sözleşmeler ve tüm dosya kapsamı.
11.04.2022 tarihli bilirkişi raporunda … hukukunda bilirkişilerin görevi kabul zorunluluğunun bulunmadığı, bilirkişiler ile önceden görüşülerek görevi kabul edip etmeyecekleri konusunda kanaat oluşturulması gerektiği belirtilmiştir.
30.11.2022 tarihli bilirkişi raporunda;
“Taraflar arasında Kredi Kartı ve … Kart Operasyonu Hizmet Sözleşmesi ile …’nin bulunduğu, Kredi Kartı ve …. Kart Operasyonu Hizmet Sözleşmesi’nin süre sonunda sona erdiği, taraflar arasında …’nin imzalandığı, bu sözleşmeye konu hizmetlerin davalı/karşı davacı tarafından davacı/karşı davalıya verilmekte iken …’ın yazısı ile bu sözleşmenin fiilen sona erdiği ve kartların kullanıma kapatıldığı,
Davalı karşı davacının sözleşme kapsamında verdiği hizmetlere ait fatura bedellerinin arleşmeye göre işlemiş reeskont faizi ile birlikte 24.05.2017 tarihinde davacı/karşı davalının nakdi eminatından tahsil edilmesi neticesinde davacı/karşı davalının, davalı karşı davacı nezdinde 9.506.34 Jare bakiye nakdi teminatının kaldığı, bu durumda davalı/karşı davacının iade etmesi gereken bakiye rakdi teminatın 9.506.34 Euro olduğu,
Davacı/karşı davalı tarafından sadece fatura dökümleri sunulmuş olup bu faturaların davalı tarşı davacının ticari defterlerinde mevcut olduğu,
Sayın Mahkemenizce Sözleşmenin davacı/karşı davalının kusuru (risk teminatını … a vermemesi) nedeniyle sona erdiğinin kabulü halinde, sözleşmenin süresinin sonuna ladar davacının uğradığı maddi zararın 225.000 Euro +26.000 USD olabileceği, ancak davacı/karşı davalının defter ve kayıtlarını sunmaması nedeniyle ihraç edilen kart sayısı belli olmadığından zararın tam olarak hesaplanamadığı”
Tespitlerine yer verilmiştir.
Faiz oranının sözleşmede belirlendiği ve sözleşmede belirlenen faiz oranına göre hesaplama yapılması gerekirken yabancı para borcunun faizinde Devlet Bankaların Bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı uygulan faiz oranının uygulanması hatalı olduğu itirazı üzerine bilirkişiden sözleşmede kararlaştırılan faiz oranına göre hesaplama yapılmak üzere ek rapor alınmıştır. 12.03.2023 tarihli bilirkişi ek raporunda yeniden yapılan faiz hesaplamasına göre davacı/karşı davalının, davalı karşı davacı nezdinde 2.457,67 Euro bakiye nakdi teminatının kaldığı, bu durumda davalı/karşı davacının iade etmesi gereken bakiye rakdi teminatın 2.457,67 Euro olduğu, hesaplanmıştır.
GEREKÇE:
Asıl davada davacı vekili, davacı şirketin …’ta faaliyet gösteren ve bankacılık sektöründe iştigal eden bir Şirket olduğunu, davacı ve davalı arasında “…” imzalandığını, sözleşmeyle 5 yıl süreyle dava dışı … tarafından sağlanan … numaralarını daavcı şirkete kullandırmayı taahhüt ettiğini ve bu sözleşmenin risklerine karşılık teminat olarak davalı Şirkete 300.000,00 Euro ödendiğini, sözleşmenin sona erme tarihi 14.10.2018 tarihi iken sözleşmenin davalı Şirketçe haksız yere feshedilmesi ve 15.10.2016 tarihinde müvekkili şirkete vermiş olduğu hizmetin haksız bir şekilde sona erdirilmesi nedeni ile davalı şirkete sözleşme konusu risklerin teminatı olarak verilen teminatın iadesi için … 23. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile başaltılan icra takibine itirazın iptalini talep etmiştir.
Davalı/karşı davacı vekili, davacı karşı davalının aynı iddialar, talepler ve gerekçeler nedeni ile davalı şirket aleyhine … Mahkemesi’nde dava açtığını, akabinde davacı karşı davalının mahkemeye sunduğu feragat dilekçesi ile davadan feragat ettiğini, taraflar arasındaki sözleşmenin davacı karşı davalının ağır kusuru ile sona erdiğini, çünkü davacı karşı davalının taraflar arasındaki sözleşme uyarınca davacı tarafından … ile ikili görüşme yapılması gerektiği halde davacının bu yükümlülüğünü yerine getirmediği ve …’a risk teminatı verilmesinin zorunlu olduğunu, aksi halde kartların kullanıma kapatılacağının davacı karşı davalıya bildirdiğini, davacı karşı davalının sözleşmelerdeki yükümlülüklerini yerine getirmediğini ve bu kapsamda … ile görüşmediğini ve …’a risk teminatı vermediğini, dolayısıyla davacı karşı davalının kendi kusuru ile kartların kapatılmasına sebebiyet verdiğini, ayrıca taraflar arasındakı sözleşme kapsamında davacı/karşı davalıya verilen hizmetler nedeniyle düzenlenen faturaların davacı/karşı davalı tarafından ödenmediğini, bu faturalara ait bedellerin işlemiş faizleri ile birlikte davacı/karşı davalının nakdi teminatından tahsil edildiğini, davacı karşı davalının davalı şirket nezdinde herhangi bir nakti teminatının bulunmadığını, verilen hizmet karşılığı 12.019.30 USD bakiye alacağının bulunduğunu, asıl davanın reddi ile bakiye bakiye alacağın ve 50.000 TL maddi zararın davacı/karşı davalıdan tahsilini talep etmiştir.
… nde istinabe yolu ile bilirkişi incelemesi hakkında;
Davacı karşı davalının ticari defter ve kayıtları … nde bulunduğundan istinabe yolu ile bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir. Bilirkişi incelemesi yapılmak üzere …Yüksek Mahkemesi’ne yazılan istinabe yazısına18 Haziran 2021 tarihli yazı ile “mahkememiz tarafından bilirkişi atanmasına ilişkin bir usul bulunmamaktadır. Bilirkişi atama, davacı ile davalı tarafların mutabakatı ile sağlanabilmektedir. Bilirkişi ataması ancak her iki tarafın mutabakatı ile atanacak olan bilirkişinin kabulü ile olabilmektedir. Bu nedenle bilirkişi atanması talebiniz, işlemsiz iade edilmektedir.” şeklinde cevap verilmiştir.
… Yüksek mahkemesi’nin 18 Haziran 2021 tarihli yazısı da dikkate alınarak, (…) mevzuatına göre bilirkişi seçimi ve görevlendirilmesi hususlarında bilirkişi … dan rapor alınmıştır.11.04.2022 tarihli bilirkişi raporunda … hukukunda bilirkişilerin görevi kabul zorunluluğunun bulunmadığı, bilirkişiler ile önceden görüşülerek görevi kabul edip etmeyecekleri konusunda kanaat oluşturulması gerektiği belirtilmiştir.
09.06.2022 tarihli celsede “1-davacı/karşı davalı ve davalı/karşı davacı vekillerine … de yapılacak bilirkişi incelemesinde bilirkişi olarak görevlendirilecek kişi/kişilerin ismi üzerinde anlaşarak mahkememize bilgi vermeleri için 3 aylık kesin süre verilmesine, bu süre içerisinde bilirkişi konusunda taraflar mutabakata varmadığı takdirde istinabe yolu ile bilirkişi incelemesi taleplerinden vazgeçmiş sayılacaklarının ihtarına, bu süre içerisinde tarafların bilirkişi isimleri üzerinde mutabakata varmaları halinde talepte bulunulduğunda bilirkişi incelemesi yapılmak üzere … ye istinabe yazılmasına,
2- Tarafların bilirkişi ismi üzerinde mutabakata varmamaları halinde bilirkişi incelemesine esas olacak tüm bilgi ve belgelerini sunmaları için 1 nolu ara kararda belirtilen 3 aylık süre içerisinde bilirkişi incelemesine esas belge, kayıt, defter vs sunulmadığı takdirde bir daha sunulamayacağının ve dosyada mevcut belgelere göre inceleme yapılacağının ihtarına, aynı süre içinde yerinde inceleme talebinde bulunulduğu taktirde bilirkişilere yerinde inceleme yetkisi verilmesine,” karar verilmiştir. Taraflar bilirkişi konusunda uzlaşamadıklarından dosyada mevcut bilgi ve belgelere göre mahkememizce bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Kesin hüküm itirazı hakkında;
Daalı/karşı davacı; davacı karşı davalının aynı iddialar, talepler ve gerekçeler nedeni ile davalı şirket aleyhine … Mahkemesi’nde … mahkemesinin 7162/2016 Sayılı dosya üzerinden dava açtığını, akabinde davacı karşı davalının mahkemeye sunduğu feragat dilekçesi ile davadan feragat ettiğini belirtmiştir. Belirtilen kararın celbi için istinabe yolu ile yazışmalar yapılmış ise de anılan karar mahkememize gönderilmemiştir. Kesin hüküm itirazında bulunan davalı karşı davacıya kesin hükme konu kararı sunamsı için süre verilmiş ise de, itiraza konu karar sunulmadığından kesin hüküm itirazı yerinde görülmemiştir.
Asıl ve karşı davada tarafların alacak talepleri hakkında;
Taraflar arasındaki Kredi kartı ve Debit Operasyonu Hizmet Sözleşmesinin süresi 5 yıldır. Sözleşmenin süresi 14.10.2018 tarihinde sona erecek iken, Dava dışı …’ın davalı/karşı davacıya gönderdiği 20.09.2016 tarihli yazı ile sözleşme fiilen sona ermiştir.
Taraflar arasındaki … Hizmet Sözleşmesi ile …’nin 8.13. maddesine göre, davacı karşı davalı, … tarafından sağlanan … numaraları ile çıkaracağı vedi kartlarının sayısı ve limitine bağı olarak … ile görüşerek risk teminatı belirlemeyi, …’ın belirlediği şekilde risk teminatı sağlamayı, teminat mektubunun ileride … tarafından arttırılması istendiği takdirde bu artışı seglamayı kabul etmiştir. Davacı karşı davalının bu madde uyarınca … a risk teminatı vermediği anlaşılmaktadır.
… 20.09.2016 tarihinde davalı karşı davacıya gönderdiği yazıda, 01.01.2015 tarihli … Kullanım Sözleşmesi kapsamında …’a ait … lisansı ile çalışmakta olan … Ltd, … Ltd ve … Ltd dışındaki bir banka veya finans kuruluşu ile çalışılması konusunda mutabakatın bulunmadığı ve adı geçen bankalar dışındaki banka veya finans kuruluşların kullanımında olan ve …’a ait … lisansı ile üretilen kredi kartlarının kullanıma kapatılması gerektiği bildirilmiştir.
Taraflar arasındaki sözleşme …’ın anılan yazısı ile fiilen sona ermiştir. Davacı karşı davalı yukarıda bahsedilen sözleşmenin 8.13 maddesi uyarınca … a risk teminatı vermeyerek yükümlülüğünü yerine getirmemiştir. Davalı karşı davacı ise dava dışı … ile arasında akdedilen sözleşmenin 5. Maddesi uyarınca davacı ile yapılan sözleşmeden önce …’a anlaşma yapacağı müşterilerin tahmini ciro, kart ve pos adedi bilgilerini bildirmeyerek teminat tutarının belirlenmesi için dava dışı bakaya karşı olan yükümlülüklerini yerine getirmemiştir. Sözleşmenin 3 yıl gibi uzun bir süre ile … yazısına kadar mevcut şartlarla yürürlükte kalması, teminat oranının davalı karşı davacının vereceği bilgiler ile belirlenecek olması, davcının yükümlülüğünü yerine getirememesinde davalı karşı davacının kusurlu olması birlikte değerlendirildiğinde sözleşmenin fiilen sona ermesinde davalı karşı davacının kendi kusuruna dayanarak tazminat talebinde bulunamayacağı kabul edilmiştir.
Taraflar arasındaki sözleşme kapsamında davalı/karşı davacının davacı/karşı davalıya sözleşmelere konu hizmetleri …’ın 20.09.2016 tarihine kadar verdiği ve bu tarihe kadar ticari ilişkinin sorunsuz devam ettiği taraflar arasında ihtilafsızdır. Davalı karşı davacının vermiş olduğu hizmet karşılığı işlemiş faiz ile (Ek raporda sözleşmede kararlaştırılan faiz oranına göre yapılan hesaplama uyarınca) birlikte toplam alacağı 297.524,33 Euro’dur. Davacı/karşı davalı belirlenen hizmet bedelini ödediğini kesin deliller ile ispatlayamamıştır. Davalı karşı davacının işlemiş faizi ile birlikte 297.524,33 Euro hizmet bedelinin ödenmemesi üzerinde davalı karşı davacı 24.05.2017 tarihinde bu tarihteki kurlar üzerinden alacağını davacı/karşı davalının 300.000 Euro nakdi teminatından mahsup etmiştir.
Sunulan deliller ve belgelere göre yapılan bilirkişi incelemesinde davalı karşı davacının 297.524,33 Euro dışında başka alacağı bulunmadığı tespit edilmekle verilen hizmete dair karşı davada talep edilen bakiye alacak miktarına ilişkin davanın reddine karar verilmiştir.
Mahsuplaşma sonrası davacı/karşı davalının 2.475,67 Euro bakiye nakdi teminatı davalı karşı davacıda kalmış olmakla asıl davanın kısmen kabulü ile 2.475,67 Euronun 24/05/2017 tarihinden itibaren devlet bankalarının Euro yabancı parayla açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı ile birlikte davalı karşı davacıdan alınarak davacı karşı davalıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine hükmedilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Asıl davanın kısmen kabulü ile 2.475,67 Euronun 24/05/2017 tarihinden itibaren devlet bankalarının Euro yabancı parayla açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı ile birlikte davalı karşı davacıdan alınarak davacı karşı davalıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Karşı davanın reddine,
Asıl davada;
3-Alınması gereken 760,80 TL nispi karar harcından peşin yatırılan 16.850,12 TL harcın mahsubu ile fazla alınan 16.089,32 TL harcın davacı tarafa iadesine,
4-Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 11.137,54 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince reddolunan kısım üzerinden hesaplanan 177.235,27 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan 35,90 TL başvuru harcı, 16.850,12 TL peşin harç, 5,20 TL vekalet harcı, 4.500,00 TL bilirkişi ücreti, 195 TL posta giderinden ibaret toplam 21.586,22 TL yargılama giderinin kabul ve red oranları dikkate alınarak 178,13 TL’sinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, bakiyesinin davacı üzerine bırakılmasına,
Karşı davada;
7-Alınması gerekli 269,85 TL ilam harcının peşin yatırılan 1.851,50 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılmış olan 1.581,65 TL harcın davacıya iade edilmesine,
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan …Ü.T gereğince hesaplanan 17.900,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerine bırakılmasına,
10-Asıl ve karşı davalarda davacı ve davalı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karara karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/11/2023

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır