Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/206 E. 2018/749 K. 08.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/206 Esas
KARAR NO : 2018/749

DAVA : Menfi Tespit (Tüketici Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/03/2018
KARAR TARİHİ : 08/06/2018

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Tüketici Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasında,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili …’nın doğuştan zihinsel engelli olduğunu, müvekkilinin … ve … isimli arkadaşlarının müvekkilinin zihinsel engelinden faydalanarak adına ” … Oto ” isimli bir oto galeri açarak işletmeye başladıklarını, işyerinin açılması hususunda müvekkilinin haberinin olmadığını, müvekkilinin maaşından kesintilerin olması sebebiyle ailesinin şüphelerek bir araştırma yaptığında müvekkilinin adına açılmış bir iş yeri olduğunun tespit edildiğini, bu şirketi açanlar hakkıda Cumhuriyet Başsavcılığına müvekkilinin şikayette bulunduğunu, bu kişiler hakkıda … 9. Ağır Ceza Mahkemesinde … E. sayılı dosyasından “Kişinin Algılama Yeteneğinin Zayıflığından Yararlanmak Suretiye Dolandırıcılık” suçundan dava açıldığını, müvekkilinin … 4. Sulh Hukuk Mahkemesi 2017/551 E., 2017/1498 K. sayılı kararı ile vesayet altına alındığını ve müvekkilinin fiil ehliyetine sahip olmadığının, yaptığı işlemlerin anlam ve sonuçlarını kavrayamadığının kurul raporları ile sait olduğunu, bu nedenle davalı nezdinde “Çalış Oto” isimli iş yerine ait kredi borçlarından ötürü müvekkilinin bir sorumluluğunun olmadığını, hukuki işlemlerinin geçersiz olduğunu, tüm işlemlerinin iptalinin gerektiğini ileri sürerek müvekkilinin … 26. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasından kaynaklı borcunun olmadığının tespitine, dava süresince takibin tedbiren durdurulmasına, yargılama gideri ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; 04/09/2013 tarihli Tüketici Kredisi Sözleşmesine istinaden, davacı ile müvekkili banka arasındaki ilişkinin bireysel bankacılık hizmeti kapsamında kaldığını, bu nedenle görevli mahkemenin Tüketici Mahkemeleri olduğunu beyan ederek öncelikle görevsizlik kararı verilmesini, davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
28/05/2014 tarihinde yürülüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra, kapsam başlıklı 2. maddesinde “bu kanun, her türlü tüketici işlemiyle tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinin (k) bendinde “tüketici: ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi”, aynı maddenin (l) bendinde “tüketici işlemi: mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık v.b sözleşmelerde dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi” olarak tanımlanmıştır. Yine aynı yasanın 73/1 maddesinde “tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir ” ve 83/2 maddesinde “taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlerin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez” hükmü yer almaktadır.
Dosya kapsamına göre, davacı ile davalı banka arasında 04/09/2013 tarihli Tüketici Kredisi Sözleşmesi ve 14/05/2013 tarihli Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi imzalandığı ve kredi kullandırıldığı, dava konusu uyuşmazlığın tüketici işlemi olduğu ve Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında kaldığı anlaşılmış, somut olayda dava tarihi de dikkate alındığında davaya bakmaya Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu sonuç ve kanaatine varıldığından, davacının davasının 6100 Sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2. maddeleri gereğince görev nedeni ile usulden reddine, HMK 20. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinin ardından 2 haftalık yasal süre içinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli İstanbul Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal, gerektirici nedenlere göre,
Davacının davasının görev nedeni ile HMK’nun 114/1-c ve 115/2. maddeleri gereğince usulden reddine,
HMK 20. Maddesi gereği karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın İstanbul Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
Harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 08/06/2018

Katip …

Hakim …