Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/203 E. 2018/308 K. 06.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/203 Esas
KARAR NO : 2018/308

DAVA : İtirazın İptali (Danışmanlık Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/03/2018
KARAR TARİHİ : 06/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Danışmanlık Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin bireysel veya ticari müşterilerinin mevcut dönem içerisinde kredi alıp alamayacakları konusunda danışmanlık hizmeti veren Türkiye’nin ilk online kredi danışmanlık firması olduğunu, müvekkili kredi değerlendirmesi yaparken tıpkı bankalar gibi … A.Ş (…)’den aldığı geçmiş ödeme bilgilerini müşterinin mevcut mali yapısıyla birleştirmekte ve ülkemizde kredi veren bankaların kendi kredi politikalarına göre yorumlayarak müşterilerine gerçeğe en yakın sonucu verdiğini, böylece hiçbir bankaya kredi başvurusu yapılmadan kredi sonucu ile ilgili sonuç alınmasının sağlandığını, dolayısıyla müşterilerin kredi puanı düşmeden, olumsuz kredi başvuruları oluşturmadan istenilen kredinin nasıl sonuçlanacağı işinde uzman müvekkili şirket tarafından çok kısa bir sürede sağlandığını, müvekkili şirketin sağladığı bu hizmet kapsamında Davalı …’un başvurusu üzerine kendisi ile 19.04.2016 tarihinde “Danışmanlık Hizmet Sözleşmesi” akdedildiğini, sözleşmenin “Ücret ve Ödeme” başlıklı 5.1 no’lu maddesi gereğince müvekkili şirketin sarf ettiği emek karşılığında müşteri lehine kredi onaylandığı anda, davalının elde edeceği nakdi kazanç olan 7.000,00 TL’nin %15’i kadar (1.050,00 TL) ücrete hak kazanacağını, buna karşılık sözleşmenin “Cezai Şart ve Tazminat” başlıklı 7. maddesine göre ise, kredi onaylanmış olmasına rağmen, müşteri tarafından çekilmese dahi cezai şart olarak 5.000,00TL tazminat ödeneceğinin kararlaştırıldığını, itirazın iptaline ve takibin devamına, haksız itiraz eden borçlu aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
TÜM DOSYA KAPSAMINDAN; Dava danışmanlık hizmet sözleşmesinden kaynaklı itirazın iptali davasıdır.
Ticaret Mahkemesinin görev alanının 6102 Sayılı TTK.’nun 4 ve 5 maddelerinde düzenlendiği,
28.05.2014’te yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 3/1- k maddesinde “tüketici”, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi olarak, 3/1-e maddesinde ise “tüketici işlemi”, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem olarak ifade edilmiştir.
Yine anılan yasanın 73/1 maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu,
83/2 maddesinde ise, taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun göreve ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği hükme bağlanmıştır.
Davacı tarafından açılan dava; davalıya verilen danışmanlık hizmeti alacağından kaynaklanmaktadır.
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra oluşacak bankacılık işleminden ve benzeri sözleşmelerden kaynaklanan uyuşmazlıklarda görevli mahkeme, anılan kanunun 3/1-k,l, 4/3, 73/1, 83/2 ve geçici 1.maddelerinde yer alan hükümler çerçevesinde belirlenmelidir.
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun amaç başlıklı 1.maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra, kapsam başlıklı 2.maddesinde “bu kanun, her türlü tüketici işlemiyle tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3.maddesinin (k) bendinde “tüketici: ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi”, aynı maddenin (l) bendinde “tüketici işlemi: mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık v.b sözleşmelerde dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi” olarak tanımlanmıştır. Yine aynı yasanın 73/1 maddesinde “tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir ” ve 83/2 maddesinde “taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlerin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez” hükmü yer almaktadır.
Anılan yasanın geçici 1.maddesinin 2.fıkrası (a) bendinde “bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce kurulan ve halen geçerli sözleşmelerin bu kanuna aykırı hükümleri yürürlük tarihinden itibaren uygulanmaz” denilmiştir.
Davacı tarafın iddiası ve tüm dosya kapsamından; uyuşmazlığın Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında kaldığının anlaşılmasına göre, somut olayda dava tarihi de dikkate alındığında davaya bakmaya Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu sonuç ve kanaatine varıldığından, Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 05/10/2017 tarih ve 2016/2439 esas, 2017/5105 karar sayılı ilamı da dikkate alınarak davacının davasının 6100 Sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2. maddeleri gereğince görev yönünden usulden reddine ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Açıklanan gerekçeye göre;
1-Dava dilekçesinin 6100 sayılı HMK 114/1-c ve 115/2 mad uyarınca görev yönünden usulden reddine ve mahkememizin görevsizliğine,
2-Karar kesinleştiğinde ve HMK 20.mad uyarınca 2 haftalık süre içinde talep halinde dosyanın görevli İstanbul Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
3-Yargılama gideri harç ve vekalet ücreti konusunda görevli mahkemece karar verilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere tensiben karar verildi. 06/03/2018

Katip …

Hakim …