Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/2 E. 2019/630 K. 01.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/2 Esas
KARAR NO : 2019/630

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/01/2018
KARAR TARİHİ : 01/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Borçlu aleyhine … 2. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, borçlunun itirazı üzerine takibin durduğunu, müvekkili şirketin alacağının davalı ile gıda ürünleri satışından kaynaklı ticari münasebetten doğduğunu, takip taleplerinde işlemiş faiz talebinde bulunulmuşlarsa da davalının temerrüde icra takibi ile düşmüş olduğundan işlemiş faiz talepleri olan 593,13 TL’den vazgeçtiklerini ileri sürerek itirazın iptaline, davalı borçlunun % 20 oranında tazminata mahkumiyetine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen davaya cevap verilmemiştir.
DELİLLER :
… 2. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası, tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu aldırılan mali müşavir raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, İİK 67.maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, taraflar arasındaki gıda ürünleri alışverişinden kaynaklı olarak davacının davalıdan faturaya dayalı alacaklı olup olmadığı, alacağı var ise asıl alacak ve işlemiş faiz miktarı hususlarındadır.
İlgili … 2. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 21/08/2017 tarihinde faturaya dayalı 24.689,89 TL asıl alacak ve 595,13 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 25.285,02 TL alacağın icra gideri, vekalet ücreti ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yıllık % 9,75 avans faizi ile birlikte tahsili amacı ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçlu vekilinin 11/09/2017 tarihli itiraz dilekçesinde, faturaları ve cari hesabı kabul etmediklerini, böyle bir mal, hizmet alışları, kendilerince yapılmış bir sözleşme ve böyle bir borçları olmadığını ileri sürdüğü, davacı alacaklının iş bu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu, takibin yetkili icra dairesinde yapıldığı, geçerli haciz yolu ile ilamsız genel takip bulunduğu, borçlu tarafından yasal süresi içerisinde yapılmış ve takibi durdurmuş geçerli bir itiraz olduğu, davanın bir yıllık yasal süresi içerisinde açıldığı, itirazın iptali davasının koşullarının oluştuğu anlaşılmıştır.
Deliller toplandıktan sonra ticari defter ve belgeler üzerinde inceleme yapılmak suretiyle mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık konularında rapor düzenlemesi için mali müşavir bilirkişi …’den rapor aldırılmıştır.
Davacı vekili, 26/12/2017 tarihinde yapılan 5.000 TL lik ödeme düşüldükten sonra kalan alacakları olan 19.689,89 TL lik alacakları yönünden davamızın kabulüne karar verilmesini talep ederek davanın 5.000 TL’lik kısmından feragat ettiklerini beyan etmiştir. Davacı vekilinin vekaletnamesinde feragat yetkisi yer almaktadır.
İtirazın iptali davası yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. İspat yükü kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda ön görülen istisnalar dışında karşı taraf kanuni karinenin aksini ispat edebilir. (HMK m.190). İtirazın iptali davasında ispat yükü kural olarak davacı alacaklıdadır. Ancak borçlunun itirazındaki beyana göre ispat yükü yer değiştirebilir.
Somut olayda, davalı borçlu vekili, icra dosyasına sunduğu itiraz dilekçesi ile, faturaları ve cari hesabı kabul etmediklerini, böyle bir mal, hizmet alışları, kendilerince yapılmış bir sözleşme ve böyle bir borçları olmadığını ileri sürmüş olup bu iddiaları ispatla yükümlüdür. Davalı tarafça ticari defter ve belgeleri incelemeye ibraz edilmemiştir. Davacı şirketin defter kayıtlarında, davalı şirket olan ticari ilişkisi 120 Alıcılar Hesabının 120.10.M052 kodlu alt hesabında takip edilmiştir. Cari hesap kayıtları, bilgisayar ortamında tutulan davacı firma ticari defter kayıtları ile birebir olup bilirkişi tarafından yapılan incelemelerde bu hesabın borç-alacak kayıtlarının, müstenidatı fatura ve belgelere uygun olduğu, cari hesabın 23.08.2017 takip tarihinde davalı şirket aleyhine 24.761,85 TL borç bakiye verdiği tespit edilmiştir. Davalı firmanın takip tarihinden sonra 5.000,00 TL ödemesi olmuştur. Böylece, davalı firmanın dava tarihinden önce 26/12/2017 tarihinde 19.761,85 TL alacağı kalmıştır. Taraflar arasında TTK madde 89’da tarif edilen anlamda yazılı bir cari hesap sözleşmesi bulunmamaktadır. Davacı tarafın, 23.08.2017 takip tarihinde ticari defterlerindeki cari hesap bakiye alacağı 24.761,85 TL’dır. Davacı tarafın icra takibindeki talebi 24.689,89 TL’dır. Davacı taraf, 04/02/2017 – 24/05/2017 tarihleri arasında toplam 38.061,85 TL tutarında 29 İrsayeli Fatura düzenlemiştir. Davalı tarafta kredi kartı, nakit ve banka havalesi ile toplam 13.300,00 TL tutarında ödeme yapmıştır. Böylece, davacı tarafın takip tarihinde 24.761,85 TL alacağı kalmıştır. Davacı tarafın mal tesliminde düzenlediği ve malla birlikte davalı tarafa verilmesi zorunlu olan icra ve dava konusu İrsaliyeli Faturalar üzerinde, davalı taraftan ürünleri ve faturaları teslim alanların …, …, …, …, … ve … ismi soyadı ve imzası bulunmaktadır. Davalı vekili icra takibine itirazda faturaları ve cari hesabı kabul etmediklerini ileri sürerek böyle bir mal, hizmet alışları, kendilerince yapılmış bir sözleşme ve böyle bir borçları da olmadığına ilişkin iddialarda bulunmakla birlikte davalı taraf, ticari ilişki süresince bakiye borcu haricinde bankadan ve kredi kartı ile ödemeler yapmış olup bu ödemeler ve faturaların teslim edilmesi taraflar arasında ticari ilişki olduğunu, davalı tarafa faturaların ve fatura içeriği malların teslim edildiğini ve cari hesap bakiyesinin ödenmediğini göstermektedir. Sonuç olarak, dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, açıklayıcı ve hüküm kurmaya elverişli Bilirkişi Raporu çerçevesinde davacı şirketin 24.689,89 TL asıl alacağı ve bu tutar üzerinden, takip tarihinden itibaren davalı firmanın takipten sonraki 26/12/2017 tarihindeki 5.000,00 TL ödemesi de dikkate alınarak T.C. Merkez Bankasınca kısa vadeli avans işlemlerine uygulanan değişen oranlardaki faizi talep edebileceği anlaşılmış, davanın 5.000 TL’lik kısmı yönünden davacı vekilinin vekaletnamesindeki feragat yetkisine dayanılarak HMK 307.maddesi gereğince davanın feragat nedeniyle reddine, davanın 19.689,89 TL lik kısmı yönünden davanın kabulü ile davalı tarafından … 2. İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazın 19.689,89 TL asıl alacak yönünden iptaline ve takibin bu miktar üzerinden devamına, geçerli bir ilamsız genel icra takibinin varlığı, borçlunun yedi günlük süre içerisinde ödeme emrine itiraz etmiş olması, bir yıl içinde açılmış bir itirazın iptali davası bulunması, davacı alacaklının tazminat istemini dava dilekçesinde açıkça talep etmiş olması ve takip konusu alacağın miktarının belli (likit) olması dikkate alınarak borçlunun itirazının haksız olması nedeniyle asıl alacağın % 20′ si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektirici nedenlere göre;
Davanın 5.000 TL lik kısmı yönünden davanın feragat nedeniyle reddine,
Davanın 19.689,89 TL lik kısmı yönünden davanın kabulü ile davalı tarafından … 2. İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazın 19.689,89 TL asıl alacak yönünden iptaline ve takibin bu miktar üzerinden devamına, asıl alacağın % 20 ‘si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 1.345,01 TL ilam harcından peşin yatırılan 298,21 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.046,80 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 2.725,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvuru harcı, 298,21 TL peşin harç, 700,00 TL bilirkişi ücreti, 98,00 TL tebligat ve müzekkere giderlerinden oluşan toplam 1.132,11 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 01/07/2019

Katip …

Hakim …