Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/189 E. 2020/406 K. 30.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/189 Esas
KARAR NO : 2020/406

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/02/2018
KARAR TARİHİ : 30/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkilinin davalı şirketten cari hesap ve fatura alacağından kaynaklanan borcunu ödemediğinden aleyhine … 28. İcra müdürlüğünün …Esas sayılı icra dosyası ile takip başlatıldığını, ödeme emrinin tebliğ edildiğini, davalının ödeme emri tebliği ile birlikte takibe itiraz ettiğinden takibin durduğunu, takibe yapılan itirazın haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, haksız ve kötü niyetli itiraz nedeniyle %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; Davacı ile müvekkilinin çeşitli işlerin yapılması konusunda anlaştıklarını ve bu ilişki içerisinde davacının üzerine düşen yükümlülüklerini tam olarak yerine getirmediğini, yaptığı işlerin eksik ve kusurlu işlerinin düzeltilmesi için uyarılarda bulunulmasına rağmen uyarıları dikkate almayarak yanlış ve hatalı yaptığı işleri düzeltilmediğini, davacının uyarıları dikkate almaması nedeniyle müvekkili tarafından … 3. Noterliği aracılığıyla ihtarname çekildiğini ve ihtarnamede belirtilen eksik işler ve yapıların üç gün içerisinde düzeltilmesi ve tamamlanması aksi halde ayıplı ürün ve hizmetlerin düzeltilmesi için yapılan her türlü masraflar, ödenecek cezalar ve uğranılan tüm zararlar için taraflarına rücu edileceğinin ihtar edildiğini, ayrıca ihtarnamede 42 adet bahçe aydınlatma direklerindeki plexlerin düşmesi ve bu aydınlatma direklerinin montajlarının düzgün yapılmaması nedeniyle çevreye zarar verme durumu söz konusu olduğundan garanti kapsamında gerekli değişimlerin ve montaj işlerinin yapılması gerektiğinin açıkça ifade edildiğini, davacının bu uyarıları dikkate almadığından müvekkilinin davacı ile aralarında ki anlaşma gereği eksiksiz tamamlanan işlerin bedelini ödediğini, eksik yapılan işler ile ilgili işlerin 3. kişilere yaptırılarak bedellerini bu kişilere ödediğini ifade ederek fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydı ile müvekkilinin davacıya borcu olmadığından davanın reddine, %20 kötü niyet tazminatına, yargılama masrafları ve vekâlet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
… 28. İcra Müdürlüğü’nün …E sayılı dosyası, ihtarname, e-posta, tanık beyanları, faturalar, ticari defter ve belgeler üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi ile aldırılan mali müşavir bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, İİK 67.maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının davalıdan faturaya dayalı cari hesap alacağı bulunup bulunmadığı, alacağı var ise asıl alacak ve işlemiş faiz miktarı, davacının davalıdan aldığı işi gereği gibi yapıp yapmadığı, ürünlerin ve hizmetlerin ayıplı olup olmadığı hususlarındadır.
İlgili … 28. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 30/01/2018 tarihinde fatura alacağından kaynaklanan 27.336,85 TL asıl alacak, 788,65 TL faiz olmak üzere toplam 28.125,50 TL alacağın asıl alacağına takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık % 9,75 avans faizi ile tahsili amacı ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 02/02/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 08/02/2018 tarihli itiraz dilekçesinde alacaklı görünene borcunun bulunmadığını ileri sürdüğü, davacı alacaklının iş bu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu, takibin yetkili icra dairesinde yapıldığı, geçerli haciz yolu ile ilamsız genel takip bulunduğu, borçlu tarafından yasal süresi içerisinde yapılmış ve takibi durdurmuş geçerli bir itiraz olduğu, davanın bir yıllık yasal süresi içerisinde açıldığı, itirazın iptali davasının koşullarının oluştuğu anlaşılmıştır.
Davalı tanığı …, ” … (davacı) tarafından yaptırılan işin herhangi bir kusuru ya da ayıbı yoktu, sadece ışık renkleri beğenilmedi, … kullanılması istenmişti. Bu şekilde yapılan ürünler beğenilmediği için … kullanılarak yeniden yapılması istendi, bu ürünler de … Mühendislik (davalı) tarafından bana yaptırıldı. ” demiştir. Davalı tanığı …, ” … firması tarafından bize aydınlatmalar beğenilmediği için aydınlatmaların değiştirilmesi istendi, bizde bu işlemi yaptık, eksik kusurlu ya da ayıplı işlere ilişkin bilgim yoktur. ” demiştir. Davalı tanıklarının beyanlarından davacı tarafından yapılan üretilen ürünlerin ayıplı olmadığı, ancak … kullanılması gerekirken davacının … kullanmış olduğu ve tanıkların da … işlemlerini … olarak düzelttikleri anlaşılmaktadır. Taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığından tanık anlatımlarında davacı tarafın … olarak hazırladığı ürünün … olarak değiştirilmesinin taraflar arasındaki anlaşmaya uygun olup olmadığı tespit edilememiştir.
… 3. Noteri’nin … tarih, … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile, davalı tarafça davacı tarafa, ” …firmanız tarafından … projesinde yapılan 42 adet bahçe aydınlatma direklerini plexsilerin düşmesi ve aydınlatma direklerinin montajının düzgün yapılmaması sebebiyle garanti kapsamında gerekli değişimlerin yapılması gerekmektedir. Yine … cami bahçesinin aydınlatma işinde 115 adet bahçe bolardlarının tamamına iç mekan trafosu takıldığı tespit edilmiştir. Bunların IP dış mekan trafoları ile değiştirilmesi gerekmektedir. Yukarıda yazılı eksikliklerin üç gün içerisinde düzeltilmesini aksi halde ayıplı ürün ve hizmetlerin düzeltilmesi için yapılan her türlü masraflar, müvekkil firmanın sözleşme yükümlülüğü ve ödeyeceği tazminatlar için tarafınıza rücu edileceği…” ihtar edilmiştir. Davacıya çekilen ihtarname 01.02.2018 tarihli olup, davacının davalı aleyhine başlatmış olduğu icra takibi 30.01.2018 tarihidir.
17.09.2017 tarihli e-posta: … tarafından 17.9.2017 tarihinde, … adresine ve ekleri … – … –… konu :… ” …, dün attığım mesajda belirttiğim üzere … de tarafından imal edilen ve garanti kapsamında ki 71 adet direkte oluşan hataların arızaların yarın sabaha kadar giderilmesi kesinlikle şart olup aksi takdirde söz konusu sorunların giderilmesi senin adına yaptırılacak ve bedel tarafına rücu edilecektir. ” şeklinde olup … adlı kişinin davacı ile herhangi bir bağlantısının olup olmadığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. …Üretim Sözleşmesi … Şehir Aydınlatma Armatürleri … ile 21.07.2017 tarihinde yapılmıştır. Davalı e-postayı bu sözleşme için çekmiştir, bu sözleşmenin davacı ile herhangi bir ilgisi olmadığı anlaşılmaktadır. Ayrıca eksik, hatalı yapılan işlerin üçüncü kişilere yaptırıldığına dair faturalar incelendiğinde bu ihtarname tarihi öncesine ait olmaları ve başka bir firma ile düzenlenmiş olmaları nedeni ile iş bu davanın esasına etkileri olmadığı değerlendirilmiştir.
Deliller toplandıktan sonra mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık konularında ticari defter ve belgeler üzerinde inceleme yapılmak suretiyle tanık beyanları da incelenerek rapor düzenlemesi için dosya mali müşavir bilirkişi …’ya tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından mahkememize sunulan raporda özetle, Davacı taraf ticari defter ibraz etmediği, davalıya kesilen faturaların aslını ibraz ettiği ve faturalara göre davalıdan 27.336,85 TL alacağının tespit edildiği, davalı şirketin 2017 yılı ticari defterlerinin TTK ilgili hükümlerine göre delil niteliğine haiz olduğu ve ticari defterlerinde cari hesap anlamında davalıya 27.336,85 TL borcunun kayıtlı olduğundan her iki tarafın ticari defterlerinin rakamsal anlamda uyumlu olduğu, dava konusu asıl alacağı doğuran faturaların tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, birbirini teyit ettiği, borçlu tarafça bilinebilir olduğunun tespit edildiği, mali hesap anlamında, davacının davalıdan 27.336,85 TL asıl alacak, 6102 sayılı TTK’nun 1530. maddesine göre 562,28 TL takip öncesi işlemiş faiz olmak üzere toplam 27.899,13 TL talep edebileceği, davacının 27.336,85 TL asıl alacağına takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasa gereği yıllık %9,75 oranından başlayacak değişen oranlarda faiz işletilmesi gerekeceği beyan edilmiştir. Bilirkişi Raporu, dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, açıklayıcı ve hüküm kurmaya elverişlidir.
İtirazın iptali davası yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. İspat yükü kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda ön görülen istisnalar dışında karşı taraf kanuni karinenin aksini ispat edebilir. (HMK M.190). İtirazın iptali davasında ispat yükü kural olarak davacı alacaklıdadır. Ancak borçlunun itirazındaki beyana göre ispat yükü yer değiştirebilir. Borçlu itirazın iptali davasına karşı vereceği cevapta ödeme emrine itiraz ederken bildirmiş olduğu itiraz sebepleri ile bağlı değildir, borçlu her türlü borca itirazını ödeme emrine itirazından bağımsız olarak ileri sürebilir.
Somut olayda, davalı tarafça cevap dilekçesinde eksik yapılan işlerden dolayı ilgili işlerin üçüncü kişilere yaptırılarak bedellerinin bu kişilere ödendiği iddiasında bulunulduğundan ispat yükü yer değiştirerek davalı tarafa geçmiştir, davalı işlerin eksik/ayıplı olduğu yolundaki iddiasını kanıtlamakla yükümlüdür. Tacirler arasındaki alım-satım sözleşmesinin ayıplı ifasına ilişkin 6102 TTK. m. 23/1-c.3 hükmüne göre ” Emtianın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde keyfiyeti satıcıya bildirmeye mecburdur. Açıkça belli değilse alıcı emtiayı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde muayene etmeye veya ettirmeye ve bu muayene neticesinde emtianın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını muhafaza için keyfiyeti bu müddet içinde satıcıya bildirmeye mecburdur. Diğer hallerde Borçlar Kanunu 223. maddesinin ikinci fıkrası tatbik olunur “. Alıcı, zamanında ayıp bildiriminde bulunmadığı takdirde, teslim edileni kabul etmiş sayılır. Davalı alıcı davacının teslim ettiği ürünleri iki ve sekiz günlük süreler içerisinde muayene edip ayıplı idiyse davacıya ayıp ihbarında bulunması gerekirken bu yasal zorunluluğu yerine getirmediğinden dolayı artık ayıp nedeniyle ödediğini geri isteyemez, ürünleri ayıplı hali ile kabul etmiş sayılır. Davacı tarafından davalı aleyhine 30.01.2018 tarihinde icra takibine geçildikten sonra davalı tarafça 01.02.2018 tarihinde ayıp ihbarında bulunduğundan ayıp ihbarının süresinde olmadığı kabul edilmiş, davalının ayıp iddiasını kanıtlayamadığı ve davacının alacağının varlığının tespit edildiği dikkate alınarak davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile, davalı tarafından … 28. İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazın 27.336,85 TL asıl alacak ve 562,28 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 27.899,13 TL yönünden iptaline ve takibin bu miktar üzerinden devamına, geçerli bir ilamsız genel icra takibinin varlığı, borçlunun yedi günlük süre içerisinde ödeme emrine itiraz etmiş olması, bir yıl içinde açılmış bir itirazın iptali davası bulunması, davacı alacaklının tazminat istemini dava dilekçesinde açıkça talep etmiş olması ve takip konusu alacağın miktarının belli (likit) olması dikkate alınarak borçlunun itirazının haksız olması nedeniyle asıl alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal, gerektirici nedenlere göre;
Davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile, davalı tarafından … 28. İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazın 27.336,85 TL asıl alacak ve 562,28 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 27.899,13 TL yönünden iptaline ve takibin bu miktar üzerinden devamına, asıl alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 1.867,38 TL ilam harcından peşin yatırılan 339,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.527,68 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Davacı tarafından yatırılan 339,70 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 4.100,53 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 226,37 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvuru harcı, 800,00 TL bilirkişi ücreti, 188,90 tebligat ve müzekkere giderlerinden oluşan toplam 1.024,80 TL yargılama giderlerinden davanın kabulü oranında 1.016,55 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 30/09/2020

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır