Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/178 E. 2018/1114 K. 25.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/178
KARAR NO : 2018/1114

DAVA : Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan Tazminat
DAVA TARİHİ : 21/02/2018
KARAR TARİHİ : 25/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin bir aile şirketi olduğunu, davalının ise şirketin %25 ortağı olan …’ın oğlu, %25 ortak olan …’in yeğeni ve %25 ortağı olan …’in torunu olduğunu, davalının müvekkil şirkette 14/07/2006 tarihinden 05/09/2016 tarihine kadar müdürler kurulu üyesi olarak görev yaptığını, davalının müdürler kurulu üyesi ve temsil yetkisine haiz olarak dava konusu sözleşmeleri imzaladığını ve bu sözleşmelerden şirkete herhangi bir bilgi vermeyerek gerçekleri sakladığını, Şirketin müdürler kurulunun değişmesi üzerine yaptıkları incelemede işbu dava konusu sözleşmedeki eylemlerin ve işlemlerin şirketin zararına ve dava dışı … İnşaat San ve Tic AŞ lehine olduğunun tespit edildiğini, müvekkili şirketin Türkiye’nin en eski maden ruhsatına 1954 yılından beri sahibi olduğunu ve maden sahasında 2013 yılına kadar birçok taşeronla madencilik faaliyetini yürütmekte iken 2013 yılında bir tek bu dava dışı şirketin çalışmasına yönelik rödovans imzalanarak 2013 yılından önce imzalanmış tüm taşeronluk sözleşmelerini feshederek dava dışı … Tic AŞ’nin maden sahasının tek kullananı olduğunu, imzalanan bu sözleşmenin ikinci maddesinde ” rodovansçı üretip zenginleştirerek ve tüvenan olarak sattığı madenlerin satış hasılatı üzerinden %10 ruhsat sahibine ödeyecektir, yürürlükteki mevzuat hükümlerine göre madenlerin satışı üzerinden ruhsat sahibi adına tahakkuk eden devlet hakkı, orman arazi kullanım bedelleri, kira bedelleri çevre uyum teminatı ödemeleri rodovansçı tarafından ödenecektir ” ibaresinin yer aldığını, söz konusu sözleşme tarihinden yaklaşık 6 ay sonra hiçbir gerekçe ve açıklama olmaksızın müvekkili şirketin aleyhine ve yaklaşık 40 yıllık uygulamaya aykırı olarak değiştirildiğini ve 03/10/2013 tarihli tadil sözleşmesi ile devlet hakkının ödenmesine ilişkin maddenin yeniden düzenlenerek ” maden satışları üzerinden ruhsat sahibi adına tahakkuk eden devlet hakkı, ruhsat sahibi tarafından ödenecektir” ifadesinin getirildiğini, devlet hakkı madenin işletilmesinden kaynaklanan bir bedel olduğunu Rödovans sezleşmesi hasılat kirası olduğundan işletenin işletmeden kaynaklanan yükümlülükleri üstlenmesinin bir kural olduğunu, müvekkil şirket aleyhine devlet hakkının ödeme yükümlülüğünün sözleşmeyi şirket aleyhine değiştirilmesinin şirket açısından katlanılamaz bir hale getirdiğini, ve şirkete zarara uğrattığını, bahsi geçen olayda müvekkili şirketin bir zararın ortaya çıkması durumunda gerekli özeni göstermeyen davalının sorumlu olduğunu, bu nedenle müvekkili şirketin uğradığı zararın değerinin tam ve kesin olarak belirlenmesinin mümkün olduğunda arttırılmak üzere şimdilik 20.000 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı Vekili Cevabında;
Davalı banka cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu sözleşme ve işlemlerle ilgili olarak müvekkili aleyhine açılan … 13 Asliye Ticaret Mahkemesinin … davası ile … A.Ş adına sorumluluk davası açtığını bu davanın derdest olduğunu, bu davanın iş bu dava arasında konusu bakımından bağlantı bulunduğunu bu nedenle iş bu davanın … 13 Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini talep ederek, esasa ilişkin beyanlarında ise davacı tarafın mevcut yönetim kurulu üyelerinin iddiaların aksine, sorumluluk sebebi sayılan rödövans sözleşmelerinden haberdar olduklarını, bahsi geçen sözleşmede sadece müvekkili imzasının olmadığını, sözleşmede ayrıca şirketin mevcut yönetim kurulu başkanı olan …’in de imzası bulunduğunu, müşterek imza ile düzenlenen bir sözleşmeden dolayı sadece müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, bu davanın asıl altında yatan gerçeğin şirkete ödenmesi gereken toplam 5.900.000 TL bedelli çekin şirketin yönetim kurulu başkanı … tarafından zimmete geçirilmesi ve bu konunun müvekkili tarafından yargıya taşınması olduğunu, şirket yönetimini elinde bulunduran ortakların ve yöneticilerin iş bu davanın olası sonuçlarından kurtulmak için müvekkili üzerinde baskı oluşturmak için bu davayı açtıklarını beyan ederek hukuki dayanaktan yoksun olarak açıldığını beyan ettiği davanın reddine karar verilerek yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Toplanan Deliller :
… 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde davacısının … A.Ş, davalının … olduğu , Şirket Yöenticinin Sorumluğundan Kaynaklanan Tazminat davası niteliğinde bulunduğu görülmüştür.
Delillerin Değerlendirilmesi
Tüm dosya kapsamı dikkate alınara ;Davacı tarafın davasının davacı şirketin Yöneticisine karşı açtığı sorumluluk davası niteliğinde bulunduğu, dava sebebinin davalının Yönetim Kurulu Üyesi sıfatı ile imzalamış olduğu 03/10/2013 Tarihli sözleşmeden dolayı davacı tarafın zarara uğradığına yönelik bulunduğu, davamızdan önce açılan İstanbul 13.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/175 Esas sayılı dosyanın davacısı farklı Tüzel kişiler olmakla birlikte davalıların aynı kişi olduğu, dava sebeplerinin de davalının Yönetim Kurulu Üyesi sıfatı ile imzalamış olduğu 03/10/2013 Tarihli sözleşmeden dolayı davacı tarafın zarara uğradığına yönelik bulunduğu anlaşılmakla her iki dava arasında davalılarının ve dava konusunun aynı olması nedeniyle bağlantı bulunduğu hususu sabit bulunduğundan mahkememiz dava dosyasının İstanbul 13.Asliye Ticaret Mahkemesinin dosyası ile birleştirilmesine, yargılamaya bu dosya üzerinden devam edilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Mahkememizde açılan Sorumluluk davası ile İstanbul 13.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/175 Esas Sayılı dosyasının davacıları ayrı tüzel kişilikler olmakla birlikte davalıların aynı kişi olduğu ve aynı hukuki nitelikteki olaya dayandığı,aynı delillerin toplanacağı anlaşılmakla bu hali ile davalar arasında 6100 Sayılı HMK 166..maddesi uyarınca davalar arasında bağlantı bulunduğundan dosyamızın İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/175 Esas sayılı dosyası ile BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2-)Esasın bu şekilde kapatılmasına;
3-)Yargılamanın İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/175 Esas sayılı dosyası üzerinden devamına,
4-)Birleştirme kararının Tebliği hususunun İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/175 Esas sayılı dosyasının üzerinden değerlendirilmesine;
5-)Birleştirme kararının 6100 Sayılı HMK 166.md/3f uyarınca derhâl ilk davanın açıldığı mahkemeye bildirilmesine;
6100 Sayılı HMK 168..maddesi uyarınca Esas hükümle birlikte İstinaf yolu açık olmak taraf vekillerinin yüzüne karşı karar verildi. 25/10/2018

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …