Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/168 E. 2021/254 K. 25.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/168 Esas
KARAR NO : 2021/254

DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 19/02/2018
KARAR TARİHİ : 25/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Müvekkillerinin … 52. Noterliğinin …tarih ve … yevmiye nolu Limited Şirket Pay Devir sözleşmesi ile …ndeki paylarını davalılardan …’e bedeli mukabilinde devrettiğini, şirket defterlerinin bu devir işine aracılık yapan diğer davalı …’da olduğunu, muhatapların bu devir sözleşmesini Ticaret Sicilde tescilini yaptırmadıklarını, bu husus da davalılara noter vasıtasıyla ihtarname keşide ettiklerini ancak ihtara karşı bir cevap vermediklerini, şirket defterlerinin davalılardan …’da bulunması nedeni ile pay devrinden sonra bu işleme ilişkin alınması gereken kararların alınamadığını, beyan ederek davalı … Ltd Şti’ndeki paylarının davalı …’e devrinin tespit ve kabulüne karar verilerek yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı … davaya Cevabında,
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle: müvekkili aleyhini ikame edilen davada müvekkilinin davalı sıfatı olmadığını, öncelikle husumet yokluğu sebebi ile müvekkili yönünden davanın reddinin gerektiği, müvekkilinin davalı şirketin dışarıdan sözleşmeli olarak muhasebe hizmeti verdiğini, şirket bünyesinde herhangi bir görevinin bulunmadığını, ve şirket sigortalı çalışanı olmadığını, bahse konu tescil işleminin gerçekleşebilmesi için genel kurul tarafından bir kararın alınması gerektiğini, ancak bu hususta müvekkiline bir talimat verilmediğini beyan ederek davanın müvekkili bakımından reddine yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacılar üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
Diğer davalılar … Şti ve …’e dava dilekçesinin tebliğ edildiği ancak davalıların cevap dilekçesi sunmadığı anlaşıldı.
Davalı … vekili duruşmalarında beyanında ; müvekkilinin şirketin hisselerinin tamamını noter senedi ile satın aldığını, davacı yurt dışına gittiğinden birlikte gidip ticaret sicilde işlem yapamadıklarını, müvekkilinin daha sonra da hisseleri almaktan vazgeçtiğini, bir aylık süreden sonra o işlem düştüğünden müvekkilinin işlem yapmadığını ve aşamalardaki beyanlarında davanın reddini talep etmiştir.
GEREKÇE :
Dava, limited şirket paylarının devredildiğinin tespiti istemine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesinde; … 52. Noterliğinin …tarih ve … yevmiye nolu Limited Şirket Pay Devir sözleşmesi ile …ndeki paylarını davalılardan …’e bedeli mukabilinde devrettiğini, muhatapların bu devir sözleşmesini Ticaret Sicilde tescilini yaptırmadıklarını, şirket defterlerinin davalılardan …’da bulunması nedeni ile pay devrinden sonra bu işleme ilişkin alınması gereken kararların alınamadığını, davalı … Ltd Şti’ndeki paylarının davalı …’e devrinin tespit ve kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Türk Ticaret Kanunun 595/2 maddesinde “Şirket sözleşmesinde aksi öngörülmemişse, esas sermaye payının devri için, ortaklar genel kurulunun onayı şarttır. Devir bu onayla geçerli olur.” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda, davacı noterde düzenlenen pay devri sözleşmesi ile paylarını davalı …’e devretmiştir. Şirket sözleşmesinde pay devrinin noterde devri ile geçerli olacağına ilişkin bir hüküm yer almamaktadır. Pay devrine ilişkin ortaklar genel kurulu tarafından alınmış bir kararda bulunmamaktadır. Bu durumda pay devri için ortaklar genel kurulunun onayı bulunmadığından yapılan devir onaya kadar askıdadır. Dolayısıyla davacı halen davalı şirketin ortağı olup şirket ortağı olup alacağı Genel kurul kararı ile payların devrini gerçekleştirebilecekken elde ki davayı açmasında hukuki yararı bulunmamaktadır.
Davacı sıfatı, dava konusu hakkın sahibini, davalı sıfatı ise dava konusu hakkın yükümlüsünü belirler. Uygulamada davacı sıfatı, aktif husumeti, davalı sıfatı ise pasif husumeti karşılayacak şekilde değerlendirilmektedir. Dava konusu şey üzerinde kim ya da kimler hak sahibi ise, davayı bu kişi veya kişilerin açması ve kime karşı hukuki koruma isteniyor ise o kişi veya kişilere davanın yöneltilmesi gerekir.
Davalı … ise şirket ortağı olmadığı gibi davalıya yapılan bir pay devri de bulunmadığından davalının pasif husumet ehliyeti bulunmamaktadır.
Bu nedenlerle davanın davalı … yönünden husumetten davalı … ve davalı Şirket yönünden dava şartı olan hukuki yarar yokluğundan reddine, davalılar hakkında davanın red sebepleri farklı olduğundan her iki davalı için ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM; Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-)Davanın davalı … yönünden husumetten davalı … ve davalı Şirket yönünden dava şartı olan hukuki yarar yokluğundan REDDİNE
2-)Alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL harcın düşümü ile bakiye 23,40 TL harcın davacılardan alınarak hazineye irat kaydına,
3-) Davalılar … ve … kendilerini vekille temsil ettiğinden her biri hakkında ayrı ayrı olmak üzere karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi üzerinden hesaplanan 4.080,00.TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile iş bu davalılara verilmesine,
4-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-)Taraflarca tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde bakiye kısmının yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karara karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı… 25/03/2021

Başkan …
(e-imza)

Üye …
(e-imza)

Üye …
(e-imza)

Katip …
(e-imza)