Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/156 E. 2020/390 K. 30.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/156 Esas
KARAR NO : 2020/390

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 14/02/2018
KARAR TARİHİ : 30/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; davalı sürücü …’ın davalılardan …’ın maliki olduğu, diğer davalı … Sigorta A. Ş.’nde trafik sigortası ile sigortalı olduğu … plakalı minibüs ile 20.10.2017 tarihinde … plakalı motosiklete dikkatsiz ve tedbirsiz araç kullanmak suretiyle çarptığını, müvekkilinin ağır yaralandığını ve motosikletinin kullanılamaz hale geldiğini, kaza tespit tutanağına göre tam kusurun tespit edilemediği belirtilmiş ise de …’ın kuralları ihlal etmesi sebebi ile kusurlu olduğunu, hastanede yapılan müdahale sonucunda kırılmaların meydana geldiğini ve müvekkilinin ameliyat olduğunu ve hayali tehlike geçirdiğini, tedavisinin devam ettiğini ve bunun sonucunda oluşan hasarın tam tedavisinin mümkün olmadığını, davalıların adına kayıtlı araçların üzerine tedbir konulmasını, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydı ile … için tedavi, bakım ve yol masrafları için 500,00 TL, geçici iş göremezlik için 500,00 TL, sürekli iş göremezlik için 500,00 TL, manevi tazminat için 40.000,00 TL, … için maddi tazminat olarak 500 TL tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkili araç sürücüsünün kamera kayıtları incelendiğinde ışığı beklediğini ve gelen geçen araçları kontrol ettiğini, davalı sürücünün yeşil ışıkta geçtiğini iddia etse de yeşil ışık yandığında hareket etme anı ile kaza olduğu an arasında hızının bu denli artışının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu ve ihlali sonucu trafik kazasının meydana geldiğini, davacının zorunlu güvenlik tedbirlerini alıp almadığının belirtilmemiş olup buna göre kusur değerlendirilmesinin yapılmasını, tek bir kameranın kaza oluşumundaki kusur tespitinde yeterli olmayacağını, diğer kamera kayıtlarının ivedi şekilde toplanmasını talep ettiğini, davacının işgücü kaybı için talepte bulunabilmesi için bu hususta devlet hastanesinden heyet raporu alıp sunulmasının zorunlu olduğunu ve kusur tespitinin bunda önemli olduğunu, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A. Ş. cevap dilekçesinde özetle, davacı öncesi müvekkil şirkete başvuru yapılmadığı için dava şartının yerine getirilmemesinden dolayı davanın reddini, dava dilekçesi ekinde hiçbir delilin tebliğ edilmediğini, kaza tespit tutanağının dahi gönderilmediğini, bu durumun davalının savunma hakkını kısıtladığını, HMK.nun 121.maddesi uyarınca delillerin tebliği gerektiğini, tebliğe kadar esasa ilişkin itiraz haklarını saklı tuttuklarını, müvekkil şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limitiyle sınırlı olduğunu, teminatın kaza tarihi itibariyle 330.000,00 TL olduğunu, manevi tazminat,tedavi gideri ve geçici iş göremezlik taleplerinin teminat kapsamında olmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte davacının sürekli sakatlığının ATK’dan alınacak rapor ile ispatlanmasını, sağlıklı ve gerçekçi bir tazminat hesaplaması yapılabilmesi için aktüer siciline kayıtlı aktüerin görevlendirilmesi gerektiğini, davacının bakıma muhtaç olup olmadığının uzman hekimlerce tespit edilmesini, kabul anlamına gelmemekle birlikte dosya içerisinde resmi belge bulunmadığından hesaplamanın asgari ücret üzerinden yapılmasını, davacının takılması zorunlu olan kaskı kullanmamasının müterafik kusur teşkil ettiğini ve tazminat hesabından düşülmesini, araç hasarına ilişkin iddiaları kabul etmediklerini, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 20/10/2017 tarihinde davalı sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile seyir halindeyken davacı sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın çarpışması sonucu meydana gelen yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle tarafların kusur durumu, davacıların maddi ve manevi tazminat talebinde bulunup bulunamayacakları noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Mahkememizin 12/02/2019 tarihli duruşmasının ara kararı gereğince, dosyamız davacının maluliyet durumunun tespiti için İstanbul ATK ‘ya gönderilmiş, İstanbul ATK tarafından hazırlanan … tarihli raporda; … oğlu, 1999 doğumlu, …’in 20.10.2017 tarihinde geçirdiği motosiklet kazasına bağlı yaralanmasının, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında malüliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmamış olduğundan sürekli malüliyet tayinine mahal olmadığı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9(dokuz) aya kadar uzayabileceği belirtilmiştir.
Maluliyet raporunun alınmasının ardından meydana gelen kazada tarafların kusur durumunun tespiti için dosyamız kusur bilirkişisine tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından ibraz edilen 31/01/2020 teslim tarihli raporda özetle; Dava konusu olayda … plakalı aracın sürücüsü davalı …’ın % 75 (Yüzdeyetmişbeş) oranında asli kusurlu olduğu, davacı sürücü …’in olayda % 25 (Yüzdeyirmibeş) oranında tali kusurlu olduğu yönünde görüş ve kanaatte bulunmuştur.
Yargılamanın devamında davacı vekilinin uyaptan e-imzalı olarak gönderdiği 22/11/2018 tarihli dilekçesi ile maddi tazminat talebi yönünden davalı … Sigorta A.Ş ile mutabakata varıldığını, mutabakat sonucu sigorta şirketi tarafından ödeme yapıldığını, bu nedenle maddi tazminat talebinden feragat ettiklerini beyan ettiği, 29/09/2020 tarihli celsede de aynı beyanı tekrarladığı, manevi tazminat yönünden davanın kabulüne karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 307 ve devamı maddelerinde düzenlenen davadan feragat, davacının talep sonucundan kısmen ya da tamamen vazgeçmesidir. Feragat, davayı sona erdiren taraf işlemlerinden olup sonuç doğurabilmesi için karşı tarafın rızası aranmamaktadır. Yapılan açıklamalar ışığında, dosya arasında bulunan davacı vekiline ait vekaletname incelendiğinde, davacı vekilinin davadan feragate yetkisinin olduğu anlaşılmakla 6100 sayılı HMK’nın 307. maddesi uyarınca maddi tazminat talebi yönünden davanın feragat nedeni ile reddine karar vermek gerekmiştir.
Ayrıca eldeki davada, dava açıldıktan sonra davalı sigorta şirketinin ödemede bulunması nedeniyle davacı vekilinin davadan feragat ettiğini beyan ettiği, davalı sigorta şirketi ile birlikte davalılar malik ve sürücünün de dava açılmasına sebebiyet verdiği, davacıların dava açmakta haklı olduğu, davacının feragat beyanının davanın esasından (özünden) feragat değil, davalı sigorta tarafından davanın açılmasından sonra yapılan ödemeden dolayı maddi tazminat talebinden vazgeçmeye ilişkin olduğu hususu da göz önünde bulundurularak kendisini vekille temsil ettiren davalılar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığı kanaatine varılmıştır.
Davacı …’ın manevi tazminat talebi yönünden ise kazanın meydana gelmesine davalı sürücünün %75, davacının %25 oranında kusurlu hareketinin sebebiyet verdiği, bu doğrultuda yaşanan olay nedeni ile davacının manevi tazminat talebinin yerinde olduğu kanaatiyle, manevi tazminatın sebepsiz zenginleşme aracı olmaması ilkesinden hareketle olayın taraflar üzerindeki etkileri, yaşanan üzüntü, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, kusur oranları, davacının kaza nedeniyle oluşan maluliyet durumu, paranın satın alma gücü gibi etkenler ile hak ve nesafet ilkesi göz önünde bulundurularak davacı için 13.500,00 TL manevi tazminat miktarının hakkaniyete uygun olacağı değerlendirilmiş ve davanın kısmen kabul kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davacının maddi tazminat talebi yönünden davanın feragat nedeni ile reddine,
2-Davacı … için manevi tazminat talebi yönünden davanın kısmen kabulü ile davacı … için 13.500,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’dan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-a)Karar tarihine göre maddi tazminat yönünden alınması gereken 54,40 TL harçtan peşin alınan 6,84 TL ( Maddi Yönden Alınan Harç ) TL harcın mahsubu ile bakiye 47,56 TL harcın davacılardan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
b)Maddi tazminat yönünden davalılar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Karar tarihine göre manevi tazminat yönünden alınması gereken 922,18 TL harçtan peşin alınan 136,62 TL harcın mahsubu ile bakiye 785,56 TL harcın davalılardan … ve …’dan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
a)Davacı tarafından dava açılırken manevi tazminat yönünden yatırılan 136,62 TL harç masrafının davalılardan … ve …’dan tahsili ile davacı …’e verilmesine,
b)Davacı … duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince kabul edilen manevi tazminat yönünden hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalılardan … ve …’dan tahsili ile davacı …’e verilmesine,
c)-Davalılar … ve … kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince reddedilen manevi tazminat yönünden hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacı …’den tahsili ile bu davalılara verilmesine,
5-Davacılar tarafından yapılan toplam: 1.013,15 TL
yargılama giderinin davanın red/kabul oranına göre 341,93 TL’sinin davalılardan … ve …’dan tahsili ile davacı …’e verilmesine, geri kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacılar tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
7-Davalılar tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalılara iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 30/09/2020

Katip
(e-imza)

Hakim
(e-imza)

MASRAF BEYANI
35,90 TL Başvuru Harç Masrafı
600,00 TL Bilirkişi Ücreti
377,25 TL tebligat ve müzekkere gideri
TOPLAM : 1.013,15 TL