Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/131 E. 2020/666 K. 23.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/131 Esas
KARAR NO : 2020/666

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/02/2018
KARAR TARİHİ : 23/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 19 yıldır davalı şirkete … bakım ve dolum hizmeti verdiğini, aralarında “… Satış Sözleşmesi” imzaladıklarını, sözleşmenin haklı nedenle müvekkili şirket tarafından feshedilene kadar davalının hizmet vermeye devam ettiğini, … sisteminin müvekkili şirkete ait fabrikanın kış aylarında ısınması amacıyla kurulduğunu, sistemin dolumu için … Servisinin düzenli olarak geldiğini, kış sezonunun bitiminden sonra bir sonraki sezona kadar kullanılmayacağını ve teknik servisten yetkililer tarafından sistemin kapatıldığını, sistemin son bakım ve kapatma işlemini davalı tarafından yedi yıldır her zaman gelen teknik servis ekibi değil farklı bir teknik servis ekibi tarafından yapıldığını, 2017-2018 sezonunun ilk dolumunu yapmak ve sistemi devreye almak üzere teknik servisin işlemlere başladığını, çok kısa bir süre sonra doğalgaz tankına … aktarımı sırasında tankın içinde bulunan ve doğalgaza koku vermeye yarayan … isimli gaz ve doğalgazın çevreye yayılmaya başladığını, davalı şirketin bunu kabul ettiğini fakat davalı şirket çalışanının endişelenecek bir durum olmadığını söyleyerek devam ettiğini, kokunun artması ile işçilerde zehirlenme belirtilerinin görüldüğünü, iş hekimine başvurulması sonucu tüm fabrikanın tahliye edildiğini ve zehirlenen işçilerin hastaneye sevk edildiğini, … Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı’nın düzenlediği raporda … maddesinin basınç tahliye vanasından sızması ve yayılması sonucu çalışanları etkilediğinin tespit edildiğini, olay üzerine müvekkilinin davalıdan açıklama yapılmasını istediğini, davalı şirketin cevabında gaz kullanımının sona erdiğinde sistemin kullanım dışı kaldığını, vananın açık/kapalı konuma getirilmesiyle …’nin kokulandırılarak sisteme verildiğini, tankın kullanımda olmadığı sürelerde vanaların kapalı olması gerektiği halde açık olması sebebiyle kokunun boş tanka nüfuz ettiğini, teknik servisin dolum işlemi yapması sırasında sıvı gelene kadar doluma devam edildiğini fakat tankın içinde kokulu gaz kaldığından ortama girmesine sebebiyet verdiğini beyan ettiğini, davalı tarafından düzenlenen tutanakta vanaların kapatıldığı ibaresinin bulunduğunu, müvekkili şirket çalışanları tarafından da uyarılmalarına rağmen devam etmelerinden dolayı teknik servis ekibin sözleşmede yer alan yükümlülüklerini gereği gibi yerine getirmediği için bağlı olduğu davalının sorumluluğunun doğduğunu, müvekkilinin ihtarname göndererek manevi tazminat ve fazlaya dair talep ve dava haklarının saklı kalması şartıyla 28.351,01 TL maddi zararının ve 20.000,00 TL manevi tazminatın karşılanmasını talep ettiğini, davalının ihtarnameyi tebliğ almasına rağmen cevap vermediğini, bunun üzerine ihtarname gönderilerek sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğinin beyan edildiğini, bu olayın haberlere konu olması sebebiyle müvekkil şirketin itibar kaybına uğradığını, piyasadaki güveninin sarsıldığını, maddi tazminatın davalının temerrüde düştüğü tarihten itibaren işleyecek devlet bankalarının bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı ile birlikte davalıdan tahsil edilmesine karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek maddi ve manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket tarafından fabrikaya gönderilen teknik servisin mevzuat kapsamında belirlenen tüm yetki ve donanımlara sahip olduğunu ve gerekli eğitimleri aldığını, teknik servis ekibindeki çalışanlarından birinin daha önce de fabrikaya bakım ve kontrol için gittiğini, … isimli gazın insan sağlığına zararı bulunmayan bir gaz çeşidi olduğunu, … Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı’nın düzenlediği raporda yapılan gaz ölçümü sonucunda zehirleyici gaza rastlanılmadığının belirtildiğini, itfaiye ekiplerinin olaya anında müdahale ettiğini ve iki saatlik inceleme sonucunda bu raporu çıkarttığını, davacının ekte sunduğu belgelerin hastane kaydı olmadığını, müvekkil şirketin üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirdiğini, davacı şirkete tank üzerine vana kullanım tablosu ve kullanım kitapçıkları verildiğini, teknik personel sistemin ilk dolum tarihi olan 07.12.2010 tarihinde teorik ve pratik eğitimlerin verildiğini ve iki tarafça da imzalı sistem teslim tutanakları ile sabit olunduğunu, olayın gerçekleşmesinin nedeninin fabrika çalışanı tarafından tank üzerindeki vanaya yanlış müdahale edilmesi olduğunu, sözleşmeye göre sistemin işletilmesinden davacı şirketin sorumluluğunda olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
… CBS … Soruşturma sayılı dosya örneği, iş kazası tutanakları, SGK kayıtları, vizite kağıtları, bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, TBK 116.maddesine dayalı olarak haksız fiilden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalı şirketin davacıya verdiği teknik servis işleri sırasında sızan merkaptan isimli gaz ve doğalgaz nedeniyle zehirlenen 12 işçinin çalışamadığı süreler yönünden ve fabrikanın çalışamadığı süre yönünden davacının tazminata hak kazanıp kazanmadığı, kusur durumu, davacının taraflar arasındaki sözleşmeyi feshetmekte haklı olup olmadığı, davalının TBK 116. maddesinden kaynaklanan sorumluluğu bulunup bulunmadığı, sorumluluğu var ise maddi ve manevi zarar miktarı hususlarındadır.
… C. Başsavcılığının … ve … sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararında olay günü olan 27.10.2017 günü … mahallesi mevkiinde faaliyet gösteren … Ürünleri isimli işyerinde doğalgaz dolumu sırasında yoğun bir gaz kokusu oluşması ve işçilerin rahatsız olması nedeniyle fabrikanın boşaltıldığı, işçilerin sağlık kontrolü için hastaneye götürüldüğü, işçilerde baş ağrısı, mide bulantısı oluştuğu, bu durumun basit tıbbi müdahale ile giderilebilir olduğunun belirtildiği, alınan İtfaiye raporunda ölçümlerde doğalgaza rastlanılmadığı, olayın doğalgaz tankına sıvı doğalgaz aktarımı sırasında tankın içinde bulunan … sarımsak kokusu sıvısı maddesini iterek basınç tahliyesi vanasından sızması ve çevreye yayılması sonucu fabrika içine girmesiyle çalışanların kokudan etkilendiği kanısına varıldığının belirtildiği, doğalgaz dolumu esnasında gaza koku veren … nedeniyle … ile giderilebilir şekilde yaralanan müştekilerin şikayetçi olmadıkları, fabrika müdürü …’ın fabrikanın bir günlük tatil yapmak zorunda olması nedeniyle … dolum şirketinden şikayetçi olduğunu belirttiği, yapılan soruşturmada İtfaiye Raporu ve diğer delillere göre olayın taksirle olduğu, taksirle yaralamadan mağdurların şikayetçi olmadıkları, suçun takibinin şikayete tabi olduğu, şikayetçi …’ın maddi zararına ilişkin talebinin hukuk mahkemelerinde çözülmesi gereken tazmin hukukunu ilgilendirdiği anlaşıldığından şüpheli … hakkında kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
Davacı tanığı … beyanında; Ben davacı şirkette makinacı olarak çalışıyorum. 2017 yılı kış aylarıydı. Ayını tam olarak hatırlamıyorum. Yanılmıyorsam günlerden cuma günüydü. Sabah iş başı yapmıştım. Çalışıyordum. Saat 10:00 civarında sarımsak kokusuna benzeyen yoğun ve ağır bir koku geldi. Ben kalp rahatsızlığı geçirmiştim . Kalpten ameliyat olmuştum. Bu nedenle kendimi çok kötü hissetmeye başladım . Bunun üzerine lavaboya gittim. Tekrar dönüşte ustabaşı Halide hanım beni gördü. Ne olduğunu sordu. Ben de kendimi çok kötü hissettiğimi söyledim. Bunun üzerine beni dışarıya çıkardı. O esnada atölyede yaklaşık 300 kişi çalışıyordu. Çalışanlar arasında yine hamile bayanlardan , hamile olmayan bayanlardan rahatsız olanlar , nefes alamayanlar olmuş. Beni ambulansla Devlet Hastanesine götürdüler. Orada 1 gece yattım. Doktorların bana söylediği zehirlenme vakası olduğunu belirttiler. Bir gece yattıktan sonra ertesi gün kendi rızamla kendimi iyi hissettiğim için çıktım. Doktorlar bana kalmam gerektiğini söylediler. Ancak ben kendimi iyi hissettiğim için imza atarak hastaneden çıktım. Ertesi gün de işe gittim. İş yerinden yetkililer bana dinlenmem gerektiğini söylediler ancak paraya ihtiyacım olduğu için çalışmak zorunda kaldım.Benden başka yaklaşık 55-60 kişinin hastaneye gittiğini duydum. Benimle birlikte aynı hastanede yatan yaklaşık 10-15 kişi vardı. Onlar benden önce hastaneden çıktılar. Benim durum biraz ağır olduğu için en son ben çıktım dedi. Bu zehirlenme vakası nedeniyle cuma günü iş durmuştur. Çünkü atölyeyi tamamen boşaltmışlardır. Hatta bu olay medyaya da yansımıştır. Olay yerine gazeteciler gelmiştir. Hatta ben kendi fotoğrafımı da gazetede ve televizyonda gördüm demiştir.
Davacı tanığı … beyanında; Ben …’de fabrika müdürü olarak çalışıyorum, 25 Ekim 2017 tarihinde … teknik servisinden doğalgaz dolumu için geldiler, ben işin başında olmam, teknik ekip refakat eder, sorumlusu biz değiliz, tank …’a aittir, … Tank bölgesi …’ın sorumluluğundadır, 2016 yılına kadar herhangi bir sıkıntı yaşamadık, … olarak 2007 den beri, öncesinde de … olarak gaz alıyorlardı, bu tarihlerde … Satış AŞ.tarafından dolumlar yapılıyordu, Mayıs ayı 2017 yılı kapanışa daha önce gelen ekipten farklı bir ekip geldi, kapanışı yaptıktan sonra da Ekim ayında da Mayısta kapanışı yapan aynı ekip geldi, dolum esnassında bakım ekibinden çalışanımız refakat etmekteydi, dolum başladıktan sonra işletmede koku geldiğini söylüyorlar, teknik ekipten sorumlu çalışanımız … dolum bölgesine gidiyor, içerde koku olduğunu çalışanların kokudan rahatsız olduğunu … Ekibinden dolum yapan kişi Süleyman isimli kişiye söylüyor, o da sıkıntı olmayacağını, dolum sırasında bunun normal olduğunu söylüyor ve doluma devam etmiş, koku yoğunluğu artınca insanlar rahatsız olmaya başlıyor ve çalışanlar tahliye edilmeye başlanıyor, benim odam idari katta yukarıdaydı, koku bu alana kadar gelmiyordu ancak tahliyenin yapılmaya başlandığı haber verilince işletmenin içinden geçerek dolum yapılan bölgeye gittim, bu geçişi sağlarken işletme içinde kokuyu ben de aldım, … dolum ekibinin başındaki … beye bu konunun nedenini sorduğumda bunun sağlığa zararlı olmadığını söyledi, dolum bitmişti, toparlanıyorlardı, beraber tesise içeri girdik, tahliye işlemlerine ve kokuya … bey kendisi de şahit olmuştur, acil durum eylem planı gerçekleştirilerek ambulansa haber vererek kokudan dolayı rahatsızlanan 60 kişinin hastaneye sevkini sağladık, bu arada Jandarmaya haber verdik, jandarma da gelerek tutanak tuttu, 2 saat sonra AFAT İtfaiye gelmiştir, gaz ölçümü yaptılar, zehirli bir gaz ölçümü tespit edilmedi, tahliye kapıları ve havalandırma 2 saat açık kaldığıdnan herhangi bir gaz tespiti yapılamadı, saat 10.00-10.15 arası dolum işlemleri gerçekleştirildi, çok yoğun bir gaz kokusuyla çalışanlarımız rahatsızlanmıştır, tankın sorumluluğu tamamen … Firmasındadır, sezon açılış ve kapanışları … tarafından yapılır, bizim çalışanlarımızın herhangi bir sorumluluğu yoktur, vana bölgesine bizim ekip girmez, dolum esnasında sadece refakat ederler, üretime 10.15 itibariyle tamamen durdurularak tesise kimse alınmamıştır, itfaiye ve AFAT ekipleri beklenmiştir, bir sonraki güne kadar üretim yapılmamıştır, çalışanlarımız durumdan psikolojik olarak çok etkilenmiştir, konu ulusal ve yerel haberlere yansıyarak gazeteciler, kamera ve muhabirler çekim yapmaya fabrikamıza gelmişlerdir, …’de … Holdinge ait bir işletme olarak bilinir, tanınır, bu nedenle basında ve internette … fabrikasında doğalgaz patlaması oldu diye geçmiştir, 1 günlük üretim kaybımız olmuştur, manevi olarak da hiç …’ın ismi geçmeyip bizim şirketin ismi haberlerde geçmiştir, bu şekilde maddi ve manevi kaybımız olmuştur, çalışanlarımızdan 11 yada 13 kişi 1 gün hastanede müşahade altında kalmışlardır, Tankımız küçük olduğu için tank dolumu ayda 2-3 kere gerçekleştirilir, çalışanlarımızın bu nedenle ciddi tedirginlikleri olmaktadır, olaydan sonra kokunun sürekli geldiği yönünde tedirginlikler yaşamaktadırlar demiştir.
Davalı tanığı … beyanında: … sezonluk çalışan bir firmadır, kış aylarında ısıtma amaçlı olarak sıvı doğalgaz kullanırlar, sezon açılışında teknisyenimiz ilk doluma nezaret etmek için sahaya gitmiş, normalda basınç farkı ile doluma başlanmış, tanık üzerindeki hatların vanalarının açık olduğu gözlenmiş, tanka aşırı dolum yapılmaması amaçlı olarak 4 nolu vana vardır, bu vananın açılması gerekir, dolayısıyla 4 nolu vana da açılmış, 4 nolu vanada normal olarak az bir miktar gaz dışarı çıkar, doğalgaz renksiz, kokusuz ve zehirsiz bir gazdır, … adlı bir ürün vardır, bu ürünün kullanılması yasal bir zorunluluktur, doğalgazın kokulandırılması amacıyla kullanılır, kapatılması gereken vana müşterimiz tarafından sezon sonunda kullanım bittiğinde kapatılması gerektiği halde kapatılmadığı için basınç farkından dolayı … doğalgaz stok tankına sirayet etmiş, dolum sırasında 4 nolu vanadan … dışarıya birazcık tahliye olmuş, zehirlenmeye sebebiyet veren …, … toksit etkisi olmayan bir maddedir, vanaların kullanım bittiğinde kapatılması gerektine ilişkin bilgilendirmeyi bizzat ben yapmıştım, hatta buna ilişkin kitapçıkta verdim, kitapçığı elden teslim ettim ve teslim ettiğimi de kayıt altına alarak tutanak tuttum, sistemin kapanması müşteri tarafından yapılmalıdır, zira sözleşme bu şekilde düzenlenmiştir, sadece sistemin kapanması değil sistemin işletilmesi ile ilgili sorumluluk müşteriye aittir, …’ün birden fazla kereler kontrol amaçlı olarak davacı firmaya gittiğini biliyorum, olay saatine ilişkin bilgim sabah 10-11 sularıdır, şirket arkadaşlarımdan saati öğrendim demiştir.
Davalı tanığı … beyanında: … firması bizim müşterilerimizden sezonluk çalışan bir firmadır, kış döneminde doğalgaz kullandır, doğalgazın kullanımı sırasında kaçak olup olmadığının anlaşılması için bir kokulandırıcı kullanılır, bu maddenin adı …’dır, müşterimizin ilk gaz dolumu gerçekleştirilirken ben orada değildim, bana anlatılanlardın öğrendiğime göre dolum ile alakalı yanlış bişey yapılmamış, 4 nolu haberci vanasının her dolumda mutlaka açılması gerekir, 4 nolu vana arkadaşlarım tarafından açılmış ve doluma devam edilmiş, daha sonra koku yayılmış, itfaiye gelmiş, merkaptan insan sağlığına zararlı bir madde değildir, malzemenin güvenlik formunda bu şekilde belirtilir, eğitim kitapçıkları müşteriye verilir, ayrıca müşteriye eğitim de verilir, sezon sonunda vanaların kapanması gerektiği ve acil durumlarda yapılması gerekenler anlatılır, bildiğim kadariyle daha önceden bu tip bir olay olmadı, Süleyman Şentürk’ün müşteriye bir kaç defa gittiğini biliyorum, ancak sayısı hakkında bilgi sahibi değilim demiştir.
Tanık … beyanında: Ben davacı … firmasında elektrik, elektronik bakım ve kazan bölümünde çalışmaktayım. Olayın meydana geldiği yer fabrika sahası içerisinde etrafı tel örgülerle çevrili ve doğalgaz tankının bulunduğu kilitli bir alandır. Bu bölüm fabrikanın kışın ısınması için kullanılır. Bu doğalgaz tankı … firmasından kiralanmıştır. Bu tankın Bakım, dolum gibi o alan içerisinde yer alan tüm işlerde … firması yapar. Bu sistemin açılması ve kapatılması sırasında gelen firma görevlisi tarafından tutanak yapılır. Olayın olduğu gün doğalgaz tankına sezon başında ilk dolum yapılacaktı. Bu tank 2010 yılında kurulmuştu. 2016 yılına kadar … kendi elemanları ile dolum yapıyordu. Ancak 2017 yılında ısıtma dönemi sonunda … yetkili servisi olduğunu belirtilen başka bir ekip tankı kapatmaya geldi. Kapatma işlemini yaptılar. Sonra ısınma dönemi başında aynı ekip dolum yapmak için geldiler. Olayın tam tarihini hatırlamıyorum sabah 10:00 sıralarında olmuştu. Kazanın içine önce soğuk gaz vermeye başladılar bu gaz verme işleminden sonra likit vereceklerdi. Likiti vermeye başladılar. Dolum yapılan tank dik duran bir tanktır. Dolum tankın alt kısmından yapılır. Likit tankın içine doldukça tankın üst kısmında gaz birikir. Bu basıncı düşürmek için alt tarafta bulunan tahliye vanası normalde açık tutulmaması gerekirken işlemi yapan kişi tarafından açık tutulmuş. Hatırladığım kişinin adı Süleymandı. Bu vananın açık tutulması sebebi ile tankın içinde biriken merkettan kokusu tahliye vanasından sürekli dışarı çıkıyormuş. Koku üzerine fabrikada görevli olan ve dolum yapan ekibe refakat eden … bana haber verdi. Ben de tankın yanına geldim. Bu sırada fabrikanın kapalı bölümünden koku geldiğine dair bize şikayet geldi biz fabrikanın kapalı kısmının havalandırmalarını açtık. Makina Enerji şefi … dolum yapan ekibi kötü gaz sebebi ile uyardı. Ben havalandırmaları açmaya gittim. Bu sırada dolum yapan teknik ekip … beye bu sarımsak kokusuna benzer bir kokudur sağlığa zararlı değildir diye söylemiş. Ancak dolum yapan kişi doluma devam etmiş. Bunu bana orada o esnada bulunanlar anlattı. İşçilerden fenalaşanlar oldu. Biz bu kişileri kapalı alandan dışarı çıkardık. Fabrika müdürümüz … üretimi durduralım herkesi dışarçı çıkaralım talimatı verdi. Sonra ambulanslar geldi hatırladığım kadarı ile 56 ikişi hastaneye kaldırıldı. Bu kişilerden bazılarını biz de özel araçlarımız ile hastaneye götürdük. Bu arada itfaiye ekipleri de olay yerine geldi. Olay yerinde tespit yaptılar kapalı alanlarda gaz ölçümü yaptılar bu ölçüm olaydan iki saat sonra yapıldı. O gün itibarı ile hem hastaneye kaldırılan işçiler hem de yanında refakat eden işçiler nedeni ile üretim tamamen durduruldu. Bizi dışardan tanıdıklarımız ölü varmı yaralı varmı diye sürekli aradılar. Bu durumdan tüm çalışanlar olarak psikolojik olarak etkilendik. Daha öncesinde dolum yapıldığı dönemlerde böyle bir olay yaşanmamıştı. Tankın bulunduğu alana fabrikadan sadece dört kişinin giriş izni vardır bunlar ben, …, … ve … Ben de dahil olmak üzere bu kişiler asla sisteme müdahale etmezler. Bu olay basına özellikle olmak üzere yansıdı. Bizi arayanlar bu sebeple aradılar demiştir.
Tanık … beyanında: Ben davalı … Anonim şirketinde sözleşmeli olarak çalışmakta idim. 2018 yılı başında davalı firmadan ayrıldım. Teknik servis elemanı olarak çalışmakta idim. Olay günü davacı firmanın … tankına dolum yapılıyordu, bende bu doluma refaket ediyordum. … tankında gaz bittiğinde sistemin kapatılması gereklidir. Fakat biz … baktığımızda tank boş olduğu halde sistemin çalıştığını fark ettik, davacı firmanın teknik elamanlarının sistemi kapatması gerektiği fakat bunu yapmamışlar bu sebeple doğalğaza kokusunu veren mekaptan sıvısının tank’a yürüdüğünü tespit ettik, bu mekaptan maddesi zehirli bir madde değildir, sadece etrafa koku yayar. Olay gününde mekaptan sıvısının kokusu ortama yayıldı. Davacı firmanın yetkilileri gelerek bir sıkıntı olup olamdığını sordu, bizde bir sıkıntı olmadığını kokan maddenin zehirsiz olduğunu söyledik. Biz oradan işimizi tamamlayıp gittiğimizde telefon ile bizi arayarak bu gaz kokusundan rahatsız olduklarını söylediler. Olay dediğim gibi davacı firmanın teknik elemanlarının sistemi kapatmamasından kaynaklı mekaptan sıvısının kokusundan meydana gelmiştir demiştir.
Tanıklar dinlendikten ve deliller toplandıktan sonra, dosya kapsamı ve tanık beyanları da değerlendirilerek mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık konularında rapor düzenlenmesi için dosya iş sağlığı ve güvenliği uzmanı …, Makina Mühendisi Prof. Dr…. ve kimya mühendisi …’dan oluşan bilirkişi heyetine tevdii edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından mahkememize sunulan raporda özetle; Kusur yönünden, olayda davalı şirketin % 100 oranında tamamen kusurlu olduğu, davacı şirkete kusur yüklenmesinin mümkün görülmediği, Hasar yönünden, dosyada bulunan vizite kağıtlarının incelenmesi ile, davacı şirketin bir gün süreyle faaliyetine ara vermek zorunda kaldığı, davacı şirketin bir günlük faaliyet yapamaması nedeniyle uğradığı zararının 28.351,01 TL olduğu beyan edilmiştir. Bilirkişi Raporu, dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, açıklayıcı ve hükme esas almaya elverişlidir.
TBK 116/1.fıkrası gereğince borçlu, borcun ifası veya bir borç ilişkisinden doğan hakkın kullanılmasını, birlikte yaşadığı kişiler ya da yanında çalışanlar gibi yardımcılarına kanuna uygun surette bırakmış olsa bile, onların işi yürüttükleri sırada diğer tarafa verdikleri zararı gidermekle yükümlüdür. Somut olayda, kusur yönünden, davalı … Şirketi yetkilisi …’ün tahliye vanasını kapatmadan tanka dolum yaptığından çevreye ve davacı şirkete ait fabrikaya rahatsız edici ve dolayısıyla mide bulandırıcı gazın yayılmasına neden olduğu, bu nedenle davacı şirket işçilerinin zehirlenmelerine neden olan olayda davalı şirketin % 100 oranında tamamen kusurlu olduğu, davacı şirketin, davalı şirketin uzmanlığına dayalı olan sıvı doğalgaz tankına gaz dolum prosedürüne müdahale etmesi ve yapılan işlemleri denetlemesi söz konusu olamayacağından, ani olarak başlayan ve çok kısa sürede yayılan kötü koku zehirlenmesini önleme bakımından alabileceği bir iş güvenliği tedbiri olmayan davacı şirkete kusur yüklenmesinin mümkün görülmediği, dolayısıyla davalı şirketin davacıya verdiği teknik servis işleri sırasında sızan merkaptan isimli gaz ve doğalgaz nedeniyle zehirlenen 12 işçinin çalışamadığı süreler yönünden ve fabrikanın çalışamadığı süre yönünden davacının tazminata hak kazandığı, davalının yetkilisinin kusuru nedeni ile TBK 116.maddesi gereğince sorumluluğunun bulunduğu, hasar yönünden ise, davacı şirketin çalışanlarının olay günü zehirlenme belirtileriyle hastaneye sevk edildiği ve dolayısıyla davacı şirketin bir gün süreyle faaliyetine ara vermek zorunda kaldığı, davacı şirketin bir günlük faaliyet yapamaması nedeniyle uğradığı zararının 28.351,01 TL olduğu anlaşılmış, davacının maddi tazminat davasının kabulü ile, 28.351,01 TL’nin 14/11/2017 tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
Medeni Kanun 24.maddesi gereğince, hukuka aykırı olarak kişilik haklarına saldırılan kimse, hakimden saldırıda bulunanlara karşı korunmasını isteyebilir. Kişilik hakkı zedelenen kimsenin rızası, daha üstün nitelikte özel veya kamusal yarar ya da kanunun verdiği yetkinin kullanılması sebeplerinden biriyle haklı kılınmadıkça kişilik haklarına yapılan her saldırı hukuka aykırıdır. Bu düzenleme gerçek ya da tüzel kişi ayırımı yapmaksızın kişilerin kişilik haklarını hukuken koruma altına almıştır. TBK 49/1.fıkrası gereğince, şahsiyet hakkı hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğrayan kişi uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat namıyla bir miktar para ödenmesini dava edebilir. Bu düzenleme de gerçek ya da tüzel kişi ayırımı yapmaksızın kişilerin kişilik haklarını hukuken koruma altına almıştır. Bu yasal düzenlemeler çerçevesinde, kusur durumu ve hasar miktarı dikkate alınarak bu olay nedeni ile davacının itibarının ve piyasadaki güveninin sarsılmış olması nedeniyle kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmeye karşılık davacının manevi tazminat davasının kısmen kabulü kısmen reddi ile, takdiren 5.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal, gerektirici nedenlere göre;
1-Davacının maddi tazminat davasının kabulü ile, 28.351,01 TL’nin 14/11/2017 tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacının manevi tazminat davasının kısmen kabulü kısmen reddi ile, 5.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Maddi tazminat davası yönünden Harçlar Kanununca alınması gerekli 1.936,65 TL ilam harcından peşin yatırılan 825,72 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.110,93 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 825,72 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Maddi tazminat davası yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 4.252,65 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Manevi tazminat davası yönünden Harçlar Kanununca alınması gerekli 341,55 TL TL ilam harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
7-Kabul olunan manevi tazminat davası yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 4.080,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Reddolunan manevi tazminat davası yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 4.080,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvuru harcı, 2.100,00 TL bilirkişi ücreti, 80,00 TL tanık ücreti, 573,00 TL tebligat, müzekkere, dosya ücreti, talimat giderleri olmak üzere toplam 2.788,90 TL yargılama giderlerinden davanın kabulü oranında 1.923,69 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kullanılmayan bakiye gider avanslarının karar kesinleştiğinde yatıran taraflara iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 23/12/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır